Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Kâr realizasyonlarına dikkat

Borsa

ABD Merkez Bankası Fed ve Avrupa Merkez Bankası (ECB), aralık ayı toplantısında faizlerde değişikliğe gitmedi. Fed kara metninde belirsizlikler kelimesi çıkartılırken, kararın ardından yapılan açıklamada, faizlerin büyümeyi desteklemek için uygun, işgücü piyasası güçlü, ekonominin ılımlı hızda büyüdüğü belirtildi. Powell, ekonominin ılımlı şekilde büyüdüğünü ve ılımlı büyümenin devamını beklediklerini ifade etti. Ekonominin görünümü risklere rağmen olumlu olduğunu vurgularken, enflasyonun sürekli olarak hedefin altında seyrettiğini belirtti. Gelen verilerin görünümle uyumlu olduğu sürece para politikasının uygun kalacağını faiz artırımlarının gelecek yıldan sonrası için konuşulacağını söyledi.

Faizlerde değişikliğe gitmeyen bir diğer merkez bankası olan ECB ise faiz artırımından kısa süre öncesine kadar tahvil alımlarının devam edeceğini açıkladı. Enflasyon hedefe yaklaşana kadar faizlerin mevcut ya da daha düşük seviyelerde kalacağı söylemi yinelendi. ECB’nin yeni Başkanı Christine Lagarde, bankanın politika toplantısının ardından ekonomik istikrara yönelik bazı sinyaller olduğunu belirtirken, enflasyon gelişmelerinin yakından takip edileceğinin altını çizdi. Uzun bir süre destekleyici duruş gerektiğini ifade eden Lagarde, ECB’nin gerektiğinde tüm araçlarını ayarlamaya hazır olduğunu vurguladı.

Küresel likidite ve fonlama maliyetleri açısından oldukça önemli bir konumda bulunan bu iki merkez bankasının 2020’ye dair verdikleri mesajlar, Türkiye gibi finansman ihtiyacı yüksek olan ülkelerin, dış finansmana erişim koşullarında kendi iç dinamiklerinde bozulma olmadığı sürece önemli bir değişim olmayacağına işaret etti. Bu durum 2020’de piyasalardaki küresel koşulların normal şartlarda merkez bankaları tarafından desteklenmeye devam edeceğini işaret ediyor.

FAİZ İNDİRİMLERİ 12 PUANA ULAŞTI

TCMB geçtiğimiz hafta son üç toplantıda olduğu «fgibî bir kez daha piyasa beklentisinin üzerine ..çıkarak 200 baz puanlık indirim gerçekleştirdi.

Böylece son dört toplantıda yapılan toplam faiz indirimi 12 puana (1200 baz puana) çıktı. Bu faiz indiriminin yakın zamanda başta konut kredisi gibi uzun vadeliler olmak üzere piyasa faizlerine yansımalarını görüyor olacağız. Mevcut konjonktürde küresel merkez bankalarının düşük faizi destekleyici duruşları ve küresel piyasalar üzerinde baskı oluşturan ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin olumlu seyri, TCMB’nin faiz indirimlerine rağmen kur tarafında dengeli seyrin devam etmesini sağlayan en önemli etken olurken, Türkiye-ABD ilişkilerinin seyri en önemli risk konumunda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında gerçekleştirilen görüşmelerin ardından bir süredir piyasalar üzerindeki etkisi azalmış görünüyor olsa da S400, Halkbank davası, F35’lerin teslimatı, Suriye ve gündeme yeni giren Libya konusu kapsamında devam eden süreç bizce kritik olmaya devam ediyor. Türkiye’nin CDS primlerinin 300’ün altına inmesinde bu konuların Türkiye-ABD ilişkilerinde kısa süre içinde bir kırılmaya neden olmayacağı beklentisi etkili olsa da CDS primlerin hala emsallerinin neredeyse iki katında seyretmesinde bu konuların yeniden gündeme geleceği endişesi hakim. Son günlerde ABD savunma bütçesi kapsamında bahsi geçen yaptırımlar, sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısının ABD’de kabulü gibi olumsuz haberler dikkat çekmeye başladı. İlerleyen süreçte bu konularda liderlerden gelebilecek yeni açıklamalar sürecin akışını değiştirebileceği için süreç hala hassasiyetini koruyor.

BREXIT RİSK Mİ, FIRSAT MI?

Uzunca bir süredir dünya gündemini meşgul eden Brexit tartışmaları 12 Aralık’ta gerçekleşen İngiltere seçimlerini Brexit taraftarı Boris Johnson’ın ezici bir çoğunlukla kazanması ile yeni bir safhaya geçti. Seçimleri kazanan Johnson yaptığı açıklamada Brexit’in 31 Ocak’ta gerçekleşeceğini duyurdu. Bu kararın ardından piyasalarda şu an en kötü karar kararsızlıktan daha iyidir yaklaşımı ile pozitif bir fiyatlama yaşanırken, Brexit’in getireceği belirsizliklerin ocak ayının sonlarına doğru yeni bir risk unsuru olarak görülmesi oldukça olası. Bu kararın Avrupa Birliği’nin bütünlüğü üzerinde ciddi tartışmaları beraberinde getirmesi ise orta vadedeki en büyük risk. Biz kısa vadede bir belirsizliğin ortadan kalmasını pozitif yorumluyor olsak da sürecin orta vadede Avrupa tarafı için getireceği riskler nedeniyle özellikle euro kanadında zayıflamaya devam edeceği kanaatindeyiz. Bu nedenle kısa vadede euro’da yaşanan yükselişlere karşı temkinli olmak gerektiğini düşünüyoruz.

ABD İLE ÇİN ANLAŞMA YOLUNDA

ABD ile Çin arasında devam eden ticaret görüşmelerine yönelik oldukça kirli diyebileceğimiz bir haber akışı yaşıyoruz. Hatta bu haber akışları yeri geldiğinde başta Trump olmak üzere liderler özelinde de gerçekleşiyor. Gelinen son noktada Trump, Cuma günü Tvvitter’dan “Çin ile çok geniş kapsamlı bir birinci evre ticaret anlaşması üzerinde anlaştık. Çin, bazı yapısal değişiklikler vc büyük miktarda tarım ürünü, enerji, işlenmiş ürünler ve daha birçok şeyin büyük miktarda satın alımı için mutabık kaldı” açıklamasını yaptı. Bu anlaşma ile birlikte Çin’e 15 Aralık’ta uygulanması planlanan gümrük vergisi artışının da iptal edildiğini belirten Donald Trump, “İkinci faz anlaşma için bir an önce müzakerelere başlayacağız, 2020 seçimlerine kadar beklemeyeceğiz. Bu herkes için muhteşem bir anlaşma” ifadelerine yer verdi. Bir süredir kirli haber akışlarına rağmen bu beklentiyi fiyatlayan borsalarda Cuma günü bu açıklama sonrası kısmen kar satışlarının etkili olduğunu gördük. Anlaşmanın liderler tarafından resmen imzalanması bir heyecan getirse de ikinci faz görüşmelerinin hemen başlayacak olması yeni gerginlikleri beraberinde getirebilir endişesi, piyasalardaki coşkuyu sınırlayabilir. Bu nedenle anlaşmanın yapılmasının endeksleri kısa vadeli yeni zirvelere taşıma konusunda yetersiz kaldığını görebiliriz.

BIST-100’de yükselişin sonuna mı geldik?

Önceki haftalarda da sıkça belirttiğimiz üzere Borsa İstanbul’un orta ve uzun vade için potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu düşünmekle birlikte, kısa vade için 112 bin civarındaki rakamların risk teşkil etmeye başladığını düşünüyoruz. Hatırlanacak olursa geçtiğimiz hafta, endekste teknik olarak yükselen kanal hedefi olarak gördüğümüz 112 bin civarına kadar bir hareket desteklenmeye devam ediliyor ve endeks yıl içi zirvelerini yeniliyor olsa da teknik göstergelerde negatif aykırılıkların oluşmaya başlamış olması, ani düzeltmeler yaşanma riskini de artırıyor görüşüne yer vermiştik. Cuma günü bu tür bir realizasyonu endeks 111.910 seviyesini test ettikten sonra gördük. Bu süreçte geçtiğimiz hafta da dikkat çektiğimiz gibi endeksteki olumlu havanın devam etmesine karşın kurların düşüşe karşı dirençli olması ve hatta yükseliş eğilimini koruması kısa vade için endişeleri artıran diğer unsur oldu. Bir süredir boşluklar bırakarak yükselen endekste Cuma sabah oluşan boşluğun akşam saatlerinde doldurulduğunu gördük. Daha önce desteklerin gücüne güvenerek bu destekler üzerinde kalındığı sürece yükseliş potansiyelinden bahsettiğimiz endekste kısa vade için artık dirençler önemli konuma geçti. İl olarak da Cuma günü test edilen 112 bin oldukça kritik konumda olacaktır. Bu seviye üzerinde kalıcı kapanışlar göremediğimiz sürece ilk olarak bir önceki boşluğun da doldurulacağı 108 bin civarına kadar bir geri çekilme görülebilir. 108 bin altında ise orta vadede en önemli destek seviyesi olan 105.500-106.000 aralığını takip edeceğiz.

Dolar/TL’de yükseliş devam eder mi?

Önceki hafta olduğu gibi geçtiğimiz hafta da Borsa İstanbul’daki iyimser havaya ve endekslerde görülen yeni yıl içi zirvelere karşın kur tarafında aşağı yönlü hareketlerin oldukça sınırlı kalması ve hatta yukarı yönlü denemeler yaşanması dikkat çekti. Hafta kapanışı da bir önceki hafta olduğu gibi yine haftanın en yüksek seviyelerinden gerçekleşti. 5.79’daki ilk direncin geçilmiş olması ile kısa vadeli trend direnci olan 5.84’ü test eden dolar/TL’de bu seviyenin de geçilmesi ekim ayında görülen 5.94 civarına doğru hızlı bir hareketi beraberinde getirebilir. Bu nedenle yeniden 5.79 altına sarkılmadığı sürece geri çekilmelere temkinli yaklaşmak gerektiğiniz düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta da bahsettiğimiz gibi kısa vadeli olarak destek seviyelerinden ya da direnç seviyelerinin geçilmesiyle alım yapılabileceği görüşümüzü korumaya devam ediyoruz. Bu kapsamda bu hafta alım için aşağıda 5.79-5.76 desteklerine doğru olacak geri çekilmeler ile yukarıda 5.84 direncinin aşılmasını beklemek gerektiğini düşünüyoruz.

ÜZEYİR DOĞAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu