Kobiler ve Dijital Teknoloji Kullanımı
TÜRKİYE İNTERNET EKONOMİSİ RAPORU’NA GÖRE, ÖZEL ŞİRKETLERİN YÜZDE 55’İNİN İNTERNET SİTESİ BULUNUYOR, ANCAK TÜRKİYE’DE DEVLETİN İNTERNETE KATİLİMİ, TÜKETİCİ VE İŞLETMELERDEN DAHA DÜŞÜK DURUMDA. RAPORA GÖRE İNTERNET EKONOMİSİNİN 2017 YILINA KADAR YÜZDE 19 BÜYÜME GÖSTERECEĞİ TAHMİN EDİLİYOR. GLOBAL EKONOMİDE DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN KOBİ’LERİN POTANSİYELLERİNİ GERÇEKLEŞTİREBİLMELERİ DİJİTALLEŞMEDEN GEÇİYOR. MİCROSOFT’TAN VODAFONEA, GARANTİ’DEN GOOGLEA KADAR DEV ŞİRKETLER KOBİ’LERE YÖNELİK DİJİTAL ÇÖZÜMLER SUNMAYA BAŞLADI.
Birkaç av önce Boston Consulting Group (BCG), teknolojinin KOBİ’lere etkisini ortaya koymak üzere Microsoft için önemli bir araştırma gerçekleştirdi. 24 ülkede 4 bin KOBİ yöneticisiyle yapılan araştırma hem dünya genelinde, hem de Türkiye özelinde çok çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre sadece Brezilya, Çin, Almanya, Hindistan ve ABD’deki KOBl’lerin yüzde 10’u teknolojiye daha fazla yakınlaşsa, 6 milyon yeni istihdam ve 770 milyar dolar gelir sağlayacaklar.
Aynı şekilde Türkiye’deki KOBİ’ler teknolojiyi yüzde 10 daha fazla kullansalar 15 milyar dolar ek gelir, 360 bin yeni istihdam sağlayacaklar. Sonuçlara göre geçtiğimiz 3 yılda teknolojiyi kullanan KOBİ’ler gelirlerinde yüzde 15 daha hızlı büyümeye imza attılar ve 2 kat daha fazla istihdam yarattılar.
Özellikle KOBİ’lere yönelik yazılım pazarındaki büyüme, pazardaki toplam büyüme hızının 12-13 kat üzerinde gerçekleşiyor. KOBİ’ler bilişim teknolojilerine daha fazla yatırım yaptıkları zaman bilgi merkezli üretim ve yönetime geçiyorlar. Böylece sağlanan performans ve verimlilik artışı, kârlılığı da beraberinde getiriyor.
1,6 TRİLYON DOLARLIK KÂR
Geçtiğimiz aylarda Microsoft’un desteğiyle dünyanın önde gelen araştırma kurumu IDC, son derece çarpıcı bir araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Araştırma, dünyadaki şirketlerin veriyi daha iyi kullanarak önümüzdeki 4 yıl içinde 1,6 trilyon dolar kâr elde edebileceğini gösteriyor. Parklı veri gruplarını bir araya getiren, analitik ve öngörü yeteneklerini çalışanlarına hızlı ve zamanında ulaştıran şirketler, bu 1,6 trilyon dolarlık kârdan daha fazla pay alacak. Bunun için şirketlerin, verinin barmdırılmasmdan analizine kadar tüm süreçlere bütünsel olarak yaklaşması gerekiyor.
MRANTİNİN DİJİTAL DÖNÜŞÜM ELÇİLERİ
Google, Microsoft ve TurkceU’le iş ortaklığı kuran Garanti Bankası, KOBİ’lere hizmet sunan müşteri üişkileri yöneticilerinden oluşan Dijital Dönüşüm Elçileri’nin, temel teknoloji bililerine sahip olmasını sağlayacak Dijital KOBİ Zirvesi’ni gerçekleştiriyor. KOBİ’lerin dijital okuryazarlığının gelişimine destek veren Garanti, Dijital Dönüşüm Elçileri ekibiyle; dijital dönüşümle KOBİ’lerin verimliliğinin artmasını, süreçlerinin kolaylaşmasını, kontrol sistemlerinin oluşturulmasını ve pazarlama faaliyetlerinin geliştirilmesini olumlu yönde etkileyecek.
Dijital Dönüşüm Elçileri, KOBİ müşterilerle omuz omuza çalışan KOBİ Müşteri İlişkileri Yöneticileri’nden (MİY) ve KOBİ Müşteri Yöneticileri’nden (MY) oluşuyor. KOBİ MİY ve MYler, KOBİ’lerin fmansal ihtiyaçlarını karşüamamn yam sıra iş yaşamlarına, ve sürdürülebilirliklerine katkı sağlayacak konularda bilgi vererek bir nevi danışman rolü üstleniyor. Garanti Ödeme Sistemleri A.Ş. yetkiMerinin, Dijital Dönüşüm Elçileri’ne e- ticaret konusunda eğitim vereceğini belirten Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, şunları söylüyor: “Microsoft’un 24 ülkeden 4 bin KOBİ’yi kapsayan araştırmasına göre, ‘daha çok teknoloji kullanmak’ KOBİ’lerin cirosunu ve istihdamım yükseltiyor. Teknolojiyi yüzde 10 daha fazla kullanan KOBİ’lerin cirosunun 15 milyar dolar, istihdamının ise 360 bin kişi artacağı öngörülüyor.
Garanti Bankası olarak, dijital okuryazarlığın, üetişim ve işlem teknolojilerine hakim olmanın, günümüzde başarıya ulaşmanın temel faktörleri arasında yer aldığına inanıyoruz. Bu kapsamda, KOBİ’lertn dyitalleşme sürecini hızlandırmak ve yeni çağda hayatlarını kolaylaştırmak için Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Dijital Dönüşüm Elçileri projesiyle, değişen dünya düzenine uyum sağlaması için KOBİ’lerin farkındalığuıı artırmayı, temel teknolojik gereksinimleriyle ilgili yönlendirmede bulunmayı amaçlıyoruz. Bunun yarımda Turkcell ile yaptığımız işbirliği sonucunda KOBİ’lerimizin ‘İşini Turkcelle Kur Teknoloji Paketinden’ de faydalanmaları için yönlendirmede de bulunuyoruz. Bu paket ile KOBİ’ler sabit internet fiber/ADSL, Sabit Ses hattı, Akıllı Faks ve İşin Cebinde Çalsın gibi temel üetişim ve teknoloji ihtiyaçlarını karşüayabiliyor. Üstelik Garanti KOBİ müşterileri paketten ilk 3 ay ücretsiz olarak faydalanabiliyor.”
Dört ana eğilim
Teknolojiyi hızla benimseyen ve kullanan bu KOBİ’lerde teknoloji işin vazgeçilmez bir parçası olarak algılanıyor ve ağırlıklı olarak da yazılım ve bulutları değerlendiriyorlar.
BCG’nin araştırması diğer bazı ilginç veriler de ortaya koyuyor. Buna göre Brezilya, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ekonomilerde lider KOBİ’ler teknolojiyi gelişmiş ülkelerdeki KOBİ’lere oranla daha fazla sahipleniyorlar. Bulutu, interneti ve ERP çözümlerini daha çok tercih ediyorlar.
Çin’de lider KOBİ’lerde bulut ve internet kullanımı yüzde 87, Brezilya’da yüzde 80, Hindistan’da yüzde 77 seviyesinde. Gelişmiş ekonomilerden ABD’de ise bu oran yüzde 57, Almanya’da yüzde 60. Gelişmiş ülkelerde teknoloji kullanımı uzun zamandır yaygın ve oturmuş olduğundan, bu ülkelerde şu anda bulut transformasyonu yaşanıyor.
Her ölçekten kurumun rekabet için bilişimi kullanma fırsatı, bugüne kadar olmadığı ölçüde büyük. Bu fırsatlar mobilite, sosyal, bulut ve büyük veri olarak tanımlanan dört ana eğilimin yaygınlaşmasıyla doğrudan ilişkili.
Maliyetleri yüzde 80 azaltıyor
Zira artık KOBİ’lerin dijitalleşmesine yönelik pek çok ürün sunuluyor. Örneğin Microsoft, KOBİ’ler için bulut tabanlı verimlilik çözümü Office 365’ten genel bulut hizmeti Microsoft Azure’a, veri tabanı çözümü SQL Server’dan bulut tabanlı depolama çözümü StorSimple’a kadar KOBİ’lerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir dizi ürün sunuyor. Office 365, sahip olduğu verimlilik araçlarının yanı sıra e-posta, iletişim ve kurumsal sosyal ağ gibi çözümlere sahip. Böylece KOBİ’lerin ihtiyacına yönelik cihazdan ve konumdan bağımsız olarak bilgiye erişim olanağı sunan, güvenli ve kapsamlı bir verimlilik çözümü sunuyor.
StorSimple, yerel ve bulut depolama sistemlerinin amaca uygun bir şekilde kesintisiz olarak bir araya gelmesini sağlayarak depolama maliyetlerini yüzde 80’e varan oranda azaltıyor. Microsoft Azure, KOBl’lerin ihtiyacına uygun genel bulut hizmetleri sunmanın yanında özel bulutu da destekliyor. SQL Server ise veriye dayalı çevresel zekanın hakim olacağı yeni çağda tüm kurumların ve kurumlardaki tüm bireylerin veriye dayalı önsezilere hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlıyor. Ayrıca müşterilerinin verilerini birleştirerek, düzenleyerek ve analizini gerçekleştirerek aksiyonu tetikleyecek öngörüler sağlama yeteneği kazandırıyor.
Üretim ve hammadde en aktif sektörler
Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Begim Başlıgil, yaptıkları araştırmalarda, Office 365 adaptasyonunun en yüksek olduğu sektörlerin yüzde 39 ile üretim ve hammadde, yüzde 15 ile profesyonel servisler ve yüzde 10,3 ile perakende olarak sıralandığını gösterdiğini söylüyor. KOBİ’lerin işini daha ileri taşımak için kendilerine sormaları gereken dört temel sorun olduğunu ifade eden Başlıgil, şöyle devam ediyor:
“Başarı için doğru şeyi mi yapıyoruz? Yaptığımız şeyi doğru şekilde mi yapıyoruz? iyi bir ürüne veya sonuca ulaşabiliyor muyuz? Tüm bunların sonunda verimliliğimizi ölçebiliyor muyuz? Şirketler, bu soruların cevaplarını bulabilmek için yatırımlarını altyapı yerine, analitik ve inovasyon odaklı yeteneklerini artıracak çözümlere kaydırmaya başladılar. Diğer bir deyimle, sahip oldukları veriye sahip çıkmaya ve bundan bir değer üretmeye odaklandılar. Bu nedenle veriye erişimi kolaylaştıran ve her noktadan ulaşılabilir kılan, veriden anlam çıkarmaya yönelik çözümler KOBİ ölçeğindeki şirketlerin de geleceğine yön verecek. Sosyal medya bu verilerin toplandığı en geniş kaynakların başında geliyor.’’
Yüzde 19 büyüyecek
Google Türkiye Pazarlama Müdürü Özgür Kirazcı, Google’ın KOBİ’leri desteklemeye yönelik projeleriyle Türkiye’deki KOBİ’lerin ürün ve servislerini yerel ve küresel piyasalardaki hedef müşteri kitlelerine internet üzerinden tanıtabilmeleri ve interneti satış kanalı olarak kullanmalarına imkan sağlanarak rekabette güçlerinin artırılması hedeflediklerini vurguluyor. KOBİ’lere internet dünyasına nasıl var olmaları gerektiği ve başarıyı yakalamaları konusunda yol gösterici programları hayata geçirdiklerini bildiren Kirazcı, şunları söylüyor:
“KOBl’lerin potansiyeline dikkat çekmeye yönelik Türkiye’nin birçok bölgesinde ekosistemi de içeren eğitim projelerini gerçekleştiriyoruz. Google Türkiye’nin The Boston Consulting Group’a (BCG) hazırlattığı “Türkiye internet Ekonomisi Raporu” (Mart 2013) kapsamında yer alan bilgiler de mevcut durum ve alınması gereken yol konusunda bazı ipuçları veriyor. On veya daha fazla çalışanı olan Türk şirketleri ile yapılan bir araştırmaya göre, şirketlerin yüzde 55’inin internet sitesi bulunuyor, ancak Türkiye’de devletin internete katılımı, tüketici ve işletmelerden daha düşük durumda. Rapora göre internet ekonomisinin 2017 yılına kadar yüzde 19 büyüme göstereceği tahmin ediliyor. Tüketim ise, 2017 yılına kadar yıllık yüzde 22 büyüme göstererek Türk internet ekonomisine 51 milyar TL katkıda bulunabilecek nitelikte.”
Dijitalleşme Endeksini hesaplıyor
Günlük yaşamın hızlanması ile müşterilerinin beklentileri artıyor, eskiden 3 günde geri dönüş yapmaları Vodafone iş Ortağı, KOBİ’lerin iş yapış şekillerine göre, verimliliklerini ve rekabetçi güçlerini artıracak ürünleri 3 başlıkta sunuyor: Bunlar ekip yönetim çözümleri, operasyonel yönetim çözümleri ve müşteri bağlılığı çözümleri olmak üzere ayrılıyor. Aksoy, Vodafone İş Ortağım kapsamında Türkiye’de işletmelerin kendi işletmelerinin dijital haritasını çıkarmak ve verimliliklerini arttırmak için ihtiyaçlarını belirlemek üzere Yarına Hazırım Platformu’nu geliştirdiklerini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
“işletmelerin değişen iş dünyasında yarına ne kadar hazır olduklarını ve hazır olmak için neye ihtiyaç duyduklarını anlamalarını sağlıyoruz. Vodafone Türkiye, www.YarinaHazirim.com sitesindeki uygulamayı kullanarak dijitalleşme endeksini ve ihtiyaçlarını belirleyen işletmelerin verimliliklerini artıracak doğru çözümleri sunuyor. Yarına Hazırım Platformu’yla işletmeler, dijital durum ve ihtiyaç analizi yapabiliyor. Vodafone’un geliştirdiği Dijitalleşme Endeksi, işletmeyi daha yakından tanımayı amaçlayan sorularla başlıyor, işletmenin belirlenen profiline göre verimliliğini artıracak çözümler ve karşılanmamış ihtiyaçlar tespit ediliyor. Bu aşamadaki sorulara verilen yanıtlara göre, 100 puan üzerinden işletmenin Dijitalleşme Endeksi hesaplanıyor. Dijitalleşme Endeksi’ni yükseltmek isteyen işletmelere, Vodafone tarafından bu durumun sebepleri belirlenerek, endeksi artırmak için kullanılabilecek teknoloji çözümleri ile ilgili bilgi sağlanıyor.”
Müşteri takibi sağlıyor
KOBİ’ler için bulut üzerinden çözümler sunan Etiya, müşterileri, projeleri ve dokümanlarını takip edebilecekleri ofisim.com ile CRM ve iş takip uygulamasını sağlıyor. Aynı zamanda bulut üzerinden sunduğu bir şikayet yönetim uygulaması bulunuyor. KOBİ’lere müşterilerinden gelen şikayetleri takip edebilecekleri, bütün süreçleri kayıt altına alabilecekleri dolayısı ile ürün ve servisler ile ilgili müşteri memnuniyetini ölçülebilir kılacakları bir ortam sağlamış oluyor. Etiya Kurucu Ortağı Aslan Doğan, aynı zamanda KOBİ’lerin sosyal medyada algılarını takip edebilecekleri, sosyal medya takip ve yönetim uygulamamız Somemto’yu da bulut üzerinden sunduklarını ifade ediyor. Farkındalık ve güvenin dijitalleşmenin önündeki en büyük eksiklikler olduğunu kaydeden Doğan, şöyle devam ediyor:
Bulut bilişim ile birlikte İT maliyetlerinde oluşan düşüş henüz algılanabilmiş değil. Dolayısı ile maliyetler için bir farkında-lık gerekiyor. Bulut bilişim ile birlikte veri güvenliği ile ilgili ciddi güven sorunları aşılabilmiş değil. Parçası olmadığınız bir bütünün içinde kendinizi var edemezsiniz. Dolayısı ile KOBİ’lerin ilk önce dijital dünyanın bir parçası olmaları, teknolojiye dayalı üretime geçmeleri gerekiyor. Kaliteden ödün vermeden maliyetleri düşürmenin tek yolu bu.”
Turizm sektörünü online’a taşıdı
Servis Olarak Yazılım (SaaS) modeliyle sunulan HoteiRunner platformu, tüm dünyadaki konaklama tesisleri ve seyahat acentelerini offline’dan online’a taşıyıp teknolojinin yardımıyla yenilikçi satış kanalları yaratarak bu işletmelerin uluslararası pazarda bilinirliklerini artırıyor.
HoteiRunner, bulut tabanlı otel, konaklama tesisi, günlük kiralık daire ve acente satış, yönetim ve online pazarlama platformu. Aynı zamanda turizm sektörü için bir pazaryeri niteliği taşıyan HoteiRunner ile turizm acenteleri, oteller ve turizm servis sağlayıcıları aynı platformda buluşabiliyor.
HoteiRunner Kurucu Ortağı Ali Beklen, konaklama tesislerinin ve acentelerin kendilerine özel online içeriklerini kolayca yaratıp yönetmeleri ve küresel bilinirliklerini artırmaları için internet imkanlarından yararlandığını söylüyor. Beklen, internet bünyesinde profesyonel web sitesi, mobil web sitesi ve Facebook sayfası, yüzlerce satış kanalından online rezervasyon, ödeme kabul edebilme imkanı, oda ve müşteri yönetimi ve sosyal medya bilinirliğini artırmak için kullanılacak sosyal promosyonlar elde ettiklerini ifade ediyor.
Beklen, “Böylelikle, otellerin müşteri ve odalarını yönetmelerini, yüzlerce online kanaldan rezervasyon kabul edebilmelerini, acentelerin de binlerce otele ulaşabilmesini mümkün kılar. Tüm HoteiRunner servisleri web’de, mobil cihazlarda ve sosyal ağlarda sorunsuz çalışır. Pratik bir kullanıma sahip olan sistem kullanım öncesi hiç bir ek harcamaya gerek duymaz. Konaklama tesisleri ve acenteler ücretsiz bir hesap açıp kendilerini tanımlayarak HotelRunner’dan anında yararlanmaya başlayabilirler” diyor.
8 milyon TL tasarruf sağlamayı hedefliyor
Metrics34 ise e-ticaret şirketlerine yönelik kapsamlı ve birbirini bütünleyen op-timizasyon hizmetleri sunuyor. Bu kapsamda, e-ticaret şirketlerinin 360 derece pazarlama operasyonlarına yönelik ürün ve hizmetleri mevcut. Metrics34 Yönetim Kurulu Başkanı Levent Karaçam, “Dijital pazarlama optimizasyonu alanında Türkiye’deki en kapsamlı hizmetler bütününü sunan şirketimizi ‘e-ticaretin sahne arkasındaki güç’ olarak tanımlıyoruz” diyor.
Karaçam, site trafiğini tüm dijital pazarlama kanallarında eş zamanlı olarak ziyaretçi bazında takip edip, pazarlama bütçesinin en verimli şekilde kullanımına olanak veren gelişmiş sistemle, e-ticaret şirketlerinin pazarlama harcamalarını kontrol altına alıp, satış ve kârlılık oranlarını artırmayı amaçladıklarını ifade ediyor ve şöyle devam ediyor:
“Gerçekleştirdiğimiz optimizasyon ile e-ticaret şirketleri ya aynı pazarlama bütçesi daha fazla satış yapabiliyor ya da sundukları içeriklere mütenasip bütçeleri harcıyorlar. Hizmetlerimiz, Search Engine Marketing (SEM), gerçek zamanlı Display Media Marketing (RTB), Retargeting, Search Engine Optimization (SEO), sosyal medya reklamları, E-mail marketing otomasyonu ve af-filiate marketing yönetimi gibi başlıklarda toplanıyor. Hedefimiz, kısa vadede yillık 20 milyon TL’lik dijital pazarlama bütçesinin opti-mizasyonunu yaparak, e-ticaret ekonomimize yıllık 6-8 milyon TL’lik bir tasarruf sağlamak.”
Kurumsal TV sistemi sunuyor
Sistem Dokuz Medya, KOBİ’lerin iç iletişimlerini, müşteri ile ilişkilerini daha verimli hale getirebilecek ‘Kurumsal TV Sistemleri’ ile tüm doküman, poster ve tek merkezden yönetebilecek dijital ekran ve dokunmatik ekran hizmetleri sunuyor. Sistem Dokuz Medya, Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti, “Türkiye’de dijital iletişim pazarına 2006 yılında soktuğumuz ürünlerimiz ilk dönemler de lüks bir yatırım olarak gözükse de, geliştirdiğimiz kiralama modeli ile artık KOBl’ler çok rahat sistem sahibi olabiliyor. Bu şekilde KOBİ’ler kendileri için sabit olan aylık giderlerini ortadan kaldırıyor ve büyümelerine katkı sağlıyor” diyor. Hedef kitleye göre kullanılan sosyal medya mecralarında satış ciddi anlamda etkili olacağını kaydeden Baharti, sözlerine şöyle devam ediyor: “Akıllı telefonların kullanımlarının artmaya başladığı şu dönemlerde, herkesin kendine uygun sosyal medyaları kullanması da kaçınılmaz. Günümüzde yaygınlaşan sosyal medya ile dijital ekranlar arasındaki entegrasyonlarımızı iki yıl önce yapmaya başladık. Dijital ekranlarda, Tvvitter, Instagram, Facebook ve Foursquaere gibi aktif kullanılan sosyal medya alanlarının gösterilmesi ekranlara olan ilgiyi de artırıyor. Bu şekilde tüketici ve KOBİ’ler arasında da gerek sosyal bağ, gerek ise iletişim en üst düzeyde kalıyor. Sosyal medya genel olarak kullanıcı tarafında algının yüksek olduğu boş zamanında kullanıldığı için bu sırada verilen mesaj ve ürün tanıtımı hedef kitle tarafında daha etkili olacak.”
TANITIM FAALİYETİNE İHTİYAÇ VAR
Türkiye genelinde Yarma Hazırım Platformu’na katılan şirketlerden ilginç verilere ulaşıldı. Buna göre;
■ Türkiye’deki işletmeler var olan çözümleri kullanmıyor.
■ Her 10 işletmeden 6’sı sahada araç kullanıyor. Ancak yüzde 76’sı araçlarım takip etmiyor.
■ Her 10 işletmeden 6’sı saiıada ekibi ile iletişim kurmaya ihtiyaç duyuyor. Ancak yüzde 96’sı ekipleri arasında anlık iletişim sağlayacak teknolojileri kullanmıyor.
■ Her 10 işletmeden 7’si, müşterilerine tanıtım faaliyetlerine ihtiyaç duyuyor. Ancak işletmelerin yüzde 55’i bu ihtiyacına yardımcı olacak teknolojileri kullanmıyor.
■ Her 10 işletmeden 6’sının işyeri dışında tahsilat yapmaya ihtiyacı var. Ancak yüzde 43’ü müşterilerine kolay ödeme imkanı sunan mobil POS teknolojisini kullanmıyor.
■ Aynı şekilde her 10 işletmeden 4’ünün işini internet ortamına taşıyarak satış yapmaya ihtiyacı var. Ancak yüzde 63’ü bu ihtiyacına yönelik teknolojik çözümü kullanmıyor.
DAHA GENİŞ PAZARLARA AÇILMAK İÇİN
Birkaç ay önce Boston Consulting Group (BCG), teknolojinin KOBİ’lere etkisini ortaya koymak üzere önemli bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmada KOBİ’ler, teknolojiden en çok hangi yönüyle faydalandıklarına dair kendilerine yöneltilen sorulara şöyle cevaplar verdi:
■ Yeni iş modellerinin kapılarım açıyor. Değişimi ve uyumu hızlandırıyor.
■ Müşteriye olan erişimi ve etkileşimi güçlendiriyor.
■ Ölçeklenebilirliği ve esnekliği artırıyor. Yeni kurulan şirketlerin bile çok yüksek kapasitelerde hizmet vermesini sağlıyor.
■ Otomasyon sayesinde işletmelerin etkinliğini ve verimliliğini artırıyor.
■ Çalışanların etkileşimine ve verimine katkıda bulunuyor.
■ Daha geniş pazarlara açılmayı ve rekabeti kolaylaştırıyor.