Merkez bankalarından erken yılbaşı hediyesi
Seçim sonrası hükümet hızla kurulursa dolar/TL’de 2.70, euro/TL’de 3.00’e kadar gerileme olabilir. Bu düzeyler alım fırsatı yaratır. Hükümet kurulması dışarıdaki iyimserlikle birleştiğinde BIST-100 endeksi ise 88 bin 500-90 binlere kadar çıkabilir…
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) hamlesinin piyasalar üzerindeki etkisi devam eder mi?
ECB’nin geçen haftaki toplantısı büyük sürprizlerle doluydu. Avrupa ekonomisinden gelen toparlanma işaretlerine rağmen ECB Başkanı Mario Draghi’den güçlü genişleyici politika sinyalleri geldi; hem de aralık ayındaki toplantı için…
ECB halihazırda her ay 60 milyar euro büyüklüğünde varlık alımı yapıyor. Bu programın 2016 yılının eylül ayma kadar devam edeceği açıklanmıştı. Geçen haftaki toplantıda Draghi, hem varlık alım büyüklüğünün artırılabileceğini hem de sürenin uzatılabileceğini açıkladı. Ayrıca yüzde O’a çok yakın faizlerde bile indirime gidebileceklerini belirtti.
Piyasalar böylesine cömert bir açıklama beklemiyordu. Haliyle de piyasa etkisi güçlü oldu. Alman Borsası DAX 10.800 bölgesine, S&P 500 endeksi de 2.080’e dayandı. Olumlu etki devam eder mi? Bu soruyu FED’e bağlayarak cevaplayacağım.
ECB’nin atacağı adımlar FED’i nasıl etkiler?
FED, haziran toplantısını Yunanistan krizi nedeniyle pas geçmek zorunda kalmıştı. Eylül ayında da Çin endeksli kaygılar FED’in ilk faiz adımını atmasına engel olmuştu. ECB, ek genişleme kararını aralık toplantısında alacak. FED’in toplantısı da aralık ayında.
ECB genişleyici yeni politikalar devreye sokarken FED’in sıkılaştırıcı bir hamle yapması neredeyse imkansız. Neden mi? Euro/dolar paritesi sadece ECB etkisiyle 1.10 bölgesine indi. Bir de FED gelirse paritede 1.05 ve altı söz konusu olabilir.
Doların güçlenmesinden (enflasyon üzerinde yaptığı aşağı yönlü baskı nedeniyle) zaten rahatsız olan FED’in faiz artırımını bu durumda 2016’ya bırakması gerekir. Zaten, ECB ve FED’in koordinasyon içinde hareket ettiklerini ve edeceklerini tahmin ediyorum. Dolayısıyla ECB hamlesi FED’in ilk artırımı 2016’ya ertelemesine neden olabilir. Hem FED riski ötelenmiş oldu hem de ECB piyasalara yeni bir havuç verdi. Bu durumda piyasalardaki toparlanmanın ivme kaybederek de olsa yılsonuna kadar devam etmesi beklenir.
Peki ya Çin…
Daha iki hafta öncesine kadar piyasaların kabusu haline gelen Çin şimdi yeni mutluluk kaynağı haline dönüşüyor. Neden mi? Çünkü Çin Merkez Bankası da faiz indirimlerine başladı.
ECB sonrası Çin’den gelen bu hamle piyasalara ek momentum sağlayacak. Çünkü Çin hamlesini bir defaya mahsus görmemek gerekiyor. Bu bir süreç. Piyasaları olumlu etkileyecek faiz indirimlerinin devamı beklenmeli.
Bu gelişmelerin bize etkileri nasıl olacak?
Borsa endeksinin 82.500 bölgesini aşabilmesi için gösterge faizin yüzde 9.5 düzeyinin altma inebilmesi gerekiyor. Gösterge faiz hala çift haneli düzeylerde. Dışarıda yaşananların içeriye olan pozitif yansımaları 1 Kasım seçimlerine yönelik belirsizlik nedeniyle sınırlı olmakta.
Seçimlerden sonra tek parti ya da makul bir koalisyon olacak şekilde hükümet kurulması süreci hızlı olabilirse dolar/TL’de 2.70, euro/TL’deyse 3.00 bölgesine kadar gerileme söz konusu olabilir.
Lâkin bu düzeyler alım fırsatı olacak. Hükümet kurulması dışarıdaki iyimserlikle birleştiğinde endeksi 88.500-90.000 bölgesine kadar taşıyabilir. Bekleyip göreceğiz.