Enflasyon, kur, borsa ve Yunanistan beklentileri…
Enflasyonda 2015’iyüzde 7-7.5 düzeyinde kapatacağımızı öngörüyorum. Kurda 2.228 bölgesinde dolara geçilmesi, BIST-100 endeksinde 88 bin-90 bin bandında hisse senedi riskinin sıfırlanması şeklindeki görüşümü koruyorum …
İçeriğe Ait Başlıklar
■ Türkiye için enflasyon beklentiniz nedir?
Aralık ayı enflasyonu açıklandı. Uzun süredir bu köşeden enflasyonda ‘en kötü’nün geride kaldığını yazmaktaydım. Beklentim, enflasyondaki düşüşün 2015’in ilk ayarında başlayacağı yönündeydi. Ancak sert düşüş 2014 Aralık ayında başladı. Tüketici fiyatları aralıkta kasıma kıyasla yüzde 0.43 düştü. Bu sayede yıllık enflasyon yüzde 8.17’ye geriledi. Enflasyonda aşağı yönlü eğilimin sınırlı da olsa önümüzdeki dönemde devam etmesi beklenmeli. Bugünkü bilgiler ışığında enflasyonun 2015’i yüzde 7-7.5 düzeyinde kapatacağını öngörüyorum.
■ Kur mu, faiz mi?
Şimdi genel resme bakalım. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2012’de yüzde 5 enflasyon hedeflerken enflasyon yılı 6.2’de kapatmıştı. 2013 hedefi yüzde 5’ti, ancak yılı 7.4 ile bitirdik. 2014’de de TCMB yüzde 5 enflasyon hedefleyerek yola çıktı ancak yılsonu enflasyonu 8.17 oldu. Peki, bu yıllarda büyümemiz çok mu yüksekti de bu kadar enflasyon yaratabildik? Elbette hayır… Kaç yıldır Türkiye ekonomisi kendi potansiyel hızının (yüzde 4.5 mertebesinde) çok altında büyüyor. 2014’te yüzde 3 büyümeyi bile yakalama şansımız düşük görünüyor. Peki, büyüme yoksa bu enflasyon nereden geliyor? Bu enflasyonda gıda şoku etkiliydi. Ancak asıl faktör TL’deki değer kaybıydı. Bir başka ifadeyle, devalüasyon (paramızın değer kaybı) enflasyon yarattı.
Büyüme bu kadar zayıfken TCMB’nin faiz indirerek ekonomiye destek sağlayamamasınm nedeni ne yazık ki kurdaki gelişmeler.
■ TCMB ocak ayındaki toplantısında faiz indirimine gidebilir mi?
Düşen petrol fiyatları ve geçen yıldan gelecek yüksek baz etkisi enflasyon görünümümüzü belirgin bir şekilde iyileştirdi. Dış piyasalarda FED barometresi olarak baz aldığımız 10 yıllık Hazine faizleri yüzde 2 düzeylerinde. Bir başka ifadeyle FED’in ilk faiz artırımına giderek yakınlaşıyor olmamıza rağmen belirgin bir FED kaygısı yok. Dünya genelinde risk alma iştahı yüksek düzeylefde. Türkiye’den sermaye çıkışı olmadığı gibi son haftalarda yabancı girişi sayesinde borsamız 87 bin üzerine çıktı. Bu şartlar altında Merkez Bankası’mn ölçülü (0.25, 0.50 ya da 0.75 puan) faiz indirimi yapması beklenebilir. Kaldı ki piyasa indirimi fiyatladı. Gösterge faizin yüzde 7.5’lerde olmasının nedeni de bu. Ancak kurun kapı gıcırtısında dahi yukarı yönde çok sert harekete geçebildiğine defalarca şahit olduk. Daha birkaç gün önce Rusya kaygısıyla dolar/TL 2.40’larm üzerine çıkabildi. Petroldeki düşüşün Rusya üzerindeki etkisi, 25 Ocak tarihindeki Yunanistan seçimleri ve olumlu şartlarda dahi 2.5Q’nin altına inmekte zorlanan döviz sepeti göz önüne alındığında Merkez Bankası’nm ocak ayını da pas geçmesi şaşırtmamalı. Kaldı ki yandaki grafiğe baktığımızda TCMB’nin faiz indirmeye pek niyetli olmadığı görülüyor.
Politika faizi yüzde 8.25’te olmasına rağmen TCMB kurdaki baskı nedeniyle gecelik faizi tavan faize (yüzde 11.25) yakın tutuyor.
■ Yunanistan beklentiniz nedir?
Yunan halkı yıllardır kemer sıkmaktan, ciddi oranlarda daralan ekonomisinden bunalmış durumda. Çıkış kapısı arıyor. Haliyle Avrupa’ya meydan okuyan sesler kulaklarına hoş geliyor. İktidara gelmesi halinde Avrupa’ya kafa tutacağını iddia eden Syriza partisi anketlerde önde gidiyor. Tabii seçilmek yetmiyor. Korkulanın olması için Syriza’nın hükümeti de kurabilmesi gerekiyor. 25 Ocak seçimlerinde Syriza hükümeti kurabilirse Avrupa’ya şantajlarını artıracak ve 240 milyar euro’luk borcunun en azından bir kısmının silinmesini isteyecek. Bu da ciddi anlamda Yunanistan riski taşıyan Avrupa bankaları için büyük tehdit. 25 Ocak bu açıdan oldukça önemli. Kurda 2.228 bölgesinde dolara geçilmesi, BIST-100 endeksinde 88.000-90.000 bandında hisse senedi riskinin sıfırlanması şeklindeki görüşümü koruyorum.