KOBİ’ler savunma sanayi halkasına nasıl girebilir?
SAVUNMANIN PAYI ARTACAK
Öte yandan yapı ürünleri alanında adını duyuran Kale Grubu savunma sanayi alanında da faaliyet gösteriyor. Geçen yıl 1,5 milyar dolarlık ciroya ulaşan grup, savunma sanayiine odaklanmak istiyor. Türkiye’nin ilk milli piyade tüfeğinden ilk turbojet motoru ve ilk İnsansız Hava Aracı’na (İHA) kadar pek çok yenilikçi proje geliştiren şirket, yüzde 100 özel sermayeli bir Türk şirketi olarak havacılık ve savunma konusunda Boeing’den Airbus’a, Lockheed Martin’den Pratt & Whitney’e kadar önemli global üreticilerin de iş ortağı.
Savunma alanına 150 milyon dolarlık yatınm yapan şirket, son dönemde dünyanın en önemli savunma ve havacılık projesi olan F35 projesinde 400 parça ile katkı sağladı. Şu anda grubun gelirleri içinde yüzde 30’larda olan savunmanın payının yüzde 50’ye yükseltilmesi planlanıyor.
HABERLEŞME ÇÖZÜMLERİ
Netaş da 150’ye yakın AR-GE kadrosuyla Türk Silahlı Kuvvetleri ve kamunun ihtiyaçlan doğrultusunda yüksek teknolojili haberleşme çözümleri sunuyor. Geliştirilen ürünler taktik alanın zorlu çevresel koşullarında çalışmaya dayanıklı tasarıma sahip. Netaş tarafından geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli ve 4,5G teknolojisine sahip ULAK makro baz istasyonu, tabanbant cihazı (BBU) ve uzak radyo ünitesinden (RRU) oluşuyor. Şirketin geliştirdiği dost-düşman tanıma sistemi olarak da bilinen IFF sistemleri, askeri alanda hava gözetleme ve seyrüsefer kontrolünde, hava savunma sistemlerinde, deniz ve sahil güvenlik kontrolünde ve hedef ile ilgili bilgilerin (irtifa, kuyruk numarası, görev vb) alınmasında önemli rol oynuyor.
Netaş ayrıca tüm deniz platformlarında çalışmak üzere gemi içi ve gemiler arası haberleşme çözümlerinde kullanılmak üzere anahtarlama kontrol birimleri ve kullanıcı terminalleri de geliştiriyor. Şirket, Cezayir Milli Savunma Bakanlığı ile imzalanan sözleşmeler dahil olmak üzere, Türkiye dışında da güçlü bir paya sahip. Savunma sanayi alanında IP şebekeler üzerinden ses iletişimi ve mudi medya denilen çoğul ortamda dünya lideri olduklarını belirten Netaş CEO’su Müjdat Altay, “Buradaki liderliğimizi, ordumuzun altyapısı için gemilerde, havada, karada kullanıyoruz” diyor.
KOBİ’LEREYENİ FIRSATLAR
Savunma sanayiinde 1995 sonrasında başlayan milli kaynaklara yönelme politikası 2000’li yıllardan sonra büyük ivme kazandı. Sektörün büyük firmaları da yapılannı ve yeteneklerini bu politika doğrultusunda hizalama konusunda büyük gelişmeler gösterdiler.
SSM büyük projelerde ana yüklenici-lik görevini tamamıyla yerli firmalara vermeye, sanayi tabanının gelişmesi amacıyla yerli sanayiye ve KOBİ’lere projelerden yüzde 30, hatta bazı projelerde yüzde 50 oranında pay verilmesini talep etmeye başladı.
Ana yükleniciler bir yandan teknoloji ve ürün geliştirme yeteneklerini özgün ürün geliştirme hedefi doğrultusunda geliştirirken, diğer yandan firma açısından kritik teknolojilere ve üretim yetkinliklerine odaklanma, diğer konularda alt yüklenicilere ve yan sanayiye iş verme süreçlerini iyileştirdiler. Bu gelişmeler KOBİ’ler için yur-tiçinde büyük fırsatlar yarattı.
Müşterinin bir ana yüklenici ya da ana alt yüklenici olduğu durumlarda, o müşterinin değer zincirine yapılan katkı önemli bir tercih nedeni oluyor. Günümüzde bazı KOBİ’lerin bu tür yaklaşımları ve yetkinlikleri ile kendilerini birer “stratejik ortak” konumuna taşıdıklarını söyleyen Teknoloji ve Kurumsal İşbirliği Merkezi (TEKİM) Genel Müdürü Mehmet Zaim, “Bu sektöre girme ve bundan daha önemlisi kalıcı olabilme, basit ifadesiyle yönetim, süre ve altyapı katmanlarında iyi bir hazırlık gerektiriyor. Bir KOBİ, iş modelini ve iş planlarını ve bu gerçekler üzerine inşa ettiği ve müşteri ihtiyaçlarına odaklanan bir ilişki ağı kurabildiği zaman savunma sanayi eko-sisteminde başanlı ve kalıcı bir tedarikçi konumuna gelebilir” diyor.
700 MİLYON TL’LİK CİRO
Öte yandan bu alanda faaliyet gösteren KOBİ’lerin kümelenme modeliyle toplandıkları dikkat çekiyor. OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi bunların başında geliyor. OSTİM OSB yönetimi tarafından 2008’de kurulan OSSA’nın üyesi olan KOBİ’lerin cirolarının önemli bir bölümü savunma sanayimden geliyor. Aselsan, Havelsan, TAI, TEI, Roketsan, FNSS, Boeing, Sikorsky gibi ana sanayi firmalarının onaylı alt tedarikçisi olarak kümede yerlerini alan KOBİ’ler, her geçen yıl yurtiçi ve yurtdışında başarılara imza atıyor.
Ostim Savunma ve Havacılık Kümelenmesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mithat Ertuğ, kuruldukları dönemde bünyelerinde savunma sanayiine üretim yapan 77 firma olduğunu, bugün ise bu sayının 176’ya çıktığını ve bu alanda 7 bin 750 kişiye istihdam sağlandığını belirtiyor. Ertuğ, “Üretimde talaşlı imalat başı çekiyor. Ancak genel olarak yüzey işlem, kompozit, kablaj, iklimlendirme sistemleri ve yazılım gibi birçok alanda faaliyet gösteren üyelerimiz de mevcut. Üye firmalarımızın toplam cirosu 700 milyon TL civannda. Firmalann sahip olduğu AR-GE personeli sayısı ise 415” diye anlatıyor.
SEKTÖR KOBİ’LERİ BÜYÜTÜYOR
Savunma sanayi alanında önemli işlere imza atan KOBİ’ler de var. AnkaralI Dora Makine bunlardan biri. Şirket, savunma sanayi firmalarının ve yurtdışı firmalann metal ya da metal dışı malzemelerden oluşan makine, teçhizat, aksam ve yedek parçalarının talaş kaldırma yöntemi veya diğer işlemlerle beraber istenilen standartlara uygun olarak etkin bir kalite güvence sistemi altında üretilmesini sağlıyor. Şirket ortaklarından Bekir Sağlamyü-rek, 2016’da 250 bin Euro’luk ihracat gerçekleştirdiklerini söylüyor. Bu yıl da ihracadannda artış planladıklarını dile getiren şirketin diğer ortağı İbrahim Yarsan ise 78 kişinin görev yaptığı şirketlerinin 2016’da 12,6 milyon TL ciroya ulaştığını ifade ediyor.
Büyük toplar, savaş araçlan, füzeatarlar, torpil kovanları, ağır makineli tüfekler gibi savunma ve havacılık sanayinin detay parçalarının üretimini yapan Cetek Makine’nın alıcıları ise Roketsan, Aselsan, FNSS, TUSAŞ, THY ve EGO. 21 çalışanı bulunan şirketin geçen yıl 4,1 milyon TL ciroya ulaştığını belirten şirket kurucusu İl-hami Acet, “Savunma sanayi alanında KOBİ’ler için en büyük fırsatın ihracat olduğunu söyleyebiliriz” diyor.
Savunma sanayi firmalanna kablaj üretimi, mekanik/elektromekanik montaj ve tasarım hizmetleri sunan TTAF şirketi ise dört yıl önce Ankara’da kuruldu. Otokar ve TUSAŞ, iş hacmi olarak bakıldığında şirketin iki ana müşterisi olarak öne çıkıyor. TTAF Savunma Genel Müdürü Ergün İşgör, kuruldukları yıl 3 milyon dolar olan cirolarını geçen yıl yaklaşık 12 milyon dolara çıkardıklarını ifade ediyor. İşgör, “Şu anda ihracatımız hemen hemen yok. Ama bizim hedefimiz cironun en az yüzde 30’unun ihracattan gelmesi” diye konuşuyor.