FED’in Faiz Oranı ve S&P500…
Faiz Oranı – Büyüme ilişkisinin ardından Faiz Oranı – S&P500 Endeksi arasındaki ilişkiye değinmek istiyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi ekonomik aktivitedeki hareketliliğin ilk işaretleri hisse senedi fiyatlarında, dolayısıyla da hisse senedi endekslerinde görülür. 1990 yılından 2008 yılındaki krize kadar geçen sürede Grafik 2’den de görüleceği üzere S&P500 endeksinde başlayan yükseliş ve düşüşler, FED’in faiz kararları ile yakın ilişki içindedir. Öncelikle endeks yükselmeye başlamış, ardından faiz artırımları gelmiş, endeks tepe yaptıktan sonra gelen düzeltme sürecine girildiğinde de faiz azaltımına gidilmiştir.
2008 yılından itibaren ise artık karşı karşıya olduğumuz ‘yeni normal’ koşullar geçerli olduğu için endeksteki yükselişler faiz artışlarıyla karşılaşmadı, hatta aksine -» uygulanan QE programları ile daha da ivme kazandı. Ancak tabi ki geçtiğimiz 6 yılda anormal koşulların geçerli olduğunun altını çizmekte fayda var. Eğer ekonomik koşullar açısından artık normalize oluyorsak – ki QE programının sonuna gelinmiş olması ve olası faiz artırım sürecine girilmesi bunun göstergesi – faiz oranı ve S&P500 ilişkisinin de normale dönmesini bekleyebiliriz. Eğer durum böyle ise Grafik 2’den de görüleceği üzere her QE bitimi ardından yaşanan düzeltmenin tamamlanmasından sonra S&P500 Endeksi önderliğinde hisse senedi endekslerinde uzun vadeli yükseliş trendinin devam etmesini bekleyebiliriz. Bu durumda dikkat edilmesi gereken iki nokta olduğunu düşünüyorum. Birincisi ABD tarafından başka bir QE beklentisi olmadığını göz önünde bulundurarak, QE bitimi ardından yaşanan düzeltmenin bu defa diğerlerinden biraz daha fazla olabilec-eği. İkincisi ise global büyümenin devam ettiğini ve global bazda büyümeleri baltalayacak çapta beklenmedik bir krizle karşılaşmayacağımız varsayımı.
ABD büyüme ve hisse senedi başlığını tamamlamadan önce yukarıda anlattıklarımı toparlayacak olursak, açıklanan büyüme ve enflasyon verileri bize ABD faiz kararı ve zamanlaması konusunda rehber olmaya devam edecek. Ayrıca ABD Doları’nın global bazda güçlenmeye devam edip etmeyeceği ve hisse senetlerindeki 5 buçuk yıllık boğa piyasasının sürüp sürmediği de başta FED yetkilileri olmak üzere tüm piyasa katılımcıları tarafından yakından takip edileceğe benziyor.