İmalatçıya güvensiz ürünü “geri çağırma ” zorunluluğu getiriliyor
İmalatçıya güvensiz ürünü “geri çağırma ” zorunluluğu getiriliyor. Yurtdışında “Türk Malı” imajını korumak için güvensiz ve tağşişe konu ürün ihracı yasaklanıyor. Kullanıcının zararını üretici tazmin edecek…
ÜRÜN güvenliğinde yeni dönem başlayacak. Ekonomi Bakanlığı’nın Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanun Tasarısı ile imalatçıya güvensiz ürünleri “geri çağırma” zorunluluğu getiriliyor. Ürünün geri çağrılmasıyla ilgili tüm masraflar ürünü geri çağıran iktisadi işletmeci tarafından üstlenilecek. Güvenli olmayan ürünün sebep olduğu yaralanma ve ölümlerle, başka ürünlere verdiği zararlardan dolayı iktisadi işletmeci tazminat ödeyecek. Yurtdışı pazarlarda “Türk Malı” imajı korunacak. Güvensiz veya tağşişe konu ürün ihracı yasaklanırken, bu tür ürün ihraç eden firmalara yaptırım getirilecek. Tasarının aynen yasalaşması halinde e-ticaret kapsamında uygunsuz ya da güvensiz ürünün satışına aracılık eden internet, radyo veya televizyon firmalarına da yaptırım uygulanabilecek.
AB MEVZUATINA UYUM SAĞLANACAK
Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Tasarısı, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edildi. Tasarı önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Ürünlerin güvenli ve ilgili teknik düzenlemelere uygunluğunu sağlamayı amaçlayan tasarıyla, piyasa gözetimi ve denetimi esasları, yetkili kuruluşların görevleri ve iktisadi işletmeciler ile uygunluk değerlendirme kuruluşlarının yükümlülükleri de belirleniyor.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci tasarıya ilişkin yaptığı açıklamada, kaliteli ve güvenli üretim için gerekli altyapının AB mevzuatı esas alınarak hazırlandığını vurgulayarak, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun’un 2002’de yürürlüğe girdiğini belirtti. Geçen 16 yılda AB mevzuatında önemli değişiklikler olduğunu söyleyen Zeybekci, AB sisteminden geri kalmamak, ihraç ürünlerine yönelik teknik engel oluşumunu önlemek, vatandaşların daha güvenli ürün kullanımını sağlamak amacıyla değişikliklerin iç mevzuata kazandırılmasının önemine dikkat çekti.
Tasarıyla mevcut mevzuatta “üretici” başlığı altında tanımlanan imalatçı, ithalatçı ve yetkili temsilcinin ayrı ayrı ifade edildiğinin altını çizen Zeybekci, böylece hem söz konusu iktisadi işletmecilerin sorumluluklarının ve aykırılık durumunda tabi tutulacakları müeyyidelerin hakkaniyetli hale geleceğini hem de halihazırda AB mevzuatına göre güncellenmiş ürünlere ilişkin mevzuatın uygulanabilir şekle dönüştürüleceğini dile getirdi.
TÜM ÜRÜNLERİ KAPSAYACAK
Tasarı, piyasaya arz edilmesi hedeflenen, arz edilen veya piyasada bulundurulan tüm ürünleri kapsayacak. Gümrük Birliği nedeniyle Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünler, tasarı kapsamında piyasaya arz edilmiş sayılacak. AB üyesi ülkeler dışındaki ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünler, tasarının kapsamı dışında olacak. Ancak bu ürünlerin de güvenli olması, tağşişe konu olmaması ve ürüne ilişkin işaretleme, etiketleme ve belgelendirmenin alıcıyı yanıltmayacak şekilde yapılması zorunlu olacak. Ürüne ilişkin işaretleme, etiketleme ve belgelendirme alıcıyı yanıltmayacak şekilde yapılacak. Kanunlaşması halinde yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra yürürlüğe girecek tasarıda, düzenlenen yükümlülüklere aykırılık hallerinde 2 bin TL ile 250 bin TL arasında değişen ve uygunsuzluğun tekrarı halinde katlanarak artan idari para cezaları da verilmesi öngörülüyor.
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağa-oğlu, AB dışındaki ülkeler için üretilecek ürünlerin de Kanun kapsamında olmayacağı, ancak bu ürünlerin de güvenli olması gerektiğine ilişkin düzenlemenin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“TBMM’de madde düzeltilmeden bu haliyle yasalaştığı takdirde, geçmişte çokça örneğini yaşadığımız, Rusya’ya gönderilen sebze ve meyvelerin zirai ilaç kalıntısı nedeniyle iadesi ve iç piyasada tüketime sunulduğuna dair endişelerin sürmesine, AB dışındaki ülkelere yapılmakta olan ihraç ürünlerimizi satın alan ülkeler nezdinde ihracatçılarımızın güven erozyonuna uğramasına yol açacaktır.”
ÜRÜN SORUMLULUĞU TAZMİNATI
Tasarıya göre ürünlerin, teknik düzenlemesine uygun olması zorunlu olacak. Bu hüküm, kullanılmış olmakla birlikte değişiklik yapılarak piyasaya tekrar arz edilen veya arz edilmesi hedeflenen ürünler ile AB üyesi ülkeler dışındaki ülkelerden ithal edilen eski ve kullanılmış ürünlere de uygulanacak. Ürünlerin güvenli olması zorunlu olacak. Ürünün, bir kişiye veya bir mala zarar vermesi halinde, bu ürünün imalatçısı veya ithalatçısı zararı gidermekle yükümlü olacak. İmalatçı veya ithalatçının sorumlu tutulabilmesi için, zarar gören tarafın üründeki uygunsuzluğu, uğradığı zararı ve uygunsuzluk ile zarar arasındaki nedensellik bağını ispat etmesi zorunlu olacak.
Ürünün sebep olduğu zarar nedeniyle ödenecek maddi ve manevi tazminat miktarının belirlenmesinde Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacak. Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde zararın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl olacak.
İMALATÇININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Ürünün teknik mevzuatına uygunluğundan ve güvenli olmasından birinci derecede imalatçı sorumlu olacak. İmalatçının sorumluluğu, ürün piyasaya arz edildikten ve hatta kullanıcının veya tüketicinin eline geçtikten sonra da devam edecek.
Araya dağıtıcıların girmesi, imalatçının yükümlülüklerini sona erdirmeyecek. İmalatçı, mevzuatın gerektirdiği hallerde ismini, kayıtlı ticari unvan veya markasını ve kendisine ulaşılabilecek açık adresi ürünün üzerinde, bunun mümkün olmadığı durumlarda ürünün ambalajında veya ürüne eşlik eden bir belgede belirtecek.
Piyasaya arz ettiği bir ürünün uygun olmadığını bildiği veya bilmesinin gerektiği hallerde ürünü uygun duruma getirmek ve gerektiğinde ürünün piyasaya arzını durdurmak, ürünü piyasadan çekmek veya geri çağırmak için gerekli düzeltici önlemleri ivedilikle alacak. Ürünün risk arz ettiği durumlarda özellikle sağlık ve güvenlik bakımından risk teşkil eden hususlar ile alman düzeltici önlemler ve sonuçları hakkında ayrıntılı bir şekilde ve ivedilikle yetkili kuruluşu bilgilendirecek.
MEDYAYA DA YAPTIRIM VAR
Tasarıyla iktisadi işletmecilerin izlenebilirliğine ilişkin usul ve esaslar da belirleniyor. Buna göre iktisadi işletmeciler, tedarik zincirinde yer alan bir önceki ve varsa bir sonraki iktisadi işletmecinin ismi, ticari unvanı veya markası ve irtibat bilgileri ile ürünün takibini kolaylaştıracak diğer bilgilerin kaydını düzenli bir şekilde tutarak, ürünü piyasaya arz ettikleri veya piyasada bulundurmaya başladıkları tarihten itibaren en az 10 yıl boyunca bu bilgileri muhafaza edecek ve talebi halinde yetkili kuruluşa sunacak.
Ekonomi Bakanı Zeybekci. tasarının yasalaşması halinde, e-ticaret kapsamında uygunsuz ya da güvensiz ürünün satışına aracılık eden internet, radyo veya televizyon firmalarına da yaptırım uygulanabilir hale gelineceğini belirtti. Tasarıyla “izlenebilirlik” mekanizması getirilerek, imalatçıdan satıcıya kadar bütün iktisadi işletmecilerin ürünü kimden aldığını ve kime sattığını beyan etmekle zorunlu kılındığını ifade eden Zeybekci, güvensiz ürünün asıl sorumlusunun bulunacağını söyledi. Zeybekci. bu şekilde hem kayıt dışı üretimin önleneceğini hem de vatandaşlara daha güvenli ürün kullanma imkanı sağlanacağını belirtti.
TİCARİ İŞLETMELERE TAZMİN HAKKI
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, güvensiz ürünlerin internet, radyo ve televizyon kanallarında ilan ve tanıtımını yapan mecraların da düzenleme kapsamına alınmasının tüketiciler açısından oldukça önemli ve yararlı bir gelişme olduğunu söyledi. İnternet, radyo ve televizyon reklamlarından etkilenerek aldanan ve satın aldığı ürünlerden zarar gören tüketicilerin, muhatap bulamadıkları takdirde, artık ürünün tanıtımını yapan mecraya yönelebileceğini dile getiren Ağaoğlu, “Geçmişte bu şekilde tanıtımı yapılan gıda takviyeleri, elektrik ve yakıt tasarruf cihazları, zayıflatıcı veya tedavi edici ürünlerle ilgili mağduriyet yaşayan tüketiciler muhatap bulamıyor, o ürünün tanıtımını yapan kuruluş ise kendilerinin sadece ilan yayınladıklarını ve sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürebiliyorlardı” dedi.
Bu Kanuna aykırılık nedeniyle sadece tüketicilere değil tüm kesimlere tazmin hakkı sağlandığını belirten Ağaoğlu, tasarı ile tıpkı tüketici gibi ticari bir işletmenin de aldığı bir kola patladığında veya herhangi bir üründen dolayı zarar gördüğünde piyasaya süren firmayı dava edebileceğini kaydetti. Ağaoğlu, lokantasına aldığı tüpgaz veya elektrikli bir cihaz nedeniyle işyerinde yangın çıkan ve bu üründen zarar gördüğünü kanıtlayan esnafın da Kanun kapsamında hakkını arayabileceğini, imalatçı veya ithalatçıdan tazminat isteyebileceğini belirtti.
Tasarı ile iktisadi işletmeciler tarafından alman önlemlerin duyurulmasına ilişkin usul ve esaslar da düzenleniyor. İktisadi işletmeci, ürünün risk içermesi durumunda ürünün içerdiği riskleri ve aldığı önlemleri zamanında ve etkili bir şekilde duyurmakla yükümlü olacak. Bu duyuru riskli ürün, tehlike, iktisadi işletmeciye ulaşma yolları ve kullanıcının alabileceği önlemler hakkında açık, anlaşılır ve yeterli bilgiyi sağlayacak.
ÜRÜNÜN GERİ ÇAĞRILMASI
Alman diğer önlemlerin riskin ortadan kaldırılmasında yetersiz kalması durumunda iktisadi işletmeci, kendiliğinden veya yetkili kuruluşun talebi üzerine ürünü geri çağıracak. İktisadi işletmeci, ürünü teslim eden nihai kullanıcıya, ürünün geri çağrılmasına yol açan sorunun giderilmesi, ürünün teslim tarihindeki perakende satış değerinin ödenmesi veya ürünün, teknik düzenlemesine uygun, güvenli ve eş değer bir ürünle değiştirilmesi seçeneklerinden en az birini sunmak zorunda olacak.
Tasarıda “geri çağırma” müessesesi zorunlu kılınarak, imalatçıya, sattığı bütün güvensiz ürünleri tüketiciden toplatma mecburiyeti getirildiğini belirten Zeybekci şunları kaydetti:
“Böylece vatandaşımız güvenli ürün kullanımına ilave olarak maddi yükten de kurtulacak. Tasarıda yer alan ‘ürün sorumluluğu tazminatı’yla da imalatçı güvenli olmayan bir ürünün yol açtığı yaralanma ve ölümlerle maddi kayıplardan dolayı tazminat ödemekle yükümlü kılmıyor. İmalatçı, güvenli ürün üretme konusunda daha dikkatli, vatandaşımız da ürün alırken daha rahat olacak.”
Mustafa ÇIKRIKÇIOĞLU / Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili, TİM Sektörler Konseyi Çelik Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı
“Rekabet kaliteyi getirdi”
Gümrük Birliği’ne girmeden önce ‘nasıl rekabet edeceğiz’ kaygısı vardı. Ancak rekabet kaliteyi getirdi. Bu noktada ürün güvenliği önemli. Dünyada Türk malına hem rekabet edilebilir fiyattan hem de kaliteden dolayı ilgi var. Kaliteyi her zaman üstte tutmalıyız. Türk çeliği dünya sıralamasında en kaliteli çelikler arasında yer alıyor. Dünyanın en yüksek binası Burç Halife Türk çeliğinden. Düzenlemeyle Türk malı imajının korunması hedefleniyor. Kalitenin güvence altına alınması iyi bir atılım diye düşünüyorum. Türkiye’den gelen şu mal ‘kötü’ denilmesi iyiye de zarar verir. O nedenle bu düzenlemeyi destekliyoruz.
Emre EKMEKÇİ / Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı
‘Tüketicinin e-ticarete karşı yaşadığı güven kaybı giderilecek”
Ürünlerin piyasaya arzını ve piyasada bulunmasını sağlayan tüm kanallar gibi elektronik ticaretin de bu yasa tasarısı kapsamına girmesiyle nihai tüketiciye ulaşan ürünün insan sağlığı, çevre, iş güvenliği ve sağlığı açısından belirli standartlara ve teknik düzenlemelere uygun olmasının hem tüketici açısından hem de sektör açısından önemli bir adım olacağını düşünüyorum.
Böylece, elektronik ticaretin bazı kişilerce suistimal edilerek tüketiciye vaat edilen ürünün ve hizmetin sunulmaması sonucunda yaşanan mağduriyetlerin önemli ölçüde önüne geçilecek ve tüketicinin e-ticarete karşı yaşadığı güven kaybı da giderilecek. Yasa tasarısında belirtilen kriterlere uymayan firmalara uygulanacak para cezalarının yüksek olması caydırıcı olacak. Bu anlamda tasarıyı sektör adına olumlu buluyorum.
Sabri ÜNLÜTÜRK/Türkiye İhracatçılar Meclisi Denetim Kurulu Üyesi, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı
“Türk malı imajının korunması önemli”
Ürün güvenliği ve teknik düzenlemelere ilişkin yeni düzenleme tüketici, ihracatçı açısından önemli. Özellikle gıda sektörü ihracatında bazı ürünlere yönelik problem yaşanıyordu. Uzun süredir arkadaşlarımız, çeşitli ürünlerle ilgili bakanlığımızla koordineli olarak bir takım tedbirler almaya çalışıyorlardı. Böyle bir düzenleme yapılması oldukça yerinde olmuş. Bazı üreticiler maalesef kurallara tam uymayarak müşteriyi yanıltıcı bilgilendirmeler yapıyordu. Düzenlemeyle bunun önüne geçilebilir. Tekstil ve hazır giyim sektörü dünyaya açılmada öncü. Dolayısıyla belgelendirme, test denetimler sektörde yıllar önce yaşandı ve tamamlandı. Tekstil ve konfeksiyon adına şu anda bir sıkıntı yok.
Mehmet Kaan DERİCİOĞLU / Ankara Patent Bürosu Yönetim Kurulu Başkanı
“İnşallah uygulanabilir”
Her tüketici tarafından beklenen ve özlenen kuralları belirlemeyi amaçlayan bu Kanun için dileğim ‘inşallah uygulanabilir’ olacaktır. Kamu kurumlarının denetiminde olması gereken, örneğin, gıda maddelerinde yaşanan sorunlar, bu tür denetlenmesi istenen ürünlerde tüketiciyi şüpheye düşürüyor.
Ayrıca Kanun tasarısının özellikle Avrupa Birliği’ne ihraç edilen veya ihracı hedeflenen ürünlere yönelik olması da ilginçtir. AB dışındaki ülkeleri kapsamadığı belirtilmiş ve “Ancak …” ibaresiyle diğerlerine zorunluluk getirilmiştir.
Ürünlerin güvenli ve ilgili teknik düzenlemelere uygun olmasını sağlamak çok iddialı ifadeler. Bu konu uzman, altyapı ve deneyim gerektirir.
Aydın AĞAOĞLU /Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı
“Tüketiciyi bir koruma kalkanı daha geliyor”
Tasarıda tüketiciye güven sağlayan önemli hükümler bulunuyor. Tazmin hakkının altı çizilerek özel bir kanunla belirginleştiriyor. Tasarı yasalaştıktan sonra Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile sağlanan haklarına tüketiciler açısından yeni bir güvence daha eklenmiş olacak. Her yıl okul sezonunda çarşı, pazarlardan ürkerek aldığımız kırtasiye ve okul malzemeleri, internet, radyo ve televizyon reklamlarıyla evlerimize giren gıda takviyelerinden sağlık ürünlerine, elektrik ve yakıt tasarrufu sağladığı iddia edilen cihazlara, kaza ve yaralanmaya yol açabilecek tüm eşyalara üretim, ithalat ve piyasaya sürme yasağı geliyor. Tasarıdaki en önemli unsurlardan birisi ise ürünlerin üzerinde, ambalajında veya etiketinde üreticisinin kimliğinin, ürünün taşıdığı olası risklerin, teknik montaj ve kullanım bilgilerinin yer almasının zorunlu tutulması.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA