Mevduat faizlerinde yeniden yüzde 23-24 oranı görülmeye başladı. Bankalar enflasyon korumalı TL mevduat ürünlerini de sunma yarışında. TL faizlerinin önemli bir reel getiri fırsatı sunduğunu söyleyen uzmanlar, portföylerde TL mevduat olmasını öneriyor.
TL mevduatta yeniden enflasyonun üzerinde faizler görmeye başladık. Bankalar yüzde 23-24 arasında oranlarda faiz vermeye tekrar döndü. Özellikle de stopaj dahil olarak TL mevduat faizi enflasyon üzerinde kaldığı müddetçe TL mevduata yönelik ilginin artması bekleniyor.
Yabancı sermayeli bir bankanın genel müdür yardımcısı, mevduat faizlerinde yeniden yüzde 23 hatta yüzde 24 seviyelerinin görülmeye başladığını söylüyor. Enflasyonun yüzde 20 civarında seyrettiği noktada bu oranın mevduat yatırımcısı için olumlu olduğunu kaydeden yetkili, döviz mevduata (TDH) ilginin bu sayede kırıtabileceği kanaatinde.
ENFLASYON KORUMALI ÜRÜNLER
30 Nisan tarihinde yayımlanan karar ile enflasyon oranına bağlı değişken faiz oranı uygulanan bir yıldan uzun vadeli hesaplarda stopaj oranının sıfır olarak belirlenmesi de bir teşvik unsuru oldu. Bu ilginin bir yansıması olarak özellikle kamu bankaları enflasyona endeksli yeni mevduat ürünlerini piyasaya sundu. Öncelikle Ziraat Bankası, nisan ayının son haftası, tasarruflarını enflasyona karşı korumak amacıyla yeni ürünleri devreye aldı. Ziraat Bankası Perakende Şube Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Çakar, 10 günde 30 bin yeni hesap açıldığını ve 2 milyar TL’den fazla mevduat toplandığını söylüyor. Çakar, “Her iki üründe de vade sonlarında ilan edilecek güncel yıllık TÜFE oranlarının üzerine ürün tipi ve vadelere göre
değişecek şekilde 2-5 puan arasında ilave oranla müşterilerimizin TL yatırımlarına reel getiri sunuyoruz” diyor.
GETİRİ İÇİN ALTERNATİF
VakıfBank da birikimleri enflasyondan etkilenmeden koruyan ve TL mevduatı destekleyen üç yeni vadeli mevduat ürününü devreye aldı. Vakıf-Bank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, “TL mevduatlarda yüksek getiri sağlayan ‘Enflasyona Endeksli Kazandıran Hesap’ ürünümüzle tasarrufları korumaya alıyoruz. Vade sonunda ya da ara dönemlerde he’saplara enflasyon farkı ekleniyor” diyor. Özcan, yeni ürünlerle döviz tevdiat hesaplarından TL ‘ye hızlı bir şekilde dönüş olacağını ve TL mevduata ilginin yeniden artacağını tahmin ediyor.
Enflasyona dayalı ürünlerin son dönemde yeniden gündeme gelmeye başladığını söyleyen QNB Finansbank Bireysel Bankacılık ve KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Erkin Aydın, yatırımcıların bu ürünlere ilgi gösterdiğini, getiri açısından iyi alternatif olduklarını söylüyor. Portföyünü çeşitlendirmek isteyen büyük yatırımcıların bu ürünleri portföyüne katacağı kanaatinde olduğunu da belirtiyor. Aydın, QNB Finansbank olarak kendilerinin de böyle bir ürün çıkarma hazırlığında olduklarını sözlerine ekliyor.
İLGİ SÜRECEK
Uzmanlar, mevduat faiz oranlarındaki artışla birlikte mevduata olan yönelişin devamını öngörüyor. Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, özellikle, gelecek 12 aylık dönem enflasyon beklentilerinin yüzde 16 ve altında oluştuğu dikkate alındığında, mevcut TL mevduat faizlerinin önemli bir reel getiri fırsatı sunduğunu belirtiyor. Metin Ayışık’a göre, bu durum DTH tarafından TL mevduata da bir miktar geçiş olmasını sağlayabilir. Ancak DTH’lardan ciddi boyutta geçiş için yakın dönemde TL’de değer kaybına neden olan belirsizlik ile risk faktörlerinin ortadan kalkmasının da önemli bir kriter olduğunu düşünüyor. Bu anlamda, devam eden seçim belirsizliğinin sonlanması kısa vadeli kritik bir katalist olarak not edilebilir.
Ziraat Yatırım Genel Müdürü Uğur Boğday, son dönemde mevduat faizlerinin normalleşme trendine girmiş olmasıyla, TL mevduatların yeniden cazip hale gelmeye başladığını, dolayısıyla yabancı para cinsi mevduatlarda gerileme .görüldüğünü söylüyor. Ayrıca TÜFE korumalı yeni ürünlerin devreye girmesinin de TL mevduatlara geçişi hızlandırmasını bekliyor.
BDDK haftalık verilerine göre, 2018 sonunda 189,4 milyar dolar olan bankacılık sektöründeki yabancı para cinsi mevduat 5 Nisan 2019’da 211,8 milyara kadar yükseldikten sonra, TL mevduat faizlerindeki normalleşmenin ve kurlardaki yüksek seviyelerdeki seyrin de etkisiyle gerilemeye başladı. Yabancı paradan TL’ye başlayan dönüşle iki haftada yabancı para mevduat yaklaşık 1,3 milyar dolar azalarak 19 Nisan’da 210,5 milyar dolara geriledi. Uğur Boğday, yabancı para mevduattan TL mevduata geçişin devam edeceğini düşünüyor.
LİKİT FONLARDAN ÇIKIŞ YOK!
SPK’nın mart ayında getirdiği minimum yüzde 50 mevduat zorunluluğunun ardından likit fonlarda büyüme hızının yavaşladığı ancak ciddi oranda bir çıkışın olmadığı ifade ediliyor. Sektörde likit fonlar toplamı mart sonunda 29 milyar TL iken mayıs başında 32 milyar TL seviyesine ulaştı. SPK yatırımcıların zarara uğramaması açısından yönetim ücretlerinin de yarıya indirilmesine karar vermişti. TCMB’nin fonla-mayı geçici olarak bir miktar yukarı çekmesiyle repo piyasasında da getirilerin arttığı görüldü. Bu da mevduata göre likit fonların avantajlı kalmasını sağladı.
TEB Portföy Araştırma Direktörü Pınar Uğuroğlu, kuralın değişmesi ile mevduat faizinin değişmesi hemen hemen aynı zamanda olduğu için likit fonlarda çok fazla çıkış olmadığını söylüyor. Uğurloğlu, DTH’ların bozulması için TL mevduat faizinin daha tabana yaygın olarak artması gerektiğini düşünüyor. Fakat atılan adımların gerekli ekonomik teşviği yarattığına da inanıyor.
TL Mİ, DÖVİZ Mİ?
Metin Ayışık, beklenen dezenflasyon süreci dikkate alındığında, TL mevduat faizlerinin reel getiri anlamında yatırımcılar açısından önemli bir potansiyel sunduğunu söylüyor. Ayışık, ayrıca, ekstra bir belirsizlik ve negatif şokla karşılaşamadığı takdirde döviz pozisyonlarından elde edilebilecek getiri potansiyelinin TL mevduat getirilerine kıyasla sınırlı kalacağını öngörüyor. Metin Ayışık’ın önerileri şöyle:
“Yatırımcıların portföylerindeki TL mevduat ağırlıklarını artırmaları yerinde olacak. Mevcut belirsizliklerin ortadan kalkması durumunda TL’nin değerlenme eğilimine girebileceğini, dolayısıyla DTH’ta yeni pozisyon almanın ve ağırlığını artırmanın daha riskli hâle geldiğini, ağırlığın TL tarafına verilmesinin daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz.”
“Faiz enflasyona göre şekillenecek”
“TL mevduat faizleri piyasaların en kötü seviyesine ulaştığı eylül ve ekim aylarında yüzde 28-29’ları görmüştü. Hatta yüzde 30 seviyeleri bile görülebiliyordu. Sonrasında dengelenme adımlarıyla birlikte faiz oranlarının gerilemeye başladığını gördük. Hatta ortalamada yüzde 18-19 seviyelerine kadar indi. Enflasyonun yüzde 20’lerde olması nedeniyle yatırımcının DTH ve yüzde 24 faiz getirisi olan kısa vadeli tahvil-bono fonlarına yöneldiğini gördük. Son günlerde mevduat faizinde yüzde 23’ler söz konusu. Daha agresif yüksek seviyeleri görmedik. Bu oran da yatırımcı açısından olumlu, reel getiri sunuyor. Bu oranlar DTH’lara olan ilgiyi de azaltabilecek seviyeler. Bundan sonraki süreçte TL mevduat faizlerindeki beklentimiz enflasyon beklentilerine göre şekilleniyor. Şöyle ki yılın son çeyreğine doğru enflasyon tarafında yüzde 14’lere doğru bir geri çekilme bekleniyor. Bu da TL mevduat faizlerinde aşağı yönlü gelişmeleri beraberinde getirebilecek.”
TALİP YILMAZ