İş dünyasından yeni hükümete ilk mesajlar
İş dünyası yeni hükümetin ajandasının ilk maddesine ekonomiyi almasını istiyor. İş insanları ayrıca üretime ve ihracata dayalı yeni bir ekonomik programa ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Güven veren bir hükümetin piyasanın kilidini açacağına inanılıyor…
1 KASIM Pazar günü Türkiye yeniden sandığa gitti. Yeni bir seçim Türkiye için yeni ümitler demek. Türkiye’nin bir süredir besleyen sorunlarının çözümü erken seçimin sonuçlarına bağlanmış durumda. îster tek başına iktidar, isterse geniş tabanlı ‘uz-laşı ya dayanan bir koalisyon olsun, yeni hükümeti bekleyen önemli bir iş ajandası var. Iş dünyası, muhtemel yeni hükümetin ajandasının ilk maddelerinde ekonomiye ve ekonomik sorunların çözümüne yer ayırmasını bekliyor. Ancak her Türk vatandaşı gibi iş insanları da önce akan kanın durmasını istiyor. Bunun için yeni hükümetin öncelikli olarak ‘güvenlik’ konusuna odaklanmasını bekleyen iş insanları ardından da ekonominin yeniden ‘gündem’ olması gerektiğini belirtiyorlar.
“ÜRETİME DAYALI BÜYÜME”
İş dünyası, iç ve dış piyasalara güven veren bir hükümetin kurulmasının ekonominin çarklarını yeniden hareketlendireceğine inanıyor. Yeni hükümetin ‘üretim odaklı’ yeni bir ekonomik program oluşturması gerektiğini savunanlar çoğunlukta. İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı Haşan Büyükdede, sanayinin yeniden ön plana çıkarılmasını beklediklerini söylüyor. Üretime yönelik yeniden yapılanmaya gidilmesi gerektiğini belirten Büyükdede, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Son zamanlarda sanayici unutuldu. İnşaat sektörü daha ön plana çıktı. GSMH içinde sanayinin aldığı pay yüzde 15’e kadar geriledi. Dolayısıyla ülkenin kurtuluşunda sanayinin dışında bir yapı aranmamalı. Yeni hükümetin de daha çok üretime yönelik bir yapılanmaya gitmesini bekliyoruz. Bilindiği üzere kamu ihalelerinde, yüzde 15 daha fazla fiyat teklifi verilse bile; yerli üretimden tedarik edilmesi kararı var ama bu uygulanmıyor. ”
SANAYİNİN ÖNEMİ
Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu da ve son yıllarda sanayicilerin ezildiğini, inşaatın öne çıktığını düşünüyor. Yeni hükümetten en önemli beklentilerinin sanayicilerin desteklenmesi olduğunu belirten Erdemoğlu, “Üretimi desteklemeyen, ihracat yapmayan hiçbir ekonomi geleceğini garanti altına alamaz” diyor. Erdemoğlu yeni hükümete mesajım bir çocuk masalını hatırlatarak veriyor: “Biz çocukken karınca ile ağustos böceğinin masalı çok anlatılırdı. Yazın eğlenen, yan gelip yatan ağustos böceği ile bütün bir yaz boyunca çalışıp didinen karıncanın masalı ülkemizin durumuna da uygun. Biz son 4-5 yılda biraz ağustos böceği gibiydik. Artık ülke olarak karıncanın mantığına dönmemiz gerekiyor.”
Koç Holding eski Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve CS Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Solakoğlu, yaşanan belirsizlik ortamının seçimle birlikte son bulabileceğini belirtiyor. “Kurulacak bir uzlaşı hükümeti ile belirsizlik ortadan kalkar ve ekonomi kendini toparlar” diyen Solakoğlu, iş aleminin dinamizmine de güveniyor: “Huzur ve güven ortamı hakim olursa özel sektörün dinamizmi ortaya çıkar. Yeter ki herkesi kucaklayan bir hükümet kurulsun; gerisini iş dünyası halleder.”
GUÇLU BİR HÜKÜMET BEKLENTİSİ
TGSD (Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği) Başkanı Şeref Fayat, yeni hükümetin öncelikle ekonomiye el atmasını beklediğini belirterek sözlerine başlıyor. “Piyasanın güven duyulan bir hükümet kurulmasına ihtiyacı var” diyen Fayat, 2016-2017 yıllarını verimli geçirmenin de buna bağlı olduğu görüşünde. Fayat, yeni hükümetten beklentilerini şu cümlelerle özetliyor: “2015’i dolar ne olur, tekrar seçim olur mu beklentileriyle kaybettik. Seçimlerden sonra sağlıklı, en az iki yıl sürecek bir hükümet kurulamazsa, uzun yılları kaybedebiliriz. Sandıktan tek başına iktidar olarak bir hükümet çıkmazsa, Türkiye’de uzlaşı kültürünü benimsemiş, en az birkaç yıl iş başında kalacak koalisyon hükümeti kurulmasını bekleriz. 80 anayasasının çağa uymayan maddelerini değiştirecek, hatta yeni bir anayasa yapabilecek iradeye sahip bir hükümete ihtiyacımız var. Güçlü bir hükümet hiç bu kadar zaruri olmamıştı.”
“KRİTİK DÖNEMDEYİZ”
TÜROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) Başkan Yardımcısı Sururi Çorabatır, sandıktan istikrarı sağlayacak bir hükümet formülü çıktığı takdirde Türkiye’nin yeniden nefes alacağını ve rahatlayacağını düşünüyor. Hükümetin kurulamamasımn ülke imajını ve turizmi olumsuz etkileyeceğini belirten Çorabatır, hükümetin kurulma sürecinin turizm açısından kritik bir döneme geldiğini de sözlerine ekliyor. Çorabatır şu değerlendirmelerde bulunuyor:
“Kasım ayı, tam da Avrupa ve özellikle İskandinav ülkeleri için kataloglarımızın çıktığı bir dönem. Ön satışlarımızın büyük bölümünü Aralık ayının 25’ine kadar yapar, Şubata kadar satışlarımıza devam ederiz. Hükümetin kurulamaması ve terör olayları bizi geriye düşürür. Seçimin problem olmadan gerçekleşmesi ve sonrasında hükümetin uzlaşıy-la kurulabilmesi, bizim için bu kritik dönemde daha da önem kazanıyor.”
“ZAMAN KAYBETMEYELİM”
Echomar Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serdar Mutlu, seçimden ülkedeki zaman kaybına neden olmayacak bir sonucun çıkmasını diliyor. Mutlu, şu değerlendirmeleri yapıyor: “İş hayatında sorumluluk alan kişiler, tekrar güven ve istikrarın tesis edildiği bir ortam görmek istiyor. Ancak bu şekilde uzun vadeli yatırımlar yapma cesareti yakalayabilirler. Ülkemizde gelişmenin hızlı olduğu dönemler, istikrar dönemleridir. Özellikle yurtdışı oıjinli bir takım projelerimizde yabancı muhataplarımız ‘seçim sonuçlarını bir görelim’ diyorlar. Güven ve istikrar ortamının oluşup oluşamadığına bakacaklar. Bu oluşamazsa projelerini, ortaklıklarını erteleyecekler. Bu hiçbirimizin arzu etmediği bir durum.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM HIZLANMALI”
3 binden fazla malzemeyi kullanan inşaat sektörü de seçim sonuçlarını dört gözle bekliyor. 90 bin üyesi bulunan Müteahhitler Federasyonu’nun Başkam Necip Nasır, “ Hemen hükümetin kurulup, reformların devam etmesini arzuluyoruz” diye konuşuyor. Yeni hükümetten altyapı yatırımlarının süratle gerçekleştirilmesini ve metropol şehirlerde kentsel dönüşümün hızlanmasını talep ettiklerini belirten Nasır, şöyle konuşuyor: “İstikrarla birlikte kredi faizlerinin düşmesi de gerçekleşir. Bu da sektörümüzü hareketlendirir. ”