Okuma Hızınızı Ölçün
Okuma Hızınızı Ölçün
Aşağıdaki metinde 450 sözcük vardır. Şimdi kronometrenizi sıfırlayın ve metni, normal okuma şeklinizle ve hızınızla okumaya başlayın. Metni bitirdiğinizde kronometrenizi durdurun.
Matematiksel Öğrenme Bozukluğu Nedir?
Bir araştırma grubunun yaptığı çalışmalar gösterdi ki; insanların beyninde yerleşik bir şekilde matematiksel kapasite mevcuttur. Hatta dillerinde sayıları veya matematiği ifade edecek kelimeleri olmasa dahi…
BBC NEVVS’te yayınlanmış bir haberi sizlerle paylaşmak istedim; birçoğumuzun belki de kavram-terim olarak hiç duymadığı, fakat günlük yaşamda “matematiğe yeteneğim yok, matematiği algılayamıyorum” şeklindeki söylemlerimizle aslında bir sorun olarak tanısını koymuş olduğumuz matematiksel beceri bozukluğu (dyscalcu-lia) hakkında araştırmalara her geçen gün yenisi ekleniyor.
Bir araştırma grubunun yaptığı çalışmalar gösterdi ki; insanların beyninde yerleşik bir şekilde matematiksel kapasite mevcuttur. Hatta dillerinde sayıları veya matematiği ifade edecek kelimeleri olmasa dahi…
Avustralya’da yaşayan Aborijin kabilesindeki çocuklar üzerinde yapılan araştırmada, dillerinde sayıları ifade edecek kelimeler bulunmamasına rağmen sayılar konusunda İngilizce konuşan çocuklar kadar iyi oldukları saptandı. Bu araştırmanın sonuçları, sayı kelimelerinin sayı becerilerini geliştirici birer anahtar olduğu noktasındaki bütün araştırmaları çürütmüş oldu. Bu çalışma, yerel bilimler akademisi tutanaklarında açıkça yayımlanmıştır.
Araştırma nasıl gerçekleştirildi?
İngiliz ve AvustralyalI araştırmacılar, yaşları 4 ile 7 arasında değişen 45 AvustralyalI yerli çocuk belirlediler. Uzak bölgelerde yaşayan ve sadece birkaç sayı kelimesine sahip iki Aborijin dili olan Warlpiri veya Anindilyakavva dillerini konuşan çocuklarla, Melbourn’de yaşayan İngilizce konuşan çocukları karşılaştırdılar/ kıyasladılar.
Sayı Görevleri
Araştırmacılar, bir hasırın üzerine yerleştirdikleri nesne sayısını çocukların kopyalamasını istediler. Daha sonra nesnelere üstü örtülü bir şekilde ilaveler yapıldı, böylece yerde ne kadar nesne olduğunu bilmeden çocuklardan bunu çözmeleri istendi.
Bu çok karışık görevde, araştırmacılar ellerinde bulunan iki çubuğu kaç kez birbirine vururlarsa, çocuklar da araştırmacıların vuruş sayılarıyla sayılması gereken nesneleri doğru bir şekilde eşleştirmek zorundaydılar. Bu alıştırmanın sonucunda, sayısal kapasite açısından dillerinde sayı kelimeleri dahi olmayan çocuklarla, İngilizce konuşan çocuklar arasında fark yoktu. Her iki grup da eşit başarı göstermişti.
Bu çalışmanın lideri, Londra Üniversitesi Bilişsel Nörolojik Bilimler Enstitü-sü’nden Profesör Brian Buttervvorth: “Amazon kabilelerinde yapılan araştırmaların sonucunda, sayılarla alakalı işlerde o sayılara denk gelecek kelimelerin gerekli olduğu kanısına varılmıştı, fakat bu çalışma aksini gösterdi.” diyerek bir açıklamada bulundu.
“Biz dünyayı nasıl renkli görebilir bir şekilde doğuyorsak, yine dünyayı sayısal görme kabiliyetiyle de bu dünyaya geliyoruz.” diyen Prof Buttervvorth, bu konuyla ilgili şu bilgileri kaydetti: “Bazı insanlar sayı mekanizması olmaksızın doğabilirler. Bunlar dyscalculia (doğuştan matematiksel hesaplama yeteneği olmayanlar) olarak adlandırılırlar. Dyscalculia; matematiksel becerilerini geliştirmek için yoğun çaba sarf etmek durumunda olan kişilerde tanısı konulan bozukluktur. Bu çalışma, matematikten anlayan, sayılarla arası iyi olan kültürlerdeki dyscalculia’sı olan çocukların neden matematik öğrenmeyi zor bulduklarını açıklamaya yardımcı olabilir. Bunun kültürle veya alınan eğitimle alakası olmadığı, bilakis doğuştan : gelen bir sorun olduğu ispatlanmıştır. Matematik yapmak ve kelimelerle saymayı öğrenmek adına bol miktarda resmî ve gayri resmî olanakları olmasına rağmen, bazı insanların bu konuda yetenek sahibi olamayışlarının nedeni, yaratılıştan var olan mekanizmanın, yani aritmetiksel becerinin anormal olarak gelişmiş olmasından (dyscalculia’dan) kaynaklanır…”
Prof. Buttervvorth, dyscalculia’sı olan insanların beyinlerindeki farklılıklar konusunda iki geniş araştırmaya halen devam ediyor.
* * *
Diyelim ki, metni 100 saniyede okudunuz. Buna göre okuma hızınız şöyle olur:
Dakikadaki Söz sayısı = (Toplam sözcük sayısı / Okuma süresi) x 60 (450/ 100) x 60 = 270
Bu örneğe göre, okuma hızınız, dakikada 270 kelimedir.