Kısa vadeli piyasa beklentileri
Endeks 82 bin 500 direncini aşabilirse önce 83 bin-83 bin 500’e, ardından da 84 bin 500-85 bine yönelebilir. Ancak bu yükseliş gerçekleşirse satış fırsatı olarak değerlendirmekte yarar var…
ECB ne yapmaya çalışıyor?
Avrupa’da ekonomik toparlanmanın çok zayıf seyretmesi, Avrupa Merkez Bankası’m (ECB) bir kez daha tetikledi. ECB geçen haftaki toplantısında temel faiz oranlarında 0.1 puanlık indirime gitti. Bu sembolik indirimin ne ekonomik aktiviteye ne de piyasalara ek momentum sağlaması beklenmeli. Ancak faiz hamlesinden daha önemli olan ECB’nin varlığa dayalı menkul kıymet alım programına başlayacağım açıklamasıydı.
Alım programının büyüklüğü belirtilmedi ancak soru cevap bölümünde ECB Başkam Mario Draghi’nin miktarla ilgili iması vardı. Draghi, ECB’nin bilançosunu 2012 başlarındaki büyüklüğe ulaştırmak niyetinde olduklarını söylüyor. Bu da menkul kıymet alım programının 1 trilyon euro gibi devasa bir düzeye ulaşabileceği anlamına geliyor. Oldukça büyük bir program. Programın detayları ECB’nin 2 Ekim tarihinde yapılacak toplantısında açıklanacak. ECB’nin son toplantısında mevduat faizini yüzde eksi 0.20’ye çektiğini de hatırlatalım.
ECB finansal sisteme likidite sağlama amacında. Bu likiditenin de ECB’nin mevduat hesabına park edilmemesi için mevduat faizi ekside tutuluyor. Amaç ECB’nin finansal sisteme aktaracağı likiditenin ‘kredileşerek? tüketici ve yatırımcıya ulaşması. Böylece ekonomik aktivitenin toparlanması hedefleniyor.
ECB’nin varlığa dayalı menkul kıymet aliminin piyasalara etkisi nasıl olur?
Son dönemde yaşanan iyimser havanın bir müddet daha devam etmesini sağlayacağı kesin. Gelişen piyasalar da bundan nemalanacaklar. Ancak bu pozitif etkinin sınırlı olması
beklenmeli. Etkinin sınırlı olacağının en güçlü işareti, altın fiyatlarının ECB’nin alım programını açıklamasına hemen hemen hiç tepki vermemiş olması.
Normal şartlar altında altın böylesine kapsamlı bir alım programına yukarı yönde güçlü bir tepki verirdi. Ancak ECB’nin kredibilite problemi ECB hamlelerine olan inancın da zayıf olmasına neden oluyor. Özetle borsa endeksleri üzerinde olumlu ama sınırlı bir etki beklenmeli.
Euro/dolar paritesi 1.30 hedefinin de altına indi. Bundan sonra ne beklenmeli?
ABD-Avrupa arasındaki büyüme makası belirgin bir şekilde açılmış durumda. Büyüme makası da para politikalarını yansımış durumda. FED, tahvil alım programını ekim ayında bitirip 2015’in ilk yarısında ilk faiz artırımını yapacakken, ECB faiz indiren ve yeni alım programları devreye sokan bir merkez bankası durumunda.
Para politikaları duruşlarındaki bu belirgin ayrışma, her iki para biriminin faizlerine yansımaya başladı. ABD 10 yıllık Hazine faizleri (dolar faizi) yüzde 2.43’lerdeyken Almanya’da 10 yıllık Hazine faizleri (euro faizi) yüzde 0.93’lerde. Faiz makası 1.5 puan ile tarihte pek görülmemiş düzeylere ulaşmış durumda. Faiz makası çok net bir şekilde paritede aşağı yönlü eğilimin devam edeceğine işaret ediyor. Arada euro lehine gelebilecek hareketler ‘tepki’ niteliğinde değerlendirilebilir.
Altın fiyatı nereye gidiyor?
ECB’nin parasal genişleyici adım atması, jeopolitik risklerin ortaya çıkması ve benzeri birçok faktör altın için pozitifti. Ancak altın bunların hiçbirine reaksiyon veremedi. Şimdiyse altın pozitif faktörler ortadan kalkıyor. Israil-Gazze arasında gerçekleşen kalıcı ateşkesin ardından Ukrayna-Rusya arasında da kalıcı ateşkes yapıldı. Altını zor bir dönem bekliyor. ABD verileri güçlü gelmeye devam edip FED takvimi yaklaştıkça ABD 10 yıllık Hazine faizlerinde yükseliş güçlenecek. Bu güçlenme önümüzdeki aylarda altında sert bir düşüşe neden olabilir. Altında yükseliş yönlü pozisyon almak için erken olduğunu düşünüyorum.
BIST ve dolar/TL’de beklentiniz nedir?
ECB’nin hamlesi ve geçen hafta cuma günü beklenenden kötü gelen tarım dışı istihdam verilerinden sonra BIST’in önü bir nebze açıldı. Endeks önümüzdeki haftalarda 82.500 direncini aşabilirse önce 83.000-83.500 bandına sonra da 84.500-85.000 bandında yönelebilir. Ancak bu yükseliş (gerçekleşirse) satış fırsatı olarak değerlendirilebilir. Şu aşamada endeksin 85.000 üzerine gitmesini sağlayabilecek güçlü bir içsel veya dışsal faktör bulunmuyor.
Dolar/TL’de görüşüm geçerli. Her anlamlı düşüş dolara geçmek için fırsat olarak değerlendirilebilir. Dolar/TL’de ana trend yükseliş yönünde.