Otonom araç sahalarına ihtiyacımız var
Otonom araçlar birkaç yıl içinde hayatımıza girmeye hazırlanıyor
Otomotiv teknolojilerinde yaşanan gelişmeler sayesinde otonom araçlar birkaç yıl içinde hayatımıza girmeye hazırlanıyor. 2020 yılında otonom araçların piyasa değerinin 60 milyar euro’nun üzerinde olması beklenen sektörde sürücüsüz araçlarla ilgili bazı sorunlar da çözüm bekliyor. Otonom araçların hayatımıza nasıl gireceği, güvenliği, siber saldırı riski ve Türkiye’deki altyapı yeterliliği gibi konular üzerine konuşan AVL Araştırma ve Mühendislik Türkiye Genel Müdürü Dr. Serkan İmpram büyük otomotiv üreticilerinin otonom sürüşler için yaptığı hazırlıkların 2025’e kadar tamamlanacağını ancak tam otonomlar için öngörülen 2025 yılının çok gerçekçi olmayabileceğini düşünüyor. İmpram, “Burada otonomluk seviyesini iyi belirlemek gerekir. Tam otonom anlamına gelen L5 seviyesi gerek altyapı ihtiyaçları gerekse de çok gelişmiş bir yapay zeka gerektirmesi sebebi ile 2025’te mümkün görünmüyor. Buna karşın aracınızın kendi kendine park alanına gidip ihtiyacınız dolduğunda da sizin yanınıza gelmesi anlamına gelen L4 fonksiyonlar daha kısa bir süre içinde son kullanıcı ile buluşacak. Trafik sıkışıklığı asistanı gibi, hala sürücünün arka planda güvenlik amaçlı bulunduğu L3 seviyesi fonksiyonlar pazara yakında girecek olgunluğa ulaşmak üzere. Birlikte kullanıldığında L2, tek başlarına L1 otonomluk sağlayan şerit takip asistanı ve adaptif hız sabitleme sistemi ise uzun süredir zaten kullanımda” diye konuşuyor.
Otonom araç teknolojilerinin Türkiye’de gelişebilmesi için araçların saha testlerini gerçekleştirebileceği pistlerin yapılmasının önemini belirten İmpram, gerekli yatırım yapılırsa ve doğru firmalarla bir konsorsiyum kurulabilirse Türkiye’de de böyle bir uygulamanın mümkün olabileceğini söylüyor. İmpram, “Konvansiyonel araçların testleri gerçekleştirebilmek için gerekli olan test altyapısı Türkiye’de çok kısıtlı. Sadece bir kaç büyük imalatçının kendi araçlarını test ettikleri pistler mevcut, bunlarda da otonom araç testleri için özelleşmiş bölümler yok. Benzer çalışmalar için Macaristan bu alanda ciddi yatırımlar yapıyor, tamamen otonom araç sistemleri için özelleşmiş, yapay şehir içi ve 10 km’lik akıllı otoyol ortamlarını barındıran entegre bir test pisti inşa ediyor. Türkiye’de de benzer bir yapı kurulabilir, Otomotiv imalatçılarına ve Avrupa’ya yakın olması açısından pist için en uygun yer Marmara Bölgesi. TEM otoyolunun belirli bir bölgesi otonom araç testlerine destek olmak amacı ile çeşitli akıllı sabit sensör sistemleri ve V2X haberleşme sistemleri ile donatılabilir” diyor.
Operasyonel maliyetleri yüzde 4 düşürüyor
Forrester Consulting tarafından uluslararası bilişim hizmetleri şirketi Experian için yapılan ve Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’dan 700’den fazla üst düzey yöneticinin katıldığı araştırmaya göre, Türkiye’deki üst düzey yöneticilerin yüzde 67’si, “artan maliyetler, müşteri kaybının önlenmesi ve geri ödenemeyen borçların engel olduğu müşteri deneyimini geliştirme” konusunda ileri seviye analitik teknikler ve yapay zekanın benimsenmesinin en önemli öncelik olduğunu belirtiyor. Rapora ilişkin bilgileri paylaşan Experian Türkiye Genel Müdürü Serter Baltacı, “Türkiye’de yapay zeka ve makine öğrenmesi kullanan kuruluşlar, operasyonel maliyetlerini yüzde 4 oranında düşürürken, satışları artıran ve erken müdahalelerle kayıp karşılığını azaltan müşteri davranışları hakkında ipuçları topluyor.
Buna ek olarak, araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 52’si önümüzdeki 12 ay içinde büyümeye devam etmek istiyor. Birçok ölçekten işletme, müşterilerine sürekli olarak en iyi şekilde hizmet vermeyi garantilemek, öngörülerini belirlemek ve bunlarla ilgili bilgi paylaşmak için mümkün olduğunca büyük bir veri dünyasına erişme ihtiyaçları olduğunu kabul ediyor. Sürekli gelişim çağındayız ve böyle bir ortamda rekabet etmenin en uygun maliyetli yolu, makine öğrenmesi ve yapay zekanın gücünü kullanmak” şeklinde konuşuyor. Araştırma sonucuna göre, her beş CEO’dan dördü kendi şirketlerinin büyümesi konusunda veri, analitik ve yapay zekanın ne kadar önemli olduğunun farkında. Önümüzdeki yıl boyunca, daha hızlı, daha güvenilir ve daha iyi kararlar alınmasını sağlayacak bu alanlar yatırımların ana odak noktası olacak.