Haziran Ayı Piyasa Yorumları 2016
İngiltere’nin AB referandumu hâlâ bir risk. Bu referandum öncesi hisse senedi riski almanın uygun olmadığını düşünüyorum. Doların ise 2.87 TL altına kalıcı bir şekilde yerleşeceğini öngörmüyorum…
Brexit riski fiyatlanıyor mu?
İngiltere’de son açıklanan iki anket “Avrupa Birliği’nden çıkalım” diyenlerin 2 puan önde olduğunu gösteriyor. Ancak buna rağmen finansal piyasalar İngiltere’de yapılacak tarihi referandumu şu ana kadar umursamış değil.
Korku endeksi VlX’in 15’in altında olması küresel piyasalarda risk alma iştahının tavanda olduğuna ve Brexit riskinin hiç fiyatlanmadığma işaret ediyor.
Tabii ki bu durum büyük bir riski içinde barındırıyor. İngiltere’nin AB’den çıkması halinde hiç fiyatlanmayan bu senaryonun fiyatlaması, sert olur. Referandum öncesi özellikle hisse senedi riski almanın (hele ki endeks 80 bine yakınken) uygun olmadığı yönündeki kanaatimi koruyorum.
Altın fiyatı için beklentinizi söyleyebilir misiniz?
Yılın geri kalan kısmı için FED’in beş toplantısı kaldı. Ama ilginç bir durum oluştu. Başta ISM endeksi ve tarım dışı istihdam olmak üzere ABD’de mayıs ayı ekonomik verileri çok bozuk geldi. Bu iki kritik gösterge normale dönmeden FED’in ikinci faiz artırımını yapması mümkün değil. Hatta verilerin normale dönmesi de yetmez. FED’in en az iki aya ait veri setiyle bozulmanın “geçici” olduğuna ikna olması lazım. Bir başka ifadeyle, eylül toplantısına kadar FED’den faiz artırımı beklenmez.
Bu durum altına yarıyor. Altın fiyatları son günlerde yukarı yönde hareketlendi ve 1.275 dolar bölgesine kadar tırmandı. Lâkin bu eğilimin en fazla 1.300’e kadar devam edebileceğini öngörüyorum. Euro/dolar paritesi 1.15’i aşamadıkça altının da 1.300 doların üzerine yerleşmesi çok zor.
Dolar/TL için yukarı yönlü beklentiniz geçerli mi?
Yabancı yatırımcının Türkiye riski algısında iyileşme yok (CDS makasından takip edebilirsiniz). Yerliler döviz stoklarını eritmiyorlar ve son iki haftadır kademeli alım yapmışlar (DTH üzerinden takip edebilirsiniz).
TCMB’nin tavan faizde yapmış olduğu indirim, küresel piyasalar bozulduğunda kurdaki yükselişin önüne set çekebilecek düzeyde değil. Dünyada risk alma iştahı böylesine yüksekken bile kur 2.90’a yakın düzeylerde. Yeterli sanırım. Dolar/TL’nin 200 günlük üssel hareketli ortalaması olan 2.87’nin altına kalıcı bir şekilde yerleşebileceğini öngörmüyorum.
Euro/dolar paritesi için öngörünüz nedir?
Ingiltere’deki referandum öncesi paritenin 1.1420 ve 1.1500 düzeylerinin üzerine yerleşebileceğini tahmin etmiyorum. Eğer İngiltere çıkmama kararı alırsa parite 23 Haziran sonrasında 1.1750 bölgesine yükselebilir.
Ama FED’in faiz artırım süreci öyle ya da böyle gündemde kalmaya devam edeceğinden iyimser senaryoda (İngiltere’nin AB’de kalması) bile parite için 1.1750’nin üzeri zor.
Ülkemizde büyüme ne durumda?
Sanayi üretimi (ama takvimsel etkilerden arındırılmış endeks) Türkiye’de büyümenin en iyi göstergesi konumunda. Geçen hafta nisan ayma ait veriler açıklandı. Sanayi üretiminin nisanda geçen yıla kıyasla sadece yüzde 0.7 büyüyebildiğim gördük. Ama tek veriye bakarak yorum yapılamaz.
Bu bağlamda son üç aym ortalama yıllık büyüme hızına bakmak gerekir. Bu da bizi yıllık yüzde 3.20’lik ekonomik büyümeye getiriyor. Türkiye’nin potansiyel büyüme hızı olan yüzde 4.5’un altında bir büyümemiz var. Ama yaşanan terör olaylarına ve ihracat pazarlarımızdaki durgunluğa rağmen fena olmadığını söylemeliyim.