Önce FED diyeceğini diyecek, ardından da TCMB
Önce FED diyeceğini diyecek, ardından da TCMB… Piyasalar faiz artışını fiyatladı, şimdi bu yıl kaç artış olacağını tartışıyor. Borsa 89.500 üzerinde kalmaya devam ederse 92.000 ve tarihi zirve zorlanabilir…
Sathine merkez bankalarının
14-15 Mart’ta FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC) gerçekleşecek. FED faiz kararını açıkladıktan sadece bir gün sonra 16 Mart’ta TCMB Para Politikası Kumlu toplantısı sonlanacak ve TCMB’nin faizler ve diğer politika araçlarında alacağı aksiyonlar görülecek. Son iki haftada ABD’den gelen veriler ve FED üyelerinin açıklamaları FED’in bu toplantıda faiz artışına gitmesine neredeyse kesin gözüyle bakılmasına neden oldu. Bu nedenle FED fiyatlamasınm faiz artışından önce tamamlanma, faiz artışı gerçekleştikten sonra ise yeni bir hikaye ve realizasyon yaşanma ihtimali yüksek.
Bizim için sürpriz olabilecek kararlar ise TCMB tarafında görülecek. Son iki haftalık süreçte TCMB, FED fiyatlamasma kayıtsız kalmayarak, fonlamanm çok büyük bir bölümünü geç likidite penceresinden sağlayarak ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yüzde 10.70’in üzerine çekti. Bu durum TCMB’nin FED sonrası, kullandığı faiz oranlarında ve fonlama yapısında güncelleme yapacağının işareti olsa da, atılacak adımın nereden ve ne ölçüde geleceği konusunda piyasada bir konsensüs oluşmuş değil. Bu nedenle TCMB’nin kararı ne olursa olsun piyasanın en azından bir kısmı için bu karar sürpriz olacak vc muhtemelen fiyatlamalarda volatiliteyi artıracak.
FAİZ ÂRTİŞ HIZI MERAK EDİLİYOR
FED’in Çarşamba günü 25 baz puanlık faiz artışı hemen hemen herkes için sürpriz olmaktan çıktı. Bu nedenle beklendiği gibi 25 baz puan faiz artışı, yeni bir stres kaynağı olmaktan çok, faiz artışının fiyatlandığı ürünlerde bir düzeltme hareketinin başlangıcı olabilir. Bu süreci beklentinin fiyatlanması ve gerçekleşmenin satılması olarak da özetleyebiliriz. Ancak bunun olabilmesi için yılın geri kalanına yönelik beklentilerde önemli bir sapma olmaması lazım. Son durumda FED’in mart ayındaki faiz artışının ardından eylül ve aralık olmak üzere bu yılki iki toplantısında daha faiz artışı yapacağı beklentisi hakim. Karar sonrası yapılacak açıklamalar bu sayıda artış ya da tarihlerin öne çekilme ihtimalini doğuracak olursa yeni bir faiz fiyatlaması furyası görebiliriz.
Bu nedenle çarşamba günü FED’in faiz artışı yapıp yapmayacağından daha önemlisi, FED’in geleceğe yönelik çizeceği faiz projeksiyonudur.
TCMB’DEN EK SIKILAŞTIRMA MESAJI
Çarşamba günü Denizli’de bir toplantıya katılan TCMB Başkam Murat Çetinkaya, döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri enflasyon üzerinde kısa vadede yukarı yönlü baskı oluşturduğuna ancak sıkı parasal duruşun da katkısıyla enflasyonun yeniden düşüş eğilimine gireceğinin tahmin edildiğini, döviz piyasasında gözlenen oynaklığın fiyatlama davranışı üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak amacıyla atılan adımların büyük ölçüde amacına ulaştığım belirtti. Küresel öngörülebilirliğin düşük olmasının temkinli bir politika duruşu gerektirdiğine değmen Çetinkaya, fiyatlama davranışları yakından takip edilerek gerekirse ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceğini ifade etti.
Çetinkaya’nm bu açıklamalarına rağmen Çarşamba günü Avrupa piyasalarının açılması ile birlikte kurlara alımlarm geldiğini gördük ve bu açıklamalar öncesi 3.67 civarında olan dolar/TL haftanın geri kalanında 3.7850’ye kadar çıktı. Çetinkaya’mn verdiği ek sıkılaştırma mesajı ve ağırlıklı ortalama fonlama maliyetindeki artışa karşın kurların hızlı bir yükseliş yaşaması, bu hafta FED ve TCMB öncesinde volatilitenin daha da artacağının işareti olabilir. Bu nedenle bu hafta TCMB kararı görülene kadar aşağı yönlü hareket potansiyeli daha sınırlı olsa da kurlarda her iki yönde de ani ve sert hareketler olabileceği göz önünde bulundurulmalı. Özellikle kaldıraçlı işlem yapanların kısa vadede oluşabilecek bu ani hareketlere karşı, pozisyon alırken temkinli olmaları faydalı olabilir.