Nakliyecilik Mısır ve İran Pazarını Kaybediyor
Nakliyecilik ve lojistik sektörü bugünlerde Mısır ve Iran ile yaşanılan sıkıntılar yüzünden en önemli taşıma pazarlarını kaybetmekle karşı karşıya. Mısır üzerinden Körfez ülkelerine yapılan yıllık 3,5 milyar dolarlık taşıma hattı 10 gün önce durdurulurken, İran ise araç başına uyguladığı 2 bin 500 dolarlık ‘yakıt fiyat farkı’ ile Türk firmalarını pazarın dışına itiyor.
Türkiye dış ticaretinin bel kemiği konumundaki nakliye ve lojistik sektörü, çevre ülkelerde cereyan eden zorlu siyasi gündemler yüzünden sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Son yıllarda Arap Baharı nedeniyle önemli pa-zarlannda ciddi kan kaybı yaşayan sektör, Suriye’ye taşımaların tamamen durmasının ardından ge’çen hafta da Mısır’a yapılan RO-RO seferlerinin iptal edilmesiyle sarsıldı.
Bir yandan Suriye’den Mısır’a kayan Körfez taşımalarının durdurulmasının şokunu yaşayan sektör temsilcileri, diğer yandan İran’ın Türk araçlarına uyguladığı yüksek vergiler nedeniyle bu ülkeye yapılan taşımaların yüzde 70’ini İran merkezli şirketlere kaptırmanın sıkıntısı içinde. Seslerini duyurmak isteyen nakliyeciler, 9 Haziran’da Türkiye’yi ziyaret etmesi beklenen Ruhani’nin gelişinden önce, İran sınırındaki Gürbulak Sınır Kapısı’nda eylem yapmaya hazırlanıyor.
İKİ KOLDAN KAN KAYBI
23 Mayıs’ta Türkiye’den Mısır’a TIR taşıyan tek şirket olan UN Ro-Ro tarafından yapılan açıklamada, Mısır üzerinden Suudi Arabistan hattını birlikte işlettikleri Salem Al Makrani Cargo Co. (SAMC) firmasının Mısır’ın Adabiya Limam’nda yaşadığı operasyonel so-nınlardan dolayı bu hattı işletmekten vazgeçtiği duyuruldu. Açıklamada UN Ro-Ro’nun Adabiya Limam’nın güneyinde bulunan Sukhna Limam’ndan hattın işletilmesi için Mısır makamlarina başvurduğu ancak olumlu yanıt alınamadığı belirtildi. İşte bu açılama sonrasında, Mısır üzerinden Körfez ülkelerine yapılan taşımalar tamamen durdu.
Suriye’ye birkaç yıl öncesine kadar yılda 100 bin taşıma gerçekleştirdiklerini belirten Uluslararası Nakliyeciler Demeği (UND) İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “Buna ek olarak da Suriye üzerinden 40 bin transit taşıma yapıyorduk. Şimdi bunların tamamı durmuş vaziyette. Suriye’den Mısır’a yönlendirdiğimiz yıllık 3-5 milyar dolarlık transit Körfez taşımalan ise geçen hafta itibariyle durduruldu” diyor. Şener, “Şu anda İskendeaın Limam’nda güm-rüklenmiş 100 araç, Mısır’daki sorunun çözülmesini bekliyor. Gerek biz gerek hükümet, Mısır’a RO-RO seferlerinin yeniden başlaması için Mısırlı yetkililerle temas halindeyiz” diye konuşuyor. Ancak Mısır’da askeri yönetim sonrasında gerilen siyaset nedeniyle Kahire – Ankara ilişkilerinin kopmuş olması sorunun çözümünü zorlaştarıyor.
İSRAİL ROTASI MÜMKÜN MÜ?
Peki Mısır’ın ikna edilememesi halinde nakliyecilerin B planı var mı?
UND icra Kumlu Başkanı Fatih Şener, Mısır’dan olumlu yanıt gelmesinin uzaması halinde önlerinde iki seçenek olduğunu belirtiyor. Bunlardan ilki direkt olarak Süveyş Kanalı’m kullanmak. Ancak bu ihracatçılar için gemi başına 230 bin dolarlık ek bir maliyet getiriyor.
İkinci yol ise İsrail üzerinden Ürdün’e, oradan da Suudi Arabistan’a geçiş yapmak. Bu rota çok daha uygun maliyetli olsa da tercih edilecek gibi gözükmüyor. Zira Suudi Arabistan araçların İsrail’den geçmesine sert bir şekilde karşı çıkıyor.
İRAN’DAN ‘UCUZ YAKIT’ VERGİSİ
Bir tarafta bunlar yaşanırken, diğer taraftan ise bir süredir İran ile sert taşımacılık müzakereleri yürütülüyor. Nedeni ise İran’ın ‘yakıt fiyat farkı’ adı altında Türkiye’den araç başına aldığı 2 bin 500 dolarlık ticaret vergisi. İran, Dünya Ticaret Örgütü kurallarını çiğneyerek, İran’da yakıtın ucuz olmasından hareketle Türkiye’den gelen araçlara “Buradan yakıt alırsanız ülkenizdeki yakıt fiyatı ile farkını ödemek zorundasınız” diyor. UND İcra Kumlu Başkanı Fatih Şener, bu ağır vergi nedeniyle 2013’te 16 bin Türk plakalı TIR’ın mallarını Gürbulak Sınır Kapısı’nın karşısına dökerek ülkeye giriş yaptığına dikkat çekiyor.
Türkiye’nin İran ile dış ticareti 2013 sonu itibariyle 14,5 milyar dolara ulaşmış durumda. İkili ticaretteki taşıma ise yıllık ortalama 80 bin adetleri buluyor. Bu pazarda son yıllarda İran araçlarının hükümdarlığı oluşmuş dummda.
Toplam taşımaların yüzde 30’unu Türk şirketleri gerçekleştiriyor. Her yıl İran’a haksız yere ödenen yakıt fiyat farkının toplam bedeli ise UND verilerine göre 200 milyon doları aşıyor.
“İRAN’DAN VAZGEÇEMİYORUZ”
İran taşımalarında yaşanan sorunlarla ilgili Ekonomist’e bilgi veren Gülbin Uluslararası Nakliyat sahibi Nihat Irmak, İran’ın özellikle son iki yıldır akaryakıt fiyat farkı uygulamasını artırdığına dikkat çekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir şekilde, Türkiye’de akaryakıtın pahalı olmasından dolayı, İran’a geçen araçlardan yakıt fiyat farkı adı altında haksız bir vergi toplandığına işaret eden Irmak, “İran dışında hiçbir ülkenin Türkiye’ye karşı böyle bir uygulaması yok” diyor.
Yüksek vergiler nedeniyle İran plakalı araçların 2 bin 500 dolara taşıdığı malın Türk plakalı araçlar tarafından ancak 4 bin dolara taşmabildiğine dikkat çeken Irmak, “Bu dummda birçok arkadaşımız bu hatta çalışmaktan vazgeçiyor. İhracatçılar da mallarını İran araçlarına taşıtmayı tercih eder hale geldi” diye konuşuyor.
UND ile İrandaki muadili kurumun 2013’te yaptığı dört toplantıdan da sonuç çıkmayınca hükümet konuya el attı. Türk tarafı ya söz konusu verginin kaldmlmasını ya da “mütekabiliyet” getirilmesini talep ediyor. Ancak İran makamlarından henüz olumlu bir yanıt alınabilmiş değil.
Nakliyeciier, 9 Haziran’da Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirecek otan İran Cumhurbaşkanı Ruhani’ye seslerini duyurabilmek için eylem yapma kararı aldı. Ekonomist’e konuşan Meter Uluslararası Taşımacılık sahibi Ercan Arslan, İran’a taşıma yapan şirketler olarak Ruhani’nin gelişinden önce Gürbulak Sınır Kapısı’nda bir basın açıklaması yapmayı planladıklarını söylüyor, iki saatliğine de olsa sınır kapısını kapatıp İran’ın Türk araçlarına uyguladığı yüksek vergileri protesto edeceklerini dile getiren Arslan, “İran, bölgedeki taşıma pazarını ele geçirmek için bizi etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Hükümetin de bu konuda duyarlı olmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.
HABUR, EL PASOYU YAKALADI
Nakliyecilerin yakın coğrafyada yaşadıkları sıkıntılara rağmen, Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan en büyük sınır kapısı olan Habur Sınır Kapısı dünyanın en işlek kara sınır kapılarından biri haline gelmiş durumda. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2013’te Habur’dan yapılan ihracat taşımaları 685 bin 780 adete ulaştı. Böylelikle Habur, dünyanın en işlek sınır kapısı olarak bilinen ABD-Meksika sınırındaki El Paso-Juarez Sınır Kapısı’nın yıllık 700 bin araçlık ortalamasını da yakalamış oldu. Bu yıl içinde Habur’un 700 bin sınırına ulaşacağı tahmin edilirken, Habur’dan yapılan taşımalarının yüzde 50’sinin Irak’a yapılması dikkat çekiyor. Türkiye’nin 2023’te 500 milyar dolar ihracat hedefinin 100 milyar dolarının Güney ve Doğu’daki sınır kapılarından yapılması bekleniyor. Habur’un şu an günlük ortalama bin 800-2 bin araçlık geçiş ortalamasının da 10 yıl içinde 6 bine çıkarılması hedefleniyor.