İflas ertelemeye yeni düzen
Faaliyetlerine devam ettiği taktirde iflastan kurtarılabilecek şirketler için getirilen iflas erteleme düzenlemesi yeniden ele alındı. Yasadaki değişiklikler olumlu…
2004 Sayılı icra İflas Kanunu’nun (Î1K) 179,179/a ve 179/b maddeleri iflas ve iflas ertelemeleri düzenliyordu. Bildiğiniz gibi, çok sık kullanılan maddeler arasında da yer almaktaydı. Özellikle icra takipleri ve davalar bakımından koruma sağlayan ve şirketin icra ve dava tehdidi olmaksızın çalışmasına imkan veren bu hükümler aslmda, belirli bir müddet belli bir iyileştirme projesi kapsamında faaliyetlerine devam ettiği zaman, iflastan kurtarılacak şirketler için getirilmiş iyi bir olanaktı. Ancak, bu hükümler sıklıkla kötüye kullanıldı. Özellikle kanunda yeterince tanımlanmamış, açık olmayan kavramlar nedeniyle iflas ertelemesi alınamayacak durumlarda bile iflas ertelemesi alındığını görmekteydik.
9 Ağustos tarihinde 29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklikler ile iflas erteleme hükümleri yeni bir düzene kavuşturuldu. Öncelikle “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası” olan başlığa “…ve iflasın ertelenmesi” eklenerek, maddenin başlığı içeriğine uygun hale getirildi. Şirketler, iflas erteleme alabilmek için, bazı hallerde merkezlerini değiştirmekte ve iflas ertelemeye daha sıcak bakan bir mahkemeyi yetkili kılmaktaydı. Maddeye yapılan ekleme ile şirket merkezinin en az bir yıl süre ile bulunduğu en son merkezindeki mahkeme bir şirket hakkında iflas erteleme vermeye yetkili mahkeme olarak atanmıştır. Bu şekilde kötü niyetli merkez değiştirmelerin önüne geçilmiştir. Yine yapılan ekleme ile sadece ciddi ve inandırıcı proje olması yetmeyecek, yeni nakit kaynak konulması dahil nesnel ve gerçek kaynaklar ve önlemler ile erteleme süresince tüm işletme giderlerinin ve çalışma sermayesinin nasıl karşılanacağı da başvuru sırasında gösterilecektir.
ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER VAR
IIK’nun 179/a maddesinde de önemli değişiklikler yapılmıştır. Mahkemeler iflas erteleme kararı verirken bir kayyım atamaktaydı. Kayyımın niteliklerini ve/veya kim olacağım hakim tayin ediyordu. Yeni düzenlemelere göre atanacak kayyım, şirketin durumuna zorunlu kılıyor ise, birden fazla da olabilecektir. Kayyım seçiminde hakimin artık serbestçe takdir yetkisi yoktur.
Hakim kayyım seçerken, “görevinin gerektirdiği mesleki ve teknik yeterliliğe sahip” olma kriterlerine dikkat edeceklerdir. Kayyımların alabilecekleri görev sayısı da kanunla sınırlanmaktadır. Bir kişi ancak en fazla üç kayyımlık görevi alabilecektir.
Başlangıçta verilen iyileştirme projesi tüm yargılamaya esas teşkil edecektir. O nedenle başlangıçta verilen projenin çok iyi hazırlanması gerekecektir. Uygulamada, belli belirsiz rakamlarla iyileştirme projesi verilmekte ve bu proje birçok kez kayyım tarafından revize edilerek mahkemeye sunulmakta idi. Yeni düzenleme bu yolu da kapatmıştır. Kayyım mahkemece uygun görülecek sürelerde, sermaye artırımı ödemelerinin gerçekliği ve bunlarm kulanım yerlerini de gösterecek şekilde şirket veya kooperatifin faaliyetleri hakkında rapor verebilecektir. Ancak, şirket veya kooperatif, erteleme yargılaması sırasında sadece bir defaya mahsus olmak üzere revize iyileştirme projesi verebilecektir.
ARTIK ERTELEME SÜRESİ İKİ YIL
tîK 179/b maddesinde de önemli değişiklikler yapılmıştır. İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacizlerin de duracağı belirtilmek suretiyle bu konuda açıklık getirilmiştir. Eski düzenlemeye göre erteleme dört yıla kadar uzatılabilmekte idi. Yeni düzenleme ile bu süre en çok iki yıldır. Yeni düzenleme, erteleme süresinin azami bir yü olabileceğini ve mahkemece uygun görülmesi halinde bu sürenin bir yıl daha uzatılabileceğini öngörmektedir. Böylece dört yıl gibi uzun süreli ve kötüye kullanmaya elverişli olan bir diğer husus daha yeni düzenleme ile ortadan kaldırılmış olmaktadır. Eski hüküm, iflasa yönelik olduğu için iflas durumunun ortadan kalkması halini düzenlememişti. Yeni düzenleme ile iflas erteleme sırasında iflas durumunun kalkmış olduğunun tespiti halinde, mahkeme hem iflası hem de iflas ertelemeyi kaldırabilecektir.
llK’na 179/c maddesi eklenmiştir. Bu maddede de, iflas erteleme kararlarına karşı kanun yolları belirlenmiştir. Bu konuda da böylece bir açıklık gelmiş olmaktadır. Buna göre, iflas erteleme talebinde bulunmuş olan şirket veya kooperatifler kararm tebliğinden, üçüncü kişiler ise kararın ilanından itibaren on gün içerisinde istinaf (Bölge Adliye Mahkemeleri) yoluna gidebileceklerdir. Bölge Adiye Mahkemelerinden verilen kararlar aleyhine de aynı şekilde on gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yoluna başvurulabilecektir. Bu konunun açıklığa kavuşturulması da isabetli olmuştur.
Av. Doç. Dr. MEHMET KOKSAL