Pazarlama Reklam

Müzik tüketicinin alışveriş tercihlerini etkiliyor

Tüketicinin alışveriş tercihlerini etkileyen önemli unsurlardan biri de müzik. Dünyada birçok marka mağazalarında ahşverişi artırmak amacıyla müzik yayım yapıyor. Türkiye’de de perakendecilerin bu konuya ağırlık vermesiyle yeni bir pazar oluştu. Bu konuda hizmet veren şirketler, her markanm ihtiyacma, tüketici profiline ve pazarlama stratejisine göre bir müzik listesi hazırhyor.

muzik-alisveris-istegi

Müzik, bir mağazada alışveriş yaparken veya bir restoranda yemek yerken arka fonda tercihlerimizi belirleyen gizli bir aktör. Yapılan araştırmalara göre satışlarda yüzde 30’a ulaşan artışlar sağlıyor. Perakendede rekabetin keskinleştiği ve çok ufak farklılıkların bile tercih nedeni olduğu bir dönemde şirketler için müziğin önemi giderek artıyor.

Son dönemde müziğin öneminin anlaşılması ve şirketlerin bu alana yatırımlarının artmasıyla, mağazalarda müzik yayıncılığı işi bir sektör haline gelmeye başladı. Telif haklarıyla ilgili süreçlerin yakından takip edilmesi de bu süreci hızlandırdı. Geçmişte popüler müzikleri istedikleri gibi çalabilen mekanlar, bugün izin almadan müzik yayını yapmaları durumunda ciddi cezalar ödemek zorunda kalıyor. BU durum adeta yeni bir iş kolunu yarattı. Hem yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalmamak hem de müşteri profiline uygun müzik çalarak tüketiciyi çekmek isteyen perakendeciler, artık bu alanda hizmet veren profesyonel şirketlerle çalışmaya başladı. Bu şirketler; yayın akışının hazırlanması, anons uygulamaları, özel dönemlere ilişkin çalışmalar ve müşteri firmanın telif anlaşmalarının yapılması ve kontrolü için gereken şartların sağlanması gibi hizmetlerin tamamını veriyor. Bazı perakendeciler kendi radyolarını kurarken bazıları ise sadece müzik listesi hizmeti alıyor.

ŞİRKETLER NELER YAPIYOR?

Şirketler her markanın ihtiyacı, tüketici profili ve pazarlama stratejisine göre bir müzik listesi belirliyor. Batik, Tiffany, Electro World, Gratis, Happy Çenter gibi şirketlere hizmet veren MİCA’nın kurucusu Atilla Akın, “Öncelikle hizmet vereceğimiz perakendeci veya markayı detaylı inceleyerek işe başlıyoruz. Burada müşteri profilinin yapısı ve davranış şekillerini araştırıp, ‘music profiling’ çalışması yapıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda hizmet vereceğimiz markaya öneride bulunup, mutabık kaldığımız müzik türü ve içeriklerinden tercihlerimizi belirliyor ve uyguluyoruz” diyor.

Artık tüketici profilini belirlemek bile yeterli olmuyor. Kurumsal bir bütünlük sağlarken lokasyona göre değişiklikler yapmak gerekiyor. Not FM Yayın Direktörü Hakan Emren, marka ile tüketici arasındaki samimiyeti sağlamak için ufak dokunuşlarla yerel tatları da sunmak gerektiğini söylüyor. Son dönemde sektörde yeni trend ise tüketici ve mağaza personeli olarak iki ayrı yönden yayın kurgusu oluşturmak ve lokasyon bazlı yayını en detaylı seviyeye çekmek. Özellikle mağaza çalışanlarının motivasyonuna katkı sağlamak adına onlarla etkileşimi güçlü bir yayın sunmaya gayret ettiklerini söyleyen Emren, bu yıl mağazalardan istek yapılabilen dinleyici istek panellerini devreye aldıklannı vurguluyor.

HIZLI BÜYÜME VAR

2009 yılında kurulan SGM, sektörün hızlı büyüyen oyuncularından biri. Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerini belirlendiği Deloit-te Teknoloji Fast 50 Türkiye 2015 Programı’nda ilk 10’a giren şirket, yayınlarını geliştirdiği bir yazılımla internet üzerinden değil depola-çal yöntemiyle gerçekleştiriyor.

2016’da yüzde 50 büyüme hedeflediklerini belirten SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, gelecek yıl yan ürünleri devreye sokacaklarını söylüyor. Ayrıca birkaç yıldır üzerinde çalıştıkları SMG Müzik Bankası’nın yayına başladığını söyleyen Alimgil, “2016’da eser sayımızı daha da fazlalaştırarak daha fazla şirkette bu eserlerin çalınmasını sağlayacağız” diyor.

30 MARKAYA HİZMET

Türkiye’de ilk özel radyo kurucularından biri olan eski radyocu ve yapımcı Cüneyt Ortan da pazardaki potansiyeli görerek yaklaşık bir yıl önce bu işe girdi. Dijimedya’yı kuran ve Amerikalı katalog yayıncısı olan Radiospare’ın Türkiye temsilciliğini alan Ortan, böylece meslek birliklerine yüklü paralar ödemek istemeyen müşterilerine özel bir hizmet sunma imkanı buldu. RadioSpars’da 700 bin eser olduğunu söyleyen Ortan, “24 saat boyunca 146 adet radyo yayını yapıyoruz. Bunların içinde birçok tarzda müzik yayını yapan, spor salonlarına özel hatta çocuk mağazaları için çocuk radyoları bile var” diyor.

Cüneyt Ortan, Türkiye’de Lacos-te, Swatch, Damat, Tween, Avantgar-de Hotels, Mercure Hotel, Cook Shop, Bimeks, Saat&Saat, Tefal gibi markalara hizmet verdiklerini söylüyor. Türkiye’de 30 markaya hizmet verdiklerini belirten Ortan, “2016 sonunda 100 marka hedefliyoruz. Daha sonra yurtdışında da temsilcilik vererek perakendeciliğin kılcal damarlarına kadar bu hizmeti verme hedefindeyiz. 2020 yılına kadar bireyseller dahil binlerce temsilcilik verilecek” diye konuşuyor. Dijimedya, 200 metrekareye kadar mağazalar için aylık 75 TL fiyat uyguluyor.

YÜZDE 50’YE VARAN ARTIŞ

Perakendeciler son dönemde bu alana bütçe ayırmaktan kaçınmıyor. Türkiye’de mağaza içi yayıncılığın önemini anlayarak bu alana yatırım yapan ilk markalardan biri Koton.

2010 yılında Koton Radyo’yu kuran şirket, şimdi bu projenin meyvelerini topluyor. Koton Pazarlama Direktörü Aslı Südor, sezondan sezona değişmekle beraber, belli sezonlarda satışlarda yüzde 50’ye varan artış gözlemlediklerini belirtiyor.

Kendi radyosunu kurmayı tercih eden bir diğer marka ise Karaca. Yaklaşık üç yıl önce Karaca Radyo’yu kuran şirket, sabah saatlerinde daha çok lounge, öğle saatlerinde biraz daha hareketli ve canlı, akşam saatlerinde ise hareketli müzikler kullanmayı tercih ediyor. Şirketin en çok dikkat ettiği konu müzik sesinin ayarı. Tüketicilerin çok hızlı ve yüksek müzikli mağazalardan rahatsız olarak hızla aynldıklannı söyleyen Karaca İcra Kurulu Başkanı Cüneyt Güneş, “Bununla birlikte çalışanlarda bıkkınlık ve stres artıyor. Biz mağazalarımızda müşterilerimizin daha rahat hareket etme imkanlarını attırmak istiyoruz. Bunun için optimum ses seviyesini korumaya özen gösteriyoruz” diyor.

SATIN ALMADA ETKİLİ

Telif hakları konusunda yaşanan yetki karmaşası nedeniyle telifsiz müziklere yönelen Bernardo ise Not FM’le çalışıyor. Bernardo Pazarlama Müdürü Yeşim Çağlar Özbek, kendi müzik yayınları sayesinde mağazalarda istedikleri anonsları yapabildiklerini ve tüm mağazaları tek bir merkezden yönetebilme imkanına sahip olduklarını söylüyor. Özbek, bu konuda şöyle konuşuyor: “Özel alışveriş zamanlarına uygun, örneğin yılbaşı, bayramlar, anneler günü gibi özel müzik seçkileri yapma imkanımız oluyor. Ağırlıklı olarak pop-caz çalıyoruz. Müziklerin satışlarımıza katkısı tüketiciyi rahatlatma anlamında oluyor. Biz bir zücaciye markası-yız, müşterilerimiz mağazalarımızda birkaç saat kalabiliyor. Bu nedenle onların rahat etmeleri bizim için çok önemli.”

Bimeks de bu hizmeti profesyonel bir şirketten almayı tercih ediyor. Dijimedya ile çalışan şirket, günün değişik saatlerinde değişik tempoda müzikler tercih ediyor. Bimeks İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmed Akgiray, mağaza içinde iyi oluşturulmuş bir müzik listesinin, müşterilerin satın alma kararlarını olumlu yönde etkilediğini söylüyor.

Müzik tüketiciyi nasıl etkiliyor?

Araştırmalar doğru müziğin satışları yüzde 30 oranında artırdığını gösteriyor.

Müzik mağaza çalışanlarının psikolojisini de etkiliyor. Sabah saatlerinde hareketli, öğlen daha sakin şarkılar çalınması gerekiyor.

Hızlı müzik mağazada kalma süresini kısaltırken yavaş müzik uzatıyor.

Tüketicilerin yüzde 90’ı müzik çalan bir mağazayı, çalmayan mağazaya tercih ediyor.

Müzik çalman bir mağazanın daha davetkar olduğunu düşünen insanların oranı yüzde 72’yi buluyor.

Çalışanların yüzde 97’si müzik olması durumunda daha verimli olacaklarını düşünüyor.

Müşterilerin yüzde 8l’i müzik çalınan bir mağazanın çalınmayan mağazaya göre daha güzel bir atmosfer sunduğunu düşünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu