Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Güçlü Büyüme 2018’de De Devam Edecek

Türkiye ekonomisi, 2017’nin son çeyreğinde yüzde 7.3, 2017 yılında yüzde 7.4 büyüdü. Türkiye hu büyüme performansı ile G20’de zirveye çıktı. Büyümeyi tüketim ve yatırım harcamaları sürükledi. Ekonomistlere göre güçlü büyüme 2018’de de devam edecek…

TÜRKİYE ekonomisi 2017’nin son çeyreğinde yüzde 7.3, 2017’de yüzde 7.4 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Yıllık bazda 2013’ten bu yana en yüksek büyüme oranına ulaşan Türkiye ekonomisi, bu büyüme performansı ile G20’nin zirvesine çıktı. Türkiye ekonomisinin toplam büyüklüğü 2017’de cari fiyatlarla 3.1 trilyon TL seviyesini aştı. Büyüme iç talep kaynaklı gerçekleşirken, net dış talep de büyümeye sınırlı pozitif katkı sağladı. Iç talepteki artışta hükümetin ekonomiyi desteklemek için verdiği teşvikler, Hazine destekli Kredi Garanti Fonu (KGF) kredileri ile reel sektöre sağlanan destekler etkili oldu. Büyümeyi tüketim ve yatırım harcamaları sürükledi. Harcamalara göre, 2017’de yatırımların büyümeye katkısı 2.16 puan, net ihracatın katkısı 0.15 puan, tüketimin 3.74 puan, devlet harcamalarının 0.7 puan olarak hesaplandı.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye ekonomisinin büyüme performansının sürpriz olmadığını belirterek, “Bunun böyle olacağını aylar önce gelişmelerden görmüştük. Türkiye 2018 için de sürdürülebilir, istikrarlı ve orta vadeli planda hedeflediği büyüme oranını tutturmak için gerekli projelerini yaptı. Büyüme, iş istihdam ve üretim devam edecek” ifadelerini kullandı. Ekonomistler, öncü göstergelerin 2018 yılı ilk çeyrekte 2017 ortalamalarına yakm büyümeye işaret ettiğini belirterek, yeni teşvik paketi ve alınacak tedbirlerle güçlü büyümenin 2018’de de devam edeceğini ifade ediyor.

GSYH 3.1 TRİLYON TL

Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) açıkladığı Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerine göre, dört dönem toplamıyla elde edilen yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksi olarak 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 7.4 arttı. Böylece 2009’da yaşanan yüzde 4.7’lik daralmanın ardından Türkiye ekonomisi, yıllık bazda kesintisiz büyüme sürecini 2017’de de devam ettirdi. 2011’de yüzde 11.1, 2013’te yüzde 8.5’lik büyümenin ardından 2017’deki yüzde 7.4’lük büyüme, son 12 yılın en iyi üçüncü performansı oldu. Orta Vadeli Program’da (OVP) Türkiye ekonomisinin 2017 büyüme tahmini yüzde 5.5’ti.

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 3.1 trilyon TL oldu. 2017’de zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörünün katma değeri yüzde 4.7, sanayi sektörünün yüzde 9.2, inşaat sektörünün yüzde 8.9, hizmetler sektörünün yüzde 10.7 artış gösterdi. TL’deki değer kaybı nedeniyle dolar bazında milli gelir 2016’daki 862.7 milyar dolar düzeyinden 851milyar dolara geriledi. Kişi başına GSYH cari fiyatlarla bir önceki yıla göre 5 bin 757 TL artışla 38 bin 660 TL’ye yükseldi. Dolar cinsinden kişi başına GSYH 286 dolar azalışla 10 bin 597 dolar oldu.

Ötevyandan TOÎK yılının üçüncü çeyreği için daha önce yüzde 11.1 olarak açıkladığı büyümeyi yüzde 11.3 olarak re-vize etti. 2017 ilk çeyrek için daha önce yüzde 5.3 olarak açıklanan büyüme yüzde 5.4 olarak güncellendi. 2017’nin ikinci çeyreğine ilişkin veriler de revize edildi ancak yüzde 5.4’lük büyüme oranı değişmedi.

SON ÇEYREKTE BÜYÜME YÜZDE 7.3

Üretim yöntemiyle gayrisafi yurtiçi hasıla tahmini, 2017 dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre, zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 7.3 artışla yüzde 7.2 düzeyinde olan beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Darbe girişiminin ardından 2016 üçüncü çeyreğinde yüzde 0.8 daralan Türkiye ekonomisi, beş çeyrektir kesintisiz büyüyor.

2017’nin dördüncü çeyreğinde bir önceki yılm aynı çeyreğine göre tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 6, sanayi sektörünün yüzde 8.8, inşaat sektörünün yüzde 5.8, hizmetler sektörünün yüzde 9 artış gösterdi.

Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2017’nin dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7.4, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.8 arttı. İşgücü ödemeleri dördüncü çeyrekte yüzde 15.6, 2017 genelinde yüzde 12.9, net işletme artığı/karma geliri sırasıyla yüzde 23.1 ve yüzde 26.2 artış gösterdi.

TÜKETİM HARCAMALARI ARTTI

Yerleşik hanehalklarınm ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların (HHKOK) toplam nihai tüketim harcamaları, 2017’de zincirlemiş hacim endeksine göre bir önceki yıla kıyasla yüzde 6.1, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 7.3 arttı. Hanehalkı harcamalarının GSYH’deki payı yüzde 59.1, devletin harcamalarının payı yüzde 14.5, sabit sermaye oluşumunun payı yüzde 29.8 oldu. 2017’de tüketim harcamaları büyümeye 3.74 puan, devletin tüketim harcamaları 0.7 puan, yatırımlar 2.16 puan katkı sağladı.

2017’de, bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre mal ve hizmet ihracatı yüzde 12, ithalatı yüzde 10.3 arttı. Mal ve hizmet ihracatı, 2017’nin son çeyreğinde bir önceki yılm aynı çeyreğine göre yüzde 9.3, ithalatı ise yüzde 22.7 artış gösterdi. 2017’de ihracatın büyümeye katkısı 2.55 puan olurken, ithalat ise büyümeye eksi 2.4 puanlık katkı verdi. Böylece net ihracat katkısı 0.15 oldu.

YATIRIMLAR BÜYÜMEYİ DESTEKLEYECEK

Gayrisafi sabit sermaye oluşumunun kırılımlarma baktığımızda inşaat sektörü yatırımları 2017 son çeyreğinde yüzde 4.8, yıl genelinde yüzde 12 artış gösterdi. Makine ve teçhizat yatırımları ise yılm dördüncü çeyreğinde yüzde 8.3 artarken, yılm ilk iki çeyreğinde yaşanan daralmanın da etkisiyle 2017’yi yüzde 0.7 artışla kapattı.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, makine teçhizat yatırımlarının yılm ikinci yarısında reel olarak yıllık yüzde 11.7 artmasının önümüzdeki dönem büyüme görünümünü desteklediğini vurguladı. 2016 son çeyreğinden itibaren ekonomiyi desteklemek için hayata geçirilen uygulamalar, yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata yönelik teşvikler, etkinliği artırılan Hazine destekli KGF yoluyla reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının büyüme performansında belirleyici olduğunu vurgulayan Şimşek, yatırımların ve istihdamın güçlü seyrinin 2018’de iç talep yoluyla büyümeyi desteklemeye devam edeceğini belirtti.

“MUHTEŞEM BAŞARI”

Türkiye ekonomisi 2017’de yıllık ortalama yüzde 3.8 büyüyen ve dünya ekonomisinin yüzde 85’ini oluşturan G-20 ülkeleri içinde ise en hızlı büyüyen ekonomi oldu. Bunu muhteşem bir başarı olarak ifade eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türk ekonomisinin yatırım, ihracat, istihdam yaratan ve borçlanmayan bir kompozisyonla dengeli şekilde büyüdüğünün altını çizdi. Zeybekci, “Öncü göstergeler 2018’de de ciddi bir büyümeye işaret ediyor. Türkiye, OVP’de 2018 yılı için öngörülen yüzde 5.5’lik büyümeyi yakalayabilecek hatta daha da üstüne çıkabilecek potansiyele sahip” dedi.

Türkiye ekonomisi yüzde 7.4 büyüme performansıyla OECD ülkeleri arasında yüzde 7.8 büyüyen İrlanda’nın ardından ikinci sırada yer aldı. Geçen sene yüzde 2.3 büyüyen Euro Bölgesi ve yüzde 2.4 büyüyen AB’ye fark atan Türkiye ekonomisi, yüzde 6.8 büyüme ile Çin’i, yüzde 6.4 büyüme ile Hindistan’ı da geride bıraktı.

GÜÇLÜ BÜYÜME SÜRECEK

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, 2017’de Türkiye ekonomisinin yüzde 7.4’lük güçlü büyüme ile 2013’ten sonraki en iyi performansa ulaştığını vurguladı. Elvan, geçen yılki büyümenin temel kaynaklarına üretim yönünden bakıldığında sanayi sektörünün 1.8 puan, inşaat dahil hizmetler sektörünün 4.8 puan ve tarım sektörünün 0.3 puan katkı verdiğini vurguladı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ise, büyümenin sanayi öncülüğünde gerçekleştiğini vurguladı. Sanayi üretiminde 2017 yılı başında iç piyasalarda alman önlemlerin büyümenin istikrara kavuşmasına katkı sağladığım belirten Özlü, Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki toparlanmanın, ülke ekonomisindeki potansiyelin açığa çıkmasına yardımcı olduğunun altını çizdi. Özlü, “Yatırım ortamını canlandırmak amacıyla hükümet olarak attığımız ve atacağımız adımlar 2018 yılında da ekonominin canlanmasına katkıda bulunacaktır” dedi.

ŞUBAT İHRACAT 113.2 MİLYAR DOLAR

Geçen hafta TÜÎK ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verileri de açıklandı. Buna göre, ihracat 2018 Şubat’ta yıllık bazda yüzde 9 artışla 13 milyar 176 milyon dolar, ithalat yüzde 19.7 artışla 18 milyar 936 milyon dolar oldu. Şubat’ta dış ticaret açığı yüzde 54.2 artarak 5 milyar 761 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 76.4’ten yüzde 69.6’ya düştü.

2018’in ilk iki ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.8 artarak 25.6 milyar dolar, ithalat yüzde 28.8 artarak 40.46 milyar dolar oldu. Şubat’ta dış ticaret açığı yüzde 83.7 artarak 14.8 milyar dolara yükseldi.

TÜÎK geçen hafta ekonomik güven endeksini de açıkladı. Buna göre ekonomik güven endeksi Mart’ta bir önceki aya göre yüzde 2.6 oranında azalarak 100.2’ye düştü.

TÜİK geçen hafta ayrıca 2017 yılı canlı hayvan ve hayvansal ürün fiyatları ve üretim değerlerini de açıkladı. Buna göre canlı hayvan değeri 2017’de 117.8 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. 2017’de bir önceki yıla göre kültür sığır fiyatı yüzde 17.1 artarak 6 bin 46 TL, yerli sığır fiyatı yüzde 20.4 artarak 3 bin 762 TL oldu. Kırmızı et fiyatlarına bakıldığında, sığır eti fiyatı yüzde 9.6 artarak 27.44 TL, koyun eti fiyatı yüzde 14.8 artarak 27.82 TL olarak gerçekleşti. Hayvansal ürün üretim değeri 2017’de yüzde 12.5 artarak 69.9 milyar TL oldu. Süt üretim değeri 28.8 milyar TL, bal üretim değeri 3.3 milyar TL, yumurta üretim değeri 6.5 milyar TL ve kırmızı et üretim değeri 30.9 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.

“HAYVAN TEMİNİNİN ÖNÜNÜ TIKIYOR”

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, Şubat’ta 1.53 TL/Lt’ye yükselen çiğ süt fiyatlarının bir yılda yüzde 33 arttığını vurguladı. Türkiye’de çiğ süt üretiminin 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 12 artışla 20.7 milyon tona çıktığını ifade eden Tezel, “2016’da 2015’e göre bir miktar düzelen ihracat, 2017’de daha da arttı. 2017’de 192 bin ton ihracat, 21 bin ton ithalat yapıldı.

Et ve Süt Kurumu (ESK), süt sektörüne müdahalesini 2017’de de sürdürdü. Müdahale amaçlı olarak süt tozuna dönüştürülen süt miktarı 557 bin ton oldu. SETBİR olarak, ESK, müdahale sisteminin gücünü oluşturan süt tozu üretimi için müracaat eden üreticilerin sütlerinin, süt tozu üretimine yöneltmeden önce alıcılara duyurarak, toz haline getirilmeden alıcılara yönlendirmesini önermekteyiz” diye konuştu.

ESK’mn Ağustos 2017’de yayınladığı bir duyuru ile özel sektörün besilik hayvan ithal etmesinin önü açıldığım vurgulayan Tezel, SETBÎR’in 2017 önerileri içinde yer alan bu uygulamanın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından dikkate alınmasının sevindirici olduğunu söyledi. Tezel, “Ancak 500 baş ve üstü kapasiteye sahip işletmelerin kapasitelerinin yarısı kadar miktarda ithalat gerçekleştirilebilecekleri şartı yine istenen vasıf ve miktarda hayvan temininin önünü tıkıyor” dedi.

Prof. Dr. Fuat ERDAL / İbn Haldun Üniversitesi Rektör Yardımcısı
”Makine alımları üretim kapasitesini olumlu etkileyecek”

2017 büyüme performansına en büyük destek, dış ticaret ve yatırımlardan geldi. 2017 boyunca ihracatımız, tüm çeyrekler, milli gelir artış hızından çok daha hızlı büyüdü.

İlk çeyrekte yüzde 10.1, ikinci çeyrekte 11.1, üçüncü çeyrekte 17.9 ve son çeyrekte ise 9.3 artış gösterdi. Son çeyrek dışında tüm dönemlerde, ihracatın ithalattan daha fazla artmış olması, cari açık üzerinde olumlu etki yaratacak. Yatırımları temsil eden gayrisafi sabit sermaye oluşumu, 2017’de yüzde 7.3 arttı. Bu artışta en büyük etkenin, yıllık yüzde 12 artışla inşaat sektörü olduğu görüldü. İlk iki çeyrekte azalmasına rağmen üçüncü çeyrekte yüzde 15.7, son çeyrekte ise yüzde 8.3 oranında büyüyen makine ve teçhizat alımlarının, 2018 üretim kapasitesini olumlu etkilemesi bekleniyor. Yatırımlardaki bu yüksek oranlı artış, girişimcilerin ve yatırımcıların ülke ekonomisine güvenini gösteriyor.

Elbette başta KGF olmak üzere diğer teşviklerin önemli katkısı oldu. 2018’de de milli gelirin bu ivme ile büyümesi bekleniyor.

Prof. Dr. Murat YÜLEK / İstanbul Ticaret Üniversitesi Sanayi Politikaları ve Kalkınma Merkezi Direktörü
”Hızlı büyümede KGF kredileri de etkili”

Hızlı büyümede KGF kredileri ve genişleyici maliye politikaları etkili oldu. Dördüncü çeyrek büyümesinde hanehalkı ve kamu tüketimi harcamalarındaki güçlü momentumun etkisi görüldü. Hanehalkı tüketimi dördüncü çeyrekte önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6.65 arttı. Devletin tüketim harcamalarındaki büyüme ise yüzde 7.37 oldu. Yatırım harcamalarındaki momentum üçüncü çeyrek kadar olmasa da devam etti. Dördüncü çeyrekte sanayi yüzde 8.85 ve hizmet sektörü yüzde 8.96 büyüme hızları dikkat çekti. Tarım da yüzde 5.95 ile kayda değer bir büyüme performansı gösterdi. Yıl bazında bakıldığında, sanayi ve hizmetler sektörlerinin büyümeye önemli katkı yaptığı görülüyor, imalat sanayinin yıllık büyüme hızı yüzde 8.8’e ulaştı. İnşaat sektörü ise yüzde 8.9 reel büyüme kaydetti. Hizmetler sektörü büyümesi ise yüzde 10.4 olarak gerçekleşti. Buna karşılık tarım sektörü büyümesi yüzde 4.66 ile sınırlı kaldı.

Oysa 2016′ da daralan tarım sektörü (yüzde 2.58) 2017’ye güçlü bir baz etkisi potansiyeliyle girmişti. 2017’de net ihracat büyümeye olumlu katkı yaptı.

Prof. Dr. Erhan ASLANOGLU / Piri Reis Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi
”İlk çeyrekte de yüksek büyüme sürebilir”

Kompozisyon olarak baktığımızda büyük bir sürpriz yok. İç talep ağırlıklı bir büyüme var. Dış taleple gelen bir destek de söz konusu. Özellikle sanayi ürünleri ihraç eden bir ülke olmamız nedeniyle dış talebin kapasite kullanımına baskı yaptığını izliyoruz. Bu durum, makine teçhizat yatırımlarına talebi de artırmış görünüyor. KGF’nin etkisini hem yatırımda hem de tüketim talebinde görüyoruz. Tüketim talebini etkilemesinin iki nedeni var. İlki KGF kullanımının bir kısmı bu tür tüketim talebi için yönlendi. İkincisi KGF şirketlerin ayakta kalmasına yardımcı olduğu için tüketici ve yatırımcı güvenini bir miktar yükseltti. Bu durum da tüketim talebine destek oldu.

Büyüme işsizliği düşürmeye yetmedi. Maalesef artan cari açık ve bunun GSYH oranında yükseliş gözlemledik. Talep baskısı enflasyondaki direncin bir diğer nedeni görünüyor. Sürdürülebilir büyüme için cari açık ve enflasyonun yapısal boyutlarını çözmek önemli. Öncü göstergelere göre 2018 Ocak ayı güçlü geldi, Şubat ve Mart ise bir miktar ivme kaybına işaret ediyor. 2018’in ilk çeyreğinde geçen yılın ortalamalarına yakın bir büyüme gelebilir.

Doç. Dr. Atılım MURAT / TOBB ETÜ İİBF işletme Bölümü Öğretim Üyesi
”İkinci çeyrekte yeni teşvikler gelebilir”

Büyümede devletin verdiği teşviklerin, bazı sektörlerdeki vergi indirimlerinin, KGF kefaleti ile kullandırılan kredilerin rolü büyük. Özel tüketim ve yatırım harcamalarında da önceki yıllara göre belirgin bir iyileşme gözleniyor. 2018’de benzer bir büyüme performansının sürmesi şu aşamada beklenmiyor. Ben yılın ikinci çeyreğinde yeni teşviklerin gelebileceğini düşünüyorum. Kamu harcamaları artabilir.

Buna göre geçen yıl yüzde 1.6 olan bütçe açığının yüzde 2 civarına yükseleceğini görebiliriz. Mevcut konjonktürde para politikasını kullanma konusunda manevra alanı bulunmuyor. Merkez Bankası, enflasyon oranı tek hanelerde kalıcı olana kadar sıkı para politikasını sürdüreceğini vurguluyor. Açıklanan 128 milyar TL’lik teşvik paketinin ve döviz kurlarındaki artışın enflasyonist etkisi Merkez Bankası’nı faizler konusunda zorlayabilir. Bu nedenle büyümeyi desteklemek için genişletici maliye politikasından başka bir alternatif kalmıyor.

Hülya Genç Sertkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu