DÜNYADA her şey dijitalleşirken, cüzdanımızda bulunan para da değişmeye başladı. Artık kağıt paranın yerini yavaş da olsa elektronik para almaya başladı. Tüm dünyada olduğu gibi bu alanda Türkiye’de de hızlı bir gelişim yaşanıyor. Şimdilik hacimler küçük ancak sektör için “geleceği umut vadediyor” demek abartılı olmayacak. Sektörün büyük kuruluşlarından Param da Türkiye’deki hızlı büyümeden cesaret alarak bugünlerde yurtdışına açılmaya hazırlanıyor. Yakın zamanda Ingiltere’de ofis açarak bu ülkede de faaliyet göstereceklerini açıklayan Param CEO’su Emin Can Yılmaz, bunun hemen ardından ABD’ye giderek burada fintech şirketlerine teknoloji hizmeti vereceklerini söylüyor. Yılmaz, pandeminin de etkisiyle elektronik paraya olan talebin arttığına dikkat çekiyor. Hali hazırda 65’in üzerinde markayla işbirliği olan, ayrıca 21 banka ve 8 kart ile anlaşması bulunan Param’ın kullanıcılarına çok sayıda hizmet ve avantaj sunduğuna vurgu yapan Yılmaz ile çok da uzak olmayan bir dönemde paraya alternatif olacak elektronik parayı ve bireyler ile şirketlere sağladığı avantajları konuştuk…
Elektronik parayı sizce kimler kullanmalı? Kullanıcılara ne tip avantajlar sağlıyor?
Dijital sistemleri kullanabilen tablet, telefon ve bilgisayar kullanıcılarının her biri birer elektronik para kullanıcı adayıdır. Gençlerden yaşlılara kadar tüm kesimlere çeşitli çözümler bulunuyor. Elektronik para kullanıcılarına sağlanan avantajların en önemlileri, kolaylık ve hız. Cüzdan taşımadan, fiziki olarak para alıp vermeden ödeme işlemlerini rahatça yapabilirsiniz. Ayrıca elektronik para kullanımı gün boyunca yapılan işlemlerinizi takip etmenizi, hatalı ödemeler nedeniyle yaşanabilecek riskleri de ortadan kaldırır. Bankalar açısından daha az şube bağımlılığı sağladığından, işlem başına maliyeti azaltıyor. Şu an tecrübe ettiğimiz üzere teması azaltmasının yanında devlete yük olan paranın nakliye-si, depolanması, güvenliği, temizlenmesi veya yenilenmesi gibi maliyetleri de ortadan kaldırıyor. Ayrıca elden yapılan ödemelerin takibi, kayıt altına alınması güçlük yaratıyor ve elektronik para uygulamaları devlet kurumlan tarafınca denetlenip, para kavramı olarak kabul gördüğünden kullanılan çeşitli akıllı kartlar içinde kişisel bilgiler saklanıp e-kimlik olarak da kullanılabiliyor.
Param’ın büyüklüğü nedir? Müşterileriniz ağırlıklı kimlerden oluşuyor?
Hesap açma, kart ihraç etme, sanal POS, fiziki POS, ATM alanlarında lisansa sahibiz ve bireysel, KOBI ve kurumsal müşterilerin tamamına mevduat toplama dışında bir bankadan alacakları hizmetlerin neredeyse yüzde 90’ını verebiliyoruz. Yaklaşık 16 yıldır fintech sektöründe faaliyetteyiz ve bugüne kadar 68 farklı kart programı, 4.5 milyon kart kullanıcısına ulaştık. Geçtiğimiz yıl 10 milyar TL işlem hacmine ulaşarak bir önceki yıla göre yüzde 111 büyüme kaydettik. Bilançomuzu 220 milyon TL’ye yükseltirken karımızı da iki kat artırdık. Pandemi süreciyle birlikte hem ürünlerimize talebi artırdık, hem de yeni ürünlerimiz ya da kampanyalarımızla yeni talep yarattık ve hedeflerimizi de bu doğrultuda büyüttük.
Param kullanıcılarına ne tür hizmet ve ürünler sunuyorsunuz?
Ön ödemeli Param Kart ile kullanıcılarımıza online ve fiziki mağazalarda Param’a özel avantajlarla alışveriş imkanı sunuyoruz. B2B kitleye uygun ParamPOS’la müşterilerimizin tahsilatlarını düşük komisyon oranlarıyla aynı gün almalarını sağlıyoruz. ParamTIK ise, kullanıcılarımıza tek bir link ile Instagram, Facebook ve diğer sosyal medya hesaplarını bir online satış mağazasına çevirme imkanı sunuyor. İnternet kullanan herkesin sosyal medya, e-posta ve tüm dijital platformlardan ticaret yapabilmesini sağlayan ParamTIK, alışverişte güvenliği en üst düzeyde tutarken, kullanıcıların satış kanallarını genişleterek daha fazla potansiyel müşteriye ulaşabilmelerini sağlıyor. Son geliştirdiğimiz ParamGü-vende uygulamasıyla ikinci el otomobil alım satımlarında alıcının ve satıcının yaşayabileceği problemleri ortadan kaldırıyor ve paranın satış sonrasında noterin onayıyla alıcıya ulaşmasını sağlıyoruz.
Önümüzdeki döneme ilişkin hedefleriniz neler?
Yılbaşında fiziki, mobil ve sanal POS uygulamaları ile başta KOBl’ler, e-ticaret firmaları, bayi ağı olan firmalar olmak üzere 50 binin üzerindeki kullanıcı sayımızın yılsonunda 125 bine ulaşmasını hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl yakaladığımız ivmeyi korurken, 171 olan çalışan sayımızı iki katına çıkartıp, Avrupa ve ABD’de açacağımız ofislerle uluslararası arenada da ismimizden söz ettirmek istiyoruz. Ürün gamımızı artırırken müşteri portföyümüzü de genişletmek istiyoruz. Hedefimiz 2020’yi geçen yıl başladığımız projelerin de etkisiyle yüzde 100 büyüme ile kapatmak. Uzun vadede hedefimiz sadece yeni müşteriler kazanmak değil, farklı girişimleri de desteklemek. Kurduğumuz Global MD Portföy Yönetimi Turk Holding Girişim Sermayesi şirketi ile şimdiye kadar bir ödeme geçidi olan Payfull’a ve 35 üniversitede yemekhane sistemi yöneten Etisan’a yatırım yaptık; yatırım yapma kararı aldığımız başka farklı şirketler de var. Hedefimiz gençlere destek olup daha büyük işlere imza atmak. Fintech alanında Türkiye’nin ilk unicornu (değeri 1 milyar dolar ve daha fazla olan girişimler) olup sadece ülkemizde değil, tüm dünyada adımızdan söz ettirmek istiyoruz.
Yeni ürün ve hizmetleriniz olacak mı?
Dijital müşteri edinimi sayesinde müşterilerin hızlı ve otomatik bir şekilde POS veya kart sahibi olmasını sağlayacak şekilde ürünlerimizi tasarlıyoruz. Büyük veri ve derin öğrenme algoritmaları kullanarak “Açık Bankacılık” kapsamında müşterilerimize yeni ürünler ve fırsatlar sunmak için bankalar ile görüşüyoruz.
Yurtdışı ofislerinizle neler başarmayı hedefliyorsunuz?
İngiltere’de lisans başvurumuzu yaptık. Yakında Türkiye’de olduğu gibi İngiltere’de de hizmet vermeye başlayacağız. ABD’de şirket kuruluş işlemlerini tamamladık. Teknolojideki gücümüzü kullanarak burada ağırlıklı olarak fintech şirketlerine teknoloji hizmetleri sunmayı planlıyoruz. Sahip olduğumuz lisanslarla kartlı sistemlerde bir bankaya altyapı sağlayabiliyoruz. ABD’de ilk olarak bu alanda faaliyetlere başlayıp, daha sonra elektronik para tarafına geçmeyi hedefliyoruz. Çok yakında bu konudaki gelişmeleri paylaşacağız.
Para iadesi ve indirim imkânı da var
Paramkart kullanıcılarına çok sayıda markada indirim ve para iadesi imkanı sağladıklarını söyleyen Param CEO’su Emin Can Yılmaz, ulaştıkları büyüklüğü ve müşterilerine sundukları hizmetleri şöyle sıralıyor: “Avukatlar için sunduğumuz BaroKart ve Adalet Bakanlığı personeli için geliştirdiğimiz AdaletKart dahil olmak üzere 65’in üzerinde markayla işbirliğimiz, 21 banka ve sekiz kart ile anlaşmamız bulunuyor. Param Karta sahip kullanıcılar hızlı ve güvenli ödeme yapabilmelerinin yanında işbirliği yaptığımız birçok markada Param’a özel, anında para iadesi veya indirimli fiyatlar ile avantajlı alışveriş yapabiliyorlar. Örneğin, online oyun oynayanlara yönelik geliştirdiğimiz ByNoGame kart ile bir banka hesabı olmayan 13 yaş üstü kullanıcılara hizmet veriyoruz. Kart işbirliklerimizin yanı sıra hem B2B tahsilatlar da hem de online satışta kullanılabilen ve tahsilatınızı anında hesabınıza aktarabildiğiniz ParamPOS ürünümüz, sosyal medya hesaplarını satış platformuna dönüştüren ve mikro işletmelerin tercih ettiği ParamTIK ürünümüz de var. Ayrıca kurumsala verdiğimiz Param Kart sayesinde işletmeler, kendi mevcut giriş çıkış sistemlerine bunu entegre edebildikleri gibi çalışanlarının maaşlarını da bu kartlara yükleyebiliyorlar.”
“Teknolojiyle 11 yaşında tanıştım”
Bilgisayar ve teknolojiyle 1991‘de 11 yaşındayken tanıştım. Elektronik setler alıp küçük işlevleri olan elektronik devreler yapardım. Sonrasında bilgisayar ve GwBasic, ÇBasic, Cobol, Pascal yazılım dillerini öğrendim. İlk şirketimi 18 yaşında kurdum, donanım ürünleri toptan satışı yaptım. Bir yandan parça satışı yaparken diğer yandan yazılım yapmaya devam ettim. Şirkete ait muhasebe, stok takibi, depo uygulaması gibi iç yazılımları geliştirdim fakat ilk girişimim başarılı olmadı. Bir kapı kapanırken bir kapı açılır derler ya ilk şirketimin sonuna gelindiğinde ihtiyacım olan hukuki destek için çalıştığımız şirket avukatımız bana bambaşka bir kapı açtı ve kendimi bir anda hukuk dünyasının içinde buldum. AVG, GD hukuk yazılımlarını ürettik. AVG, bir icra takip programıydı. Tüm icra/iflas süreçlerini dinledim, gördüm, içinde yaşadım, her detayını yazılıma kodladım. GD, içtihat mevzuat programımızdı. Sonrasında da ticari bir firma için ürün denilebilecek, benim içinse üçüncü çocuğum olan BaroKart’ın doğumu gerçekleşti. Bu adım elektronik para sektörüne girişimizi sağladı.
ESİN ÇETİNEL
