Leasing büyümeye devam ediyor
Türkiye’de leasing sektörü yükselişini sürdürüyor. 2012 sonunda hayatımıza giren ve gayrimenkulü olan şirketlere ucuz kaynak sağlayan “Sat ve Geri Kirala” ile sektörün işlem hacmi yüzde 23 oranında arttı.
2014 birçok sektör açısından zor bir yıl olurken, leasing ol dukça parlak bir yıl geçiriyor. Rakamlar da bu gelişmeyi açık biçimde destekliyor. Global ve yurtiçi siyasi gelişmeler, var olan jeopolitik durum ve Avrupa’daki ekonomik sorunlara rağmen leasing sektörü yılın ilk üç ayım 2013’ün ilk çeyreğine göre yüzde 17 büyüme ile kapattı. Yılın yarısında ise 2013’ün ilk yarısına göre sektörün büyümesi yüzde 6’ya ulaştı.
Sektör temsilcilerine göre, leasing sektörü 2014 yılım yüzde 7 civarında bir büyüme ve 7.5 milyar dolarlık leasing işlemi ile kapatacak. Başka bir deyişle sektör büyümeye devam edecek.
İNŞAAT AZALDI GAYRİMENKUL ARTTI
Ekonomide yaşanan değişim, leasing sektörüne de birebir yansıyor. 2014 yılının ilk çeyreğine baktığımızda inşaat tarafında oluşan yatırımların azaldığım buna karşın gayrimenkul leasinginin arttığım görüyoruz. Örneğin, 2013 yılının lokomotifi olan iş ve inşaat makineleri leasinginde bu yıl yüzde 25 gibi keskin bir düşüş gerçekleşmiş durumda. Buna karşın gayrimenkul, makine, ekipman, tekstil ve madencilik sektöründeki işlemlerde ise ar-tışlar yaşandığı görülüyor.
Bu arada gayrimenkul işlemlerinin neredeyse tamamının “Sat ve Geri Kira-la”dan oluştuğu ifade edili-m yor. Bu sektörün toplam işlemlerdeki payı ise yüzde 23’e ulaşmış durumda. Uzmanlara göre, 2012 sonunda yeni yasa ile hayatımıza giren bu ürün, Ağustos 2013’te yapılan ek değişikliklerle sektörün W büyüme kalemi olmuş. 20013 yıl-sonünda kapsamı genişletilen ve üretim yaratacak her türlü yeni makine ekipman yatırımına yönelik olarak sağlanan yüzde 1 KDV uygulaması nedeniyle lea-sing, makine ekipman, tekstil ve madencilik sektöründe daha fazla tercih edilir hale geliyor.
PROJELERE LEASİNG ARTTI
Öte yandan yıllar itibariyle bakıldığında leasing kullanım araçlarının da değiştiği görülüyor. Uzun yıllardır yapılan klasik leasing işlemleri daha çok ekipman bazlı veya benzeri sektörlere uygun ürünlerdi. Makine ekipman leasingi, iş makine lea-singi, tekstil leasingi, sağlık leasingi gibi… Bu ürünlerde uzun vade, hızlı finansman ve özellikle ithal ürünlerde operasyon kolaylığı öne çıkıyordu.
Zamanla, uçak, enerji verimliliği, tekne leasingi gibi daha çok proje bazlı ürünler artmaya başladı. Kısacası leasing artık uzun vadeli finansmana da önemli bir alternatif olmaya başladı.
DÜNYANIN ÇOK GERİSİNDEYİZ
Sektörün Türkiye’deki hızla büyümesine rağmen ulaşılan rakamların dünya ölçeğinde oldukça küçük kaldığı da bir gerçek. Örneğin, dünyada yatırımın her noktasında leasing işlemleri önemli bir alternatif oluyor. Gelişmiş ülkelerdeki yatırımlarda leasing yüzde 15’lerin üzerinde gerçekleşiyor. Gelişmekte olan birçok ülkede ise bu oran yüzde 8 ile 15 arasında değişiyor.
Öte yandan Türkiye’de ise, 2014 sonunda yatırımlar içinde leasing oranının ancak yüzde 5.4 civarına çıkması bekleniyor. Bu oranın 2010 yılında sadece yüzde 3.95 olduğunu belirtelim. Aradan geçen dört yıllık sürede hızlı bir büyüme olduğu görülüyor. Sektör yetkililerine göre, Türkiye’de leasing sektörü bu hızla büyümeye devam ettiği takdirde 10 yıl içinde payını yüzde 10’larm üzerine çıkaracak. Yani en iyimser tahminlerle sektör ancak 10 yıl sonra gelişmekte olan ülkeler ligine çıkabilecek.
YASAL DÜZENLEMELER TAMAM
Son yapılan düzenlemelerle Türkiye’de leasing sektörünün gelişmiş ülkelerdeki tüm düzenlemelere kavuşmuş olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sektörün ürün çeşitliliği ihtiyacının yüzde 90’ı, 2012 yılında çıkan yeni yasa ve devamında yapılan düzenlemelerle karşılanmış bulunuyor. Özellikle KDV avantajı, Sat-ve Geri Kirala, Operasyon Leasing uygulamalarının, teorik olarak dünya uygulamaları ile Türkiye’yi aynı noktaya getirdiği belirtiliyor. Ancak fiili olarak gelişmiş ülkeleri bu alanda yakalamanın zaman gerektirdiği de bir gerçek. İtalya, Almanya, Amerika gibi ülkelerde leasing sektörünün önemli ürünleri arasında araç leasingi ve filo kiralama leasingi de bulunuyor. Türkiye’de ise bu alanda farklı bir piyasa ve yapılanma söz konusu. Ancak yeni yasa sonrası verilen imkanlarla şirketlerin zaman içinde bu alanlarda da çalışmalar yapacağı tahmin ediliyor.
SEKTÖRÜN KÂRI YÜZDE 18 ARTTI
Bu yılm haziran ayı verilerine göre, sektörün aktif toplamı yüzde 27 büyüyerek 30 milyar TL’yi aştı. Aynı dönemde kira alacakları ise yüzde 32 oranında artarak 25 milyar TL’ye ulaştı. Toplam kira alacaklarının aktiflerin yüzde 83 une ulaştığını da belirtelim. Sektörün yılm ilk altı ayında 330 milyar TL kar yarattığı ve net dönem karının yüzde 18 arttığı da vurgulanmalı. Tam olarak bir oran verilememesine rağmen leasing sektöründeki toplam takipteki alacaklar haziran sonu itibarıyla yıllık bazda yüzde 20 oranında artış kaydetmiş. Halen takipteki alacakların leasing sektörünün toplam aktiflerinin yaklaşık yüzde 6’smı oluşturduğu ifade ediliyor.
Leasing’in avantajları saymakla bitmiyor
Sabit ödeme planı ile vadeler kısalmaz, kiralar artırılmaz.
Yatırımın yüzde 100’ü finanse edilebilir.
Firmanın gelirlerine paralel, tutardan bağımsız döviz cinsi geri ödeme yapılabilir. Yatırım ürünlerinin birçoğunda yüzde 1 KDV avantajı bulunuyor.
Kredi maliyetleri üzerinden BSMV alınmaz.
KDV mahsuba [şirket muhasebesi için] tabidir.
Masraflar kira tutarlarına eklenerek vadelendirilebilir.
Uzman ekip barındıramayacak KOBİ ve firmalarda operasyon kolaylığı sağlar, ithalat, nakliye, sigorta ve teşvik işleri ile leasing uğraşır.
Akreditif işlemleri için firmaların ek limit aramasına gerek olmaz.
Satın alma süreçleri hızlı sonuçlanır.
ikinci el değeri yüksek veya tescil edilebilir ürünlerde daha az teminat gerekir.
Bu tip ekipmanlar teminat olarak görülür.
Leasing şirketlerinde ekipmanlar konusunda uzmanlaşmış ayrı ayrı ekipler bulunur. Leasing işlemlerinde sigorta zorunlu olarak yapılır.
Kirala vergiden düş
Operasyon Leasing’inin avantajı mal sahipliğinin tamamen leasing firmasında olmasıdır. Kiracı, ekipman ile ilgili servis, diğer işlemler ve konulardan sorumlu olmaz. Kira ödemelerinin tamamı gider olarak muhasebeleşebiliyor.
Leasing şirketleri belli bir süre sonunda bu ürünleri ikinci piyasada satabilecekleri için kiralayanlara maliyetleri daha düşük oluyor.
Gayrimenkulu olana ucuz kaynak
Şirketlere, “Sat ve Geri Kirala” ile bilançolarında bulunan gayrimenkulleri leasing şirketlerine satıp sonra kiralayarak ek kaynak yaratma imkanı sağlandı. Bu ürünün fark yaratan avantajları şöyle sıralanıyor:
İşlem KDV’den istisna olarak gerçekleşiyor. Yeniden değerleme geliri sermayeye eklenebiliyor; oluşan gelir Kurumlar Vergisi’nden muaf tutuluyor. Al sat işlemleri toplamında bir defa binde 4.55 harç ödeniyor (normalde sadece alımda yüzde 4 ödeniyor) ve artan yeni değer üzerinden amortisman ayrılıyor.