FED ve ECB çekildi, sahne artık TCMB’nin
Birkaç aylık vadede FED’in ardından ECB konusundaki belirsizliklerin de ortadan kalkacak olması, içeride TCMB kararlarının volatilite gücünü artıracak. Kurlar tarafında ise ilk etki düşme yönünde olacak. BIST için düşüşler ise alım fırsatı yaratacak…
GEÇEN haftanın en önemli gelişmesi hiç şüphe yok ki, Avrupa Merkez Bankası’nm (ECB) açıkladığı genişleme planıydı. Bu plan rakamsal olarak beklentilerin üst bandında gerçekleşirken, asıl önemlisi ECB Başkanı Mario Draghi’nin kendinden emin tavırları ile piyasaya kararlı oldukları mesajım vermesiydi.
Draghi yaptığı açıklamada tahvil alım programının 2015 Mart ayında başlayarak 2016’nm Eylül ayma kadar devam edileceğini ifade etti. Her ay 60 milyar euro’luk alım yapacak olan ECB, toplamda 1.080 trilyon euro alım yapmış olacak. Açıklanan tutarın beklentilerin üst bandında olması ve Draghi’nin kararlı duruşunun uzun vadede finansal piyasalara olumlu yansıyacağım düşünüyoruz.
Ancak kısa vadede ilk coşkunun ardından beklentisizlik nedeniyle küresel piyasalarla birlikte Borsa İstanbul’da da kısa vadeli kar satışları görülebilir. Birkaç aylık vadede FED’in ardından ECB konusundaki belirsizliklerin de ortadan kalkmış olması, içeride TCMB kararlarının volatilite gücünü artıracak. Kurlar tarafında ise ilk etki düşürücü yönde olacak. Euro’da zayıf seyir zamana yayılabilecekken doların orta vadede güçlü kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
İçeriğe Ait Başlıklar
YUNANİSTAN SEÇİMLERİ
ECB kararları değerlendirmemizde diğer tüm gelişmelerin sabit kaldığı varsayımını vardı ancak piyasalarda haber akışı durmuyor. Haftaya başlarken Yunanistan seçim sonuçlarını görmüş olacağız. Seçim sonuçlarında hangi partinin birinci olacağından çok, birinci olan partinin aşırı uç noktalardaki partilerin desteğine ihtiyaç duyup duymayacağı olacak. Bu tür bir zorunluluk doğar ya da hükümet kurma ihtimali düşük bir dağılım olursa pazartesiye Yunanistan riski ile başlayabiliriz.
Yunanistan kaynaklı bir şok yaşansa dahi bunun kalıcı bir trend dönüşü olacağını düşünmüyoruz. Bu nedenle böyle bir durumda ilk şok atlatıldıktan sonra olası bir düşüşün yeni alım fırsatı olacağını düşünüyoruz. Yunanistan seçimlerinin hemen ardından salı günü TCMB 2015’in ilk Enflasyon Raporu’nu açıklayacak. Geçen hafta PPK notundaki ifadeleri ve cuma günü TCMB Başkanı Erdem Başçı’nm yaptığı “Önümüzdeki dönemde hem enflasyon hem de reel faiz düşecek” açıklamasını göz önünde bulundurduğumuzda, Başçı’nın yeni faiz indirimlerine yeşil ışık yakması bizim için şaşırtıcı olmayacak.
FED’in kısa vadede önemli bir politika değişikliğine gitmeyeceğini biliyoruz, geçen hafta ECB toplantısından alman kararlar da ECB’nin yol haritasını netleştirdi. Bu iki bankadan yakın zamanda büyük bir sürpriz beklemiyoruz. Buna karşın içeride aksiyonlarına yeni başlamış bir TCMB var. Seneye zorunlu karşılık düzenlemesiyle başlayan TCMB, geçen hafta bizce devamı gelecek olan faiz indirimi serisinin ilk adımını attı. Yılın ilk yarısına baktığımızda eldeki veriler, konjonktürün Türkiye ve TCMB lehine olduğu olduğunu gösteriyor. Bu da TCMB’den piyasaları rahatlatacak adım beklentilerini güçlendiriyor. Konjonktür de TCMB’nin bu beklentilere kayıtsız kalmayacağı şekilde ilerliyor. Yani ECB kararlarının ardından Yunanistan seçimlerini ve ardından TCMB’ye yönelik beklentileri dikkate aldığımızda kısa vadede Borsa İstanbul’da olacak düzeltmelerin yeni alım fırsatı olacağını düşünüyoruz.
ABD BÜYÜMESİ VAR AMA
Bu hafta çarşamba günü FED Açık Piyasa Komitesi toplantısı sonlanacak, ardından da cuma günü ABD dördüncü çeyrek büyüme rakamı açıklanacak. Bundan birkaç hafta önce böyle bir hafta yaşanacak olsaydı, muhtemelen, yorumları ve piyasa volatilitesini bir hafta önceden görmeye başlardık. Mevcut durumda bu verilere ve açıklamalara gün içi kısa vadeli volatilite yaratacak gelişmeler olarak bakıyoruz.
Şubat ayında da hem ECB’nin hem de FED’in toplantısının olmayacak olması da bu merkez bankalarının gündemden düşmesinde etkili olacak.
İstanbul Borsa İstanbul’da yükseliş ısrarı devam ediyor
TCMB’nin faiz indirimi ve ECB’nin parasal genişleme planı küresel borsalarla birlikte Borsa İstanbul’da da coşkunun devam etmesini sağladı. Önceki hafta 87.000’i destek yapan endekste geçen hafta 88.750 direncinin aşılması ile birlikte aiımlar hız kazandı. Hafta içinde 91.585’e kadar yükselen endeks haftayı 90.670’ten kapattı. Endekste göstergeler aşırı alım bölgesinde olunduğunu işaret etse de dönüş için gerekli negatif aykırılıklardan bahsetmek zor. Bu nedenle yükseliş devam ederken endekste aşağı yönlü pozisyon almanın çok doğru bir strateji olmayacağını düşünüyoruz. Hatta ana trendi bozacak önemli bîr bilgi gelmediği sürece endekste olacak geri çekilmeleri yeni alım için takip etmek faydalı olacak.
Bu süreçte ana senaryolarımızda değişiklik olmayacak gelişmelerle 88.750 ve 87.000’e kadar oiacak geri çekilmelerin kısa vadeli trade amaçlı alım için değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Yukarıda ise kısa vadede cuma günü görülen zirve olan 91.585 ilk güçlü direncimiz. Bu seviyenin üzerinde ana hedef olan 93.500/94.000 aralığını takip edeceğiz.
Dolar/TL güçlü durmaya devam ediyor
Euro’da kan kaybı devam ederken dolar global ölçüde yükselişini devam ettiriyor. TL karşısındaki hareketlere baktığımızda da benzer durum söz konusu. Doların güçlü duruşunun ardından tüm dünyada faiz indirimleri yeniden gündeme gelmişken FED’in faiz artış sürecine geçeceği beklentisi var. Ancak küresel konjonktür bu şekilde devam ederse “FED faiz artışına gider mi” sorusu şuan akla gelmiyor.
FED’in yanında içeride de TCMB’nin faiz indirimi süreci başlatması ve muhtemelen önümüzdeki aylarda da indirimlerin devam edecek olması, TL’nin dolar karşısında zayıf kalmasının bir başka nedeni. Bu süreçte kurda 2.27-2.30 aralığında güçlü bir destek bölgesi oluşmuş durumda. İlerleyen günlerde bu bölgeye doğru bir geri çekilme olursa yeni alıcıların gelmekte gecikmeyeceğini düşünüyoruz. Kurda bu seviyelerin altında kalıcı bir hareket beklemiyoruz. Yukarıda ise 2.36’nm üzerindeki kapanışların 2.42’ye kadar olacak yeni bir hareket başlatma potansiyeli oldukça yüksek.