Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Fon Yöneticilerinden Yatırım Stratejileri

Piyasalar yüksek dalgalanmanın yaşandığı bir yılı geride bıraktı. 2016 yılana göre daha iyimser bir hava olmakla birlikte bu dalgalanmaların 2017’de de devam etmesi bekleniyor. Bu dönemde özellikle bireysel yatırımcılara profesyoneller tarafından yönetilen yatırım fonları öneriliyor. Bireysel emeklilik fonları tarafında da katılımcıların fon dağılımlarını daha aktif yönetmeleri tavsiye ediliyor. 2016 yılında kendi türlerinde fon performansında başarılı olmuş portföy yöneticilerinin 2017 beklentilerini ve yatırım stratejilerini derledik.

2016 yılı yatırımcılar açısından hayli zorlu geçti. Yüksek dalgalanmanın olduğu bu dönemde yatırım stratejisi belirlemek, gemiyi yüzdürebilmek hayli zor oldu. Bu ortamda döviz ve emtiaya dayalı ürünler getirileriyle yatırımcılarının yüzünü güldürmeyi başardı. TL faiz ve hisse senedi yatırımcısı ise ya enflasyon baz alındığında reel olarak zorlukla artıda kaldı ya da zarar etti. Yılın geneline bakıldığında dolar/ons bazında gerilemesine rağmen gram altın yüzde 32 getiriyle en çok kazandıran yatırım aracı olurken, dolar yüzde 21, Euro yüzde 18 getirisiyle öne çıktı. Böylece döviz bazlı yatırım araçları yüksek getirileriyle öne çıktı. Yılın kaybettireni tahvil-bo-no olurken, mevduat ve hisse senedi yatırımcısının da yüzünün güldüğü pek söylenemez.

2017 yılında piyasalar 2016 yılına göre biraz daha iyimser olmakla birlikte, dergimizin giriş haberinde okuyacağınız üzere, yoğun bir piyasa takvimi var. Yurtdışı piyasalardaki belirsizlikler, FED başta olmak üzere büyük merkez bankalannın faiz politikaları, yurtiçinde anayasa değişikliği süreci, bölgesel riskler, kredi notu ile ilgili belirsizlikler dalgalanmayı artıracak ana faktörler olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye Varlık Fonu

20 MİLYON TL KRİTERİ

Dalgalı piyasalarda özellikle bireysel yatırımcının işi hayli zorlaşıyor. Böyle ortamlarda yatırımcıların profesyonel yardıma ihtiyacı daha da artıyor. Buradan yola çıkarak 2016 yılında başarılı olmuş yatırım fonu yöneticileriyle konuştuk. Yine son yıllarda Türkiye’de tasarruf oranının yükseltilmesi için Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) önemli bir yer buluyor. 6,6 milyon katılımcının olduğu sektörde fon büyüklüğü devlet katkısı dahil 60,2 milyar TL seviyesinde. Bu yıl otomatik katılım ile kademeli olarak 14 milyon çalışan sisteme dahil edilecek. Buradan hareketle 2016 yılında fon kategorisinde başarılı olmuş BES fon yöneticilerini de çalışmaya dahil ettik.

Burada şu konuyu öncelikle vurgulamamız gerekiyor. BES fonlarında da yatınm fonlarında da her kriter için 20 milyon TL’nin altında büyüklüğe sahip olan fonları çalışmamıza dahil etmedik. Yani bazı fon türlerinde getiri açısından ilk üçe giren ancak büyüklük kriterine uymayan fonlar olduğunu özellikle belirtmek istiyoruz.

TEFAS BÜYÜK AVANTAJ

Yatırım fonları tarafında fon platformu TEFAS sayesinde tüm fonlar türlerine göre analiz edilebiliyor. www.tefas.gov.tr adresi üzerinden yatırımcılar fonları analiz edebilir, beş yıla kadar dönemsel getirilerini inceleyebilir. 20 milyon TL’nin altında olan fonların performansı da burada görülebilir. TEFAS uygulaması ile birlikte aynı hisse senedinde olduğu gibi yatırım fonlarında da müşterisi olduğunuz kurum haricindeki şirketlerin fonlarını da alabileceğinizi hatırlatmak isteriz. Böylece sdece çalıştığınız kurum değil, TEFAS dahilindeki tüm yatırım fonlarını alabilirsiniz.

2016 yıl sonu itibariyle TEFAS’ta yer alan fonların toplam büyüklüğü, 39,7 milyar TL seviyesinde bulunuyor. Bunun 22,6 milyar TL’si borçlanma araçları şemsiye fonu, 12,8 milyar TL’si de para piyasası şemsiye fonu. Ortalamada bu iki fon türünün getirisi 2016 yılında sırasıyla yüzde 10,45 ve yüzde 9,32 oldu. Kıymetli madenler şemsiye fonları ortalamada yüzde 27,5 getiriyle liderliğe oturdu.

Fon sepeti şemsiye fonları da yüzde 22 getirisiyle dikkat çekti. Borsa geçen yıl yüzde 9 kazandırmışken hisse senedi yatınm fonlannın getirisi ortalamada yüzde 14,1 seviyesinde gerçekleşti. Yani fon yöneticileri borsa-nın daha üzerinde bir getiriyi yatırımcıya sunmuş oldu.

YÜZDE 25 DESTEK

BES fonları tarafına bakıldığında öncelikle şunu belirtmek gerekiyor. Bireysel emeklilik katılımcısı kendi portföy dağılımını yapabiliyor ve fon dağılımını yılda altı kez değiştirebiliyor. Ancak BES katılımcıları hangi emeklilik şirketiyle çalışıyorlarsa sadece o şirketin fonlarını alabiliyor. Yani başka şirketlerin BES fonlarını alma hakkına sahip değiller. Burada katılımcı, fonlarının performansını beğenmiyorsa, süre kıstaslarına uyarak emeklilik şirketini ve dolayısıyla emeklilik fonlarını değiştirebilir.

2015 yılında BES fonlannın performansı ile ilgili eleştiriler yoğundu. 2016 yılında ise BES fonlarının genel olarak daha iyi performans sergilediğini söylemek mümkün. BES katılımcısının 2013 yılı başından itibaren yatırdığı paranın yüzde 25’i kadar da devlet teşviki aldığını belirtelim. Yüzde 25 devlet katkısına yüzde 100 hak kazanabilmek için 10 yıl prim ödeme ve 56 yaş koşulunu yerine getirmek gerekiyor.

Tüm bu noktalan hatırlattıktan sonra, portföy yöneticilerinin başarılarının sırlarına, 2017 beklentilerine ve yatırımcılara tavsiyelerine geçebiliriz. Haberimizin kalan bölümünde en iyi fon yöneticilerinin yorumlarını detaylıca okuyabilirsiniz.

“HİSSE YERİNE TEFAS’I İNCELEYİP FON ALIN”

NASIL BAŞARILI OLDU? Yüzde 20,4 kazandıran hisse fonumuzu uzun dönemli bir bakış açısıyla, az sayıda şirkete yoğunlaşarak, detaylı temel analiz ve şirket değerlemesi yaparak yönetiyoruz. Amacımız değerinin altında işlem gören hisseleri bulmak. Borsadaki fiyatlar, çeşitli psikolojik faktörlerle çok değişken olabilir. Oysa şirketlerin değeri her dakika hisse fiyatı gibi değişmez. Önemli olan belli kriterlerle yatırım yaptığınızda, makro veya politik olaylar neticesinde ortaya çıkan panik satışlarda sakin katıp, bunu alım fırsatı olarak değerlendirebilmek.

2017’DE NE BEKLİYOR? Terör ve jeopolitik risklerin azalmasıyla turizmin canlanma ihtimali ve tüketici güveninin iyileşmesi için Suriye’deki gelişmeler ve OHAL’in kaldırılması izlenecek. MB’nin dövizin önünü kesecek şekilde faiz artışı yapması önemli. Bu sadece geçici bir dönem. Doların yüzde 20 daha yükselmesi, faizin bir kaç puan artışından çok daha fazla ekonomiye zarar verir. Trump’un ekonomiye ve bu bölgeye yaklaşımı da izlenmesi gereken bir faktör. Borsa İstanbul, gelişmekte olan ülkelere göre yüzde 15-20 iskontolu. Yurtdışındaki algısı değişmediği sürece borsanın yeni zirve görme ihtimali düşük.

NE TAVSİYE EDİYOR? Bir şirketin bilançosunu ve gelir tablosunu yorumlayacak derecede finansal bilgiye sahip değilseniz, doğrudan hisse almayın. Tüyo ile arkadaş ve eş dost tavsiyesiyle, borsa çıkacak diye kısa vadede para kazanma hırsıyla hisse almak para kaybetmenin en garanti yolu. En doğrusu yatırim fonu platformu TEFAS’ta fonların bilgilerini inceleyip bir hisse fonuna yatırım yapmak.

KÜRESEL HİSSELER TAHVİLE GÖRE CAZİP

NASIL BAŞARILI OLDU? Yüzde 26,44 kazandıran Yabancı BYF Fon Sepeti Fonu’muzun portföyünde çeşitli coğrafyalardan devlet ve şirket tahvilleri, hisseler ve diğer yabancı varlıklara yer veriyoruz. 2016 başından itibaren beklentimiz olan kırılgan denge etrafında ön plana çıkacağını düşündüğümüz gelişmekte olan piyasa ve Avrupa hisse senetlerine, gelişmekte olan piyasa tahvillerine ve düşük vadeli yabancı şirket tahvillerine ağırlık verdik. Düşük oranda ABD tahvili taşıyarak portföyü dengeledik.

2017‘DE NE BEKLİYOR? Küresel hisse senetleri, küresel tahvillere göre daha cazip. Ekonomilerdeki ılımlı toparlanma, şirket bilançolarında pozitif etki göstermeye devam ederken, enflasyon baskılarının artması da hisseyi destekliyor. Avrupa’yı ABD hisselerine göre bir miktar önde tutuyoruz. Gelişmekte olan piyasalarda ise Asya borsala-rında fırsat var. Dolarındaki değerlenme gelişmekte olan piyasa hisseleri üzerinde bir miktar baskı yaratabilir ama bu varlık sınıfı FED’in kademeli ve yavaş faiz artışları ile birlikte iyi performans gösterebilir.

NE TAVSİYE EDİYOR? Küresel ekonomi ‘kırılgan denge’ etrafında kalmaya devam edecek. Bu ortamda FED, daha düşük hızda bir faiz artırım süreci gerçekleştirir. Gelişmiş ülke tahvillerinde risk priminin negatif olması bu varlık sınıfını daha az cazip hale getirirken, küresel hisse ve gelişmekte olan piyasa tahvillerine ağırlık vererek portföyler dengelenebilir. 2017 içerisinde ABD para politikalarındaki kademeli normalleşme ve maliye politikalarında olası gevşemeyle ABD doları, gelişmiş ülke para birimlerine karşı değerlenmeye devam eder.

“DEĞİŞKEN FONLAR CAZİBESİNİ KORUYACAK”

NASIL BAŞARILI OLDU? Geçen yıl yüzde 22,26 getiri sağlayan fonda portföyümüz borçlanma araçları oranı yüksek bir yapıda oluşturuldu. Hazine Müsteşarlığı’nın ve özel sektör şirketlerinin yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda ihraç ettiği Türk Lirası ile yabancı para cinsinden borçlanma araçları fon portföyüne dahil edildi. Öte yandan yapılandırılmış borçlanma araçları ve korunma amaçlı türev işlemler ile varlık dağılımı çeşitlendirilerek risk azaltılmaya çalışıldı. Global piyasalarda dalgalanmalar yaşansa da fon portföyünün genel yapısı bozulmadı.

2017’DE NE BEKLİYOR? Yurtiçi piyasalar, global piyasalardaki dalgalanmalara duyarlı olmayı sürdürecek. Birçok değişken, bir arada değerlendirilecek. Yatırım yapabileceği ürün çeşitliliğinin fazla olması nedeniyle değişken fonlar, piyasalardaki hareketlere hızlı uyum sağlayacak. Varlık dağılımının çeşitlendirilmesi fonların getirisinde etkili olacak. Ancak farklı dönemlerde fon getirilerinin yüksek oynaklık nedeniyle ciddi farklılaşmalar yaşaması beklenebilir. Yıl geneline baktığımızda değişken fonlar yatırımcılar için cazibesini koruyacak.

NE TAVSİYE EDİYOR? Yatırım fonları farklı varlık gruplarında sundukları geniş yatırım yelpazesi ve yatırım kolaylığı açısından yatırımcılar açısından yakından takip edilmeli. Tek bir varlık grubu yerine çeşitli fonlardan oluşan fon sepetleri, piyasalarda dalgalanmanın yüksek olduğu dönemlerde avantaj sağlayacak. Öte yandan son yılların önemli yatırım aracı olan altın 2017 yılında da cazibesini koruyacak. Emtia sepetleri de doğru dağılımla yüksek getiri sağlama potansiyelini sürdürecek.

“ÖST FONDA RİSK-GETİRİ DENGESİNE BAKIN”

NASIL BAŞARILI OLDU? ÖST fonumuz 20l6’da yüzde 12,85 kazandtrdt. Burada tahvillerine yatırım yaptığımız kurumların malt yapısının, en basit tanımıyla geri ödeme kabiliyetinin analizi önemli, ihraç edilen borçlanma araçlarını risk-getiri eğrisinde uygun bir şekilde konum-landırabilen yetkin ve tecrübeli bir ekibiz. Ayrıca fonumuzda sektör-kıymet yatırım dağılımını doğru şekilde oluşturarak azami oranda portföy çeşitlendirmesi yapıyoruz. Fonun içerisinde çok farklı sektörlerden 50’den fazla ihraççı var. Fonumuzun başarısında diğer bir faktör de ideal seviyede ‘yatırımda’ olması ve likidite risklerini minimize etmesi. Son olarak da rekabetçi yönetim ücretlerimizi sayabilirim.

2017’DE NE BEKLİYOR? ÖST piyasasındaki ihraç büyüklükleri her yıl artarak devam ediyor. Her ne kadar banka ihraçları en yüksek paya sahip olsa da bankacılık dışı finans kesimi ve reel kesimin ihraçlardaki payları artış trendinde. Özellikle reel kesim ihraçlarının göreceli daha yüksek getiri potansiyeli sunması ile beraber, bu ihraçlara yatırım yapan fonlarda da getiri potansiyeli yüksek. Ancak risk ve getirinin bir arada değerlendirilerek yatırım aşamasına gelinmesi çok daha doğru olacaktır.

NE TAVSİYE EDİYOR? Her yatırım ürünü gibi özel sektör borçlanma araçlarına yatırım yapmak da belirli bir düzeyde uzmanlık gerektiriyor.

Bu nedeniyle bireysel yatırımcıların ÖST yatırımını direkt olarak ihraçlar üzerinden yapmak yerine, belirli standartlarda yatırım süreçlerinden geçmiş ve risk-getiri dengesi sağlayan yatırım fonları üzerinden gerçekleştirmelerini öneriyoruz.

“ALTIN, CAZİP YATIRIM OLMAYI SÜRDÜRECEK”

NASIL BAŞARILI OLDU? Yönettiğimiz Allianz Emeklilik altın fonu yüzde 30,44 kazandırdı. FED’in 2016 yılı faiz artırım hedefini yakalayamayacağını öngörmüştük. Yılın ilk dört ayında bu doğrultuda altında yüksek pozisyon aldık. Mayıs ayında FED’in haziranda faiz artırma yönünde beklenti oluşmasıyla altın pozisyonunu azalttık. Temmuz-ekim arasında yükseliş fırsatlarını kolladık. Trump’ın seçilmesine kadar kıstas üzerinde altın pozisyonu taşıdıktan sonra oranı düşürdük.

2017’DE NE BEKLİYOR? FED’in bu yıl üç adet faiz artırım hedefini ne ölçüde gerçekleştireceği ve bunun sonucundaki gelişmeler dikkate alınması gereken en önemli unsur. Zira doların güçlü veya zayıf seyri altın fiyatında belirleyici. Makro beklentimiz enflasyonun ABD, Euro Bölgesi ve İngiltere’de yükseliş eğilimini sürdüreceği ve önde gelen merkez bankalarının son dört yıldan farklı olarak daha sıkılaştırıcı para politikaları izleyecekleri yönünde. ABD’de olası üç faiz artırımının dörde çıkması da mümkün. TL bazında getiri hedefi olan yatırımcılar için altının cazip bir yatırım aracı olmayı sürdüreceğini düşünüyoruz.

NE TAVSİYE EDİYOR? 2017’de portföylerde gelişmiş ülke hisse senetlerinin ve emtianın ağırlığının yüksek, bono ağırlığının ise düşük tutulmasını tavsiye ediyoruz. Bu dönemde bu varlık sınıflarında pozisyon artırımı yapılmasının olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyoruz. Bunun yanında yatırımcılar yıl içerisinde altın fiyatında görülebilecek yüzde 10 ve üzerindeki geri çekilmeleri kısa vadeli alım fırsatı olarak değerlendirebilir. Daha uzun vadeli baktığımızda ise altının portföylerde bulundurulmasını öneriyoruz.

“ESNEK/KARMA FONLAR TERCİH EDİLEBİLİR”

NASIL BAŞARILI OLDU? Büyüme Amaçlı Yükselen Ülkeler Esnek EYF’miz yıllık yüzde 54,78 kazandırdı. Fon, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ülke grubunu temsil eden BRIC ülkelerinde yerleşik başlıca şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapıyor. Hindistan ve Çin gibi doların değerlenmesine duyarlı, net emtia ithalatçısı olan ve özel sektör borçluluğu yüksek ekonomiler yerine Brezilya ve Rusya hisselerinde ağırlığı biraz daha yüksek tuttuk.

2017’DE NE BEKLİYOR? 2017 yılı boyunca bu belirsizliklerin devam edeceği ve piyasadaki oynaklığın geçmiş yıllara oranla yüksek seyredeceği öngörülebilir. Bu durumda bu yıl içerisinde küresel faiz hadlerinde bir düşüş görülmesi zor. Bu da gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin güçlenmesini zorlaştırıyor. Bu nedenle sadece bir varlık ve ülkeye yatırım yapan fonlar yerine esnek/karma kategorisinde yer alan çeşitli varlık gruplarına yatırım yapan fonlar tercih edilebilir. Bu tip fonlar risklerin dengeli dağıtımını sağlaması açısından da öne çıkacak.

NE TAVSİYE EDİYOR? Emeklilik yatırımları doğası gereği uzun vadeli yatırımlardır. Yatırımcıların beklenen getirilerini desteklemek adına, ağırlıklı olarak hisse senetleri gibi beklenen getirisi yüksek ve buna karşılık kısa vadeli oynaklığı da yüksek olabilen fonlara portföylerinde belirli bir oranda yer vermesini tavsiye ederiz. Emeklilik sistemi yatırımcıları, dönemsel olarak farklı piyasa koşutlarına uygun fonları tercih etmeli. 2017 yılında yatırımcılara birikimlerini, Türkiye Hazinesi’ımve özel sektörünün ihraç etmiş olduğu borçlanma araçlarında ve Türk hisse senetlerine yatırım yapan fonlarda değerlendirmelerini öneriyoruz.

“HİSSE SECİMİ ÖNEMLİ”

NASIL BAŞARILI OLDU? Yönettiğimiz Cigna Emeklilik hisse fonu yıllık bazda yüzde 17,08 kazandırdı. Volatilitenin arttığı bir yılda başarımızın en önemli kaynağı, yatırım vademizi uzun tutmamız ve başarılı hisse senedi seçimleri oldu. Ülkemizin risk priminin artması, büyüme dinamiklerindeki bir miktar bozulma ve TL’nin değer kaybı sebebiyle endeksin seviyesinden çok hisse seçimi daha önemli hale geldi. Güçlü finansal yapıya sahip, ihracat ağırlıklı çalışan, yüksek temettü ödeme oranına sahip şirketlerin hisse senetlerini içeren portföyümüz, piyasanın üzerinde getiri elde edilmesini sağladı.

2017’DE NE BEKLİYOR? 20 Ocak ta göreve başlayacak olan Trump’ın açıklamaları ve buna paralel olarak FED’in izleyeceği politika, global anlamda en önemli faktörler. FED’in bu yılı ne kadar faiz artırımı ile tamamlayacağı en önemli soru olacak. Yurtiçinde ise anayasa referandumu ve dış politikadaki gelişmeler yakından izlenecek. Bu alanda yaşanacak iyimser gelişmelerle birlikte büyüme dinamiklerindeki toparlanma ve buna bağlı olarak volatilitedeki düşüş tüm Türk varlıklarına pozitif yansıyacaktır.

NE TAVSİYE EDİYOR? Yatırımcılara en önemli tavsiyemiz kısa vadeli gelişmelerden ziyade daha uzun vadeli gelişmelere odaklanmaları ve hisse senedi seçimlerini de bu bağlamda yapmaları. 2017 de 2016 gibi ciddi dalgalanmalara aday bir yıl ve hisse senedi seçimi iyi bir getiri için yine en önemli etkenlerin başında. Yüksek büyüme potansiyeli olan, döviz ve faiz riski düşük, ihracat odaklı çalışan, yüksek temettü ödeyen ve yüksek sermaye kârlılığı olan şirketlerin hisse senetleri yine ön planda olacak.

“BES FONLARINI AKTİF YÖNETİN”

NASIL BAŞARILI OLDU? Küresel piyasalarda 2016 ciddi oynaklıkların yaşandığı bir yıl oldu. Yılın sonuna doğru kur üzerindeki baskının artması, sabit getirili menkul kıymetlerde değer kayıplarına yol açtı. Oynaklığın bu şekilde yüksek olduğu bir dönemde stratejik olarak fon portföyünün daha düşük vade yapısı ile daha az faiz riski almasını hedefledik. Ancak yılın belli dönemlerinde oluşan olumlu hareketlerden faydalanmak adına taktiksel olarak faiz riskini yükselttiğimiz zamanlar oldu. Yine benzer bir şekilde ÖST pozisyonlarımızda kredi riskini daha düşük tutarak getiri-risk yapısını, defan-sif ve yapısal olarak kuvvetti sektör ve şirketlere yatırım yapmayı hedefledik.

2017’DE NE BEKLİYOR? Türkiye’de 20l6’da yaşanan ve ekonomiyi olumsuz etkileyen gelişmelerin 2017’de etkisi azalacaktır. Böylece çok cazip seviyelere gerileyen varlık fiyatları bundan olumlu etkilenir. Fon portföyünde yıl içerisinde kademeli olarak faiz riskimizi artırdığımız ve stratejik olarak daha uzun bir vade yapısına geçtiğimiz bir dönem olacak.

NE TAVSİYE EDİYOR? İyi yapılan dirilmiş bir yatırım süreci oluşturmak, sürdürülebilir getiri yaratabilmek için en kritik faktör. Her ne kadar emeklilik fonları doğası itibariyle uzun vadeli yatırım araçları olsa da 20l6’da olduğu gibi taktiksel değişimler de Türkiye gibi oynaklığın yüksek olduğu piyasalarda performansın önemli bir bileşeni. Bu nedenle kısa vadede döngülerin dışında kalmadan aktif bir yönetim yatırımcılar için kritik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu