İki Portföyün Hikayesi
Bu yazımda iki portföy önerisi yapacağım. Bu önerileri anlık ekonomi görünümü ile piyasaları zamanlamaya çalışmak yerine temel gerçekler üzerine “yatırımcı dostu” bir teklif olacak. Zira yatırım yapmak ile spekülasyon yapmak arasındaki en büyük fark, ilki bir zamanlama oyunuyken İkincisinin disiplinli bir birikim alışkanlığı olmasıdır.
ABD ekonomisi ciddi canlanma sinyalleri veriyor. Buna rağmen merkez bankalarının piyasa dostu bol para politikaları sürecek gibi görünüyor. ABD Merkez Bankası (Fed) parasal genişlemede ayağını gazdan çekti ancak 4 trilyon dolara dayanmış olan bilançosunu yakın dönemde nasıl azaltacağının politikasını açıklayamadı. Bu durum, Fed’in uzun bir dönem daha faiz artırımına direneceğini düşündürüyor. Oyuncular güçlü dolar ve yüksek tahvil faiz beklentisini yavaştan satın almaya başladı. Ancak bu yaz hızlı bir faiz yükselişi beklemem. 2015 ile ABD ekonomisinin yeniden normalleştiği yıllara adım atacağımıza inanıyorum.
Bu, gelişen piyasalar için önce kötü sonra iyi haber. Kötü haber çünkü bol para döneminin taşıma etkisi bitiyor.
İyi haber çünkü istikrarlı büyüme dinamiklerine sahip her ülkenin fayda sağlayacağı global bir büyüme dönemine doğru ilerliyoruz. Her durumda gelişen ülkelerin 2014 ve 2015’te çok temkinli adımlar atması gerekecek.
Türkiye, nisan ve mayısa artmakta olan enflasyon, yükselen faiz ve tırmanan politik tansiyon eşliğinde giriyor. Bankaların finansal tablolarından çok açık olarak kredi hacminde yaşanan yavaşlama gözleniyor. İç talebin martta seyri endişe vericiydi. Nisan ve mayısta iç talebin paydos etmesi olası bir senaryo. İstanbul’da azalan trafikte, çarşı pazarda ve emlak sektöründe hissedilen durgunlukta bu yavaşlamanın izlerini gözlemliyorum.
Baharla birlikte enflasyonun yüzde 10’lara doğru hızlanması bekleniyor. Özel sektörün dış borç azaltmaya çalışması liranın üzerinde ekstra bir baskı yapıyor. Ekonomistlerin baharda tırmanan enflasyonun yıl sonunda yüzde 8 ve altında bir seviyeye gevşeme beklentisi var. Ancak lira üzerinde olan baskı ve gıda fiyatlarının seyrinin belirsizliği ile ekonomistlerin bu beklentisini biraz iyimser okuyorum.
Görünen o ki nisan ve mayısta Merkez Bankası’nm bir basamak daha faiz artırımı gündeme gelebilir. Bu durumu iki yıl vadeli tahvillerin fiyat seyrinden çok yakın takip edebileceğiz. Eğer faizler yüzde 13,5 ve üzerine hareket ederse ki bunu bekliyorum politika faizlerinin yukarı baskı hissedeceğini düşünüyorum. Her açıdan 2014 ve şu an görünümüyle 2015 Türkiye için kritik bir eşik olarak okunuyor.
Bu durumda yatırım portföyü önerimi nasıl yapacağım? Beklediğinizin tersine tercihim, hisse senetlerine yönelik bir portföy oluşturmanız olacaktır. 2004’ten bu yana yedi adet hisse ile kurduğum bir portföyün getirisini reel olarak takip ediyorum (bakınız www.ortakol.com). Hisse senetlerine yatırım yapmanın bir ortaklık anlaşması imzalamak olduğuna inandığım için, bu portföyün yaşantıma dokunan şirket hisseleri olmasına çok dikkat ettim. Bu açıdan portföyüm BIST-100 Endeksi’nin getirisinden olumlu yönde ayrıştı temettü ödeyen ve kar eden şirketlerin hisseleri, endekse göre daha iyi performans gösteriyor. 2013’te portföyün zararı reel olarak yüzdel5 oldu. Bu yıl yüzde 13 zararda. Ancak 2004’ten beri iki yıl üst üste zarar yaşanan bir dönem olmadı. İstatistiksel olarak bu sene içerisinde toparlanma beklenebilir.
Ayrıca bu hisse senedi portföyünün son 10 yılın ortalama yıllık reel getirisi yüzde 13,6 olarak gerçekleşti – mevduat yüzde 6,4 idi. Şu anda pek çok olumsuz beklenti fiyatlara yansımış durumda. Burada katlanmanız gereken risk, zor bir ilkbahar yaz dönemi ve daha da yavaşlama olasılığı olan bir ekonomi görünümü. Haklı olarak bu endişe ile tedirgin oluyorsanız içinde yüzde 20 hisse ağırlığı olan ikinci bir portföy alternatifi oluşturmanızı önereceğim. İkinci porföyün son 10 yıllık ortalama reel getirisi yüzde 9,1 olarak gerçekleşti. Ayrıca bu portföy en kötü hisse çöküşlerinde bile yüzde 4,6 değer yitirdi ve en geç yedi ay içinde toparladı.
Bu senenin temkinli yatırım hikayesinde bile hisse senetlerinin yatırım portföyünüze dahil edilmesi için yeterince faydanın mevcut olduğuna inanıyorum. Sadece zamanlaması için bir tahmin yapamıyorum. Zaten birikim yapmak amacıyla bir portföy taşımak istiyorsanız zamanlamanın gerekli olduğuna da inanmıyorum. Kar eden ve temettü ödeyen şirketlerden şaşmayın yeterli. Siz bu hikayeyi mutlaka finansal danışmanınıza sorun…