Kavun Üretimi
Türkiye, 1.8 milyon ton üretimiyle Çin’den sonra en büyük kavun üreticisi. Kavunuyla ünlü ilçelerde bu yıl üreticinin keyfi yerinde. Artan talep nedeniyle ekim alanları her geçen yıl artıyor. Kavundaki fırsatları sizin için araştırdık…
TÜRKİYE meyvecilikte dünyanın sayılı ülkelerinden biri. Kiraz, elma, çilek, incir, fındık, kayısı gibi birçok üründe ya dünya lideri ya da ilk üçte yer alıyor. Coğrafi özellikleri nedeniyle çok geniş bir zaman diliminde üretim kapasitesine sahip. Meyvecilik sektörüyle ilgili bu sayfalarda sıkça haber yapıyoruz. Sezonu geldikçe birçok ürüne odaklanıp o ürünle ilgili gelişmeleri aktarıyoruz. Son zamanlarda kavunla ilgili kulağımıza hep iyi bilgiler gelince bu meyveyi haberleştirelim istedik. Türkiye kavun üretiminde ne durumda, üretici memnun mu, bu meyveye yatırım yapacak olan üreticiler için fırsat var mı araştıralım istedik.
En ünlü tür olarak bilinen Kırkağaç kavununun hasadının başlayacak olmasını da vesile yaptık. Yaptığımız görüşmelerde bu yıl hem rekolte anlamında hem de fiyat anlamında kavun üreticilerinin ağız tadının yerinde olduğunu gördük.
Türkiye 1.8 milyon ton kavun üretimiyle Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük üreticisi. Akdeniz’den Karadeniz’e, Ege’den Trakya’ya, Iç Anadolu’dan Doğu ve Güneydoğu’ya geniş bir coğrafyada üretim yapılıyor, iklime bağlı olarak ilk ekim ve hasat Akdeniz’de başlıyor. Sonra Ege ve diğer bölgeler takip ediyor. Rekolte çok yüksek. Halen Ege Bölgesi’nde yol üstü tezgahlarda tanesi 1 TL’ye kavun satılıyor. Birçok bölgede sadece kavun ile geçimini sağlayan ilçe ve köyler mevcut.
ANEKDOTLARA KONU OLAN TÜR
Kavun denince ilk akla gelen ilçe hiç kuşkusuz Manisa’nın Kırkağaç ilçesi. Hatta Kırkağaç’a gidip gitmemekle ilgili bir deyiş de vardır: “Kırkağaç’a gittin mi? Gittim. Kavun yedin mi? Yedim. Kaşıkla kavunun dibini sıyırdın mı? Hayır. O zaman sen Kırkağaç’a gitmemişsin” derler.
Kırkağaç kavunu ile ilgili bir başka hikaye de Osmanlı dönemine ait. Yıl 1861, Ahmet Vefik Paşa Paris’e büyükelçi olarak atanır. Paşa bir akşam başka ülkelerin elçilerinin de olduğu bir yemeğe davet edilir. Yemek faslından sonra tatlı bölümü başlar. Ortaya kavun gelir. Fransız kavunlarını bizimkiler gibi yumuşak sanan paşa kaşık ister. Ancak sert kavunları kaşıkla yiyemez. Tabii diğer elçiler çatal, bıçak yerine kaşıkla kavun yemeye çalışan paşayı alaycı gülümsemelerle izler. Paşa bir süre sonra kendisi bir davet verir. Aynı kişiler davet edilir. Bu arada İstanbul’a bir telgraf çekerek ‘kavun’ ister. Kavunlar gelir. Ve yemek akşamı servis edilir. Paşa dışındaki diğer konukların önlerine çatal bıçak konur. Paşa sulu kavuna kaşığı daldırıp yemeye başlar. Diğer elçiler bıçakla kesmeye çalıştıkça kavun üzerlerine başlarına dökülür. Gecenin sonunda paşadan özür dilerler…
COĞRAFİ İŞARETİ ALINDI
Dillere destan Kırkağaç kavununun hikayesi böyle. Kırkağaç’ta kavunun geçmişi hikayeden de anlaşılacağı üzere çok eski, ilçenin en önemli geçim kaynağı kavun yetiştiriciliği. Ekimi mayıs ayında yapılır, Ağustos’un 15’inden önce de hasat olmaz. Bu tarihten önce manavlar size Kırkağaç kavunu diye satarlarsa sakın inanmayın. Onlar Kırkağaç’ta üretilmeyen ama Kırkağaç kavununun tohumuyla üretilmiş kavunlardır. Aynı aroma ve tadı yakalayamazsınız.
Kırkağaç Ziraat Odası, Kırkağaç Belediyesi ve Kaymakamlığı bu konudaki kafa karışıklığına son verebilmek için Kırkağaç kavununun patentini ve coğrafi işaretini almışlar. Bundan sonra Kırkağaç dışında üretimi yapılan kavunlar menşeini belirterek satılmak zorunda olacak. Tüketicilerin ayrım yapabilmesi için de Kırkağaç’ta üretilen kavunlar etiketlenecek. Kırkağaç kavununun gerçek tadını bulmak isteyenler bu etiketi mutlaka görmeliler.
KIRKAĞAÇ KAVUNU TESCİLLENDİ
Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Süleyman Boğaz, hasadın geçen hafta itibariyle başladığını söylüyor. Rekoltenin 35 bin ton civarında olmasını beklediklerini belirten Boğaz, “12 bin dekar alanda üretim yapılıyor. Bu yıl rekolte iyi. Fiyatlar da üretici için tatmin edici. Bizde fiyatlar şu anda tarla olarak ifade ediliyor. Dekarı bin TL’den satılıyor. Bu tarla fiyatı. Dekarda 3-4 ton kavun çıkar. 40 kuruş seviyesinde fiyatı var. Bu fiyat üreticiyi kurtarır. Diğer tarım ürünlerinde bu geliri sağlayamıyoruz” diyor.
Kavunlar bu dönemde tarlada satılırken, bir de askıya alınıp bekletilenleri var. Bu kavunlar da aralık, ocak ve şubat aylarında satışa çıkıyor. Ürününü askıya alanlar bu mevsimde kilosu 5 TL’den satma şansı elde ediyor. Boğaz, “Üretici sıkışık değilse askıya alıp daha iyi şartlarda değerlendirebilir” diyor. Kırkağaç kavununun en önemli özelliği dayanıklılığı ve aroması. Boğaz, aynı tohumla başka bölgelerde yetiştirilse de aynı tadın yakalanamadığını vurguluyor. “Kırkağaç Kavunu’nu tescillettik. Ağustos 15’ten önce bu ürünün hasadı yapılmaz. Bu tarihten önce çıkmış ürünleri Kırkağaç kavunu diye satıp tüketicileri kandırıyorlar. Ürünlerin etiketine bakarak alın” diyor. Kırkağaç kavununun ticari olarak sarı dilim, siyah kavun, Alibey ve Dalaman çeşitleri üretiliyor.
ADANA’DA HASAT BİTTİ
Adana birçok tarım ürününde erken hasadıyla, turfanda üretimiyle öne çıkıyor. Bir bölgede hasat yeni başlarken, Adana’da hasat tamamlanmış, yeni ekim dönemi başlamış oluyor. Kavunda da durum böyle. Adana aslında karpuzuyla meşhur ama aynı zamanda hatırı sayılır bir kavun üreticisi. Türkiye karpuz üretiminin yüzde 25’ini yapan Adana kavunda da yüzde 10’luk bir paya sahip. Yıllık üretimi 120 bin ton seviyesinde.
Adana Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, kavun ve karpuz hasadının tamamlandığını belirterek, “Karpuz üreticisi iyi kazanamadı ama kavun üreticileri memnun. 30 bin dekar alanda üretim yapılıyor. Üretim alanlarında hızlı olmasa da artış yaşanıyor” diyor. Girmen bir konuda da dert yanıyor. Malum sağlıklı beslenme uzmanları, diyetisyenler zaman zaman açıklamalar yapıyor. Uzmanların, “Fazla kavun ve karpuz yemeyin” tavsiyelerinden rahatsız olduklarını söyleyen Girmen, “Bazı uzmanların yaptığı açıklamalardan rahatsız oluyoruz. Bu tür açıklamalar üretimi vuruyor. Bilimsel altyapısı olmayan açıklamalar yapılıyor. Tüketici de bunların peşine takılıyor” diyor.
ARGUVAN KAVUNU
Kavunuyla ünlü bir başka bölgemiz de Malatya’nın Arguvan ilçesi. Her yıl kavun festivali düzenlenen Arguvan’da da hasat yeni başlıyor. Bugün Arguvan kavunu diye bilinen kavunun orijinal ismi Narmikan kavunu.
Yıllık bin ton civarında bir üretim söz konusu. Bu kavunu da yakında manavlarda görmek mümkün, ilçedeki üretim her geçen yıl artıyor. Bu noktada ilçe idarecilerinin güç birliği dikkat çekici. Festivalle üretimin artması ve kavunun marka olması için elbirliği ile çalışıyorlar.
ACIPAYAM KAVUNU
Denizli’nin Acıpayam ilçesi verimli bir ovadır. Burada ağırlıklı olarak yem bitkileri ve meyvecilik yapılıyor, ilçenin Akalan kasabası ve köylerinin en önemli geçim kaynağı ise kavun. Acıpayam Ziraat Odası Başkanı Ercan Yıldırım, kavun üretiminin özellikle Akalan bölgesinde yaygın olduğunu belirterek, “İlçede üretilen kavunlar Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor. Akalan kavunu bölgemizde markadır. Bu markanın Türkiye çapında duyulması için çalışıyoruz, ilçe genelinde yem bitkilerinden sonra en fazla ekimi yapılan ürün kavundur. Bölgemizde Akalan üretim konusunda ilk sırada” diyor.
ARABAN KAVUNU
Kavunuyla meşhur bir başka ilçe ise Gaziantep’in Araban ilçesi. Bu ilçede üretilen kavunlar da Türkiye’nin her bölgesinden talep görüyor. Arabanlı üreticiler genelde kavunu ikinci ürün olarak yetiştiriyor. Buğday ve mercimeğin arkasına ekim yapılıyor.
O nedenle de hasat dönemi ekim ayını buluyor. Arabanlı üreticiler böylece tarlalarından iki ürün alarak daha iyi bir gelir elde etmiş oluyorlar. Bu kavunlar bölgede “Araban Baklavası” diye de biliniyor. Araban Ovası’nda yaklaşık 5 bin dekar alanda üretim yapılıyor.
BİGA KAVUNU
Çanakkale son dönemlerde domates, şeftali, nektarin ve elma ile öne çıksa da kavun üretimi de yaygın olarak yapılıyor. Özellikle Biga kavunuyla öne çıkan bir ilçe. İlçeye bağlı Koruoba Köyü ve civar köylerde yaygın olarak üretim yapılıyor. Bu bölgede üretilen kavun, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi metropollerde “Biga Kavunu” ya da “Biga Koruoba Kavunu” adlarıyla özel olarak aranıyor.
KAVUN YETİŞTİRİCİLİĞİ
Kavun Türkiye’nin her bölgesinde yetiştirilebilir ama öne çıkan iller var. Manisa Kırkağaç, Balıkesir, İzmir, Aydın, Konya, Denizli Acıpayam, Malatya Arguvan kavun üretiminde öne çıkıyor. Kavun tek yıllık bir bitkidir. Ekim dönemi bölgeye göre değişir. Güneyde şubat ayında başlayan ekim orta bölgelerde mayıs ayını bulur. Ekimden önce sıra arası iki metre olacak şekilde karıklar çekilmeli. Bu karıkların kenarına tek taraflı olarak ve sıra üzeri 75 cm olacak şekilde tohum ekimi yapılır. Her ocağa 3-4 adet tohum konur. Tohumların üzeri 5-6 cm toprakla örtülerek hafifçe bastırılır. Tohumlar 5-15 gün içinde çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar. Çıkıştan sonra ilk etapta iki adet bitki ocakta bırakılır. Daha sonra bu bire indirilir.
Fide ile yetiştiricilik yapılırsa 15-20 gün kadar erkencilik sağlanabilir.
l Fideler kaplarından çıkarılırken fide toprağının dağılmamasına özen gösterilmeli. Zira kavun köklerinin kendilerini yenileme kabiliyeti düşüktür. Dikimden sonra mutlaka can suyu verilir. Solgunluk gibi hastalıklardan korunmak için münavebe (nöbetleşme) uygulanır. Aynı alanda İki yıldan fazla üst üste kavun yetiştirilemez.
Bir dekar tarlanın maliyeti
Kavun tarlasının maliyeti çok düşük. 1 dekar alana 100 TL’ik tohum ekilir. Yetiştirirken damlama su sistemi öneriliyor. Dekar maliyeti bu sistemde de 100 TL’yi geçmiyor. Diğer harcamalarla birlikte 300 TL’lik bir maliyet söz konusu. 1 dekardan ise genellikle bin TL’lik gelir elde ediliyor. Net kazanç dekarda 700 TL’yi buluyor. Kavun üreticileri 50 dekarın üzerinde üretimi tavsiye ediyorlar. Kavun yaygın tüketimi olan bir ürün. Üretimine girecek çiftçiler şimdiye kadar pek pişman olmamış. Karlı bir yatırım olarak kabul ediliyor…
Nerelerde kullanılır?
Taze olarak
Salata olarak
Kavun reçeli yapımında
Pasta yapımında
Dondurma yapımında
Meyve suyu olarak
Meyveli yoğurt yapımında
Meyve salatası olarak
Turşu yapımında
Çorba yapımında
Parfümeride