Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Haziran’da İmalat Sanayinde Toparlanma Bekleniyor

Covid-19 salgınının ekonomik yansımaları Nisan’da belirginleşti

TÜM dünyayı olumsuz etkileyen Covid-19 salgınının ekonomik yansımaları Nisan’da belirginleşti. Covid-19 salgını ve salgının yayılmasını önlemeye yönelik tedbirlerin sonucu olarak imalat sektöründe küçülme yavaşladı. Üretim cephesinde atılan adımlarla umutlar Haziran ayma bağlandı. Nisan’da enflasyon beklentilerin üzerinde gerçekleşti. İhracatta ise daralma var. Nisan’da Türkiye’nin ihracatı yüzde 41.4 azalışla 8 milyar 993 milyon dolara, ithalatı yüzde 28.3 azalışla 12 milyar 957 milyon dolara geriledi. Ticaret Bakanlığı’nm geçici verilerine göre, dış ticaret açığının yüzde 45.1 artışla 3 milyar 965 milyon dolar düzeyinde gerçekleştiği bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı 15.5 puan azalışla yüzde 69.4’e indi. Salgın nedeniyle başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, Türkiye’nin önemli ihraç ülkelerinde görülen pazar ve talep daralmaları ve sınırlardaki karantina önlemleri Nisan ayı ihracatında görülen düşüşün ana nedeni oldu.

İHRACATIN LİDERİ KİMYA

Ticaret Bakanhğı’nm geçici dış ticaret verilerine göre, Ocak-Nisan döneminde Türkiye’nin ihracatı yüzde 13.58 azalışla 51 milyar 742 milyon dolar, ithalat yüzde 0.10 artışla 68 milyar 613 milyon dolar, dış ticaret açığı ise yüzde 95.6 artışla 16 milyar 871 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. İhracat, yılın ilk iki ayında yüzde 4 oranında artış göstermiş, salgın nedeniyle Mart’ta yüzde 18 düzeyinde daralmıştı. Genel ticaret sistemine göre açıklanan bu verilere göre son 12 aylık dönemde ihracat bir önceki döneme göre yüzde 3.7 azalarak 172.7 milyar dolar oldu.

İhracatta Nisan ayının lideri, 1.29 milyar dolarlık ihracat ile kimyevi maddeler sektörü oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, bu sektörü 903.2 milyon dolar ihracat ile çelik ve 620.6 milyon dolar ile elektrik elektronik sektörleri takip etti. Yıllık bazda kimyevi maddeler sektöründe yüzde 27.3, çelik sektöründe yüzde 26.9, elektrik elektronik sektöründe yüzde 33.8 oranında düşüş yaşandı. Her ay ihracatın lideri olan otomotiv endüstrisi ise Nisan’da yüzde 77 daralmayla 596.8 milyon dolar düzeyinde ihracat gerçekleştirdi ve dördüncü oldu.

“REKABET GÜCÜ ARTIRILMALI”

Ankara Hacı Bayram Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Necat Coşkun, ihracatın yaklaşık yarısının Avrupa ülkelerine yapıldığından o ülkelerin ve diğer ihracat pazarlarının normalleşme sürecinin Türkiye’nin ihracat performansını belirleyeceğini vurgulayarak, yılın ikinci yarısından sonra ihracatta iyileşme beklenebileceğini dile getirdi.

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın ise, ihracattaki güçlü geri çekilmede pandemi nedeniyle kayıplar oluşan tedarik zincirlerinin etkisinin görüldüğünü belirterek, TL’nin Ocak’tan itibaren dolar karşısındaki değer kaybının da düşüşü desteklediğini belirtti. Alçın, “Pandemi sonrası dünya ticaretinde salt fiyat rekabetine odaklı ‘ucuz ticarete’ yönelen ülkelerle nitelikli üretime yoğunlaşan ülkeler arasındaki fark açılacak. Türkiye’de bu süreçte yüksek katma değerli sektörler desteklenmeli” dedi.

İMALAT SANAYİNDE YAVAŞLAMA

İmalat sanayinin öncü göstergesi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi), Nisan’da belirgin bir yavaşlamaya işaret etti. Eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, Mart’ta 48.1 olarak ölçülen Türkiye İmalat PMI Nisan’da 33.4’e geriledi. Nisanda imalatçıların yaygın bir şekilde üretime ara verdikleri görülürken, bu durum hem üretim hem de yeni siparişlerde ciddi yavaşlamalara yol açtı. Her iki göstergede de anketin başladığı Haziran 2005’tcn beri en belirgin ivme kaybı gözlendi.

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan yaptığı bir açıklamada, “Yaptığımız temaslar üretime dönme iştahı ve özleminin fazla olduğunu gösteriyor. Talep oluştukça sanayideki üretim çarkları dönmeye başlayacak. Haziranda başlayacağını düşünüyorum” dedi.

BEKLENTİLER HAZİRAN’A YÖNELİK

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulka-dir Develi, alınan önlemlerle yavaşlayan imalat sanayinde iç talebe yönelik toparlanmanın Haziran’da olacağım, tam toparlanmanın ise dünya talebine bağlı olduğunu söyledi.

Pandemi gibi ekonomi üzerinde olumsuz şokların etki döneminde üretim kayıpları olmasının kaçınılmaz olduğunu dile getiren Prof. Dr. Çoşkun, ekonomide şokun yurtiçi ve yurtdışmda aynı zamanlı ve reel sektör ile finansal sektörü birlikte etkilemesinin krizi derinleştirdiğini belirtti. Coşkun, bu nedenle PMI, güven endeksleri ve kapasite kullanım oranı gibi verilerin keskin tepki vermesinin beklenen bir durum olduğunu ve krizin boyutunu görebilmek açısından önemli olduğunu kaydetti.

ISO İmalat PMI’de gerçekleşen ani düşüşün Nisan’a ilişkin genel gözlemlerle uyumlu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alçın ise, “Güven endekslerinde Mayıs’ta toparlanma görürsek bu imalat sanayimdeki PMI verisine de yansıyabilir” dedi.

YILLIK TÜFE GERİLEDİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tüketici fiyatları Nisan’da aylık yüzde 0.85 oranında artarken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 0.92 puan azalışla yüzde 10.94 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon gıda dışındaki alt gruplarda düşüş kaydederken, enflasyondaki yavaşlamaya en belirgin katkı enerji grubundan geldi. Gıda fiyatları gerek işlenmemiş gerekse işlenmiş ürünlerde mevsimsel eğilimine kıyasla yüksek bir oranda artış gösterdi. Ana harcama grupları itibarıyla 2020 yılı Nisan’da tüketici fiyat endeksinde (TÜFE) en yüksek azalış yüzde 1.83 ile ulaştırma grubunda oldu. Bunu yüzde 1.23 ile haberleşme izledi. TÜFE’de artışın en yüksek olduğu gruplar sırasıyla yüzde 4.66 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 4.08 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 2.53 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Nisan’da yurt içi üretici fiyat endeksi (Yl-ÜFE) aylık yüzde 1.28 artarken, yıllık Yl-ÜFE bir önceki aya göre 1.79 puan azalışla yüzde 6.71 düzeyinde gerçekleşti.

Prof. Dr. Sinan ALÇIN / İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisi görüldü”

Çekirdek enflasyonu gösteren B grubu özel kapsamlı TÜFE göstergesinde yıllık artışın yüzde 11.27 olması, Mayıs yarısından itibaren ortaya çıkabilecek canlanmanın enflasyon üzerinde baskı oluşturabileceğine işaret ediyor. Yİ-ÜFE’de ise petrol fiyatlarındaki geri çekilmenin etkisi göründü. Yİ-ÜFE’deki düzeyin yıllık bazda yüzde 6.71’e kadar gerilemesi, TL’nin değer kaybının fiyatlar üzerinde ortaya çıkabilecek etkisi için de ‘telafi alanı’ yaratıyor. Dünya genelinde ekonomik hareketlenme ile birlikte dip noktalarını gören petrol fiyatlarında artış ortaya çıkacakken, TL’de değer kaybının devamı halinde enflasyon üzerinde maliyet baskısı artacaktır. Ayrıca Haziran ile canlanabilecek yurtiçi talep de enflasyon üzerinde çekme etkisi yaratabilir. TCMB’nin mevcut piyasa koşulları ve finansal istikrar hedefini gözeterek Mayıs’ta politika faizinde 50 baz puan kadar indirim yapabileceğini düşünüyorum.

Doç. Dr. Abdulkadir DEVELİ / Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi
İmalat sanayinde umutlar Haziran’da

Son dört aylık dönemde tüketici fiyatları yüzde 3.16 arttı. Bu oran son dört yılın en düşük ortalaması. Fiyatların düşük yönde artmasının iki önemli gerekçesi var. İlk olarak ekonomik aktivite yavaşladı, iç talep etkilendi.

İstihdam gelirleri düştü. İkinci olarak ise dövizdeki artışa rağmen enerji fiyatlarındaki düşüş enflasyon artışının yüksek olmamasında etkili oldu. Salgın sonrası üretim, talep ve enerji fiyatlarının artması ve dövizin bu seviyelerde kalması enflasyon üzerinde artıcı yönde baskı yapacak. Enflasyonun düşük seyri TCMB’nin faiz indirimini destekleyecek. Dövizdeki durum nihai olarak bu indirim kararını belirleyecek.

Prof. Dr. M. Necat COŞKUN / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Kur enflasyonda belirleyici olacak”

Salgının yayılmasını önlemek amaçlı alman tedbirlerin gevşetilmesi ve kademeli olarak normalleşmeye geçilmesinin süresinin ne olacağı konusunda belirsizlik devam ediyor. Yurtiçi talep bir süre daha baskılanacaktır. Bu ortamda fiyat artışlarına neden olan arz ve maliyet koşulları olacak. Yabancıların finansal varlıklardan çıkışının Mart ayında hızlanması ve kısa vadeli döviz yükümlülüğü olan işletmelerin döviz talebinin devam etmesi döviz kurunda hareketliliği arttırdı. Döviz kurundaki yükseliş, tarım ve gıda sektöründe arzın sürekliliği ve salgın sonrası normalleşme döneminde hizmet kesiminin fiyatlama davranışı diğer koşullar değişmediği takdirde yılsonu enflasyonu üzerinde belirleyici olacak. TCMB’nin yılsonu enflasyon tahminini düşürmesi politika faizi konusunda alacağı kararlar için işaret veriyor.

Hülya Genç Sertkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu