İletişim Sektöründe Kadın Çalışanların Başarısı
Yüksek topuklu sektör!..
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iletişim sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 70’lere varıyor. Kadınlar doğal yetenekleriyle mi iletişimde öne çıkıyor? Sektörün kapısı erkeklere kapalı mı? Kadın ajans başkanlarma sorduk…
MEDYA ve dijitali es geçersek, iletişim dediğin kadın egemen bir sektör. Bu durum Betül Mardin ve ardından Ceyda Aydede gibi duayenlerin döneminden beri böyle. Öyle ki, yolunuz bir PR ajansına ya da herhangi bir şirketin kurumsal iletişim departmanına düştüğünde, etrafta topuk seslerine ve güzel parfüm kokusuna denk gelmeniz kaçınılmazdır. Üstelik iletişim sektöründe istihdamda kadın ağırlığının ülkemize özgü olduğunu sanmayın. Çalışmalar, Türkiye’deki tablonun Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, dünyanın farklı bölgelerinde de bire bir aynı olduğunu gösteriyor.
KADIN İSTİHDAMI YÜZDE 70’LERI AŞIYOR
PRSA gibi itibarlı toplulukların yaptığı çalışmalar, dünyada bu oranın ortalama yüzde 70’ler civarında olduğunu gösteriyor. PR’ın en gelişmiş olduğu ülkelerden İngiltere’de sektörde kadın istihdamı yüzde 65’ler civarındayken, rakamın yüzde 80’lere ulaştığı ülkeler de bulunuyor.
Ülkemizdeki rakamlar dünyadakine çok yakın seyretse de, Türkiye’de iletişim sektöründe önemli bir farklılık da göze çarpıyor. Dünyada stajyer seviyesinden başlayıp, orta düzey yöneticiliğe kadar uzanan yelpazede kadın istihdamının yüksekliğinin aksine, sıra “C level” olarak adlandırılan en tepe koltuklara geldiğinde ne yazık ki yine erkekler sahneye çıkıyor. The Holmes Report’ta yayınlanan Dünya PR Raporu 2015’e göre, PR endüstrisinin yüzde 70’ini kadmlar oluşturmasına rağmen, sadece yüzde 30’u yönetici katında yer alıyor.
Oysa ülkemizde durum tam böyle değil. Pek tabii ki Rahmetli Alaeddin Aşna, Ali Saydam, Salim Kadıbeşegil, Ali Cem İlhan ve bir kuşak sonrası Nedim Özkan, Ozan Özkan ve Ercüment Şener gibi sektörün önde gelen erkeklerini ve onların başarı hikayelerini unutuyor değiliz. Ancak yönetim kurulu ve icra kurulu katlarında kadın istihdamının yerlerde süründüğü, yüzde 10’lara bile ulaşamadığı Türkiye’de, iletişim sektöründe başkanlık koltuğunda bu denli çok kadını görmek, itiraf etmeliyim ki tarafsız davranamayacak kadar gururumu okşuyor.
İletişim sektöründe kadınların başarılı olmasının sırrı ne? Erkekler bu sektörden uzak mı duruyor, yoksa sektörel bir önyargı mı söz konusu? Bunu olumlu mu değerlendirmeliyiz; yoksa bir tehdit ve dezavantajlı bir sonuç olarak mı görmeliyiz? Dahası, nasıl oluyor da Türkiye’de kadın İletişimciler, dünyadaki meslektaşlarından farklı olarak cam tavanı yıkıyor ve en tepelere ulaşıyor. İşte tüm bu soruları, Türkiye’nin en çok göz önünde bulunan ajans başkanları ve yıldızı her geçen gün daha çok parlayan genç İletişimcilerine sorduk. Onların gözünden sektörde yüksek topukların başarı sırları…
Meral SAÇKAN / MPR
Kadın olmanın avantajını görmedim
Kariyerinde 40’ıncı yılını geride bırakan Meral Saçkan, şüphesiz iletişim denildiğinde akla gelen ilk isimlerden. Cenajans’ta başlayan kariyer hikayesini, 1994’te kurduğu MPR’la sürdürüyor. Türkiye Halkla ilişkiler Derneği (TÜHİD) Başkanlığı, İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derne-ği’nin (İDA) kurucu başkanlığı gibi önemli konumlarda da rol aldı. Saçkan, iletişim sektöründe, kadın çalışanların oranının çok yüksek olduğu konusunda hemfikir. MPR’da ise erkek çalışan sayısı, yüzde 40 ile ortalamanın üstünde.
Saçkan, stratejik bakış ve iletişimin yeni kodlarına hakimiyet gibi başlıkların cinsiyetten bağımsız konular olduğu üzerinde duruyor.
Saçkan, 30 yıldır iletişim sektöründe çalışan biri olarak, kadın olmanın bir avantajını görmediğini de itiraf ediyor. “Hatta bu fikrin altında, halkla ilişkilerin, güzel ve şirin kızların yüzüne bir gülümseme takınmayla kolayca yapabileceği, 3-5 gazeteci tanıdığıyla işini yürütebileceği bir iş olarak görülmesi var” diyen Saçkan, “İletişim yönetimi bu değildir” cümlesinin altını çiziyor.
Gonca KARAKAŞ / Effect PR ve TÜHİD Başkanı
Sektörün erkekleri kabul etmemesi söz konusu değil
1995 yılında kurduğu Effect Halkla İlişkiler’in yanı sıra 2014’ten bu yana TÜHİD’in başkanlığını da yürüten Karakaş da sektördeki kadın çoğunluğunun önyargılardan kaynaklandığı görüşünde. Ajansta erkek çalışan sayısının yüzde 30 oranında olduğunu belirten Karakaş, “Ve bu sayı giderek erkeklerin lehine değişim gösteriyor. Sektörün erkekleri kabul etmemesi gibi bir durum yok” diye ekliyor.
İletişimin içerik yönetimi, medya iletişimi, finansal iletişim, kriz iletişimi gibi her biri ayrı uzmanlaşma gerektiren dallar içeren bir sektör olduğunu vurgulayan Karakaş, “Bu derinliğin farkında olan erkeklerin sektörümüzde yer almakta çekince görmediklerini, çok da başarılı olduklarım görüyoruz” diye vurguluyor.
Asuman BAYRAK / Marjinal Porter Noveili Ajans Başkanı
24 yaşında genel müdür oldu
Sektörün en köklü danışmanlık şirketlerinden Marjinal Porter Novelli’nin başkanı Asuman Bayrak, 24 yaşında çalıştığı şirkette genel müdür olmayı başaran bir isim. 29 yaşmda ise kariyerine farklı bir yol çizip Maıjinal’i kurmuş. Dünyada da ülkemizde de yüzde 70 oranmın uzun zamandır değişmediğini belirten Bayrak bu durumu, kadınlardaki “Titizlik, hızlı çözüm üretme ve pozitif diyalog” gibi özelliklere bağlıyor. Ayrıca kadınların ekipler halinde çalışmaya yatkın olduğunu, erkeklerinse daha rekabetçi ortamlarda, tek başına çalışmayı tercih ettiğini savunan Bayrak, iletişimin ise kesinlikle bir ekip çalışması olduğunu vurguluyor.
Şule KADAK AKSOY / Sade İletişim
Onlar ofsayttan anlıyor, biz iletişimden!
Türkiye’nin önde gelen iletişim danışmanlığı ajanslarında 12 yıl çalışan Aksoy, 2011’de Sade lletişim’i kurmuş. Sadece iletişim değil, pazarlama departmanlarında da kadm istihdamının daha yüksek olduğunu hatırlatan Aksoy, “Bu alanlar, iletişim yanı güçlü olan ve duygusal zekayı ön planda tutan kadınlara çok uygun” diyor.
“İletişim dünyasının kadınlar tarafından yönetildiği fikri belki çok iddialı gelebilir; ama çoğunlukta olduğumuzu söyleyebilirim” diyen Aksoy şöyle devam ediyor:
“Kadınların PR ve iletişim sektöründe daha avantajlı olduğu bir gerçek. Zaten taşıdıkları avantajlar olmasa bir sektörde bu kadar yoğun olarak tercih edilmezlerdi. Kadınların iletişim avantajları onların beyin yapılarından kaynaklanıyor. Aynı anda birden fazla konuya odaklanabiliyor ve sakince birden fazla sorunu aynı anda çözebiliyoruz. Kadınların otomobillerini iyi park edemedikleri, ofsayt kuralını bir türlü anlamadıkları söylense de, iş iletişim yeteneklerine gelince dengeler tamamen lehimize değişiyor.”
Orkide GÖKHAN / Contactplus
Ekip çalışması
Televizyon, reklam ajansı, halkla ilişkiler ve iletişim ajansları… Microsoft, McDonald’s ve Danone gibi firmaların marka yönetimi, stratejik medya planlarının oluşturulması, proje uygulamaları. Başarı hikayesini, “İletişimin her alanına dokunarak, farklı deneyimler yaşama ve müşteri serüvenlerini farklı açılardan gözlemleme olanağım oldu” diye özetleyen Gökhan, 2004’te Contactplus’ı kurarak kariyerinde yeni bir başlangıca imza atmış.
“Kadınlar sabırlı, detaycı ve pratik” diyen Gökhan, bu özelliklerin iletişimde avantaj olduğunu kabul ediyor. Öte yandan Gökhan’a göre, empati kurabilme yetenekleriyle stratejik düşünebilme yetisini birleştirmeleri de rekabette bir adım öne geçmelerine yardımcı oluyor. “Ancak halkla ilişkiler, kreatif yönü gelişmiş, toplumu gözlemleyebilen ve analitik düşünce ile sezgilerini birleştirebilen herkesin başarılı olabileceği bir sektör. Bunu yalnızca kadınlara veya erkeklere özgülemek eksik bir çıkarım olur diye düşünüyorum” diyen Gökhan, “Kendi ekibimizi gözlemlediğimde, genellikle yaratıcı fikirleri üretenlerin ve imkansızı mümkün kılabilenlerin kadınlar olduğunu, sektörel analizler ve teknik detaylar gibi konularda ise erkeklerin bir adım öne çıktığını görüyorum. Bu anlamda, aramızda harika bir uyum ve işbirliği olduğunu, erkek çalışanların da sektörde uzun yıllar boyunca keyifle çalıştıklarını deneyimle-diğimi söyleyebilirim” diye ekliyor.
Serhan DİKEÇ / MESE
Erkekler iletişimi çiçek, böcek sanıyordu
İletişim dünyasına Asil Nadir’in şirketinde adım atan Dikeç, “Ekipte Betül Mardin danışmanlığında, Nil Adula ve hatta Ayşe Kulin vardı” diyor. Mardin’in kurduğu Ima-ge’da yedi yıllık tecrübenin ardından Merih Güngör ile Mese’yi kuran Dikeç, iletişimde çeyrek asrı çoktan devirmiş.
“PR ve iletişim dünyasmda 1990’larm başında gerçekten kadınlar hükmediyordu. Kadınların yönettiği her yer ve her şeyin dünyaya ve çevreye daha olumlu etkiler yaptığına inanıyorum” diyen Dikeç, şöyle devam ediyor: “İş hayatında kadınlar hep sağduyulu, duyarlı ve en önemlisi çalışkan. Belki de çok yeni bir sektör olan iletişim sektörünün kısa sürede bu kadar hızlı gelişmesinin nedeni de bu. İletişimi eskiden çiçek böcek yerleştirmek sanan iş dünyası erkekleri, haklı olarak bu konuya pek itibar etmiyorlardı. Ancak global dünyadaki iletişimin öneminin sadece Türkiye değil tüm dünya farkına vardı. Dolayısıyla artık erkekler de kadınlar kadar etkin ve işin içerisinde. Örneğin ofisimizde, istihdamda yüzde 50’lik oranı tutturmuş bulunuyoruz.”
Sonuç olarak, sektörün önde gelen kadınlarının ortak fikri de, iletişimde erkek çalışan sayısının artırılması gerektiği yönünde. Peki diğer tarafta durum ne? Sektörün erkekleri ne düşünüyor; bu kadar çok kadının arasında yalnızlar mı; yorgun düştükleri oluyor mu; en çok hangi konuda zorlanıyorlar? Bu da artık başka bir yazının konusu olsun. Bu arada konuyla ilgili görüşlerini anlatmak isteyenler e-posta adresimi sayfanın başında bulabilir.