Fastpayden bulanık mesaj…
Fastpay ödeme sistemi “Baştanbilseydim” temalı reklam kampanyası ile lansman yapıyor. İyi bir yapım bütçesiyle çekilmiş, sinema filmi tadındaki bu “viral” kampanyanın koşan unsuru. Youtube’a baktığımda viral filmin izleyici sayısı 750 binlere gelmişti. Ben viralle Twitter’da karşılaştım. Demek ki sosyal medyada da bir kapsama var. Ankara’da da Recep İvedik’i izlerken bir ara filmden bir kare görür gibi oldum. Demek ki Fastpay iyi bir lansman bütçesi ayırmış. Ancak kusura bakmasın dikkat çekmek için gençleri kullandığı filmde bir sorun var. Yasa dışı bahis. Eğer Fastpay bu pazara girip buradaki ödemenin aracısı olmak istiyorsa buradan devlet yetkililerini uyanyorum. Fastpay’e dikkat. Geleceğe yönelik hedeflerini hiç iyi görmedim. Yılanın başı küçükken ezilmeli. Fastpay’in böyle bir amacı yoksa lütfen PR’cısma söylesin kendini daha iyi anlatmasını sağlasın. Get it or bet it?
Lipton Ice Tea boy verdi.
Havalar sıcak gidince Ice Tea reklam rekabeti erken başladı. Doruk ve Buse’li yeni Lipton Ice Tea reklamı hem eğlenceli hem de mesajı doğru veren reklam olmuş. Teneke kutu Ice Tea ile yarım litrelik Ice Tea promosyonunu “kısa ve uzun” boyların aşk ilişkisi üzerinden duyurmak oldukça iyi bir yaratıcılık. Bakkalın çatışmaya katkısı da beğenilirliği artıran bir unsur. Reklam etkili.
Ama araya sıkıştırılmış “doğal katkısız” mesajının ana mesajla ilgisi yok. Bu bağlantısızlığın hedef kitlede bir “şimşek” çaktıracağını sanmıyorum. Ancak promosyonun kendisi etkili. Böylesine etkili bir promosyonla girmek kuşkusuz pazarı daha baştan dağıtmaktır. Bakalım rakipler ne yapacak? Dediğim gibi Ice Tea kategorisinde rekabet çok erken başladı.
Selpak rakiplerini yendi, sıra havluda
Rakipleri Selpak’ın pazarından çalmaya uğraşa dursun Selpak, 2013’te başlayan “banyodaki eşyalar” reklamıyla kağıt havlu pazarını banyoya genişleyerek büyütmeye uğraşıyor. Pazar liderlerinin kaderi de bu, pazarı besle büyüt bir süre sonra tüketici rakibe gidip oysun gözünü! (Tabii ki sen başlarda biraz pazarın kaymağını alıp kazan.) Reklamda haliyle Selpak gerçek havluya savaş açıyor ve havluların mikrop yumağı olduğu bilgisini ve duygusunu gerçek hayatta her an elimizin değdiği mikrop yuvası eşyalarla ilişkilendirerek geçirmeye çalışıyor. Konu çocuk olunca annelerin reklamdan etkilenmemeleri mümkün değil. Nielsen verileri elimde yok ama reklamın pazarı etkilediğine eminim. Öyle olmalı ki üç dört aydır televizyonda aynı reklamı görüyorum. Yalnız kafamda da şu soru var: Acaba gerçek havlu üreticileri Özdilek gibi, RÖK’e ya da Sanayi Bakanlığı reklam kuruluna başvursalar Selpak havlu reklamı yasaklanır mı?