İş Dünyasında Nefes Terapilerine İlgi Arttı

İş dünyası son dönemde nefes terapilerine artan bir şekilde ilgi gösteriyor. Pek çok kurumsal şirket, çalışanlarım nefes terapisi seanslarına yönlendiriyor. Amaç, doğru nefes aldığı için daha enerjik, pozitif ve motive çalışanlar…

HAYATIMIZ ilk nefesimizle başlıyor, son nefesimizle bitiyor. Nefes demek yaşam demek!.. Ancak işin uzmanlarına göre insanların büyük çoğunluğu yanlış nefes alıp veriyor.

Bu inanış son yıllarda öyle yaygınlaştı ki nefesi doğru kullanmayı öğreten “nefes terapisi” eğitimlerine ilgi bir o kadar arttı. Bunu piyasada sayıları hızla artan nefes terapistlerinden gözlemleyebileceğimiz gibi şirketlerin çalışanlarını nefes eğitimlerine yönlendirmesinden de anlayabiliyoruz. Bugün büyük çaplı şirketlerin hemen hepsi rutin olarak çalışanlarını nefesini doğru kullansın diye nefes terapilerine yolluyor. Amaç ise doğru nefes alarak motivasyonu, enerjisi, isteği artan çalışandan daha fazla verim almak…

Nefes terapilerine artan ilgiye geçmeden önce “Neden yanlış nefes alıyoruz?” sorusunu sormakta fayda var. Nefes terapistlerine göre bebeklikte almaya başladığımız doğal nefes alma yöntemini sonradan unutuyoruz. Respira Nefes’ten terapist Özgecan Güvenç bunu şöyle açıklıyor: “Doğal nefes bizim doğuştan getirdiğimiz nefestir. Hepimiz dünyaya doğal nefesi bilerek geliriz, fakat daha sonra negatif duygular karşısında nefesimizi tutarız ve limitlemeye başlarız. Dolayısıyla edindiğimiz bir nefes alışkanlığımız vardır.” İşte bu sonradan öğrendiğimiz nefesin uzmanlara göre ha yatımıza olumsuz etkileri var.

YANLIŞ NEFES YAŞLANDIRIYOR

NFS’den nefes terapisti Nevşah Fidan’a göre, oksijen bedenimizde hücre yenilenmesini sağlayan tek şey olduğu için nefes kapasitesinin tamamını kullanmayan insanların hücreleri kendini yenileyemiyor ve daha çabuk yaşlanıyorlar. “Bugün Türkiye’deki insanların yüzde 90’ı nefes kapasitesinin sadece yüzde 30’unu kullanıyor. Bu zihnin, hafızanın, enerji kapasitesinin de yüzde 30’unu kullanıldığı anlamına geliyor” diyen Fidan, insanların doğal nefes almayarak eneıjilerinin düştüğünü, odaklanama-dıklarını söylüyor ve ekliyor: “Nefes bizi yaşadığımız ana bağlayan en önemli araç. Nefesle geçmişten biriktirdiğimiz negatif duygularımızdan arınıyoruz ve daha pozitif bir ruh haline geçebiliyoruz.”

Terapistlere göre, nefes kapasitesinin ta-marnını kullanan insanlar enerjik, canlı, çalışkan, motive, iyi hisler içinde mutlu, hu-zurlu yaşarken kullanmayanlar yorgun, bitkin, düşük enerjili, gergin, huzursuz, kor-kak, tedirgin oluyorlar. İşte tüm bunlar için her ay binlerce insan nefes kapasitesini açmak üzere çalışmalara katılıyor. Son dönemde şirketlerden bu terapilere ilgi oldukça yoğun. Koç Holding, JTI, PepsiCo, Bayer, Allianz Sigorta, Turkcell, Garanti Bankası, HSBC, Siemens, Pfizer, Abdi İbrahim, Tefal, Doğuş Grubu gibi devler çalışanlarını doğru nefese yönlendirirken, odalardan ve kamu kurumlarından da bu terapilere ilgi hayli fazla. Ankara Eczacılar Odası, TOBB, Ankara Kara Harp Okulu, Burgazada Su Sporları Kulübü personeline nefes eğitimi aldıran kuramlardan bazıları.

EĞİTİM SEVİYELERİ YÜKSEK

Mustafa Kartal’a göre, nefes terapilerine katılan kişiler, öğretim seviyesi yüksek, belli bir farkındalık düzeyine ulaşmış, yeniliğe açık insanlardan oluşuyor. Nefes Oku-lu’nda nefes terapisinin tek seans süresi 1,5 saat; seans ücreti ise KDV hariç 300 TL. Nefes Okulu olarak haftada bir seans olmak üzere toplamda dört seans terapi veriliyor.

NFS’de ise nefes tera-pisi şirketlere yönelik olarak senaslardan yerine her 2-3 kişi için bir nefes ve yaşam koçu eşliğinde grup çalışmaları olarak yapılıyor. Çalışma- Mustafa Karlarda nefes ve yaşamdaki duruşla ilgili teorik bilgiler de yer alıyor. 3-4 saatlik grup çalışmaları kişi başı 80-100 TL arasında değişiyor.

Doğal nefes alan kişi

• Fiziksel olarak daha enerjik olur.
• Uyku kalitesi artar, tembellik hissi azalır.
• Zihinsel olarak daha net olur. Kararsızlık çekmez.
• Yaptığı işe daha iyi konsantre olur, işi sonuca veya hedefe ulaştırabilme potansiyeli artar.
• Genel ruh hali daha pozitif olur. Negatiflik üretmez.
• Anı yaşayabildiği için zihinde dönen hesaplaşmalar, yargılar, suçlamalar biter ve yerini teslimiyet alır.
• Bağışıklık sistemi ve kasları güçlenir, hücre yenilenme hızı arttığı için bedeni hızla gençleşir.
• Daha huzurlu, mutlu, dingin ve motive olur.
• Kendine güveni artar, çok daha özgür ve rahat olur.
• Daha keskin bir zekaya sahip olur, hafızası güçlenir, ilişkilerinde daha bilinçli olur ve yaşamını daha iyi kurgular. Huzur ve mutluluk duygusunu çoğaltır.