Enflasyonda gerileme başladı
2017’de 157.1 milyar dolar ihracatla Cumhuriyet tarihinin en iyi ikinci performansı gerçekleşti. 2018’de hedef 170 milyar dolar. Son aylarda bir miktar artan enflasyon ise aralık ayında yıllık bazda geriledi…
İHRACAT 2017 yılım rekorla kapattı. 2017 yılı aralıkta bir önceki yılın aynı ayma göre yüzde 10.1 artışla 13.6 milyar dolara ulaşan ihracat, tüm zamanların en çok ihracat yapılan aralık ayı ihracatı olurken, 2017 yılı ihracatı 157.1 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en iyi ikinci performansım yakaladı. Türkiye’nin 2017 yılı ihracatında otomotiv endüstrisi, makine başta olmak üzere altı sektör tüm zamanların rekorunu kırdı. Şubat 2017’den bu yana çift haneli artış gösteren yıllık tüketici fiyat endeksi (TÜFE), aralıkta gerilemeye başladı. Aralıkta aylık bazda yüzde 0.69’luk ile artış ile piyasa beklentilerinin bir miktar üzerinde gerçekleşen TÜFE, yıllık bazda bir önceki aya göre 1.06 puan azalışla yüzde 11.92’ye geriledi. 2017 yılsonu TÜFE gerçekleşmesi, TCMB’nin yüzde 9.8, Orta Vadeli Program’da (OVP) ise yüzde 9.5 olan yılsonu enflasyon öngörüsünün üzerinde gerçekleşti. Çekirdek göstergeler yıllık enflasyonu bir miktar yükselirken, ana eğilim yüksek seviyesini korudu.
DÖVİZ KURLARI BELİRLEYİCİ OLACAK
Enflasyonda en kötünün geride kaldığı görüşü güçlenirken, Aralık 2017’de yıllık enflasyonda başlayan gerileme sürecinin 2018’in ilk yarısında baz etkisinin de desteğiyle devam edeceği ifade ediliyor. 2018’de enflasyon üzerindeki maliyet ve talep etkilerinin devam edeceğini vurgulayan ekonomistler, gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat ayarlamalarının enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyeceğine dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜÎK) verilerine’-göre, aralıkta TÜFE’de yıllık enflasyon yüzde 11.92 düzeyine gerçekleşti. Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bir önceki aya göre temel mal grubunun katkısının 0.06 puan arttığı, gıda, alkol-tütün ve enerji gruplarının katkısının ise sırasıyla 0.42, 0.42 ve 0.23 puan azaldığı görüldü. TÜFE’de aylık en yüksek artış yüzde 1.69 ile ulaştırmada oldu. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1.52 oranında artış gerçekleşti. Yıllık en fazla artış ise yüzde 18.24 ile ulaştırmada yaşandı. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 13.79, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 12.77 artış gerçekleşti.
Tüketici fiyatları üzerinde üretici fiyatları kaynaklı maliyet yönlü baskılar güçlü seyrini korudu. TÜ1K verilerine göre aralıkta yüzde 1.37 artış gösteren yurtiçi üretici fiyatları endeksi (Yİ-ÜFE), yıllık bazda ise 1.84 puan azalışla yüzde 15.47 düzeyinde artış gösterdi. Yıllık Yİ-ÜFE bu düzeyi ile son beş aym en düşük düzeyini gördü.
Merkez Bankası’nm aralık ayı fiyat gelişmeleri raporuna göre temel mal grubu enflasyonunda birikimli döviz kuru etkileri öne çıkarken, toplam talep koşulları da enflasyondaki yukarı yönlü seyri destekledi. Enerji fiyatları aralıkta yüzde 0.50 oranında arttı. Aylık bazda gözlenen fiyat artışına rağmen bu dönemde enerji grubu yıllık enflasyonu baz etkisiyle 1.81 puan gerileyerek yüzde 10.41 oldu. Gıda grubundaki gerilemenin kaynağı ise işlenmemiş gıda grubundaki baz etkisinin yanı sıra işlenmiş gıdadaki ılımlı seyir oldu.
ÇEKİRDEK ENFLASYON YÜKSELDİ
Eski özel kapsamlı H endeksinin devamı olan işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE (B) aralıkta bir önceki aya göre 0.11 puan artışla yıllık bazda yüzde 12.28, I endeksinin devamı olan enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE (C) bir önceki aya göre 0.22 puan artışla yüzde 12.30 artış gösterdi. Aralıkta B endeksi yüzde 0.51, C endeksi yüzde 0.55 arttı.
2017 yılı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla, memur ve emekliye yapılacak enflasyon farkı ödemeleri de belirlendi. 2017 yılı ikinci altı aylık döneminde enflasyonun yüzde 5.69 gerçekleşmesiyle memur ve emeklilere ilave yüzde 1.69 artış gündeme geldi. Böylece kamu çalışanlarının aylık ve ücretleri ile emeklilere ocak ayından geçerli olmak üzere toplamda yüzde 5.69 oranında artış yapıldı. Aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 2 bin 893 TL’ye yükseldi. En düşük memur emekli aylığı bin 978^TL’ye, SSK emekli aylığı bin 570 TL’ye, en düşük esnaf Bağ-Kur emekli aylığı ise bin 405 TL’ye çıktı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı verilere göre, ihracat 2017 Aralık’ta geçen yılın aynı ayma göre yüzde 10.1 artışla 13 milyar 570 milyon dolara, yıllık ihracat ise yüzde 10.4 artışla 156 milyar 782.3 milyon dolara ulaştı. TİM’in kapsamına girmeyen kalemlerle birlikte 2017 yılı ihracatı 157.1 milyar dolar düzeyinde belirlendi. 2017’yi ihracatta atılım yılı ilan ettiklerini anımsatan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Sözümüzü tuttuk. Bu sene 170 milyar dolarlık ihracat rakamını aşarak 2014’deki 157.6 milyar dolarlık ihracat rekorunu da kıracağız. 2018 ihracatta rekorlar yılı olacak” dedi.
“HEDEF 170 MİLYAR DOLAR”
TİM verilerine göre, aralık ayında ihracatın lokomotifi yüzde 6.2 artışla 2.49 milyar dolar ihracatın gerçekleştiği otomotiv endüstrisi oldu. Otomotivi yüzde 7.7 artışla 1.44 milyar dolar ihracatın yapıldığı hazırgiyim ve konfeksiyon, yüzde 6.1 artışla 1.37 milyar dolar ihracatın yapıldığı kimyevi maddeler izledi.
Türkiye’nin 2017 yılı ihracatında altı sektör, tüm zamanların sektörel ihracat rekorlarım kırdı. TİM verilerine göre, 2017’de otomotiv ihracatı yüzde 19.5 artışla 28.5 milyar dolar, makine ihracatı yüzde 14.8 artışla 6.1 milyar dolar, mücevher ihracatı yüzde 35 artışla 3.3 milyar dolar, savunma ve havacılık ihracatı yüzde 3.7 artışla 1.7 milyar dolar, meyve ve sebze mamulleri ihracatı yüzde 7.3 artışla 1.4 milyar dolar, süs bitkileri ihracatı yüzde 4.2 artışla 84.8 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ihracat verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede 2017’de ihracatın miktar olarak yüzde 9, birim değer olarak yüzde 1.5 artış gösterdiğini vurgulayarak, 2013’ten bu yana ihracatın birim değerinin ilk defa artış gösterdiğini kaydetti. 2018 yılında küresel büyüme, küresel ticaret ve emtia fiyatlarındaki olumlu seviyenin devam etmesini ve ihracatı desteklemesini beklediklerini dile getiren Zeybekci, 2018 için ihracat hedeflerinin 169 milyar dolar olduğunu belirterek, “Gönlümüzdeki hedef ise 170 milyar dolar ve üzeri” dedi.
Zeybekci, Ekonomi Bakanlığı olarak teşvik sistemini, Türkiye’de katma değerli üretimi özendirmek üzerine dizayn ettiklerini belirterek, bu üretim dönüşümünü başardıkça cari açık ile ticaret açığının da bir sorun olmaktan çıkacağının altını çizdi.
İTHALAT ARTIŞI HIZLANDI
Geçen hafta Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’mn resmi olmayan geçici dış ticaret verileri de açıklandı. Buna göre, aralıkta ihracat bir önceki yıla göre yüzde 8.6 artışla 13.8 milyar dolar, ithalat yüzde 27.7 artışla 23.45 milyar dolar, dış ticaret açığı ise yüzde 71.4 artışla 9.57 milyar dolar oldu. 2017’de ihracat bir önceki yıla göre yüzde 10.22 artışla 157.1 milyar dolara, ithalat yüzde 17.92 artışla 234.16 milyar dolara yükseldi. 2017 yılında dış ticaret açığı ise yüzde 37.5 artışla 77.1 milyar dolar oldu.
TİM tarafından açıklanan ve yüzde 10’luk bir artışa işaret eden aralık ayı ihracat verilerini çok olumlu bir haber olarak değerlendiren Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, dış ticaret verisini değerlendirebilmek için ihracat kadar ithalat kaleminde de neler olduğunu bilmek gerektiğinin altını çizdi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerinin aralık ayında ithalatın ihracattan yaklaşık üç kat daha fazla arttığına işaret eden Demiralp, “Bu durum dış ticaret açığının önemli ölçüde artmasına sebep oluyor. Dış ticaret açığı, cari açığın en önemli bileşenini oluşturuyor. Veriler 2017 yılı için yüzde 5.6 gibi bir cari açık rakamına işaret ediyor. Bu rakam OVP’deki 4.6’lık hedefin üzerinde. Önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarındaki yükseliş cari açık için olumsuz olacak. Yine ithal ara malına dayalı üretim yapımız büyümenin yüksek olduğu dönemlerde cari açığın da yükselmesine sebebiyet veriyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Selva DEMİRALP / Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi
Enflasyonla mücadele kararlılık gerektiriyor
Seneyi yüzde 12 gibi çok yüksek bir enflasyon rakamı ile kapattık. 2017 başında beklenen enflasyon yüzde 8.4 civarında idi.
Enflasyonun altında yatan sebepler olarak bir tarafta kur kaynaklı maliyet enflasyonunu diğer tarafta ise genişleyici maliye politikasının yarattığı talep enflasyonunu görüyoruz. 2018 yılında enflasyon üzerindeki maliyet ve talep etkilerinin devam etmesini bekliyorum. Fed bu sene de geçen sene olduğu gibi üç faiz artışına gideceğinin sinyalini veriyor. Dolayısı ile kur üzerindeki baskılar zayıflamayacak. Maliye politikasının ise geçen seneye göre bir parça hız kesmesi bekleniyor. Ancak burada kritik olan unsur Merkez Bankası’nın enflasyonist baskılara nasıl cevap vereceği. Enflasyonla mücadele kararlı ve uzun vadeli bir sıkılaştırma gerektiriyor.
Ancak halihazırdaki geç likidite penceresi uygulaması faizlerle ilgili uzun vadeli sinyal içermiyor. Netice olarak 2018 yılını da iki haneli enflasyonla bitirme ihtimalimizin düşük olmadığını düşünüyorum.
Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO’su
”Ocak’ta ulaştırma grubunda yüksek artış devam edebilir”
2003 bazlı serinin en yüksek yılsonu enflasyonu yüzde 11.92 ile 2017’de gerçekleşti. Çekirdek enflasyon da yıllık bazdaki yükseliş devam etti ve çekirdek enflasyon yüzde 12.30 ile 2003 bazlı serinin en yüksek seviyesine çıktı.
Aralık ayında kurdaki görece sakin seyre karşın çekirdek enflasyondaki yükselişin sürmesi ekonomideki canlanmadan ve talep etkisinden kaynaklanabileceğini gösteriyor.
Baz etkisinin katkısıyla Yİ-ÜFE ise yüzde 15.47 ile son beş ayın en düşük seviyesine geriledi. Otoyol ve köprü ücretlerine yapılan zamlar sonucu ocak ayında da ulaştırma grubunda yüksek artış devam edebilir. Alkollü içecekler ve tütün ile ev eşyası gibi diğer kalemlerde de artış görebiliriz. Doğalgaz ile üretim yapan elektrik santrallerine doğalgaz zammının yapılması nedeniyle ocak ayında elektrik zammı da hem konut grubuna hem de üretici maliyetlerine yansıyacaktır.
Merkez Bankası’nın ocak ayında faizlerde bir değişiklik yapmasını beklemiyoruz. Global ekonomide toparlanma beklentileri nedeniyle 2018 yılının da dış ticaret açısından parlak geçeceğini düşünüyorum. Burada özellikle İran, İrak, Suriye gibi komşu ülkelerde meydana gelecek talebi azaltıcı faaliyetler resmi kayıtlarda çok fazla etki yapmasa da aynı bölgede olmamız nedeniyle kur baskısı oluşturabilir. İthalatta da rekor seviyelere hazır olmakta fayda var.
Doç. Dr. Deniz GÖKÇE / Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi
Petrol fiyatları enflasyona yukarı yönlü baskı yapıyor
Dünyada petrol fiyatları artmaya başladı. Brent petrolü 67.29 dolar/ varile çıktı. Son 2.5 senenin en yüksek fiyatı. Petrol başta olmak üzere enerji fiyatlarındaki artış önümüzdeki günlerde de sürecek.
Biz petrol ve doğalgaza bağımlıyız. Manşet enflasyon baz etkisi kaynaklı olarak düşüş sağlasa bile, enflasyonda petrol kaynaklı bir artışın olmasını bekliyorum. Tüketici fiyatları üzerinde üretici fiyatları kaynaklı maliyet baskıları devam edecek.
Enerji fiyatları dış ticaret açığı ve cari açıkta da problem yaratacak gibi görünüyor. Büyüme arttıkça eneıji ve ithal mallarına talep artıyor. Türkiye ekonomisinde 2017 sonunda yüzde 6.7 civarında büyüme bekleniyor.
Bu büyüme de dış ticaret dengesine ve cari dengeye yüksek etki yapıyor. 2018’de dış ticaret açığı ve cari açık artmaya devam edecek.
Hülya Genç Sertkaya