Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Marul üretimi, piyasadaki durumu, pazar payı nedir?

ŞUBAT ayı enflasyonunda zam şampiyonu marul oldu. Fiyatı bir önceki aya göre yüzde 35.19 oranında arttı. Bu fiyat artışı ile radarımıza giren marulun üretimini araştırdık, piyasadaki durumu masaya yatırdık. Ne kadarlık bir pazardır, nerelerde üretilir, tarladaki fiyatı nedir, perakendedeki fiyatı nereye kadar çıkmıştır gibi soruların peşine düştük. Bir adet marul fiyatının perakende noktalarında 10 TL’nin üzerine çıktığına şahit olduk. Fakat haberi yaptığımız perşembe günü marketlerde adedi 5 TL’ye kadar inmişti. Tarladaki fiyatlar ise 1.5 TL seviyesindeydi.

1 MİLYAR DOLARLIK PAZAR

Bundan sonra fiyat düşüşleri devam edecek. Çünkü nisan ayında İzmir, Antalya, Mersin, Hatay, Adana gibi bölgelerde tarla üretimleri de pazara inmeye başlayacak. 15 gün sonrasında fiyatların tekrar 2 TL’nin altına kadar inmesi bekleniyor.

Türkiye’de marul piyasasının 1 milyar doları bulduğunu biliyor muydunuz? Sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenen vatandaş sofrasından marulu eksik etmiyor. Tüketim sadece salatayla da sınırlı değil. Türkiye’de hızla artan çiğ köfte zincirleri de ciddi bir marul kullanıcısı konumunda. Bugün 490 bin ton üretimi olan marulun piyasası tarla fiyatlarıyla 750 milyon TL’yi tüketici fiyatlarıyla 3.9 milyar TL’yi buluyor. Yine bir başka hesaba göre pazarın büyüklüğü 1 milyar dolara yaklaşıyor.

ÜÇ BÜYÜK

Marul denince aklımıza klasik marul gelirdi. Ancak bugünkü mevcut durum öyle değil. 85 çeşit marul bulunuyor. Ticari olarak 20 çeşidi üretiliyor. Bunlardan da üç tanesi öne çıkıyor. Kıvırcık, göbek ve aysberg en çok üretilen marul çeşitleri.

Klasik bildiğimiz marul piyasada ‘Yedikule çeşidi’ ismiyle üretiliyor. Ege Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü tarafından geliştirilen Yedikule öne çıkan marul türlerinden bir tanesi. Enstitünün çeşitleri bununla sınırlı değil. Yedikule 5701 ve Zümrüt isminde iki marul çeşidi daha var. Enstitünün yeni marul çeşitleri üzerinde de çalıştığını duyuyoruz. Enstitünün geliştirdiği bu tohumlar İzmir ve Aydın bölgesinde ağırlıklı yetiştirilirken. 30 bin dekar alanda marul yetiştiren Ankara Beypazarı’ndaki üreticilerin de en çok tercih ettiği çeşitlerin başında geliyor.

Yıllık marul üretimimiz 490 bin ton. Kış aylarında Antalya’daki sera bölgelerinde üretim yapılıyor. Bu bölgede daha çok göbek marul tercih ediliyor. Antalya merkeze bağlı Kırcami ile Finike’de de üretim var.

İzmir’deki Menderes Ovası’nda ise kış aylarına dönük marul üretiliyor. Aydın bölgesi, erkenci tarla maruluyla öne çıkıyor. Tarsus’ta hem kış hem de baharlık marul yetiştiriliyor. Bilecik’in Çaltı bölgesinde de son dönemde ciddi seralar kurulup kış marulu üretiliyor. Yaz döneminde ise Adapazarı, Eskişehir, Ankara Beypazarı, İzmir Torbalı ve ilçeleri marullarıyla öne çıkıyor.

YALNIZ KOYU’NUN BAŞARISI

Antalya’nın Finike ilçesi portakalıyla meşhurdur. Ancak 13 köyden üçü 15 yıl önce göbek marulu üretmeye başlamış. Halen 2 bin dekarlık serada üretim yapıyorlar. Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu, “İlçemizin portakalı dillere destan. Ancak rakımın biraz yüksek olduğu köylerimizde seralarda marul üretimi yapılıyor. Bazı köylerimiz tamamen marul üretimi ile iştigal ediyor.

Yılda üç defa ürün aldıkları oluyor. Maruldan kazanınca diğer köylerde de marula dönüş görülüyor” diyor. Finike’deki Yalnız Köyü adı gibi yalnızca marul üretiyor. Köyde ağırlıklı aysberg ve kıvırcık marul üretimi var.

Hem marul üreticisi hem tüccarı hem de köyün muhtarı olan İsmail Özdemir, serasında marulu olan üreticinin kazandığını belirtiyor. Fiyat artışlarının mevsimle ilgisinin olduğunu belirten Özdemir, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Bir aydan bu yana marul üretimi çok az. Kış ağır geçti. Marul üretimi düştü. Tarsus ve Mersin tarafında marul üreten seralar zarar gördü. Haliyle fiyatlar yukarı çıktı. Bizim köyde bin dekarın üzerinde marul serası var. Komşu köyde 5 bin dekar. Ancak üretim istediğimiz miktarda değil. Tarladaki fiyatlar 1.5-2 TL arasında.”

BEYPAZARI LİDER

Marul konusunda öne çıkan ilçelerden biri de Ankara Beypazarı. 30 bin dekarda üretim yapılıyor. Ancak Beypazarı’nın dönemi daha yeni başlıyor. Kış aylarında ilçede marul üretilmiyor. Nisan ayından sonra marullar piyasaya çıkıyor. Sonraki dokuz ay boyunca üretim gerçekleştiriliyor.

Beypazarı Ziraat Odası Başkanı Mustafa Ateş, “Tüketici 15-20 gün sabretsin. Beypazarı marulları pazara indiği an fiyatlar tekrar makul seviyelere gelecektir” diyor. Beypazarı’nın marul üretiminde liderliğe oynadığını belirten Ateş, ilçede ağırlıklı olarak aysberg, Yedikule ve kıvırcık marul üretiminin yapıldığını söylüyor.

Seracılığın başkenti Kumluca’da rakımı yüksek köylerdeki seralarda ciddi marul üretimi söz konusu. Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe’nin verdiği bilgiye göre, yılda 2-3 defa marul dikimi yapılıyor. Marul fiyatlarının Kumluca’daki üreticilerde de 1-2 TL arasında değiştiğini belirten Kökçe’nin bir de uyarısı var.

Kökçe, “Üretici para kazanmalı. Çiftçi ayağındaki çizmeyi çıkarırsa geri dönüşü zor olur. Gençler köylerden gidiyor. Üreticinin kazancı yerinde olursa çizmesini çıkarmaz. Üretim devam eder. Bunu sağlamalıyız. Aksi halde üretici bulamayacağız” diyor.

Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO’su – Ekonomist
“Baharla birlikte fiyatlar düşer”

Çok fazla iklimsel sorun yaşandı. Özellikle Antalya gibi seracılığın yaygın olduğu yerlerde sel, dolu ve hortuma kadar kötü olaylar yaşandı. Şubat’ta marul yüzde 35.19 ile zam şampiyonu oldu. Onu yüzde 23.97 ile maydanoz izledi. Bu fiyat artışı oradaki maliyetleri ve ürünün geçici kıtlığını yansıtıyor. Marul fiyatlarının manipüle edildiğini düşünmüyorum. Çünkü taze ürün ve hızlı tüketilmesi gerektiği için stoğa elverişli değil. Şubatta taze meyve-sebze grubunda yıllık enflasyon 4.36 puan gerilese de yüzde 59.75 ile yüksek seviyesini korudu. Baharla birlikte fiyatlar düşer.

Prof. Dr. Bülent GÜLÇUBUK / Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi
“Marul olmazsa olmaz değildir”

Marul, enflasyon hesaplarında belirleyici bir ürün olarak kabul edilmez. Marula dayalı enflasyon hesabı, piyasa dengesi ölçülmesi doğru bir yaklaşım değil. Tarımsal ürünler temel gereksinimlere yanıt verdiği için talep elastikiyetleri düşüktür. Yani yerine başka bir şey ikame etmek zordur. Örneğin, buğdayın elastikiyeti çok düşüktür ve yerine başka bir ürün ikamesi söz konusu değildir. Yani buğday yerine elma ve domates yiyelim diyemezsiniz. Bundan dolayı buğdaydaki fiyat artışları yüzde 5 olsa bunun enflasyona etkisi kat ve kat üstünde olur. Konuya talep elastikiyeti düşük bir ürün değildir. Yerine ikame edilecek (kıvırcık, aysberg, salatalık, turp, karalahana vb.) birçok ürün var. Marul günlük yaşamımızın ve tüketimimizin olmazsa olması değil. Konuya ‘Ne oldu da bir kış sebzesi olan marulda arz azaldı, yerine başka bir ürün koyamadık? Bir üretim planlamamız var mı?’ sorularını sorarak yaklaşmamız daha önemli.

İDRİZ ÇOKAL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu