Mayıs ayı düzeltmeler ile başladı
Borsada düzeltme yaşama olasılığı artmış görünüyor. 91.500 civarında oluşan direnç bu süreçte yeni güçlü destek olarak izlenmeli 3.55 ve 3.48’de güçlü desteklen bulunan dolar/TUde 3.61-3.62 aralığı ilk güçlü direnç bölgesi…
GEÇTİĞİMİZ hafta küresel piyasalarda emtia fiyatlarındaki hareketlilik ön plana çıktı. Tarımsal ürünler dışındaki emtialarda özellikle de enerji grubunda sert düşüşler söz konusuydu. Yurtdışmda emtialardaki bu kayıpların hisse senetleri üzerinde de baskı oluşturduğunu gördük. Bunun yanında yurtiçinde açıklanan ve son 8-9 yılın zirvesine ulaşan enflasyon rakamları ve ABD’de FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı ön pandaydı. FED bu toplantıyı faizler anlamında beklendiği gibi pas geçerken, toplantı sonrası yayınlanan özet metin haziran ayında faiz artış olasılığını yüzde 90’nm üzerine taşıdı.
ENFLASYONDA YILIN ZİRVELERİNDEYİZ
TÜFE nisan ayında aylık bazda beklentilerin bir miktar üzerinde yüzde 1.31 artarak yıllık yüzde 11.87 ile son 8-9 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Kur geçişkenliğinin ve gıda fiyatlarındaki artışın etkilerinin enflasyon rakamlarına büyük oranda yansıdığını, mayıs ayı ile birlikte trendin terse dönmeye başlayacağını düşünüyoruz. Yıl içi zirvenin ise büyük ihtimalle nisan rakamları ya da nisan rakamlarına oldukça yakın bir seviye ile mayıs ayında görüleceğini düşünüyoruz. Sonrasında ise yılsonuna kadar hafif aşağı yönlü dalgalı bir seyir tahmin ediyoruz. Geçtiğimiz yıl aralık ayında görülen yüksek enflasyonun baz etkisi ile de yıl sonunda yüzde 9.5-10.0 aralığında tek haneyle yılın kapanacağını düşünüyoruz.
Enflasyon tarafında en kötüsünün geride kaldığını düşünmemize karşın enflasyon rakamlarının ve dolayısı ile faizlerin değerlemeler üzerindeki pozitif etkisini muhtemelen aralık ayı ve sonrasında gelecek yılın ilk dört aylık dönemiyle birlikte göreceğiz. Bugün yüzde 12 sınırına dayan TÜFE’nin gelecek yıl bu zamanlar, kurlar başta olmak üzere önemli kötü sürprizle karşılaşılmazsa yeniden yüzde 8’ler civarına gerileyeceğini düşünüyoruz. Bu beklentinin yılın son bölümünde hisse senetleri de dahil olmak üzere TL cinsi varlıklara yeni bir alım dalgası getirebileceğini düşünüyoruz.
Ancak bunun öncesinde yaz aylarında genel olarak daha düşük likidite koşullan ile küresel koşulların etkisinde dalgalı bir görünüm izleyeceğimizi düşünüyoruz.
FAİZ ARTIŞI HAZİRANDA KESİN GİBİ
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının ardından haziran ayında faiz artışı yapılacağına neredeyse kesin gözüyle bakılmaya başlandı.
Buna karşın ABD’de faizlerde ve dolarda bu beklentinin fiyatlandığını söylemek çok mümkün değil ancak emtia fiyatlarında sanki dolar ve faizler sert bir şekilde yukarı gitmişçesine bir geri çekilme söz konusu. Faizler ve dolar bu faiz artışını henüz fiyatlamazken, piyasada haziran ayıyla birlikte yılın son çeyreğinde üçüncü faiz artışı geleceği beklentisi de oldukça kuvvetli. Faiz artışı beklentileri kuvvetlenmiş olsa da fiyatlama tarafında piyasanın kafası karışık görünüyor. Bunda da son aylarda ABD’de gelen verilerin hayal kırıklığı yaratmış olması etkili. Gelecek aylarda verilerdeki bu bozulmaların, FED’in de öngördüğü gibi geçici olduğunu işaret edecek rakamlar faiz artışı beklentisinin fiyatlara daha sert şekilde girmesine neden olabilir. Bu da yaz aylarında piyasalarda bir düzeltmeye neden olabilir. Bu bağlamda mayıs ve haziran ayında ABD’de açıklanacak verilerin ve FED’in haziran ayındaki toplantısında vereceği mesajların önemli olacağını düşünüyoruz. Bu süreçte ABD’de açıklanacak “iyi verilerin” başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere genel olarak “kötü fiyatlama” gerekçesi olacağım düşünüyoruz.
ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ TAKİP EDİLDİ
Geçtiğimiz haftanın önemli başlıklarından biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşmesi idi. Toplantıda ilişkilerin tamamen normale döndüğü yönünde gelen açıklama, Suriye’de çatışmasız alanlar kurulacağına ve işbirliğinin kuvvetlendirileceğine yönelik ibareler ön plana çıksa da bu pozitif gelişmelerin fiyatlara yansıması olmadı ve endeks açıklamanın yapıldığı gün ve sonrasında sınırlı da olsa satıcılı bir seyir izledi. Böylece zirve seviyelerde zorlanan ve göstergelerin negatif uyumsuzluklar ürettiği endekste enformasyon-formasyon uyumsuzluğunun da görülmesine neden oldu. Bu durum endekste kar realizasyona bağlı düzeltmenin bir süre daha devam edebileceğini işaret ediyor.
Cumhurbaşkam’mn görüşme trafiğinde 15-16 Mayıs’ta Çin’deki temasları, 16-17 Mayıs’ta da ABD Başkanı Trump ile görüşmesi önemli başlıklar olarak izleniyor. Rusya ile ilişkilerin normalleşmesinin ardından özellikle ABD Başkanı Trump ile görüşmenin piyasa tarafından da daha dikkatli takip edileceğini ve gelişmelerin fiyatlamalar üzerinde etkili olacağını düşünüyoruz.
Bu yoğun gündem içinde izleyeceğimiz önemli bir başlık da OPEC’in 25 Mayıs’taki toplantısı olacak. Petrol fiyatlarındaki son dönemdeki düşüşlerin ardından bu toplantı daha önemli hale geldi. Arz kısıntısını istikrarlı bir şekilde devam ettiren OPEC üyesi ülkelerin zor sağladıkları uzlaşıyı kolay kaybetmek istemeyecekleri düşünüyoruz. Bu nedenle petrol fiyatlarını destekleyecek kararlar alma konusunda istekli olacaklarını, bunun da petrol fiyatlarındaki düşüşü sınırlayacağını düşünüyoruz.
BIST-100’de aykırılıklar dikkat çekiyor
Önceki hafta beklentilerden iyi gelen banka mali sonuçlarını fiyatlara yansıtmakta zorlanan BIST, geçtiğimiz hafta da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gerçekleştirdiği görüşme sonrası verilen pozitif açıklamaları fiyatlamakta zorlandı. Teknik göstergelerin bir süredir negatif aykırılıklar oluşturduğu endekste yaşanan bu enformasyon-formasyon uyumsuzlukları da kar realizasyonuna bağlı bir düzeltme yaşanma olasılığını artıran unsurlar. Daha önce 91.500 civarında oluşan güçlü direncin bu süreçte yeni güçlü destek olarak izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
91.500 ile birlikte 22 günlük üssel hareketli ortalama, yılbaşında başlayan yükseliş trendi ve nisan ayında başlayan son yükseliş dalgasının düzeltmesindeki yüzde 38.2 seviyesi de 82.500 civarında bulunuyor.
Bu nedenle 81.500-82.500 aralığını bu düzeltmede ilk desteğin oluşturulmaya çalışacağı bölge olarak görüyoruz. Endeks bu bölge üzerinde tutunamayacak olursa mayıs ayı çok daha büyük kayıplara neden olabilir. Bu nedenle orta vadeli pozisyon taşıyanların 81.500’ü referans olarak izlemelerinin faydalı olacağını düşünüyoruz.
Dolar/TL’de dip seviyeler görüldü mü?
TL’deki son dönemdeki değer kazancına rağmen, son iki yıldaki negatif ayrışmanın ortaya çıkardığı fark hala kapanmaktan uzak. Bu fark TL için orta uzun vadede avantaj olmaya devam ediyor. Bu nedenle siyasi ve jeopolitik risklerde düşüş yaşandığı dönemlerde TL’nin zaman zaman pozitif ayrışan para birimi olduğunu görebiliriz. Buna karşın kısa vadede önemli destek noktalarına gelen TL’nin ve önemli getirilerek sağlayarak güçlü dirençler oluşturan BIST’in, kar realizasyonlarma bağlı düzeltmeler yapabileceği göz önünde bulundurulmalı. 3.55 ve altında 3.48’de güçlü destekleri bulunan dolar/TL’de 3.61-3.62 aralığı ilk güçlü direnç bölgesi. Aşağıda güçlü destek bölgesini test eden kurun 3.61-3.62 aralığındaki güçlü direnç bölgesini aşması durumunda orta vadedeki en güçlü direncin oluşmasını beklediğimiz 3.68’e kadar hızlı bir hareket gerçekleştirebileceği göz önünde bulundurulmalı.