Girişimciler yiyecek içeceği konuştu
Girişimciler yiyecek içeceği konuştu
Avea, Capital & Ekonomist Dergileri ve TOBB Genç Girişimciler Kurulu işbirliğiyle hayata geçirilen Girişimci Kulübü‘nün ikinci toplantısı Yiyecek, içecek ve eğlence sektörünün geleceği’ ana temasıyla gerçekleştirileli. Toplantı kapsamında, yiyecek-içecek ve eğlence sektörünün etkin isimleri Canan Özdemir, Levent Veziroğlu, Mehmet Gürs ve Erol Kaynar önemli değerlendirmelerde bulundular.
Türkiye’de girişimciliği özendirme ve destekleme misyonuyla kurulan ve girişimcileri bir araya getirip vizyon paylaşımlarına olanak sağlayan Girişimci Kulübü’nün ikinci toplantısı, Avea CEO’su Erkan Akdemir, Girişimci Kulübü Başkanı Nevzat Aydın ve Capital & Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş’in ev sahipliğinde gerçekleşti.
Ana teması Türkiye’de yiyecek, içecek ve eğlence sektörünün geleceği’ olan toplantının moderatörlüğünü Nord Holding Türkiye Başkanı Servet Topaloğlu yaptı. Toplantıda The House Cafe Kurucu Ortağı Canan Özdemir, Eksen Group Yönetim Kurulu Başkanı Erol Kaynar, D-ream CEO’su Levent Veziroğlu ve İstanbul Yiyecek & içecek Grubu Kurucu Ortak & CEO’su Mehmet Gürs gibi Türkiye’de yiyecek, içecek ve eğlence sektörüne yön veren isimler, sektörün geleceğini masaya yatırdı.
‘Kalite daha çok müşteri getirir’
Toplantının ev sahiplerinden Avea CEO’su Erkan Akdemir, yaptığı konuşmada yeme içme sektörünün en çok girişimci alan sektörlerin başında geldiğini sadece İstanbul’da yeme içme sektöründe 10 bin civarında işletme faaliyet gösterdiğini söyledi.
Akdemir, Türkiye’de ev dışı yiyecek içecek sektöründe yıllık 17 milyar dolara varan bir cirodan bahsedildiğine dikkat çekti. Bu sektörün kaynak yarattığı turizm sektöründeki gelirlerin ise 30 milyar dolara ulaştığını sözlerine ekleyen Akdemir, “Bu rakamlar aslında sektörün ulusal ekonomide nasıl bir yere sahip olduğunu kanıtlar nitelikte. Tıpkı bilişim sektöründe olduğu gibi, bu sektörde de müşteriler, artık hizmeti bir bütün olarak algılayıp değerlendirmesini buna göre yapıyor, beklentilerini de yine buna göre belirliyor” dedi.
Yeni teknolojiye adaptasyon
Yeni teknolojileri hızlıca keşfeden, uygulayan ve kullanmaya başlayan işletmelerin, müşterileri gözünde çok daha saygın bir konuma geldiği noktasının altını çizen Erkan Akdemir, yapılan araştırmalarda, restoranlardan büyük çaplı gıda firmaları ve küçük-orta işletmelere kadar yüzde 28’lik bir kısmın artık mobil hizmetlere geçtiğini gösterdiğine dikkat çekti. Akdemir şunları söyledi:
“Gıda, yeme-içme sektörüne baktığımızda diğer birçok sektöre göre mobil hizmetlere geçişte oldukça ön sıralarda olduğunu görüyoruz. Çünkü mobilleşme ile işleteler operasyonel maliyetlerin düşürülmesinden, bilgi alışverişinin hızlandırılmasına, süreçlerinin yeniden tanımlanmasından, insan kaynaklarının etkin bir biçimde yönetilmesine tüm iletişim ihtiyaçlarını tek noktadan karşılayan bir mekanizmaya sahip oluyorlar. Geleceğin şirketleri de mobil olarak yö-netilebilir olanlar olacak.”
“Risk al, hedefi doğru tanımla”
Toplantıda konuşan The House Cafe Kurucu Ortağı Canan Özdemir ise Türkiye’de son on yılda sektör genelinde inanılmaz bir gelişme olduğunu, günümüzde restoran işletmeciliğinin sektördeki en prestijli meslekler kategorisine girdiğini aktardı. Özdemir, “Bizler içinse sevdiğimiz mesleği yapıyor olmamız başından beri önemliydi. Yiyecek içecek sektörü yapısı gereği çılgın, dinamik ve bir o kadar da eğlenceli bir sektör. Sürekli yaratıcılığa ve gelişime açık olmasının yanında ciddi bir finans kontrolü de gerektiriyor” dedi.
Sektördeki kar marjını hesaplama noktasında, yemeğin tabağa gelene kadar geçirdiği sürece bakmak gerektiğine değinen Eksen Group Yönetim Kurulu Başkanı Erol Kaynar da ülkemizde sektör genelinde özellikle son yıllarda yaşanan gelişmeyle birlikte kurumsal yapıların sayısının da arttığını ifade etti. Sektörde hevesli, heyecanlı olmanın ve girişimci ruhu taşımanın önemine dikkat çeken Kaynar, “Risk almak ve hedefi doğru tanımlamak da yolun seyrini değiştirecek diğer etkenler arasında yer alıyor. Ancak, tüm risklerine rağmen sektörün daha da büyüyerek gelişmesi ve kısır döngüye girmemesi için çılgın girişimcilere her zaman ihtiyacı vardır” şeklinde konuştu.
Yaratıcı bakış açısı
Türkiye’de hem genç nüfus hem de çalışan sayısının artmasıyla birlikte, yeme içme alışkanlıklarının da değişmeye başladığını belirten D-ream CEO’su Levent Veziroğlu da artık dışarıda yemek yemeye ciddi bir talep olduğunu söyledi. Artan talebe paralel olarak sektörün de büyümesinin hız kesmeden sürdürdüğünü ifade eden Veziroğlu, şöyle devam etti:
“Bu noktada, büyüme sürecinde, sektördeki işletmelerin hem rekabette avantajlı duruma gelebilmek hem de sundukları hizmeti geliştirebilmek adına yaratıcı bir bakış açısına sahip olmaları ve kurumsallaşma sürecine de girmeleri gerekiyor. Önemli olan sektörün yaratıcı ruhunu kaybetmeden, kurumsallaşmayı tamamlamak.”
Önemli bir istihdam kaynağı
Toplantıda yaptığı konuşmada restoran işletmeoüiğinin yalnızca hesap-kitap İşi olmadığını belirten İstanbul Yiyecek & İçecek Grubu Kurucu Ortak &? CEO’su Mehmet Gürs, şunlara söyledi: “Restoran işletmeciliği, tutkuyla yapılması gereken bir meslek. İşte bu, salıip olduğumuz girişimci ruhtan kaynaklanıyor. Adrenalini yüksek, farklı bir sektör. Yaratıcılık, ego ve kurumsallık denklemi üzerine kurulu. Öte yandan, toplumun her kesimi için aslında önemli de bir istihdam kaynağı. Örneğin, ABD’de en fazla istihdam yiyecek içecek sektörü tarafından sağlanıyor.”