FED’den tahvil alım programına yönelik açıklamalar
Bu hafta en önemli gündem maddemiz salı ve çarşamba günü yapüacak FED toplantısı olacak. FED’den tahvil alım programına yönelik olarak gelecek açıklamalar, tüm dünya borsaları gibi Borsa İstanbul’u da etkileyecek…
BORSA İstanbul’da geçen hafta, önceki haftalardan çok daha başarılı performanslar sergilendi. Endekste sert artışlar olurken faizler hızla geriledi ve dolar/TL kuru da 2.25 seviyesinin altına indi.
Önceki haftalarda borsada çok dalgalı bir seyir vardı. BIST-100 endeksi 73 bin ile 75 bin arasında yaklaşık beş gün boyunca bir yukarı bir aşağı sert dalgalar yaparken işlem miktarı da belirgin bir biçimde artmıştı. Belirli bir süre düşüş olduktan sonra fiyatlar dip seviyelere gelir ve dip çalışması olur. BIST-lOO’ün dip çalışması iki hafta sürdü. Bu aşamadan sonra 76.500 civarında bulunan direncin yukarı kırılması önemliydi ve geçen hafta bu seviye zorlanılmadan yukarı geçildi. Cuma günü açılıştan sonra 80 bine yaklaşan BIST’te kar satışlarının geldiğini gördük ki bu da sağlıklı bir durumdu.
Şu an için BIST-100 endeksinde en önemli destek seviyesi olarak yine 76.500 seviyelerini verebiliriz. Grafikte görüldüğü üzere 83 binlerden gelen aşağı yönlü trend (mavi kalın çizgi) bir direnç oluşturacak. Dolayısıyla 80.000-80.500 aralığında da güçlü bir dirençten bahsedebiliriz. Bu direncin yukarı kırılıp endeksin yeniden 83 binlere doğru hareket etmesi söz konusu olabilir mi? Bu soruya cevap vermek için belirli varsayımlar yapmak gerekiyor. Bu varsayımları sıralamadan önce borsadaki yükselişin temel sebeplerine bakmakta fayda var. Önceki haftalarda piyasalarda başlayan türbülansın önemli bir sebebi küresel büyüme beklentilerinin bozulmuş olması ve bunun da küresel borsalara yansımasıydı.
Aslında bu borsalar düşerken bizim borsamız düşüşe direnmişti. Bu da borsamızın pozitif ayrışabileceği beklentisini yaratmıştı. Küresel büyümeye ilişkin olumsuz beklentiler özellikle ABD ve Avrupa borsalarmı daha sert vurdu. Fakat izleyen günlerde St. Louis FED Başkanı James Bullard’m “Tahvil alım programını sürdürmeyi düşünmeliyiz” açıklamasıyla piyasalar yeniden olumlu bir hal aldı. Petrol fiyatlarındaki sert düşüş ve dolar endeksi olarak bilinen ve ABD dolarının beş önemli paraya karşı değerini gösteren DXY endeksi de 85 seviyesinin altına düşünce bizim piyasalara gün doğdu. Cari açığımızın geriliyor olması, borsamızın ucuzlaması ve ABD dolarının küresel piyasalarda daha fazla değer kazanabileceğine ilişkin beklentilerin kırılması, yabancıların Türk hisselerine olan talebini artırdı.
GÜNDEM YİNE FED
Bu hafta en önemli gündem maddesi ise salı ve çarşamba günü yapılacak olan ABD Merkez Bankasının (FED) toplantısı olacak. FED’de tahvil alım programının ekim ayında sonlandırılacağı konusunda fikir birliği sağlanmıştı. Fakat son açıklamalar kafa karıştırdı. FED Başkanı Janet Yellen, ABD’de gelir dağılımının bozulduğunu söyledi. Sanki faiz artırımından geri adım atılacağı yönünde sinyaller var ve geçen hafta bu yüzden risk iştahı piyasalara geri döndü. Gerçekten de 29 Ekim Çarşamba akşamı biz Cumhuriyet Bayramımızı kutlarken FED’den bu yönde bir sinyal gelirse, piyasalardaki coşku artar. Fakat tüm bu açıklamalara rağmen, tahvil alım programı sonlandırılır ve yapılacak açıklama içerisinde “Faizler düşük kalmaya devam edecek” sözü yer alırsa sadece bizim borsamız değil, küresel borsalarm birçoğunda satışlar görülür. FED bugüne kadar piyasaları ters köşe yapmamaya çalıştı ama bence bu toplantı oldukça kritik sonuçlar doğuracak.
Perşembe sabahı piyasalarda sert hareketler olursa şaşırmamak gerekir.
Diğer taraftan önemli bir başka gelişme de Avrupa Merkez Bankası’nın, AB’nin en büyük 130 bankasına uyguladığı stres testlerinin sonuçlarını 26 Ekim’de açıklayacak olması. Basında çıkan spekülasyonlara göre 18 bankanın stres testinden başarısız olması bekleniyor; ama bunu Avrupa Merkez Bankası yalanladı. Yine de, 26 Ekim günü bu stres testlerinin sonuçları piyasalarda dalgalar yaratabilir bu yüzden yatırımcılar dikkatli olmalı.
Dolar/TL kurunun bundan sonraki yönü konusunda ise FED’in yapacağı toplantı belirleyici olacak. Gelişmekte olan ülkelere sermaye akışını sınırlayacak her türlü söylem veya mesaj, dolar üzerinde olumsuz etki yaratır. Fakat tersi durumda kurun 2.20 seviyelerine kadar düştüğünü dahi görebiliriz. Gösterge faiz, son üç dört hafta içerisinde yüzde 10 seviyelerine yaklaştıktan sonra geçen hafta en düşük yüzde 8.62 seviyesine kadar düştü ve cuma günü 8.77 seviyesindeydi. Büyük bir olasılıkla 8.50-9.00 aralığında bir kanal oluşturacak.
Bütün okuyucularımın29 Ekim Cumhuriyet Bayramını candan kutluyor, nice 29 Ekimlere diyorum.
YAŞAR ERDİNÇ