Maden İhale Tarihleri ve Başvuru Şartları
TÜRKİYE’NİN madenlerinin gün yüzüne çıkarılması, madenciliğin GSYH içindeki payının artırılması için kollar bir kez daha sıvandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), Maden Kanununa göre hukuki durumları sona eren 417 maden sahasını aramalara açmak için ihaleler düzenleyecek. Mermerden kömüre birçok maden sahasının ihaleleri il Mart itibarıyla başlayacak. Ayrıca, Kocaeli’nde 651 hektar alana sahip maden sahası uç ürün (kireç) üretimine yönelik tesis kurulması şartı ile ihale edilecek. İhale şartnamesine göre, alıcı sahadan üretilecek yıllık asgari 1.5 milyon ton kireci yurtiçinde kuracağı bir tesiste işleyerek, yıllık asgari 500 bin ton uç ürün üretmeyi ve tesisi asgari 10 yıl süreyle işletmeyi taahhüt edecek. İhale edilecek sahada kurulacak maden işletmelerinde ve tesiste, ustalık gerektirmeyen pozisyonlarda istihdam edilecek personelin asgari yüzde 40’ı bölge halkından seçilecek. Alıcı, ihale edilecek sahada kurulacak maden işletmelerinde ve tesiste, makina ve ekipman yatırım tutarının asgari yüzde 40’ını yerli imalattan karşılamak zorunda olacak.
İHALELER NİSAN’DA BİTECEK
2018’de önce 600, ardından 700 maden sahasının aramalara açılması için ihalelere çıkan MAPEG, 2019’a da hızlı başladı. Maden Kanunu’na göre, hukuki durumları sona eren toplam 417 adet maden sahası ihale edilmek üzere aramalara açılacak. İhaleye çıkarılan maden sahalarının 243’ü 4. Grup maden sahalarından oluşuyor. 4. Grup madenler arasında sodyum, potasyum, lityum, kalsiyum, magnezyum, klor, nitrat, iyot, flor, bor tuzları, stronsiyum tuzları, linyit, taşkömürü, turba, antrasit, altın, gümüş, platin, bakır, kursun, çinko, demir, krom, cıva, antimuan, kalay, nadir toprak elementleri dikkat çekiyor.
İhaleye çıkarılan 174 maden sahasında ise mermer, traverten, granit, andezid, bazalt gibi blok üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşların yanı sıra, kalsit, dolomit, kalker, granit, antezit, bazalt gibi hem agrega, hazır beton ve asfalt yapımında kullanılan hem de hem de entegre çimento, kireç ve kalsit öğütme tesisinde kullanılan kayaçların yer aldığı 2. Grup madenler ağırlıkta bulunuyor.
Aramaya açılacak sahalardan biri tuğla-kiremit kilinin de aralarında bulunduğu 1 (b) grup maden sahası, ikisini ise 3. Grup madenler oluşturuyor. 3. Grup madenler arasında deniz, göl, kaynak suyundan elde edilecek eriyik halde bulunan tuzlar ve jeotermal, doğal gaz ve petrollü alanlar hariç karbondioksit gazı da bulunuyor. MAPEG’in ihale şartnamesi ve dokümanlarına göre Balıkesir, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Kayseri ve Konya gibi 42 ilde bulunan 1, 2 ve 3. Grup madenlerden oluşan 174 saha için ihale süreci 11 Mart’ta başlayıp 27 Mart’ta sona erecek. Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Eskişehir, Erzurum ve İzmir gibi 48 ilde bulunan 243 maden sahasmın ihaleleri ise 8 Nisan’da başlayıp 26 Nisan’da tamamlanacak.
KOMİSYONA BAŞVURULACAK
Aramalara açılacak 417 maden sahası için başvurular sahanın ihalesinin yapılacağı tarihte ve 09.00-09.30 saatleri arasında MAPEG Konferans Salonu’nda ihale komisyonuna doğrudan yapılacak. Posta veya diğer yollardan yapılan başvurular geçersiz sayılacak. İhaleler kapalı teklif ve açık artırma usulü ile gerçekleştirilecek. Teklif sahibi, teklifini TL olarak verecek. İhale TL üzerinden sonuçlandırılacak. Aramalara açılan sahalara yapılacak başvurularda teklif mektubu ve ihale teminatı ayrı ayrı kapalı zarflar içinde verilecek. Gerçek ve tüzel kişilerin katılabileceği ihalelere T.C. vatandaşı olmayan gerçek kişiler, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmamış tüzel kişiler, devlet memurları, diğer kamu görevlileri, MAPEG merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personel katılamayacak.
İHALE TEMİNATINA DİKKAT
İhale teminatı, teklif edilen ihale bedelinin yüzde 20’sindcn ve taban ihale bedelinden az olamayacak. Aksi halde teklif geçerli sayılmayacak. İhale için yapılan başvurular maden ve petrol işleri genel müdürlüğünce değerlendirildikten sonra ilk defa ihalesi yapılan sahalara başvuru yapılmaması halinde sahalar yeniden ihale edilecek. İki defa ihalesi yapılmasına rağmen başvuru yapılmayan sahalar http://www.mapeg.gov.tr adresinde bir ay süre ile ilan edilecek. îlan edilen sahaya bir aylık sürede müracaat olması durumunda belirlenen taban ihale bedeli üzerinden ruh satlandırılacak. Müracaatın birden fazla olması duru munda müracaat edenler arasında yeniden ihale edilecek. Sahaya müracaat olamaması durumunda saha aramalara açık hale gelecek. Kapalı teklifi Genel Müdürlük tarafından belirlenen taban ihale bedelinden az olan müracaatlar değerlendirmeye alınmayacak, v İhale işlemi sonucunda değerlendirme dışı kalan teklif sahiplerinin ihale teminatları, ihaleden sonra iade edilecek. Bir sahaya bir ya da birden fazla müracaat yapılmış ise ihalesi ilan edilen tarih ve saatte MAPEG, Konferans Salonu’nda yapılarak sonuçlandırılacak. Yapılan ihale sonucu, ihaleyi kazanan müracaatçı kendisine tanınan kanuni süre içerisinde teklif ettiği ihale bedelini ilgili yere yatırmak zorunda olacak. Aksi halde ruhsat hakkını kaybedecek ve ihale teminatı irat kaydedilecek. İhale bedelini kanuni süre içerisinde yatıran müracaatçılara şartnamede belirtilen diğer yükümlülüklerini yerine getirmeleri için iki aylık süre verilecek. Yükümlülüklerini yerine getiren talep sahibi ruhsat almaya hak kazanacak. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen talep sahibi ruhsat hakkını kaybedecek, yatırılan ihale bedeli iade edilmeyecek ve saha yeniden ihale programına alınacak.
UÇ ÜRÜN ÜRETİMİ
Ocak’ta Muğla ilinde dört boksit sahasını, uç ürün üretimine yönelik tesis şartıyla ihaleye çıkaran MAPEG, şimdi de Kocaeli’nde bulunan 651.49 hektarlık maden sahasını uç ürün (kireç) üretimine yönelik tesis kurulması şartıyla ihale edecek. İhale şartnamesinde uç ürün “Madenin çeşitli fiziksel, kimyasal veya ısıl işlemlerden geçirilmesi sonucu elde edilecek ve belirli oranda CaO içeren sönmemiş kireci, belirli oranda Ca(0H)2 içeren sönmüş kireci ve diğer kireç türleri” olarak ifade edildi. Başvurular, 25 Şubat 2019 günü saat 13.30-14.00 arasında MAPEG Konferans Salonu’nda ihale komisyonuna doğrudan yapılacak. Teklifler kapalı olarak alınacak. İhale açık ihale usulü ile yapılacak. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan gerçek kişiler, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmamış tüzel kişiler, devlet memurları, diğer kamu görevlileri, Genel Müdürlük merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personel ihaleye katılamayacak. Taban ihale bedelinin 3 milyon TL olarak belirlendiği ihalede, ihaleye katılabilmek için gereken ihale teminat tutarı taban ihale bedelinden ve kapalı olarak verilen teklifin yüzde 20’sinden az olamayacak. İhale teminatı, TL cinsinden nakit olarak yatırılacak. Teklif sahibi, teklifini TL olarak verecek ve ihale TL üzerinden sonuçlandırılacak.
Başvurular MAPEG tarafından değerlendirildikten sonra sahaya başvuru yapılmaması halinde ilgili saha yeniden ihalelik saha konumuna gelecek. Sahaya bir ya da birden fazla müracaat yapılmışsa ihale, ilan edilen tarih ve saatte MAPEG Konferans Salonu’nda yapılarak sonuçlandırılacak. İhaleyi kazanan müracaatçı kendisine tanınan süre içerisinde teklif ettiği ihale bedelini şartnamede belirtilen ilgili banka hesabına yatırmak ve taahhüt teminatını genel müdürlüğe teslim etmek zorunda olacak. Aksi halde ruhsat hakkını kaybedecek ve ihale teminatı irat kaydedilecek. Alıcı, diğer yükümlülüklerini ise iki ay içinde yapacak. Yükümlülüklerini yerine getiren talep sahibi ruhsat almaya hak kazanacak. Aksi halde ruhsat hakkım kaybedecek. Yatırılan ihale bedeli iade edilmeyecek. Saha yeniden ihalelik saha konumuna getirilecek.
ALICININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Alıcı sahadan üretilecek yıllık asgari 1.5 milyon ton madeni yurtiçinde kuracağı bir tesiste işleyerek yıllık asgari 500 bin ton uç ürün üretmeyi ve tesisi asgari 10 yıl süreyle işletmeyi taahhüt edecek. Yıllık uç ürün üretim miktarının belirtilen limitin altında kalması durumunda eksik kalan uç ürün miktarı üzerinden, belirtilen şartta ve oranda hesaplanan tutar, en geç bir ay içerisinde yatırılacak. Alıcı kuracağı tesisi ihalenin onaylandığı tarihten itibaren en geç beş yıl içerisinde faaliyete geçirmeyi taahhüt edecek. İhale şartnamesine göre alıcı, ruhsat hukukundan doğan devlet hakkına ilaveten sahadan çıkarılacak madenin, tesiste işlenmesi sonucunda üretilecek uç ürünün yıllık satış geliri üzerinden yüzde 4 oranında devlet payı ile devlet hakkına ilaveten sahadan çıkarılacak madenin, tesiste işlenmesi sonucunda üretilebilecek diğer ürünün yıllık satış geliri üzerinden yüzde 5 oranında devlet payını yatırmayı taahhüt edecek.
Bu arada TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta kabul edilen Maden Kanunu’nda değişiklik yapan teklife göre, altın, gümüş, platin hariç, bakır, kurşun, çinko, demir ve alüminyum gibi 4. Grup (c) madenlerin yurtiçinde ve entegre tesislerde kullanılarak metal hale getirilmesi halinde ödenmesi gereken devlet hakkının yüzde 75’inin alınmayacağını hatırlatalım. Daha önce kendi entegre tesisinde işleyenlerden devlet hakkının yüzde 50’si alınmıyordu.
Şartnameye göre uç ürün ve diğer ürün birim satış fiyatı her yıl, global ve ulusal piyasa koşulları dikkate alınarak Genel Müdürlük tarafından belirlenecek. Devlet payına konu satış geliri, alıcının, satış miktarı ve Genel Müdürlükçe belirlenecek olan uç ürün ve diğer ürün birim satış fiyatı dikkate alınarak hesaplanacak. Alıcı, ihale cdilecek sahada kurulacak maden işletmelerinde ve tesiste, ustalık gerektirmeyen pozisyonlarda istihdam edilecek personelin asgari yüzde 40’ını bölge halkından seçecek. Ustalık gerektiren pozisyonlarda, personelin belgelendirmesi şartıyla, bölge halkına öncelik verilecek. Alıcı’nın, bu şartname kapsamında ihale edilecek sahada kurulacak maden işletmelerinde ve tesiste, makina ve ekipman yatırım tutarının asgari yüzde 40’ını yerli imalattan karşılamak zorunda olacak.
“ARZ EKSİKLİĞİ YOK”
İhale şartnamesinde geçen kireç uç ürünlerinin şu anda Türkiye’de üretildiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, arz eksikliği olmadığına işaret ediyor. Kireç Sanayicileri Derneği (KİSAD) Genel Sekreteri Coşkun Gönültaş. demirçelikten kimyaya, çevreden seramiğe, inşaattan bozuk zeminlerin ıslahına kadar birçok alanda kullanılan kirecin katma değerinin yüksek olmadığının altını çizdi. Kirecin Türkiye’nin dört bir yanında bulunan bir malzeme olduğunu, dünyada da kireç üretmeyen çok az sayıda ülke bulunduğunu vurgulayan Gönültaş, “Türkiye’de yaklaşık 1 milyon ton kireç üretilebiliyor. Bu Türkiye’nin tüm ihtiyacını karşılayabiliyor. Burada yeni yapacak yatırımın orta ve uzun dönemde açığı kapatması söz konusu değildir. Sektördeki bütün üreticiler bu üç ürünü üretiyor. Uç ürün madenciliği desteklenmesi gereken bir şey ancak kireçte uç ürün arzı yeterince var” dedi.
KİSAD verilerine göre, Türkiye’de kireç sek-törü, sanayi kuruluşları, sanayileşmeye çalışan orta ölçekli işletmeler ve 150 yıl öncesinden kalma yöntemlerle üretim yapan kuruluşlardan oluşan bir bileşime sahip. Yaklaşık 1 milyar TL büyüklüğünde bir ciroya sahip olan sektör için kendi ihtiyacı için üreten kuruluşlar çıkarıldığında 600 milyon TL’lik bir büyüklükten bahsediliyor. Sektörün niteliği nedeniyle uzak mesafelere mal yollanması pek mümkün değil. Denizyoluyla yapılan bazı ihracat uygulamaları dışında ihracat yok. Toplam üretimin yüzde 1-1.5’lik bölümü ihraç edilebiliyor. Genel olarak Kıbrıs, İsrail, Mısır, Romanya gibi ülkelere deniz yolu ile sev-kiyat yapılıyor. Önümüzdeki yıllarda bazı Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika ülkeleri ve Ukrayna’ya kayda değer satışların yapılması imkânı doğabileceğini söyleyen Gönültaş, “Ülkemizde kirecin inşaat sektöründe kullammı geleneksel olarak en temel kullanım alanı olmasına rağmen sürekli düşüyor. Endüstriyel kullanımdaki artış ise yavaş yavaş inşaat sektöründeki düşüşü karşılamaya başladı. Son yıllar da düzenli olarak yüzde 5 seviyelerinde büyüme gösteriyor” dedi.
“UÇ ÜRÜN UZMANLIK GEREKTİRİR”
Uç ürün üretimi yapılacak tesis kurulması şartıyla madenlerin ihaleye çıkarılmasını olumlu değerlendirdiklerini söyleyen Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğ-lu, ancak uç ürün üretimi faaliyetlerinin mevcut şartlarda ayrı bir uzmanlık alanı olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin başta enerji hammaddeleri olmak üzere birçok metali ithal ettiğini vurgulayan Emiroğ-lu, üretilen madenlerin uygun olanlarının metale dönüştürülmesi ve ithalatının azaltılmasına yönelik yatırımların yapılmasının doğru olduğunu belirtti. Madenciliğin yüzlerce yıldan bu yana süregelen, ihtisaslaşma isteyen bir sanayi kolu olduğunu ifade eden Emiroğlu, “Madencilik madenlerin aranması, üretime yönelik hazırlık çalışmaları, üretilmesi, sevkiyatı, cevher hazırlama ve zenginleştirme, atıkların bertarafı, ruhsat sahasındaki stoklama/depolama işlemleri, maden işletmelerinin kapatılması ve çevreyle uyumlu hale getirilmesi ile ilgili tüm faaliyetleri ve bunlara yönelik tesislerin yapılmasını kapsıyor. Üretilen madenlerden uç ürün elde edilmesi genelde metalürji ve kimya sanayinin alanı içine girer. Bu yüzden maden sahalarının sadece uç ürün şartıyla ihale edilmesi sanayi yatırımını ya da maden yatırımındaki riskleri almak istemeyen yatırımcıyı olumsuz da etkileyebilir. Uç ürün ile ilgili yatırımların ayrı ve özel olarak teşvik edilmesi ilgiyi arttıracaktır düşüncesindeyiz. Bu tip ihaleler başka spesifik sorunların oluşmasına da yol açabilir. Bu tip ihalelere talep olmazsa maden sahası atıl kalmaya devam mı edecektir? O yüzden öncelikleri belirlemek önemlidir. Boksit ihalesinden olumlu sonuç alınırsa ülkemiz ekonomi açısından tabii ki olumlu olur. Alüminyum metalinde dışa bağımlı bir ülkeyiz” diye konuştu.
İLK ÖRNEK CERATTEPE
Uç ürün üretimi yapılacak tesis kurulması şartıyla madenlerin ihaleye çıkarılmasının ilk örneğinin Artvin Cerattcpc’de bulunan bakır sahalarında uygulandığım söyleyen TMD Başkanı Emiroğlu, bu örnekten yola çıkılarak günümüzde boksit madeninden alüminyum, kalker madeninden kireç üretimine yönelik ihalelere çıkıldığını dile getirdi. Emiroğlu, bundan sonra da talep üzerine yapılan bu ihalelerin diğer madenlerde yapılacağını düşündüklerini vurguladı. Emiroğlu, Kocaeli’ndeki kalker madeninden tesis kurulması şartıyla üretilmesi öngörülen uç ürünlerin şu anda Türkiye’de üretildiğini belirterek, “Arz eksikliği yok, ihracat da yapılıyor. Özellikle ihraç edilebilen ve ithalatı azaltmaya yönelik yapılan her yatırımın ülkemiz ekonomisi açısından olumlu sonuç vereceği tartışılmazdır. Iş dünyasının ilgisinin ne olup olmayacağını bekleyip göreceğiz. Kocaeli’ndeki maden sahasının uç ürün şartıyla ihale edilmesi birçok teşviki de beraberinde getirecek ve ihaleyi alan firmaya mcvcut üreticiler karşısında avantaj sağlayacak” dedi.
Ali EMİROĞLU / Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
“İhalelik saha stoku azaltılmalı”
Maden sahalarının aramaya açılmasını önemli ve doğru buluyoruz. Daha efektif ve hızla yapılması önemli. Şu an geçmişten bu yana biriken on binlerce saha atıl vaziyette bekliyor. Bunların aramaya açılması ile yeni rezervlerin bulunması ve işletilmesi mümkün.
Ancak bu kısa bir süreç değildir. Madenlerin arama ve işletmeye alma süreçleri maden cinsine göre 3-12 yıl arasında değişiyor. Sanayinin hammaddesini sağlayan madencilik sektörünün çalıştıracağı maden sahalarının özellikle ihale yolu ile ruhsatlandırılmasının ülke ekonomisine katkısı büyük olacağından Kanun’da ihalelik sahaların sahiplendirilememesi halinde, sahaların aramalara açık duruma gelmesi süreci seri bir şekilde yapılmalı.
Ayrıca ihalelik saha stokunun azaltılması için ihalelik sahaya çıkarılan grupların yüzlerle değil binlerle hatta on binlerle belirlenmesinin sektörü olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz.
Ali BAKANER / İstanbul Ticaret Odası Demir Dışı Metaller Komite Başkanı
“En büyük zenginlik bizde”
Maden sahalarının hızlı bir şekilde aramaya açılması gerekli ve geç kalınmış bir adım. Dünyada güç olabilmek için mutlaka enerji yataklarına ve yeraltı zenginliklerine ulaşmamız gerekiyor.
Türkiye’nin zengin olduğu maden rezervleri arasında dünya rezervlerinin yüzde 73’ünü oluşturan bor madeni bulunuyor. En büyük zenginlik bizde. Bunu yavaş yavaş değerlendirmeye başladık ancak yeterli değil. Özel sektör ve kamu kurumlan olarak ülkemizin dört bir yanını taramalıyız Türkiye’nin yeraltı zenginliklerini ve enerji yataklarını bulmak için arama çalışmalarını artırmalı ve bu sahaları özel sektöre açmalıyız. Bugün Türkiye’nin alüminyum tüketimi yıllık 1.3 milyon ton. Seydişehir Alüminyum bu tüketimin 100 bin tonunu karşılayabiliyor. Türkiye’nin hammadde ihtiyacını karşılayabilmek, 3.5 milyar dolar civarındaki ithalatı azaltabilmek için boksit rezervlerini çıkarması, daha fazla üretmesi lazım. İthalatı azaltmak, ihracatı artırmak, madenciliğin GSYH içindeki payını artırmak için sahalarının aramalara açılması, yeni yatırımlar yapılması, uç ürünler üretilmesi gerekiyor.
Mevlüt KAYA / Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
“İzin süreçleri hızlandırılmalı”
Aramalara açılmak üzere ihaleye çıkarılan bu maden sahaları sektör temsilcilerinin talepte bulunduğu sahalar. Bu maden sahalarına ilgi olacağını düşünüyorum. İhale edilecek maden sahaları arasında doğaltaşların da yer aldığı 2. Grup madenler de var. Madencilik arama çalışmalarının tamamlanması neticesinde tespit edilecek rezervlerin çıkarılması ihracatımıza, ekonomimize katkı sağlar. Ancak bu sahaların alınması yetmez. Madencilik sektörünün gelişiminin hızlandırılması, bürokratik işlemlerin azaltılması için izin süreçlerinin hızlandırılması gerekiyor.
Gecikmeler önlenmeli. Öyle ki, yatırımcı 1-1.5 sene önce ihaleye girip aldığı ocağı, izinleri alamadığı için işletemiyor. Beklemek zorunda kalıyor. Parası pul oluyor. Aynı şekilde mevcut ocakları genişletmek için yapılan başvurularda da izinler çok gecikiyor. Doğaltaş sektörü ‘moda renkleri’ olan bir sektör. Türkiye de dünyadaki renk seleksiyonunda bir numara. Bu avantajımızı değerlendirmeliyiz. Bu izinlerin gecikmesi sektörü bu açıdan da olumsuz etkiliyor. Örneğin bu sene gri ve beyaz moda. Neredeyse, ocaktan çıkan her gri blok aynı gün satılıyor. Bu akım ancak 6-7 yıl sürer. Bir ocağı açıp, iyi verip alabilmek için 1.5-2 sene gerekir.
İzin için iki sene beklerseniz, iki sene de verim için beklediğinizde, o taş renginin modası geçer. 0 taşın modası geçtikten sonra da kimse o ocağa girmez.
Ali KAHYAOĞLU / Türk Mermer Maden Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı
“İhaleye açılması beklenen çok saha var”
Uç ürün üretimi yapacak tesis kurulması şartıyla maden sahalarının ihale edilmesi yerinde bir karar. Yıllar evvel benzeri bir görüşü dillendirmiştim.
Örneğin insanlar mermer fabrikası kurmak istiyor, ocağı yok. ‘Bu yatırımcıya mermer ocağı verilmeli ki fabrikasında ürün üretsin’ görüşünü savundum. 2-3 milyon dolara bir fabrika yatırımı yapacaksınız; elinizde hammadde yok. Hammadde kimdeyse, ona mahkum olacaksın.
Hangi fiyat isterse o fiyattan satılacak. Sektörün yüzde 20-30’u bu nedenle büyüyemiyor. Çünkü elinde hammaddesi yok. Çok basit gördüğümüz kireçte bile böyle bir oluşum karşımıza çıkacaksa, bunu yüzde 100 desteklemek lazım. Maden Kanunu’na göre hukuki durumları sona eren maden sahaları aramaya açılmak üzere ihale ediliyor. 400’ü aşkın saha ihale ediliyor. İhaleye açılmayı beklenen böyle çok saha var. Bu sahalar, daha önce ruhsatı alınmış ancak çalıştırılmamışlar. Bu sahalar yatırımcıya açılmalı ki, madenler çıkarılsın. Ben MTA tarafından bu sahaların araştırmaları ve sondaj çalışmalarının tamamlanıp, rezerv çıkarılmasının ardından ihale edilmesi gerektiği görüşündeyim. Böylece bugün ihalede 100 bin TL’ye satılacak bir saha, 3-4 milyon TL’ye de satılabilir. Devletin kasasına daha fazla kaynak girer. Böylece arama çalışmaları çevreye daha fazla zarar vermeden, daha fazla para ve enerji harcamadan yapılır.
Muzaffer POLAT / Polat Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı
“Sahalar bekletilmeden ihaleye çıkarılmalı”
Bu sahalar, sektör tarafından ihaleye çıkarılması beklenen sahalardı. Madenlerin gün yüzüne çıkarılması, ekonomiye kazandırılması, yatırımların hızlandırılması için bu sahaların bir an önce işler duruma getirilmesi lazım.
Birçok şirket bu ihaleleri yakından takip ediyor. İhaleye çıkılması beklenen çok fazla saha var. Onun için devletin elinde bulunan hukuki durumu sona ermiş bu sahalar, bekletilmeden ihaleye çıkarılmalı. Devamı gelmeli. Kömür madenlerinde ruhsat devirlerinde asıl amaç madenin işletilmesi ve ekonomiye kazandırılması olmalı. Bu adımlar atılırken, madencilik sektörünün en büyük sorunlarından olan izin süreçlerinin kısaltılması ve kolaylaştırılması da gerekli.
Madencilerin madene çıkmasının önü açılmalı. Endüstriyel bazı madenlerin uç ürün üretim şartıyla ihaleye çıkarılması isabetli bir karar.
Hülya Genç Sertkaya