Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Haziran Ayında Piyasalar ve Ekonomi

Haziran ayında yurtiçi ile birlikte yurtdışında da volatilite artacak. Bu artış, muhtemelen hisse senetleri, pariteler, dolarla fiyatlanan değerli madenler ve petrol piyasasında da hissedilecek. Bu nedenle yatırımcılar dikkatli olmalı…

Haziran ayı zor geçebilir

HAZİRAN ayına yoğun bir gündem altında giriyoruz. 7 Haziran genel seçimleri ile içeride başlayacak süreç, 5-19 Haziran arası Yunanistan’ın IMF’ye olan borçlarını ödeyip ödeyememesi ile birleşecek.

Piyasalar ve Ekonomi

17 Haziran’da da FED toplantısı yeni bir furya başlatacak. Bu sürecin sonunda mevcut seviyelerden çok uzaklaşamadığımız görülse bile dönem içinde volatilite artışı kaçınılmaz gibi görünüyor. Bu nedenle, temkinli olmak, aşırı coşkuya veya aşırı paniğe kapılmamak için portföylerin heyecan katsayısını düşürmek gerekir. Ayrıca oluşabilecek fırsatlar için portföylerde nakit dengesini yükseltmek faydalı olur.

Bu yılki seçimlerin 2002’den sonraki seçimlerden farkı, kimsenin sonucu net olarak tahmin edememesi. Bu da piyasada bir kararsızlık sürecine neden oldu. Bu hafta faiz ve kura nazaran Borsa İstanbul tarafında volatilite artabilir ancak bu volatilite artışının seçim sonrasındaki tablo için önemli bir referans kaynağı olamayacağı unutulmamalı.

Açıklanan anketlere ve uzmanlığı siyaset ve toplumsal bilimler olanların analizlerine baktığımızda dahi belirsizlik net bir şekilde görülürken, sınırlı bir çevre ve sınırlı bir veri ile bizlerin seçim sonucu tahmini yapmaya çalışması çok doğru olmaz. Bu nedenle portföylerdeki hisse oranlarının işlerin tersine gitmesi durumunda sizi endişeye sokmayacak oranda tutulmasını öneriyoruz.

YUNANİSTAN’LA İPLER KOPAR MI?

Geçen ay borçlarını IMF’deki rezervlerinden karşılayan Yunanistan’ın bu ay öyle bir şansı da olmayacak. Daha kötüsü bu sefer masanın diğer tarafındakilerin yeni bir ara önlem paketi açıklama konusundaki isteksizliği çok net görülüyor. Yani bu sefer ipler gerçekten kopma noktasına gelmiş durumda.

Bu ay içinde sürecin ya ara bir yöntemle yeniden çok daha uzun zamana yayılarak sorun olmaktan çıktığını ya da taraflardan birinin havlu attığını göreceğiz. Yunanistan’ın euro’dan, AB’den ya da herhangi bir AB oluşumundan çıkışma dair başlayacak bir süreç, AB tarafında piyasalarda soğuk duş etkisi yaratabilir. Böyle bir olayın bulaşma etkisi de kaçınılmaz olur. Hala bu senaryonun gerçekleşme ihtimalini düşük görmekle birlikte, bu sefer Troyka’nın (Avrupa Birliği-Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu) nasıl bir cambazlıkla Yunanistan’ı yüzdüreceğini tahmin edemiyoruz.

Buna karşın bu sefer de bir ara yöntem bulunursa, piyasa çok daha kesin bir şekilde Yunanistan sorununun ayak bağı olamayacağına, bu sorunla yaşamaya alışması gerektiğine inanmış olacak. Bu da ilerleyen aylarda Yunanistan kaynaklı volatilitenin düşmesi anlamına gelecek.

HAZİRAN AYINI FED KAPATACAK

Son aylarda FED’den gelen açıklamalar ve veriler, haziran ayında faiz artışı ihtimalini iyice düşürdü. Buna karşın FED’in ilk çeyrek verilerini hava koşullarına bağlamaya devam etmesi, FED Başkam Janet Yellen’in finansal piyasalardaki “balon” uyarısı ve 2015 içinde faiz artışı olacağına dair açıklaması, eylül seçeneğinin kuvvetli bir şekilde masada kalmasına neden oluyor.

Şu an piyasadaki fiyatlarında, haziran ayında faiz artışı olmayacağı görüşünü yansıtıyor. Bu nedenle faiz artışı olmaması sürpriz etkisi yaratmayacak. Faiz kararından sonra yapılacak basın toplantısında Yellen’in son dönemdeki balon uyarısı devam eder ve faiz artışı seçeneğini masaya daha güçlü koyarsa, faiz artışı olmasa bile negatif fiyatlama görebiliriz. Bu nedenle faiz konusunda alınacak karardan ziyade, yapılacak basın toplantısında sürecin gelişimine dair verilecek mesajlar daha önemli olacak.

DALGALANMA ARTACAK

Haziran ayında yurtiçi ile birlikte yurtdışında da volatilitenin artacağını düşünüyoruz. Volatilitedeki bu artış, muhtemelen hisse senetleri ve pariteler tarafıyla da sınırlı kalmayacak.

Dönemler farklı olsa da başta gelişmekte olan ülkelerin faizleri, dolarla fiyatlanan değerli madenler ve petrol piyasasında olmak üzere hemen hemen bütün piyasalarda volatilite artışı yaşanacak. Bu nedenle seçim riskini almak istemeyenler bu hafta sonuna doğru ibreyi yurtdışı piyasalara ve paritelere çevirebilir.

Dolar/TLde 2.64 üzerinde kalındıkça stres artar

Mayıs ayının ilk yarısını düşüşle geçiren dolar/TL’de geçen hafta tam bir geri dönüş yaşandı. Ayın ilk yarısında 2.73’ten başlayan düşüş kuru 2.56’ya kadar geriletti. Bu düşüşte TL’nin diğer para birimlerinden bariz bir şekilde pozitif ayrışmasını izlemiştik. Geçen iki haftada ise 2.56’dan hızlı bir dönüşle 2.67’ye kadar devam eden bir yükseliş gördük. 2.74-2.64 bandı kurda izlediğimiz önemli bir alandı ve önceki haftalardaki düşüşte 2.64’ün altına sarkılması ile kanalın 2.54-2.64 aralığına kaydığını ifade etmiştik. Kur bu yeni kanalın oluşmasını beklediğimiz seviyelerde çok fazla kalamadı ve yeniden 2.64-2.74 kanalına girdi. Önümüzdeki günlerde 2.64 altında kapanışlar göremezsek kurun yeniden tarihi zirvelerini test etmesi şaşırtıcı olmamalı. Bu nedenle bu hafta stratejinin 2.64’ün altında ya da üstünde olunmasına göre ayarlanması faydalı olur.

Bu hafta BIST’te dikkat edilecek seviyeler

Borsa İstanbul’un çarşamba günü dip seviyelerden yaptığı dönüşün kısa sürmesi, perşembe ve cuma günü yaşanan yükseliş denemelerinin sert satışlarla karşılanması ve endekslerin haftayı dip seviyelerden kapatması, bu hafta için de negatif sinyaller üretti. Özellikle BIST-100’de mart ayında başlayan yükselen kanalın alt bandını oluşturan 83.000/83.500 aralığının da aİtma sarkılmış olması kanalın değiştiği izlenimi oluşturdu. Bu hafta içinde bu seviyelerin üzerinde kapanışlar gerçekleşmez ise iik olarak 81.250’ye buranın da kırılması durumunda 80.000 altına hızlı bir geri çekilme daha görülebilir. Bu nedenle bu hafta endeks 83.500 altında kaldığı sürece temkinli olmakta fayda var. Hafta sonuna ise seçim riskini almak ya da almamak konusunda hiçbir uzmanın size yardımcı olamayacağını üzülerek söylemek isteriz. 8 Haziran sabahına uyandığımızda açılışta fiyatlama büyük oranda yapılmış olacak. Bu nedenle özellikle kredili ya da kaldıraçtı işlem yapanların pazartesi sabahı kötü bir sürprize uyanmamaları için her iki yönde de risklerini sınırlamaları faydalı olur. Bu hafta endekste 81.250 ve 83.500 önemli olmakla birlikte, bu seviyeler dışına çıkılırsa panik ya da coşkuya bağlı fiyatlama da görebiliriz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu