Dünyaya işlenmiş su ürünleri satan Kocaman Balıkçılık, Çin ve Rusya pazarına odaklandı. Kocaman Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman, “Uzakdoğu pazarına önem veriyoruz. Çin’e deniz patlıcanı, canlı kerevit ve somon göndermeye başlayacağız. 2020 yılında da Rusya pazarına ihracata başlayacağız” diyor.
Şirketin kısa vade hedefleri arasında ileri işleme tesisi kurmak da bulunuyor.
Dünyada 35 ülkeye işlenmiş su ürünleri ihraç eden Bandırma merkezli Kocaman Balıkçılık, Karadeniz Alası, karides, alabalık füme, balık köftesi, hamsi fileto, kalamar halka, orkinos gibi balık üretimi yapıyor. Kocaman ailesinin balıkçılık alanındaki faaliyetleri Cumhuriyetle birlikte, 1922 yılında Bandırma’da başladı. Kocaman Balıkçılık, 1980’lerin başında yapılan yatırımlarla, su ürünleri işleyen bir endüstri şirketi haline geldi. Şirket bugün 3’üncü kuşak, Osman Kocaman yönetiminde.
Çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Kocaman Balıkçılık’ın sekiz kategoride 52 farklı ürünü bulunuyor. Real, Migros, Makro, Kipa gibi birçok markette raflarda ürünü bulunan şirketin üretiminin yüzde 90’ı ihraç ediliyor. Yıllık 5 bin 500 ton üretim gerçekleştiriliyor.
Japonya’ya Karadeniz Alası ihraç eden şirket, şimdi de Çin ve Rusya pazarına odaklandı. Kocaman Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman, “Uzakdoğu pazarına önem veriyoruz. Çin’e deniz patlıcanı, canlı kerevit ve somon göndermeye başlayacağız. 2020 yılında da Rusya pazarına ihracata başlayacağız” diyor.
Geçtiğimiz yıl 27 milyon dolar ciro gerçekleştiren şirketin gelirinin 4 milyon doları iç pazardan elde edildi. 2019 yılında alabalık üretimi yapmaya başladıklarının bilgisini veren Osman Kocaman, kapasiteyi artırarak beş yıl içerisinde 3 bin ton alabalık üretimi yapmayı planladıklarını ifade ediyor. Şirketin kısa vade hedefleri arasında ileri işleme tesisi kurmak da bulunuyor.
Avrupa’nın en büyük üreticisi
Şirket, Bandırma, Bilecik ve İzmir’deki tesislerinde toplam 500 kişiye istihdam sağlıyor. Kocaman, her yıl yüzde 10 büyüdüklerini belirtiyor, iç piyasada özellikle kolay tüketimlik ürünlere odaklandıklarını söyleyen Osman Kocaman, şu bilgileri veriyor : “Özellikle ahtapot söğüş, karides söğüş, deniz ürünleri salatası, midye ve Karadeniz Alası füme ürünlerimiz büyük ilgi görüyor. Bu ürünlerde sadık bir tüketici kitlesi yarattık. Tereyağlı salyangozda da Avrupa’nın en büyük üreticisiyiz.”
Migros, Metro, Makro gibi önde gelen zincir mağazalar adına private label olarak da üretim yaptıklarını sözlerine ekleyen Kocaman, en batısından en doğusuna olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında olduklarını vurguluyor. Kocaman, “Yurtiçinde soğuk/donuk rejim taşımaya müsait kendi araçlarımız ya da lojistik firması araçları ile taşıma yapılırken yurtdışı için ise gene soğuk/donuk taşıma kabiliyetlerine haiztir, konteyner ve uçak ile taşımacılık yapıyoruz. Kocaman olarak dondurma için klasik metodun dışında IQF (Bireysel hızlı dondurma), metoduyla da ürünlerimizi donduruyoruz” diye konuşuyor.
“Sertifikalandırma yapılmalı”
Bilhassa iç deniz olan Marmara’da birkaç yala yayılacak bir planlama ile avlanacak teknelere boy sınırlaması getirilmesini bir çözüm önerisi olarak sunan Osman Kocaman, denizde en mağdur kesinim ise kıyı gırgırları olduğunu dile getiriyor. Karadeniz’de kıyısı olan tüm ülkelerin ortak balıkçılık politikası izlemesi gerektiğim söyleyen Kocaman, Türkiye’de yasak olan yavru hamsinin Gürcistan veya Abhazya’ya göç ettiğinde de avının yasak olması gerektiğini, zira hamsinin ortak miras olduğunu belirtiyor. Av yasaklarının denizlerimizi ve balıklarımızı korumak adına alman bir önlem olduğuna ve bu dönemde kurallara uymak ve bu kuralları teşvik etmenin herkesi görevi olduğuna dikkat çeken Kocaman, sözlerim şöyle sürdürüyor: “Şimdiye kadar hep denetimlerin yetersizliğinden yakındık ama balıkçımızın kural dışı avcılığın zararları konusunda bilinçlendirilmesini hep ihmal ettik. Bu konuda alınacak önlemlerin en başmda, Su Ürünleri ve Denizcilik fakültelerimizin desteğiyle balıkçımıza mutlaka kural dışı avcılığın etkileri konusunda mesleki eğitim verilmesi geliyor. Balıkçılıkta da sadece kaptan veya gemi adamı ehliyeti yeterli olmamalı, sürdürülebilir balıkçılık konusunda da sertifikalandırma yapılmalı.”
“Piyasada kalan ürünü almıyoruz”
Şirket, uzun yıllar boyunca uluslararası pazarda sürdürdüğü başarılı operasyon sayesinde edindiği deneyimi, son bir kaç yıldır iç pazara aktarıyor. Alanında istikrarlı bir ivmeyle büyüyor. Sektöründe ihracat konusunda sahip olduğu güçlü konum, şirketin lokal satışlarım da olumlu anlamda destekliyor. Uluslararası pazara, dünya devleriyle rekabet edebilecek nitelikte ve yüksek kalitede ürün pazarladıklarım belirten Osman Kocaman, “Kocaman Balıkçılık olarak benzer ürün yapımızı iç pazara da aynı kalitede sunuyoruz. Bu nedenle ürünlerimiz çok beğeniliyor ve öncelikli olarak tercih ediliyor. Kocaman Balıkçılığı uzun yıllardır diğer şirketlerden farklı kılan en önemli unsur; piyasada kalan ürünü almaması, dondurmak için sadece taze su ürünleri alması ve sadece en taze ürünleri işliyor olması” diye konuşuyor.
Burcu Tuvay