Para Politikası Kurulu’nun işi bu sefer zor
Salı günü PPK toplantısından çıkacak karar, hem Borsa İstanbul’da hem de kurda sert hareketlere neden olabilir. Bu toplantıda alınacak karara göre büyük bir kesimin pozisyonlarını yeniden gözden geçirecek olması volatiliteyi artırabilir…
AYLARDIR beklenen Amerikan Merkez Bankası (FED) faiz artışı geçen hafta beklentiler dahilinde 25 baz puanlık artışla gerçekleşmiş oldu. Ardından yapılan açıklamada FED’in kullandığı ustaca dil piyasalarda çok sert dalgalanmalar yaşanmasının önüne geçti. Yapılan açıklamaların ardından piyasada FED’in 2016’da iki ile dört defa aralığında 25’er baz puanlık artırım yapacağı beklentisi oluştu. FED üyelerinin 2016 sonu faiz tahminlerini göz önünde bulundurunca biz dört kez 25 baz puanlık faiz artışı yapılacağı senaryosuna ağırlık veriyoruz.
Geçen haftalarda da dile getirdiğimiz gibi 25 baz puanlık artış, piyasa için nerdeyse kesinleşmiş bir bilgiydi, fiyatlama da büyük oranda karar öncesi yapıldı. Buna karşın bu hafta gerçekleşecek TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı sonucuna yönelik piyasada bir konsensüs sağlanamamış durumda. Kurumlardan gelen tahminler, karar ne çıkarsa çıksın büyük bir kesim için sürpriz olacağa benziyor. Para Politikası Kurulu toplantısına yönelik yapılan anketlerde politika faizinde artış beklemeyen de var 100 puanlık artış bekleyen de. Bu durum diğer faiz oranları için de geçerli.
HERKES MEMNUN OLMAYACAK
AA Finans’m 13 ekonomistle gerçekleştirdiği PPK Beklenti Anketi’nden çıkan sonuçlara göre, ekonomistlerin biri politika faizi ve faiz koridorunda değişiklik beklemezken, kalan 12 ekonomist politika faizi ve alt bantta 25 ile 100 baz puan arasında artış olacağını tahmin ediyor. Politika faizinde değişiklik bekleyen ekonomistlerin ikisi 25 baz puan, dokuzu 50 baz puan ve biri 100 baz puan artış olacağını öngörüyor.
Faiz koridorunun alt bandında değişiklik bekleyen 10 ekonomistin üçü 25 baz puan, beşi 50 baz puan, biri 75 baz puan ve biri de 100 baz puan artış yapılmasını bekliyor. Öte yandan, ankete katılan bir ekonomist faiz koridorunun üst bandında 25 baz puanlık artış olabileceğini kaydediyor.
Görüldüğü üzere beklentiler geniş bir yelpazeye yayılıyor. Beklentilerin yoğunlaştığı rakam ise politika faizinin 50 baz puanlık artışla yüzde 8’e çıkacağı yönünde. Bizim beklentimiz ise TCMB’nin politika faizinde ve alt bantta 25 baz puanlık artış yapması, üst banda dokunmaması yönünde. Ekonomistlerin yanında muhtemelen siyasilerin ve piyasanın da beklentilerinde çok ciddi değişiklikler bulunuyor. Bunu da karar sonrası göreceğiz. Ortadaki bu belirsizlik, beklentilerin fiyatlara tam olarak yansımadığını da gösteriyor. Bu nedenle alınacak karar göre büyük bir kesim pozisyonlarını yeniden gözden geçirecek, bu da volatilitenin artmasına neden olacaktır.
LİKİDİTE DÜŞMEYE BAŞLAR
FED’i geride bırakan piyasalarda yavaş yavaş likiditenin düştüğünü görebiliriz. Bu durum yılsonlarında bazen yönsüz sıkıcı seansların geçmesine bazen de sert hareketler olmasına neden olabiliyor. Bu yıl uzun süredir baskılan BIST için gündemin sakin olması, en azından yeni kötü haberler
gelmemesi yukarı yönlü hareketleri tetikleyebilir: ancak bu haftaki harekette salı günü gerçekleşecek olan Para Politikası Kurulu toplantısından çıkacak kararlar etkili olacak. Bu haftaki PPK ve sonrasında yurtdışı piyasalarda başlayacak tatil rehaveti, piyasalarımızın yurtdışı ile korelasyonunun azalmasına neden olabilir.
PPK kararları sonrası piyasa kendini yeni bir tartışmanın içinde bulmaz ise BIST’te tepki çabaları görebiliriz. Aksi durumda yani yılın ilk aylarında oldukça derin izler bırakan faiz tartışmaları yılın kapanış seviyeleri üzerinde de etkili olur.
2016 yılında endeks 65 bin ile 92 bin aralığında dalgalanabilir
Yaşanan birçok negatif gelişmeye karşın H015 yılında BIST-100 endeksinin 70 bin altında kalıcı olmak istemediğini gördük. Geçen hafta pazartesi gelen satışlardan sonra başlayan tepki de bunu gösterdi. Önceki haftalarda da belirtiğimiz gibi mevcut veriler ışığında 70 bin ve altındaki rakamlarda BIST-100’ün ucuzladığını, 90 bin ve üzerindeki rakamlarda da pahalılaştığını düşünüyoruz.
70 bin altında ucuz olduğunu düşüncemizin arkasında düşük de olsa büyüyen bir ekonomi ve artan nominal GSYH ile hisse senetlerinin tarihsel çarpanlara göre dip seviyelere yaklaşmış olması yer alıyor. 2016 yılında bu gerekçeleri değiştirecek önemli bir kırılma beklemiyoruz.
Bu nedenle 2016 yılının BIST tarafında 2015 yılının bir tekrarının yaşanacağını düşünüyoruz. BIST-100’de 2016 için dip seviyeler olarak 65 bin civarını, zirve seviyeler olarak da 92 binleri referans kabule diyoruz. Yılın genelinin bu iki seviye arasında dalgalanma şeklinde geçeceğini düşünüyoruz.
71 bin 800 ve 71 bine dikkat!
Orta ve uzun vadede BIST-100’de 70 bin seviyesi altındaki fiyatları alım fırsatı olarak değerlendirmek gerektiğini düşündüğümüzü belirtmiştik. Kısa vadeye bakacak olursak cuma günü piyasalar arasında farklılaşmalar vardı. Birçok ülkenin borsasında sert olarak nitelenebilecek düşüşler yaşanırken, gelişmekte olan ülkeler de dahil yine birçok ülkenin para birimi dolar karşısında değerleniyordu.
TL ise dolarla birlikte euro karşısında da değerlendiği için döviz sepetinde de geri çekilmeler gördük. TL’deki değerlenmenin yanında, faizlerde de aşağı yönlü hareketler dikkat çekti. Buna karşın BIST-100’de yüzde 1.70’lik geri çekilme yaşandı. Bu durum aslında yeni karşılaştığımız bir durum da değil. 1 Kasım seçimlerinden sonra bu süreci yaşamış, normalde faiz ve kurun daha belirleyici olduğunu düşündüğümüzü belirtmemize karşın, bu sefer borsayı yabana atmamak gerektiğini belirtmiştik. Bu görüşümüzü bugün de koruyoruz. Bu nedenle haftayı kapatırken bu haftaya yönelik endişelerimizi dile getirmek istedik. Buna karşın 71 bin altına sarkılmadığı sürece çok fazla tedirgin olmaya gerek olmadığını ancak 71.000 altına sarkılırsa kurlar ve faizler tarafındaki güçlü duruşa kısa vade için çok fazla itibar etmemek gerektiğini düşünüyoruz.
Dolar/TL yeniden 2.87-2.93 bandında
Dolar/TL kuru özellikle cuma günü gelen satışların etkisiyle 2.9050 civarına kadar geriledi. Haftayı kapatırken de 2.91’in hemen üzerindeydi. FED stresi ile 3.00 TL sınırına dayana kur, FED toplantısında beklenen kararın çıkması ve FED Başkanı Janet Yellen’in sakinleştirici açıklamaları sonrası yeniden 2.90’a yaklaştı. Kur tarafında önceki yıllarda aylarca hareket edilen 10 kuruşluk bir bandın yeni normalde birkaç günlük bir hareket olduğu böylelikle bir kez daha görülmüş oldu. Önümüzdeki günlerde de en sert hareketlerin gerçekleşeceği yerler olarak kurların ön planda olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Kısa vadede bu geri çekilme sonrası 2.87-2.93 bandına dönülmüş olsa da haber akışının bu teknik seviyelerin çok kolay ihlal edilmesine neden olduğu göz önünde bulundurulmalı.
Bu hafta salı günü PPK toplantısından çıkacak karar da kurda çok sert hareketlere neden olabilecek haberlerden biri. Bizim beklentimiz burada politika faizi ve alt bantta 25’er baz puanlık indirime gidilmesi yönünde. Bununla birlikte bu yönde bir kararın da piyasanın önemli bir kesimini tatmin etmeyeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle karar sonrası dolar/TL’de yeniden hızlı bir yukarı hareket görme ihtimali, aşağı yönlü harekete göre daha olası. Son yapılan açıklamalar PPK’dan daha yüksek bir faiz artışının siyasi tepkiyi beraberinde getireceğini gösteriyor. Bu durumda başta TL’de değerlenme olsa bile bunun çok uzun soluklu olamayacağını işaret ediyor. Kısacası uzun bir aranın ardından herkesin aynı anda mutlu olamayacağı bir PPK toplantısına doğru ilerliyoruz.