Girişimcilikte Açık İnovasyon
İş dünyası ‘açık inovasyon’ dönemini yaşıyor. Kapalı devre ekipler değil, tüketicilerin, hatta başka şirketlerin uzmanlarının yer aldığı inovasyon ekipleri kuruluyor…
GİRİŞİMCİLİK kültürümüzü eleştirirken sıkça kullandığımız bir argüman vardır: “Öyle bir toplumuz ki, büyüklerimiz bile yeni bir şey yaptığımızda ‘icat çıkarma şimdi’ deyip bizi durdurmaya çalışırlar. Yeni bir şeyler yapmak yerine şimdiye kadar yapıldığı gibi yapmamızı isterler” deriz.
Ben bu argümana bu hafta farklı bir bakış açısı getireceğim. Büyüklerimiz ‘icat çıkarma şimdi’ derken, haklılık paylan da olabilir mi?
Aslında, düne kadar bu söz hakikaten girişimcilik kültürümüzü irdelerken toplumun girişimciliğe bakış açısını ortaya koymak açısından güzel bir özetti ve girişimciliğimizin gelişmesi önündeki engellerden biri olarak karşımızda duruyordu. Halbuki durum bugün oldukça farklı.
İNOVASYONDA YEPYENİ BİR TARZ
Herkesin inovasyonun önemini konuştuğu bugünleri, büyüklerimiz yıllar öncesinden görmüşler gibime geliyor.
Özellikle global ekonomik kriz sonrası ülke ekonomilerinin ihtiyacı olan şeyin inovasyon olduğu ortaya çıktı, icat değil.
İcat ile inovasyon arasındaki fark şu:
İcat ettiğiniz şeyi satıp para kazanabilirseniz, işte o zaman bu icadınızı artık inovasyon, kendinizi de girişimci olarak adlandırabilirsiniz. Eğer icadınızdan para kazanamazsanız, icadınızı icat, kendinizi de mucit olarak adlandırabilirsiniz.
İşte büyüklerimizin ileri görüşlülüğü burada ortaya çıkıyor. İcat çıkarma derken şunu demek istemiş olamazlar mı? İcat çıkarma, İnovasyon çıkar!.
Geçen hafta Kosova’mn Priştina şehrinde Kosova’nın en büyük bilgi teknolojileri ve mobil teknolojileri konferansı KOSICT2014’te konuşmacıydım. 250 civarında yaklaşık 20 ülkeden katılımcının buluştuğu konferansta konuşmam ‘Girişimcilik ve Açık İnovasyon’ üzerineydi.
Şirketlerin kurum içinde kurdukları inovasyon ekipleri artık diğer şirketlerin inovasyon ekipleriyle bir araya gelip daha hızlı inovasyon yapmayı tercih ediyorlar. Bu inovasyon yapma şekline ‘açık inovasyon’ diyoruz. Açık inovasyon, yani yaratıcı düşünceye sahip çok farklı kesimlerden bireylerin bir araya gelerek yeni ürünler geliştirme sürecinin daha hızlı olabilmesi için bazı önerilerde bulundum.
TÜKETİCİ DE İNOVASYONUN BİR PARÇASI
Bildiğiniz gibi, girişkenlik – inovasyon – girişimcilik – pazarlama & satış sırasıyla takip ettiğimiz bir yol haritamız var. Bu haritada girişimcimiz inovatif bir ürünü geliştirip pazara sunduktan sonra tüketicinin kararını bekler. Eğer tüketicinin hoşuna giderse, satış gerçekleşir ve girişimcimiz yoluna devam eder. Eğer tüketicinin hoşuna gitmezse sil baştan yeniden başka bir ürüne odaklanır. Yani, tüketici dördüncü aşamada, yani pazarlama & satış aşamasında oyuna dahil olur. Öyleyse, akıllı girişimcinin, riskini minimize etmek adına tüketiciyi, dördüncü aşamada değil de, ikinci aşamada oyuna sokması gerekir. Yani tam da inovasyonu yapma aşamasında… Özellikle açık inovasyon gruplarına, tüketiciyi davet ederek bu sağlanmalı. Aksi takdirde, sadece mühendislerin ve şirket çalışanlarının bir araya gelerek gerçekleştirecekleri inovasyonlar, ileride tüketici tarafından kabul görmeme riskini içerir.
Ayrıca, açık inovasyonun çok daha hızlı gerçekleşebilmesi için çok farklı topluluklardan bireylerin bu gruba dahil edilmesi gerekiyor. Farklı yaş, din, sosyoekonomik yapı, meslek gruplarından farklı düşünen insanların gruba dahil edilmesi, açık inovasyonu çok daha fazla hızlandırır.
Açık inovasyonun önemini aslında P&G’nin istatistiklerinden kolayca anlayabiliriz. 2006 yılında P&G’nin yeni ürün fikirlerinin yüzde 45’i tamamen şirket dışındaki kaynaklardan geliyor ve aynı yıl P&G araştırma ve geliştirme bütçesinin toplam ciroya oranını yüzde 4.8’den 3.4’e düşürüyor.
Sizlere son önerim: Çok farklı toplantıları takip edin netvvork’ünüzü geliştirin. Açık inovasyon yapabilmeniz için çok akıllı insanları tespit etmeniz gerekir ve bu da bol bol toplantılara, fuarlara, konferanslara katılmakla ve bu insanları netvrark’ünüze dahil etmekle mümkün. Nasılsa şu kişinin konferansını Youtube’dan seyrederim demeyin, gidin insanlara dokunun.
Bili Gates’in sözünü lütfen unutmayın: “İnsanların birleşmiş 10’su muhteşem sonuçlar veriyor.”
Haftaya görüşmek üzere…
Baybars Altuntaş / Para
