GELECEĞİN otomobilleri elektrikli olacak. Bu pek çok gelişme arasında en açık olanı. Fakat bu süreç içinde emisyonsuz, elektrikli otomobillerle birlikte üreticiler bütünsel büyük bir değişimle karşı karşıya.
Kompleks teknolojilere sahip ortalama 500 kilogramı bulan piller tüm araç yapısını ve dizaynını değiştiriyor. Bu nedenle tüm yapı için yeni bir alan oluşuyor. Elektrikli araçlar için üretimde “lightweight concept-hafif alaşımlı malzeme konsept”leri gerekli hale geliyor. Endüstrinin buna uyum sağlamasına ihtiyaç var. Size bu gelişmelerin içinde yer alan ve molekül düzeyinde pek çok alanda etkin rol oynayan kimya devi Henkel’in çalışmalarını özetlemek istiyorum.
Yeni ortaya çıkan teknolojiler her ürünün neredeyse baştan tasarlanmasını gerektiriyor. Bu da molekül düzeyinde, işin kimyasının değişmesi anlamına geliyor. Bu değişimin ipuçlarını teknolojilere yön veren önde gelen bir kimya şirketi olan Henkel’den dinlemek farklı bir bakış açısı getiriyor. Elektrikli otomobiller ve bataryalar sadece otomobil endüstrisi için değil, tüm araç-ulaşım endüstrisini etkilediği için oradan başlamamızda fayda var.
YENİ TRENDİ BATARYA BELİRLİYOR
Lityum-iyon piller enerji depolama özellikleriyle elektrikli araçların en önemli parçasını oluşturuyor.
Daha,uzun sürüş mesafesi için daha fazla rşayiÜa pil ünitesinin (battery packs) kullanılması gerekiyor. Bataryalar araçların alt tabanlarına yerleştiriliyor. Yeni modellerde bataryaların ağırlığı 800 kg’a kadar çıkıyor. Eklenen pillerin ağırlıkları aracın daha uzun mesafe kaydetmesini ve daha iyi performansa sahip olmasında etkili oluyor. Bu yeni sistemler için ayrıca yeni güvenlik sistemleri de kullanmak gerekiyor. Dışardan gelen darbeler, sıcaklık yükselmesi ve muhtemel kaza gibi durumlarda bu sistemler önemli. İşte diğer ağırlıkları azaltmak için yeni alaşımlar, güvenlik için yeni yalıtım malzemeleri bizi bambaşka üretim süreçlerine götürüp, yepyeni malzemelerle tanıştırıyor. Üreticilerin yeni araçlar için sürdürülebilir aktif ve pasif güvenlik sistemlerini oluşturmaları gerekiyor. İşin önemli yanı bu sistemler ağırlığı artırırken, araçların toplam ağırlığının da hafifletilmesi gerekiyor. Pillerin sadece sağlam ve güvenli bir biçimde araç ekipmanları ve gövdesi arasına yerleştirilmeleri yetmiyor. Bu malzemelerin kompakt tasarımlar için de uygun olması şart. Araç üreticileri bir yandan güvenli, yangın olasılığı ortadan kaldırılmış araçlar tasarlarken, tüm bunların daha hafif alaşımlı malzemelerden yapılması gerekiyor ki araçların toplam ağırlığı düşürülebil-sin. Böylece çift taraflı faydayı göz önünde bulundurmak şart haline geliyor.
3D BASKI İLE YENİ ÜRETİM DEVRİMİ
3D baskı, pek çok ürünün yapımında adeta bir devrim yaratıyor. Teknoloji geliştikçe, gittikçe daha fazla sanayi sektörü bu yenilikçi işlemden yararlanıyor. Pek çok endüstri artık geleceğini bu yeni teknolojiyi kullanarak nasıl dönüştürebileceğinin potansiyelini araştırıyor. Henkel laboratuvarlarında bununla ilgili hazırlıkların şaşırtıcı boyutlara ulaştığını gördüm.
Geleneksel üretim için ‘daha büyük’ her zaman daha iyi olmuştur. Çünkü verimliliğin geleneksel üretim süreçlerindeki karşılığı ölçek ile bağlantılıdır. Büyük fabrikalardaki büyük üretim hatları, üretimlerin büyük konteymıiara yüklenip, dev gemilerle dünya çapındaki müşterilere taşınması… Bu ürünün maliyetini düşük tutar, ancak aynı zamanda büyük miktarda stokun depolanmasıyla ilgili yüksek maliyetleri de içerir. Eğer nakliye problemleri ve gecikmeler olursa büyük sorunlar ortaya çıkarabilir. Onlarca yıldır üretimin merkezinde bu süreçler yer alıyor. Fakat şimdi yeni bir teknoloji, üretimi sonsuza dek değiştirmeyi hedefliyor: 3D baskı (üç boyutlu baskı). Bu devrimci süreç, üreticilerin istediklerini, istedikleri zaman, nihai müşteriye çok daha yakın bir yerde yapmalarını sağlama potansiyeline sahip. Bu, depolama ve taşıma maliyetini düşürürken, tasarımları en küçük detaya kadar tamamen kişiselleştirmek gibi bir özgürlük de sağlıyor. Ayaklarınıza en uygun ölçülerde yapılan spor ayakkabılardan aracınız için tamamen kişiselleştirilmiş bir iç tasarıma kadar…
3D BASKI ÜRETİM SÜRECİ
3D yazdırma temel olarak her seferinde bir katmanda nesneler oluşturmayı ve kesip biçmeden sıvı düzeyinde ürünleri birleştirip adeta yeniden yaratmayı içeriyor. O yüzden bir tür yazıcı mantığını içeriyor. Sıvıdan katiya dönüşen malzemeler kullanılarak veya katı hale gelmek için birbirine bağlanan toz bazlı maddelerle çalışılarak yapılıyor. Süreç, istenen tasarımda bir nesne üretmek için ileri teknoloji yazıcıları programlamak için dijital tasarım dosyaları kullanıyor. Büyük projeler boyutlarıyla insanı etkilerken, 3D baskı ile ilgili en heyecan verici gelişmelerden bazıları daha küçük nesneleri içeriyor. Örneğin, birçok üretici, küçük parçaların ve bileşenlerin prototiplerini oluşturmak için bu teknolojiden zaten faydalanıyor. Bu, zamandan ve paradan tasarruf etmelerini sağlıyor. Çünkü 3D baskı, prototip yapımı için bir ‘enjeksiyon kalıplama şirketi’ kullanma gereksinimini ortadan kaldırıyor. Bu şirketler ilk önce parçaları üretmek için yeni araçlar oluşturmak zorunda ve çoğu zaman müşterilerden yalnızca bir veya iki örnek yerine büyük bir parti sipariş etmelerini talep ediyorlar. Oysa 3D baskıda bunların hiçbirine gerek kalmıyor.