Kadın Girişimciler Günü’nü kutladık
Kadın girişimcilerin sayısının artması dünya ekonomisinin daha etkin bir hale gelmesinde belirleyici öneme sahip. Bu nedenle ilgili her kurumun ve tarafın kadın girişimciliğini desteklemesi şart…
BUNDAN böyle her yıl Global Girişimcilik Haftası’nın üçüncü günü Kadın Girişimciler Günü olarak kutlanacak. Bu yıl 19 Kasım’a denk gelen bu kutlama dünyada ve ülkemizde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Merkezi Washington’da bulunan ICSB -Uluslararası Küçük işletmeler Konseyi ise bu yılın ‘Örnek Kadın Liderler’ini seçti. Türkiye’nin de içinde bulunduğu Balkanlar ve Güney Doğu Avrupa coğrafyasından bu yılın kadın lideri olarak Makedonya’dan New Man’s Business Accelerator’m kumcusu 33 yaşında, bir çocuk annesi Irena N.Chaushevska seçildi.
EŞİTSİZLİK ÇOK FAZLA
Dünyadaki kadın nüfusu şu anda yaklaşık olarak 3.6 milyar. Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre, dünyadaki hiçbir ülke kadın ve erkek haklarında eşitliği sağlayabilmiş değil. Yaşadığı yere göre değişkenlik göstermekle beraber, kadınlar, erkeklere sağlanan finansmana erişim, eğitim gibi fırsatlara ancak yüzde 58’i ile en fazla yüzde 70’i oranında erişim imkanı bulabiliyor.
OECD’nin istatistiklerine göre ise, erkek ve kadın nüfusu birbiriyle aynı olmasına rağmen, dünya servetinin yalnızca yüzde 25’i kadınlara ait. Hatta şunu da not etmek gerekiyor. Bu servet sahibi kadınların ise sadece yüzde 5’i kendi işini kurabilmiş durumda. Kalanların serveti yine erkekler tarafından yönetiliyor.
Bugün, geleneksel olarak erkeklerin egemen olduğu iş alanları da dahil olmak üzere, bütün alanlarda kadınlara daha iyi iş ve meslek olanaklarının sunulmasını sağlayacak politikaların üretilmesi için kamu ve sivil toplum belirli bir mesafe kat etmiş bulunuyor.
Türkiye’deki bankacılık sektörü kredi politikalarında kadınların tasarruf ve kredi eğilimlerini dikkate alan çalışmalar yapıyor. Kadın kuruluşlarında da kadın girişimciliğinin desteklenmesine önem veren faaliyetler ile kadın girişimciliği konusunda önemli bir bilgi birikimi, deneyim ve anlayış oluşmuş durumda.
Ancak, bu konuda ulaşılan seviye bir gelişme olarak değerlendirilse de yeterli değil. Artık küresel bir ekonomiden bahsediyoruz ve üretimin diğer unsurları gibi işgücü de rekabetçi piyasalarda yarışmakta.
KRİZİN ÇÖZÜLMESİNDE KADININ ROLÜ
Bugün bütün dünya ekonomik kriz denince istihdamın artırılmasını ve özellikle girişimciliğin geliştirilmesini konuşuyor. Çünkü girişimcilik istihdam yaratılmasında önemli bir araç. Avrupa Birliği ülkeleri ve aday ülkeler uyguladıkları ekonomik ve sosyal politikalar kapsamında yatırımcıyı ve girişimciyi desteklemek üzere tedbirler geliştiriyor. Bu durumda kadınların devlet ve özel sektörün sunduğu tedbirlere ulaşmak anlamında genel olarak şansı artıyor.
Kadın girişimci denince genellikle aklımıza küçük işletmeler geliyor. Çünkü kadın girişimciliği daha çok yeni bir olgu ve küçük girişimlerin büyütülmesi için yürütülen çalışmalar da bu nedenle kadınlar için bir avantaj. Devletler de krize karşı KOBI’leri destekleyici tedbirler üzerinde duruyor.
Son yıllarda bankacılık sektöründe kadının güçlendirilmesine yönelik özel koşullarla kadın girişimciliğini destekleyen kredi paket uygulamaları geliştiriliyor.
DUYGUSAL ZEKÂLARI DAHA YÜKSEK
Öte yandan, girişimcilik zengin bir hayal gücüne sahip olmayı ve fark yaratacak yaklaşımlarda bulunabilmeyi gerektirir. Kadınların iş hayatında erkeklere göre en önemli farkları duygusal zekâ açısından daha üstün olmaları ve ilişkilerde daha ılımlı ve olumlu yaklaşımlarıdır. Kadınlar doğaları gereği çevreleriyle daha kolay ve iyi iletişim kurarlar. Erkeklerin mecbur kalmadıkça istemedikleri yardımı kadınlar, gurur meselesi yapmadan kolaylıkla talep edebilirler. Bu da fazla gecikmeden işlerin halledilebilmesini sağlar.
Kadın girişimciliğinin daha da desteklenmesi gerektiği inancıyla, bugünün Türkiye’de daha etkin kutlanabilmesi için herkesi kolları sıvamaya davet ediyorum.
iyi haftalar…
Baybars Altuntaş / Para Dergisi