İhracatta Tüm Zamanların Aylık Rekoru Kırıldı
Mart’ta yüzde 11.5 artışla 15.1 milyar doları aşan ihracatta, böylece aylık en yüksek artış rakamına ulaşıldı. Mart’ta yıllık tüketici fiyatlarında düşüş sınırlı kaldı. Analistler, yılsonunda enflasyonda tek hane hedefini koruyor…
İHRACATTA tüm zamanların aylık rekoru kırıldı, ihracat Mart’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.5 artarak 15.1 milyar dolara yükseldi, ihracatın yıldızı 3.15 milyar dolarla otomotiv sektörü oldu. Otomotivi 1.7 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 1.6 milyar dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Mart’ta enflasyondaki düşüş eğilimi sınırlı da olsa devam etti. Tüketici fiyatları Mart’ta yüzde 0.99 artarken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 0.03 puan azalışla yüzde 10.23 ile yataya yakın seyretti. Enflasyondaki düşüşü gıda ve enerji fiyatlarında yaşanan artış frenledi. Kurda yaşanan sert hareketler, elektrik, doğalgaz ve akaryakıt zamlarının etkisiyle enflasyonun Mart ayında çift hanede kaldığına dikkat çeken analistler, yılın son çeyreğinde yıllık enflasyonda tek hane beklentisini korudu.
Hükümet enflasyon ve faizi tek haneye çekebilmek için düğmeye bastı. Geçen hafta Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda (EKK) görüşülen ve önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanması beklenen paketin yatırımcılara ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik tedbirleri de içerdiği ifade ediliyor, idari düzenlemelerin yer alacağı vurgulanan yeni paket ile kamuda tek hesap sisteminin etkin hale getirileceği, gıdadan kaynaklı enflasyonun düşürülmesi için yeni tedbirlerin alınacağı kaydediliyor.
ÜÇ AYLIK TÜFE YÜZDE 2.77
Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, TÜFE Mart’ta on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11.14 artış gösterdi. TÜFE yılın ilk üç ayında ise yüzde 2.77 arttı. Mart’ta özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden B ve C endekslerinin yıllık değişimi sırasıyla 0.31 ve 0.50 puan azalışla yüzde 11.95 ve yüzde 11.44 oldu.
Mart ayında TÜFE’de aylık en yüksek artış yüzde 2.03 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda olurken, endekste yer alan gruplardan sağlıkta yüzde 1.90, giyim ve ayakkabıda yüzde 1.05 artış gerçekleşti. Mart ayında TÜFE’de aylık olarak en yüksek fiyat artışının yaşandığı ürün yüzde 54.57 ile karnabahar oldu. Karnabaharı yüzde 23.40 ile sivri biber, yüzde 17.18 ile mandalina izledi.
TCMB’nin aylık fiyat gelişmeleri raporuna göre alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde enerji ve gıda gruplarının katkısı Mart’ta bir önceki aya göre sırasıyla 0.16 ve 0.07 puan arttı. Dayanıklı mal grubundaki fiyat artışında otomobil (yüzde 1.44) ile beyaz eşya (yüzde 1.12) kalemleri belirleyici oldu. Enerji fiyatları Mart’ta yüzde 0.32 arttı. Bu dönemde uluslararası petrol fiyatlarının ve TL’nin yakın dönemdeki seyrine bağlı olarak akaryakıt fiyatları yüzde 0.53 artış kaydetti. Belediyelerce belirlenen şebeke suyu fiyatları yüzde 0.73 yükselirken, tüp gaz fiyatları yüzde 0.97 azaldı. Enerji grubu yıllık enflasyonu temelde baz etkisiyle 1.37 puan yükselerek yüzde 8.29’a ulaştı. Gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonu Mart’ta 0.10 puan artarak yüzde 10.37 oldu. Yıllık enflasyonu yüzde 6.3l’e gerileyen işlenmemiş gıda grubunda taze meyve-sebze fiyatları ılımlı seyrederken, diğer işlenmemiş gıda grubunda kırmızı et kaynaklı yüksek bir fiyat artışı gözlendi. Kırmızı et fiyatlarında Mart’taki yükselişle (yüzde 5.12) birlikte ilk üç aydaki birikimli artış yüzde 8.05 oldu. Süt fiyatlarındaki artışın sürmesiyle bu üründe yıllık enflasyon yüzde 30’a yaklaştı. Bu dönemde şeker fiyatlarında belirgin artış (yüzde 5.49) dikkat çekti.
TEK HANE BEKLENTİSİ
Yurt içi üretici fiyatları Mart’ta yüzde 1.54 arttı, yıllık enflasyon 0.57 puan yükselerek yüzde 14.28’e ulaştı. Üretici fiyatlarındaki artışta döviz kuru ve emtia fiyatlarındaki yakın dönem gelişmeleri belirleyici oldu. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, Mart ayında fiyatlar enerji grubunda yatay seyrederken, dayanıklı tüketim mallarında görece ılımlı bir artış gösterdi, diğer alt gruplarda ise güçlü artışlar kaydetti. Ara malı fiyatlarındaki artışta, demir-çelik, plastik, hayvan yemleri ve temel kimyasal ürünler; sermaye malı fiyatlarındaki yükselişte motorlu kara taşıtları ile parça-aksesuarları, metal yapı ürünleri ve makineler öne çıktı. Enflasyonda tek hane beklentisi ise sürüyor.
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, kur tarafında ek baskı olmaması halinde enflasyonda tek hanenin en erken kasım ay gibi görüneceği görüşünde VakıfBank Ekonomik Araştırmalar Müdürü Cem Eroğlu ise, kurlarda son zamanlarda görülen sert hareketlerin tekrar yatışması, özellikle gıda fiyatlarına yönelik alman önlemlerin etkisinin görülmesi ve baz etkisi sonucu enflasyonda tek haneli seviyelerin ancak yılın son çeyreğinde görülebileceğini ifade ediyor. QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı da enflasyonun yıllık bazda yatay kaldığını, çekirdek enflasyon göstergelerinde gerileme gözlemlediklerini belirterek, “Hala tek hanelerde enflasyonun mümkün olduğunu düşünüyorum ve yüzde 9.5’lik yılsonu tahminimi koruyorum” ifadelerini kullandı.
İHRACATTA TARİHİ REKOR
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ihracat Mart’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.5 artarak 15.1 milyar dolara yükseldi. Böylece Mart ayı, ihracat tarihindeki en yüksek ihracat gerçekleştirilen ay oldu. Mart’ta miktar bazında ihracat yüzde 7.6 azalarak 10.5 milyon ton düzeyinde gerçekleşti. Parite etkisi ise pozitif yönlü olarak 1.1 milyar dolar olarak belirlendi. İhracat yılın ilk üç ayında yüzde 10.4 artışla 40.7 milyar doları, son 12 aylık ihracat yüzde 10.5 artışla 159.9 milyar doları aştı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, yılsonunda hedeflerinin 170 milyar doların üzerine çıkmak olduğunu vurguladı.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın resmi olmayan geçici dış ticaret verilerine göre, dış ticaret açığındaki artış Mart 2018’de de sürdü. Buna göre 2018 Mart’ta ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8.01 artarak 15.6 milyar dolar, ithalat yüzde 12.8 artarak 21.4 milyar dolar olurken, dış ticaret açığı yüzde 27.9 artarak 5.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Yılın ilk çeyreğinde ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.1 artışla 41.2 milyar dolar, ithalat yüzde 22.8 artışla 61.9 milyar dolar olurken, dış ticaret açığı yüzde 63.6 artışla 20.66 milyar dolara yükseldi.
“İHRACATIN YAPISI İNCELENMELİ”
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, ihracattaki rekorla birlikte yakın zamanda ithalatta da rekor kırılmasının olası göründüğünü söyledi. Şeker, “İthalatın içinde aramalı ve hammadde oranının yüksekliği dış ticaret açığının bu yıl da önemli oranlarda gerçekleşeceğini gösteriyor. Bu yılın 90 milyar dolara yakın bir dış ticaret açığıyla kapanmasını bekliyorum” dedi.
Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin ise, Türkiye’nin “ihracat rekor kırıyor, ithalatta ondan hızlı artıyor” kısır döngüsünü atlatmak için ihracatın yüksek katma değer oluşturması gerektiğini söyledi. Bugün Türkiye’nin ithalatının yüzde 85:ini ara malı ve yatırım mallarının oluşturduğunu vurgulayan Alkin, “Türkiye ürettikçe ithalat ve enerji ithalatı faturası artıyor.
Şapkamızı önümüze koyup düşünelim; ithalattaki tarife ve tarife dışı engelleri, ihracata verilen teşvikleri masaya yatıralım. Bunların hangisi ihracatın katma değer artışı için gerekli olan hamleleri içeriyor, hangi tedbirler ihracatın kilogram değerini artırmaya, hangi tedbirler günü kurtarmaya yönelik. Analiz edilmeli” diye konuştu.
Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi
“Enflasyon, yüksek büyümenin bir maliyeti”
Mart ayı enflasyonu beklentilerin biraz üstünde gerçekleşti. Yıllık enflasyon düşüşü sınırlı kaldı. Sadece Mart’ta endeks kapsamındaki 407 maddeden 297’sinde fiyatlar arttı. Yüksek bir seyir izleyen ÜFE ve çekirdek enflasyona ek olarak beklentilerde meydana gelen olumsuz durum yılın devamında da enflasyona baskı yaratacak. Bu yıl itibarıyla enflasyonun tek haneye düşmesini olası görmüyorum. Yıl sonunda enflasyon oranının yine çift haneli olarak 10-11 bandında gerçekleşeceğini düşünüyorum. Enflasyonun istenilen düzeye düşmemesini, yüksek büyümenin maliyeti olarak değerlendiriyorum. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisi 7.9. Ancak ilk üç aylık enflasyon verileri yılsonunda bu beklentinin üstünde bir gerçekleşme olacağına işaret ediyor. Bir yandan ilk üç aylık enflasyon rakamları bir yandan da cari açıkta görülen artış trendiyle TL’deki değer kaybı enflasyon üzerindeki iyileşmeyi sınırlı düzeyde bırakıyor. Bu gelişmeler Merkez Bankası’nın belli bir düzeyde faiz artışına gideceği beklentisini artırıyor. Merkez Bankası, 2018 enflasyon beklentisini yukarı revize edebilir.
Ekonomist Murat SAĞMAN / Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi
“Maliyet enflasyonu sürüyor”
TÜFE artışı Mart’ta piyasa beklentisinin biraz üzerinde gerçekleşerek yıllık yüzde 10.23 geldi. Burada sıkıntı yıllık bazda 14.28 artış gösteren ÜFE. Bu da maliyet enflasyonun devam ettiğini gösteriyor. Nisan’da TÜFE tek haneye inse bile yılsonunu tek hane kapatma şansımız iyice azaldı. Özellikle son dönemde gördüğümüz kur yükselişi nedeniyle maliyet enflasyonunun düşmeyeceğini gösteriyor. Bu da manşet enflasyona yansıyacaktır. TCMB 25 Nisan’daki PPK toplantısında faiz değişikliğini pas geçecektir. ABD Merkez Bankası’nın bu yıl için üç faiz artışı kesin. Dördüncüsünün yapılıp yapılmayacağı ise yılın ikinci yarısında belli olacak. Eğer enflasyonda kalıcı bir yükseliş görülürse dört faiz artırımı masada olabilir. Faiz oranları yüksek, dolayısıyla özel sektör için faiz maliyetleri çok yüksek. Ancak enflasyon düşmedikçe, faizlerin kalıcı bir şekilde düşmesi çok zor görünüyor.
Prof. Dr. Emre ALKİN / Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı
“TCMB bir an önce sadeleştirme sürecine geçmeli”
Çekirdek enflasyonun yüksek seviyesi, baz etkisinin yılın ikinci yansında olumsuza dönecek olması nedeniyle enflasyonun tek haneye inmesini bekleyeceğiz gibi görünüyor. Enflasyon çekirdekten kaynaklı sebepler ve kurdaki gelişmelerle yüksek kalmaya devam edecek.
Enflasyonda önümüzdeki günlerde geçici tek hane görülebilir. Dövizde tansiyon yüksek, TL’de değer kaybı var. Döviz kurunun enflasyon üzerindeki geçiş etkisi, eskiden birkaç ay sürüyordu. Bu süre daha da kısaldı. Elektriğe zam geldi. Dövizdeki artış petrol, doğalgaz fiyatlarına otomatik yansıyor. Bunlar gelecek ay fiyatlara yansıyacak.
Kamu zamları otomatik olarak enflasyon üzerinde etkili olacak. Her hal ve şartlarda ABD Fed faizleri yüzde ikinin üzerinde olacak. Diğer yandan libor faizleri yükselerek yüzde 3’e yakınlaştı. Fonlama maliyeti yükselecek. Bundan sonra düşük faiz beklemek hayalperestlik olur. Merkez Bankası, faiz artırsın diye bir ısrarım yok.
Çünkü yapılacak faiz artışının döviz kurları ve enflasyon üzerinde etkisi sınırlı olur. TCMB bir an önce uzun süredir geciktirdiği sadeleştirme sürecine geçmeli.
Hülya Genç Sertkaya