İş dünyasından yeni hükümete ekonomi reçetesi

İş dünyası uzlaşılarak yeni bir hükümetin bir an önce kurulmasını istiyor. Ekonominin gündemin birinci maddesi olmasını isteyen iş insanları, yeni hükümete yönelik olarak yapısal reformlardan büyümeye, 2023 hedeflerinden mevcut kazanımların korunmasına kadar birçok konuyu içeren bir “ekonomi reçetesi”yazdı…

TÜRKİYE bir genel seçimi daha geride bıraktı ama tam olarak rahatlayamadı…

7 Haziran genel seçimleri öncesinde iş dünyası ile yaptığımız görüşmelerde kritik kararların seçim sonrasına bırakıldığı ifade ediliyordu. Iş dünyasında genel olarak “Seçim geçsin işimize bakarız!” beklentisi hakimdi. Sandıktan koalisyon çıktı. Şimdi ‘koalisyon kurulabilecek mi, erken seçime gidilecek mi” gibi birçok soru toplumun tüm kesimlerini meşgul ediyor. Güçlü bir iktidar ile istikrar beklentisini her zaman dile getiren iş dünyasının önde gelen temsilcileri; şimdi de öncelikle “güçlü bir koalisyon” hükümeti kurulmasını bekliyor. Kurulacak yeni hükümetle birlikte Türkiye’nin yeniden ekonomiye odaklanmasını isteyen iş insanları yaptıkları değerlendirmelerde yeni hükümete adeta ekonomiyle ilgili 10 maddelik bir reçete sunuyorlar.

İşte 10 maddelik reçete

1- Yapısal reformlar hayata geçirilmeli

2- 2023 hedeflerinden vazgeçilmemeli.

3- Yüzde 4 büyüme hedefi yukarı çekilmeli.

4- Yatırım ortamı iyileştirilmeli.

5- Yeni makro politikalar geliştirilmeli

6- ihracat ileri teknolojili ürünlerle artırılmalı

7- İhracata dayalı büyüme modelinden vazgeçilmemeli

8- Kentsel dönüşüme devam edilmeli

9- Yeni bir anayasa yapılmalı

10- AB sürecine devam edilmeli

YAPISAL REFORM BEKLENTİSİ

îş dünyası istikran önemsiyor; çünkü yatırım ortamını devam ettirecek bir güven ortamının kurulacak yeni hükümetle sağlanacağına inanıyor. Seçim öncesinde olduğu gibi seçim sonrasında da iş dünyası yapısal reformların hayata geçirilmesi için siyasi iradenin harekete geçmesini bekliyor. İhracatçılar özellikle 2023 ihracat hedeflerinin tutturulabil-mesi için Ar-Ge ve inovasyona önem verilip yüksek teknolojili ürünlere odakla-nılması gerektiğini vurgularken, sanayiciler, yatırım ortamının iyileştirilmesini istiyor.

HEDEFLERE SAHİP ÇIKTILAR

Bilindiği üzere AK Parti hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında, 2 trilyon dolar gayri safi milli hasıla (GSMH) ile dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olma ve 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşma hedefi koymuştu. 2023 hedefleri arasında; ihracatta yüksek teknolojik ürünlerin payını yüzde 20’ye çıkarma, kişi başı milli geliri 25 bin dolara yükseltme, 10 tane dünya markası çıkarma, Ar-Ge’ye GSMH’nm yüzde 3’ü oranında pay ayırma, 50 milyar dolar turizm gelirine ulaşma gibi 100’e yakın büyük hedef vardı. İş dünyası bu hedeflere yeni dönemde de sahip çıktığım belirterek, yeni hükümetten de aynısını bekliyor. Türkiye’ye yüzde 4 büyüme hedefinin yetmediğini düşünen sanayici ve ihracatçılar yeni hükümetten “katma değere dayalı büyüme modelini” uygulamaya koymasını bekliyor.

ORTAK AKİL ZAMANI

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Şimdi bir masa etrafında toplanma ve ortak akıl geliştirme zamanı. Seçim döneminin tartışma atmosferinden hemen çıkmak ve yüzümüzü Türkiye ekonomisine ve kalkınmasına çevirmek zorundayız” diyerek sözlerine başlıyor. Hükümetin bir an önce kurulması dileğini dile getiren Büyükekşi, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Türkiye’nin oldukça çetin şartlara sahip global rekabet ortamı içerisinde 2023 hedefleri yolunda emin adımlarla devam etmesi için ihracatımızın yüksek katma-değerli ürünlere dönüşümünü hızlandırmak ve ihracatımızda ileri teknolojinin ağırlığını yükseltmekten başka çaremiz yok. Türkiye’nin gündeminin bir an önce tamamen ekonomik istikrara odaklanması zorunlu. Piyasalardaki oynaklığın ekonomiye daha fazla zarar vermemesi için hükümetin bir an önce kurulması gerekiyor.”

Ege ihracatçı Birlikleri Koordinatör Başkam Sabri Ünlü-türk ise yeni kurulacak hükümetin 2023 hedeflerine Türkiye’yi ulaştıracak zemini hazırlaması gerektiğinin altım çiziyor. Türkiye’nin ihracata dayalı büyüme modelinden vazgeçmemesi gerektiğini belirten Ünlü-türk, “Türkiye ihracatını tekrar arttırmanın formüllerini hızla hayata geçirmeli, înovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmaya verilen destek artarak devam etmeli. Önümüzdeki süreçte hükümette yer alması muhtemel dört siyasi partimizin de bu konuda hem fikir olduğunu seçim öncesi ortaya koydukları programlardan biliyoruz. Bu vaatlerinin takipçisi olacağız” diye konuşuyor.

ERKEN SEÇİME HAYIR

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon ihracatçıları Birliği (İHKÎB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, siyasilerin ellerini taşın altına koyarak uzlaşmaya yönelik adımların atılması gerektiğini vurguluyor. Tanrıverdi, “Azınlık hükümeti veya iki partili bir koalisyonun Türkiye’nin daha çok yararına olacağına inanıyorum. Bir erken seçim kararı Türkiye’yi kaosa sürükleyecektir. Ekonomimiz güçlü. Ancak siyasi belirsizliğin uzamaması gerekiyor. Bu nedenle vakit geçirmeden ekonomiye odaklanmak zorundayız” uyarısını yapıyor.

İstanbul Hububat, Bakliyat ve Yağlı Tohumlar ihracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, Ak Parti’nin aldığı oy oranıyla ekonomi politikalarının başarılı olduğunun anlaşıldığını belirtiyor. “Bu tablodan mutlaka bir çözüm çıkar” diyen Mete, “Piyasalarda ufak-tefek dalgalanma dışında fazla bir oynama-zıplama beklemiyorum. Çünkü sığ bir piyasa. Ama piyasalara dönük provokasyon olabilir. Hükümet işbaşında. Buna da müsaade etmez diye düşünüyorum” açıklamasını yapı;

YÜZDE 4 BÜYÜME AZ

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Ma-mülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkam Murat Akyüz ise Türkiye’nin kısır döngüler arasında vakit kaybetme lüksünün olmadığını düşünüyor. Ekonominin yine ülke gündeminde birinci maddeyi sürdürmesi gerektiğini belirten Akyüz, yüzde 4 büyüme hedefinin Türkiye’ye yetmediğini vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Ekonomik büyümenin ve ihracat artışının sürdürülmesinde, istikrar kilit öneme sahip. Türkiye’nin büyüme, istihdam ve genç işsizlik sorunları var. Yüzde 4’lük bir büyüme Türkiye’ye yetmiyor. Katma değere dayalı üretim modelini uygulamaya koymalıyız. Ülkemizin üretime döndürülebilir, kalıcı yatırımlara ihtiyacı bulunuyor. Yatırımcı güven duyduğu, önünü görebildiği bir ortamda yatırım yapabilir. Asıl tartışmamız gerekenler bunlar.”

İş dünyasının yeni kurulacak hükümetten ekonomi dışında da beklentileri var. Yeni anayasanın yapılması çalışmalarının kararlılıkla sürdürülmesini isteyen iş insanları adeta bir çıpa olarak görülen Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecine devam ettirilmesini de bekliyorlar.

“SANAYİCİNİN ÖNÜ AÇILMALI”

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkam Hüseyin Çetin yeni parlamentonun ülkeyi rahatlatacak bir çözüm üreteceğine inanıyor. Çetin sanayici için rahat yatırım yapılabilecek bir ortamın oluşturulmasını istediğini belirterek, şöyle konuşuyor: “Güçlü bir ekonomimiz var. Seçim sonuçlarının barış ve özgürlüğü getirip, sanayicinin önünü açmasını diliyorum. Piyasalarda ciddi bir sarsıntı beklemiyorum. Yeni bir genel seçimi zorlayarak zaman kaybetmemeliyiz. Kurda suni bir artış olsa da önümüzdeki günlerde normale dönecektir. Dolar kuru 2.75 civarında dengeye oturacaktır.”