Kazakistan ile Türkiye arasındaki işbirliği
Ekonominin hemen her alanında büyük fırsatlar var
KAZAKİSTAN ve Türkiye kardeş ülkelerdir ve sahip olduğumuz ortak dil, kültür ve tarih gibi değerlerimiz bizi birbirimize daha da yakınlaştırmaktadır.
Kazakistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. O günden bu yana iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerimiz hız kesmeden gelişmeye devam ediyor. Kazakistan ile Türkiye’nin ilişkilerinin temelinde karşılıklı saygı ve iki halkın ortak çıkarları bulunuyor. Türkiye ve Kazakistan önemli küresel ve bölgesel meselelerde aynı görüşleri paylaşan, uluslararası örgütler çerçevesinde benzer tutumlar sergileyen, ikili siyasi ve iktisadi ilişkileri dinamik bir şekilde gelişmekte olan stratejik ortak devletlerdir.
İçeriğe Ait Başlıklar
KARŞILIKLI ZİYARETLERİN GEÇMİŞİ ÇOK ESKİ
îki ülke liderlerinin, kardeşlik ve işbirliği esasına dayalı tüm alanlardaki hedefleri hayata geçirme çabalarının net bir sonucu olan yüksek seviyeli ikili ziyaretler, sistematik bir şekilde devam ediyor. Bunların ilki, Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in daveti üzerine Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut özal’ın Kazakistan’a 15 Mart 1991 tarihinde yaptığı resmi ziyaret olmuştu. Bundan sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut özal’ın daveti üzerine 25-29 Eylül 1991 tarihlerinde Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in Türkiye’ye ziyareti gerçekleştirilmişti. Bu ziyaret Türk Cumhuriyetleri tarihinde Cumhurbaşkanı düzeyinde Türkiye’ye yapılan ilk resmi ziyaret niteliğini taşıyor. Bağımsızlığına kavuşmasının ardından Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in Türkiye’ye resmi ziyareti, 1992 Ekim ayında gerçekleşti. Bu ziyaret kapsamında Ankara’da Kazakistan Büyükelçiliği’nin açılış töreni yapıldı.
DIŞ TİCARETLERİ GELİŞİYOR
Çok yönlü ticari-ekonomik ilişkiler ikili işbirliğinin önemli boyutudur. İkili ticaret 1992 yılında 30 milyon dolar hacmiyle başlayıp, 2019 yılında 3.1 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye, Kazakistan’ın dış ticaret hacmindeki payı açısından ilk 10 partner ülkeden biridir. İçinde bulunduğumuz yılın ilk 10 ayının sonuçlarına göre, ikili ticaret hacmi 2.5 milyar dolar oldu ve Kazakistan’ın toplam dış ticaret hacminde Türkiye’nin payı yüzde 4.2’den yüzde 4.6’ya yükseldi. Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri arasında ekonomik kaynakları bakımından en zengin ülke olan Kazakistan, Türkiye’nin petrol ve metal ihtiyaçlarının önemli kısmını tedarik ediyor. Bu bağlamda, Kazakistan’ın Türkiye’ye ihracatının yüzde 95’i söz edilen mallardan oluşurken, ikili ticaretin yüzde 71’i Kazakistan ihracatının payına düşüyor.
Türkiye ilk yıllardan itibaren ülkemizdeki özel girişimcilik ve inşaat sektörünün gelişmesini önemli ölçüde etkilemiştir. Hâlihazırda Kazakistan’da 2500 civarında Türk firması faaliyet gösteriyor. Arada geçen yıllarda Kazak ekonomisine toplam 4.2 milyar dolar tutarında Türk yatırımı, Kazakistan’dan Türkiye’ye ise yaklaşık 1 milyar dolar tutarında yatırım yapıldı. Aynı zamanda Türk müteahhitleri Kazakistan’da 26 milyar dolar değerinde inşaat projelerini hayata geçirdi.
“YENİ SİNERJİ” PROGRAMI
Bununla birlikte, bu rakamların iki devletin ekonomik potansiyelini yansıtmadığı ve henüz tüm imkânların yeterince kullanılmadığı biliniyor. Bu itibarla, Kazakistan ile Türkiye arasındaki ekonomik alandaki karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini arttırmak maksadıyla devlet ve özel sektör önemli adımlar atıyor.
Ticari-ekonomik alandaki etkileşimi canlandırmaya ve ilerletmeye yönelik verimli mekanizmaların başında 2012’den beri yürütülmekte olan “Yeni Sinerji” programı geliyor. Bunun yanı sıra, Kazakistan-Türkiye Hükümetler arası Karma Ekonomik Komisyonu kuruldu. Komisyonun Kazak eş başkanı Başbakan Askar Mamin, Türk eş başkanı ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’dır. Komisyonun son toplantısı 10 Kasım 2019 tarihinde İstanbul’da gerçekleşti ve imzalanan Protokol ile ikili ticari-ekonomik ilişkilerin “Yol Haritası” onaylandı.
Ayrıca, ilk toplantısı 31 Temmuz 2019 tarihinde yapılan iki ülkenin özel sektörlerinin işbirliğinin geliştirilmesini hedefleyen “Kazakistan-Türkiye Ortak Ticaret Odası” kuruldu.
AVANTAJLI COĞRAFİ KONUMLAR
Söz konusu girişimler çerçevesinde planlanan faaliyetlerin, yakın gelecekte Kazakistan ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacmini 5 milyar dolara, daha sonra 10 milyar dolara çıkaracağına ve karşılıklı ekonomik ilişkilerin daha da gelişeceğine inanıyoruz.
Ülkelerimiz arasındaki karşılıklı ticaretin hacmini büyütmeyi ve ticari-ekonomik ilişkileri geliştirmeyi doğrudan etkileyecek oldukça önemli alanlardan birisi, ulaştırma sektörüdür. Bu kapsamda ulaştırma bağlantılarının ortak sistemini geliştirme konularına özel önem veriliyor. Kazakistan, bağımsızlığına kavuşmasından sonra ilk yurtdışı hava iletişimini 1992 yılında Türkiye’ye yaparak başlatmıştı.
Kazakistan’ın avantajlı coğrafik konumu Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan ekonomik koridorlar kurmaya yol açmaktadır. Türkiye’nin coğrafik konumu ise Avrupa ve Körfez ülkelerine ve Körfez üzerinden Afrika ülkelerine mal nakliyesinde önemli güzergâh olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, transit taşımacılığın arttırılması ve İpek Yolu Orta Koridoru’nun yenilenmesi projesi kapsamında, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu koridorunu kullanmayı teşvik etmek, Kazakistan’ın “Nurlu Jol” devlet programında belirtilen dünyanın makro bölgelerini birleştiren merkez olma politikasının uygulanmasına katkı sağlıyor.
İŞBİRLİĞİ DAHA DA GELİŞMELİ
Kazakistan ile Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin temel alanlarından birisi de yatırımlardır. Kazak ekonomisinin çoğu sektörlerine yatırım çekme konusunda yapılan işbirliği her geçen yıl daha da güçleniyor. 2019 sonuçlarına göre, 358 milyon dolar tutarında Türkiye’den doğrudan yatırım geldi ve bu bağımsızlık yıllarında kaydedilen Türkiye kaynaklı en büyük yatırım tutarı oldu. Bunun sayesinde Türkiye Kazakistan’a en çok yatırım yapan ilk 10 ülke arasındaki yerini aldı.
Sonuç olarak, kardeşlik ilişkilerinin böylesine yüksek düzeyi ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin gelişmesine katkı sağlayacağından eminiz. Genel olarak, karşılıklı anlayış temeline dayanan iki ülke arasındaki işbirliği potansiyeli ve beklentileri, ortaklık ve iyi niyet ruhu içinde halklarımızın yararına gelişmeye devam edecektir. Kardeş Kazakistan ile Türkiye arasındaki işbirliğini daha da geliştirmek için bütün fırsatlar vardır. Bu potansiyeli gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz.
Kazakistan’dan davet var
Kazakistan, üçüncü ülkelere ihracat odaklı, katma değeri yüksek ürünlerin ortak üretimi için aşağıdaki alanlarda ülkeye Türk şirketlerini yatırım yapmaya davet ediyor:
• Birincisi, kimya ve petrokimya, metalürji, inşaat malzemeleri ve tekstil gibi imalat endüstrileridir.
• İkincisi, tarımsal sanayi ve gıda endüstrisi alanında işbirliğidir. Bu sektörün gelişimi bir öncelik olup, yeni teknolojilerin devreye girmesiyle verimliliğin artırılması amaçlanıyor.
• Üçüncüsü, yeşil ekonomi ve yenilenebilir enerjinin geliştirilmesidir. Bu sektörün geliştirilmesine yönelik devlet programı kapsamında, 2050 yılına kadar ülkenin eneıji dengesinde temiz eneıjinin kademeli olarak yüzde 50’ye çıkarılması planlanıyor.
• Dördüncüsü, 2018 yılından itibaren Astana Uluslararası Finans Merkezi (AIFC) faaliyet göstermektedir. Merkez İngiliz hukuk sistemi temelinde ve New-York, Singapur, Londra ve Dubai gibi fınans merkezlerinin en önde gelen modellerini uygulamaktadır. Merkezin katılımcıları için kolaylaştırılmış vergi, vize ve iş gücü rejimleri uygulanmaktadır. Bugün AIFM Astana Uluslararası Borsası’nın (AIX) stratejik ortakları söz konusu sektörün küresel liderleri olan Şanghay Menkul Kıymetler Borsası, ABD’nin NASDAQ borsası, Çin’in İpek Yolu, Goldman Sachs Yatırım Bankası’dır.
• Beşincisi, kamu-özel ortaklığı mekanizması ile altyapı projelerinin gerçekleştirilmesidir.