Kask Başımızı Nasıl Korur?
İnsanlar “rahatsız, bunaltıcı, güzel görünmüyor, saçlarım dağılıyor” gibi nedenlerle kask takma konusunda isteksiz davranabiliyor.
Ancak kask takmak, tehlikeli sonuçları olabilecek kaza riskleri bulunan bazı sporlar ve etkinlikler (örneğin bisiklet sürmek, kayak, araba yarışları) sırasında alınan koruyucu önemlerin önemli bir parçası. Çünkü beyin hayati işlevleri olan ve öncelikli olarak korunması gereken en önemli organlardan biri.
Alınan darbe sonucu ortaya çıkan beyin hasarları kalıcı davranış bozukluklarına, felce hatta ölüme neden olabiliyor. Kask kullanıldığında ise çarpma sonucu oluşan darbenin etkisi beyin ya da kafatası yerine kask tarafından emiliyor.
Kaskın temel bileşenleri darbeyi soğuran dış iskelet, darbenin kafatasına ulaşan kısmının etkisini en aza indiren iç kaplama ve hem görüşü engellemeyen hem de yüzü koruyan kısım olan vizör. Dış iskelet genellikle hafif ama dayanıklı, fiberlerle (ipliksi yapıdaki malzemeler) güçlendirilmiş
polimer malzemelerden üretiliyor. Kaskın hafif olması özellikle boynun korunması açısından önemli. İç kaplama ise genellikle köpüksü yapıdaki polistiren malzemeden üretiliyor. Yapısında mikro ölçekte gözenekler bulunan köpüksü polimerler enerji soğurma özellikleri nedeniyle günlük hayatta birçok farklı alanda kullanılıyor.
Kaskın belki de en hassas bileşeni ise vizör. Çünkü üretildiği malzemenin hem yeterince sağlam hem de şeffaf olması gerekiyor.
Bu amaçla genellikle polikarbonat malzeme tercih ediliyor.
Örneğin Formula 1 sürücülerinin kullandığı kaskların koruyucu etkisi hayli yüksek. Dış iskeletinin üretiminde kurşun geçirmez yeleklerde kullanılan malzemeler kullanılıyor.
55 tonluk bir tankın sebep olduğu darbeye karşı koruma sağlayabilen bu kasklar aynı zamanda yüksek sıcaklığa karşı da dayanıklı.