Küresel risk iştahı TL’nin seyrini belirleyecek
Önemli psikolojik direnç seviyesi olan 80.000’in test edilmesi durumunda olası kâr satışları bir miktar gerilemeye yol açabilir. DolarITL’de 2.95 seviyesinin kalıcı bir şekilde aşağı yönlü kırılıp kırılmaması kurun seyri açısından kritik…
15 TEMMUZ süreci sonrasında yurtiçi piyasalarda gözlenen hızlı normalleşme süreci geçen hafta da devam etti. BIST-100 endeksi haftayı yüzde 2.8’lik yükselişle 78.228 puandan tamamlarken, dolar/TL 2.95 TL’nin aşağısına sarktı. Küreseldeki olumlu havanın devam etmesine ek olarak, Kasım 2015’te yaşanan uçak krizi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkam Putin arasında ilk görüşmenin gerçekleşmesi ve bu görüşmeden oldukça olumlu mesajların gelmiş olması da yurtiçi piyasaları son derece pozitif etkiledi. Erdoğan-Putin görüşmesinden gelen mesajların ve kademeli olarak atılması beklenen pozitif adımların özellikle turizm, havacılık ve enerji sektörü ile Rusya’da faaliyet gösteren şirketler açısından oldukça olumlu etkiler bırakmasını bekliyoruz. Türkiye ve Rusya ilişkilerinin tekrar eski düzeye gelmesinin şirket bazında doğrudan etkilerinin yanı sıra, Akkuyu Nükleer Santral projesine verilmesi beklenen stratejik yatırım statüsü ve daha önce rafa kaldırılan Türk Akımı projesinin tekrar gündeme gelmesi Türkiye’deki birçok sektör ve şirketi dolaylı olarak olumlu etkileyecek. Hem dış ticaret, hem de ekonomik büyüme tarafına katkıda bulunacaktır.
DESTEKLEYİCİ ADIMLARA DEVAM
15 Temmuz süreci sonrasında ekonomi yönetimi ve ilgili politika yapıcılar tarafından ekonomi ve piyasaları destekleyici yönde atılan olumlu adımlar geçen hafta da hız kesmedi. Yurtiçi tasarruflara önemli katkıda bulunacağı öngörülen Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılımın önünü açan yasanın yayınlanması ve bölgesel yatırımları teşvik edici paketin açıklanması geçen hafta atılan önemli adımlar olarak görülebilir. Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının zorunlu karşılık oranları ile rezerv opsiyon katsayılarında, piyasalardaki likiditeyi gözetici ve bankacılık sektörünün kredi verme hızını destekleyici yönde atılan adım bir nevi niyet göstergesi olsa da önemli bir diğer gelişmeydi. Ayrıca, siyasi kanattan yapılan çağrı sonrasında hafta boyunca bankaların arka arkaya konut faizlerinde indirime gitmiş olması da son derece önemli. Atılan bu adımların özellikle yılın son çeyreğinde ekonomik büyüme tarafında kendini iyice hissettireceğini düşünüyoruz.
GÜNDEM YENİDEN KREDİ NOTU
Yeni haftada yurtiçi ekonomik gündemi yine politika yapıcılar ile siyasi kanattan ekonomi ve piyasalara yönelik gelebilecek olası haber akışları ile 19 Ağustos Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye kredi notuna ilişkin yapacağı güncelleme belirleyecek. Türkiye yatırım yapılabilir not seviyesi olan BBB- ve durağan görünümle derecelendiren Fitch’in, kredi notu ya da görünümünde herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemiyoruz.
Yurtiçi ekonomik takvime baktığımızda oldukça sakin bir veri akışı dikkat çekiyor. Hafta boyunca açıklanacak en önemli veriler Pazartesi günü 10:00’da TÜ1K tarafından yayınlanacak olan Mayıs ayı işsizlik verileri ile Perşembe günü 14:30’da yayınlanacak olan “TCMB Ağustos Ayı Beklenti Anketi” olacak. Geçmiş dönem istatistikleri ve mevcut eğilimleri baz alarak yaptığımız hesaplamalara göre Nisan ayında yüzde 9.3 seviyesinde olan işsizlik oranının Mayıs ayında yüzde 9.0 seviyesine gerilemesini bekliyoruz. Son açıklanan enflasyon verisinde gözlenen yükseliş sonrasında yılsonu enflasyon beklentilerinin nasıl bir değişim gösterdiğinin incelenmesi açısından “TCMB Beklenti Anketi” de izlenmeli. Temmuz ayı Beklenti Anketi’ne göre piyasanın yılsonu TÜFE tahmini yüzde 7.81 seviyesindeydi. Açıklanacak her iki verinin de, önemli bir sapma görülmedikçe, piyasalar üzerinde kalıcı bir etki bırakmasını beklemiyoruz.
İKİNCİ ÇEYREK SONUÇLARI
Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin 2016 ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıklama süresi 19 Ağustos Cuma günü sona erecek. Ekonomik veri akışının oldukça sakin olduğu haftada açıklanacak şirket kârlarının da BIST-lOO’ün seyri üzerinde etkili olması beklenebilir. Pazartesi günü Pegasus; Salı Bim, Coca-Cola Içacek, Anadolu Efes, Ülker ve Koç Holding; Çarşamba Aselsan; Perşembe Kardemir ve Tekfen Holding; Cuma Türk Havayolları ve Migros hafta boyunca sonuçları yatırımcıların yakın takibinde olacak şirketler olarak sıralanabilir. Aşağıda, 12 Ağustos Cuma sabahına kadar açıklanan finansal sonuçlara ilişkin toplu istatistikler veriliyor. Genel itibariyle hem çeyrek, hem de yılık bazda kârlılığın toparlandığı görülürken; özellikle bankacılık sektörünün gösterdiği performans son derece olumlu ve dikkat çekici. Son dönemlerde kârlılık tarafında zorlanmanın yaşandığı bankacılık sektörü açısından en kötünün geride kalmaya başladığı söylenebilir.
KÜRESEL EKONOMİK TAKVİM YOĞUN
Küresel ekonomik takvimin geçen haftanın aksine oldukça yoğun olduğu görülüyor. Özellikle ABD tarafında açıklanacak veriler küresel piyasaların seyri açısından önemli olacak. Salı günü Temmuz ayı TÜFE ve Sanayi Üretimi ve Çarşamba günü FOMC tutanakları hafta boyunca ABD tarafında takip edilmesi gereken en önemli veriler olarak sıralanabilir. Ayrıca, Salı günü Atlanta FED Başkanı Lockhart ile Çarşamba günü St. Louis Fed Başkanı Bullard’m yapacağı konuşmalar da FED’in faiz artırımı sürecine yönelik beklentiler üzerinde etkili olabileceğinden takip edilmeli. Avrupa tarafında ise Perşembe günü açıklanacak TÜFE ve Avrupa Merkez Bankası toplantı tutanakları ile Ingiltere tarafında Salı günü enflasyon, Çarşamba günü de istihdam verileri ön planda olacak. Asya tarafına baktığımızda ise Japonya’da ekonomik büyüme, Sanayi Üretimi, Dış Ticaret Dengesi ve Tankan Endeksi gibi oldukça önemli veriler öne çıktığını söyleyebiliriz.
BIST-100
Moody’s’in Türkiye kredi notunda herhangi bir değişiklik yapmamasının ardından oldukça pozitif bir havayla başlayan haftada, endekste yukarı yönlü eğilimin devam ettiğini gördük. Haftanın genelinde ağırlıklı olarak petrol fiyatları, şirket kârları ve FED’e yönelik beklentileri küresel piyasalardaki pozitif havayı sürdürmesi de Borsa İstanbul’daki olumlu seyre katkıda bulundu. Haftanın son işlem gününde Çin’den ve ABD’den gelen verilerin beklentilerin altında kalması ile 80.000 seviyesine yaklaşılması nedeniyle gelen kâr satışları haftanın son işlem gününde endeksin bir miktar geri çekilmesine neden oldu. Dolar/TL tarafındaki TL lehine olan seyrin ve küresel risk iştahının devam etmesi durumunda BIST-lOO’deki yükseliş eğiliminin gelecek haftaya da taşınacağını düşünüyoruz. Kısa vadeli ilk hedef ve önemli psikolojik direnç seviyesi olan 80.000 seviyesinin test edilmesi durumunda olası kâr satışları bir miktar gerilemeye yol açabilir. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda, endeksin 77.500 – 80.000 kanalında dalgalanacağını düşünüyoruz. Bu kanalın hacimli bir şekilde yukarı kırılması durumunda yukarı yönlü hareketin hızlanması ve yaklaşık kanal boyu kadar bir yükselişle saatlik grafikte 81.110-82.400 arasındaki boşluğun dolduğu görülebilir. Diğer taraftan, kanalın alt bandı ve kısa vadeli en kuvvetli destek konumunda olan 77.500 seviyesinin kırılması durumunda ise öncelikle saatlik grafikte görülen 76.250-77.000 arasındaki boşluğun dolması ve devamında yine kanal boyu kadar düşüşle 75.000’e kadar bir gerileme beklenebilir.
Dolar/TL
15 Temmuz sonrasında atılan adımlar gelen hızlı normalleşmenin getirdiği olumlu hava ve FED’in Eylül ayında da faiz artırımına gitmeyeceğine yönelik beklentilerin güçlenmesinden gelen katkının etkisiyle dolar/TL hafta boyunca önemli bir gerileme gösterdi. Özellikle 2.9750 desteğinin kırılması sonrasında aşağı yönlü hareketlerin hızlandığı görüldü. Hafta boyunca test edilen en düşük seviye 2.9446 oldu. Dolar/TL’de 2.95 seviyenin kalıcı bir şekilde aşağı yönlü kırılıp kırılmaması kurun seyri açısından oldukça kritik. Bu seviyenin kırılması durumunda 2.90-2.92 civarına doğru hızlı bir gerileme gündeme gelebilir. 2.95’li ve daha düşük seviyelerde bireysel ve kurumsal talebin artabileceği göz önünde bulundurularak aşağı yönlü hareketlerin sınırlı kalması ya da kalıcı olamaması güçlü bir olasılık olarak görülebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 2.9750 en önemli direnç konumunda. Doların küresel para birimlerine karşı izleyeceği seyir, gelişmekte olan ülkelere olan para akışının devamlılığı ve risk primimizin azalmaya devam edip etmeyeceği kurun yönü açısından en önemli belirleyiciler olmaya devam edecek.
EROL GÜRCAN
Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı