Piyasa Faizleri
TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) birçok kişiye göre sürpriz bir karara imza atarak politika faizlerini yarım puan aşağı çekti. Geçen hafta perşembe günü toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) haftalık repo faizlerini yüzde 10’dan 9.50’ye indirdi. Aslında fi-nans kesiminde birçok kişinin beklemediği bu sürpriz kararın ardından piyasalarda “yeni bir faiz indirim dalgası başlar mı?” tartışması kızıştı.
Yakından takip edenler bilir, çok değil daha 30 Mart yerel seçimlerinden sonra faiz oranlarında bir miktar düşüş yaşanmıştı. Seçimin ardından geçen iki aylık süreçte mevduat faizleri yaklaşık bir puan, bireysel kredi faizleri 0.50 puan, KOBİ kredi faizleri ise 1 ile 1.5 puan civarında geriledi. “Artık daha fazla düşüş olmaz. Yaz aylarını bu seviyelerde geçiririz” denen bu günlerde Merkez Bankası’nın faiz indirimi sürpriz, olarak değerlendirildi.
Peki, şimdi ne olacak?
BÜYÜK DÜŞÜŞ ZOR
Analistlere göre, Merkez Bankası’nm faiz indirimi piyasadaki faiz oranlarında çok ciddi bir düşüşe neden olmayacak. Özellikle bankaların fonlama maliyetlerini belirleyen mevduat faizlerindeki düşüşler yarım puanlarla hatta bunun altında kalacak. Bu beklentinin temelinde ise yine Merkez Bankası’nm piyasalara verdiği sinyaller yatıyor.
Merkez Bankası açıklamalarında sıkı para politikasına devam edeceğini vurguluyor. Bu açıklamalar doğrultusunda piyasa oyuncularının enflasyonda önemli bir düşüş beklentisi de kalmamış görünüyor. Kısacası yılın kalan aylarında Merkez Bankası’ndan radikal bir faiz indirimi beklenmiyor. Bu durum piyasada faizlerde radikal iniş beklentisini ortadan kaldırıyor.
TALEP ARTTI
Ancak son iki ayda düşen faizlerin bile piyasada kredi talebinde hareket yarattığı görülüyor. Bu 30 Mart yerel seçiminden sonra KOBİ kredilerine olan talebe de yansımış durumda. Yılın ilk üç ayında KOBİ kredilerinin yüzde 5 oranında arttığını hatırlatan Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Metin Karabiber, bu artışın yüzde 2.5 gibi önemli bir kısmının mart ayında gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Karabiber’e göre, yine de KOBİ kredilerindeki büyüme bu yıl geçen yılların altında kalarak yüzde 20 civarlarında büyüyecek.
MEVDUATA SINIRLI YANSIR
ING Bank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun’a göreyse bundan sonra mevduat faizlerinde ancak yarım puanın altında bir düşüş yaşanabilir. 30 Mart yerel seçimlerinden bu yana TL mevduat faizlerinde aşağı yönlü bir hareket yaşandığını hatırlatan Uygun, ?0 dönemden bu güne bir ile üç ay vadeli mevduatlarda düşüş 100 baz puana, mevduatların toplamında da ise yaklaşık 75 baz puana ulaştı. Dolayısıyla MB’nin son adımı mevduat faizlerine önemli ölçüde yansıdı. Bu yüz
den önümüzdeki dönemde mevduatta yeni bir düşüş dalgasının MB’nin politika uygulamalarına dair piyasa beklentilerine göre belirleneceğini düşünüyoruz. Yakın vadede yeni bir gevşeme adımı gelmeyeceğini öngörüyoruz. Bu varsayım altında ise mevduat faizlerindeki düşüş eğilimi çok sürmeyebilir, sınırlı bir etkiyle 50 baz puanın altında küçük bir gerileme olabilir” diyor.
KREDİ FAİZİ 1 PUAN DÜŞER
Odeabank ise, Merkez Bankası’nın politika faizinde yaptığı 50 baz puan indirime karşılık koridorun üst bandında bir değişiklik yapmadığına dikkat çekiyor. Banka, bu faiz indiriminin hemen ardından piyasada ilk etapta bankalar arası gecelik borç verme faizi ve “cross currency swap” faizlerinde hızlı düşüşler yaşandığını vurgulayarak bono faizlerinin ise hızla yüzde 9’un altına indiğini hatırlatıyor.
Piyasada düşen fonlama faizlerinin kalıcı olduğunun görülmesi durumunda kısa vadeli ticari kredi faizlerinde 50 ila 100 baz puan arası bir düşüş görülebileceği tahmininde bulunan Odeabank Stratejik Planlama Birimi önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerini ise şöyle özetliyor:
KREDİ TALEBİ ARTAR
“Ticari kredi faizlerindeki düşüşün kalıcı olabilmesi için bankalar mevduat faizlerinin de piyasa faizlerine paralel olarak düştüğünü görmek isteyecekler. Ancak, TCMB’nin faiz koridorunun üst bandını yüzde 12’de bırakarak esnekliğini korumasının kredi faizlerinde aşağı yönlü hareketi sınırlaması muhtemel. Kredi faizlerindeki düşüşün ticari kredi talebini de artırmasını bekliyoruz. Ayrıca, TCMB tarafından yapılan faiz indiriminin şirketler tarafında en kötünün geride kaldığı yönündeki algıyı desteklemesi durumunda, kredi talebindeki canlanmanın daha da belirginleşeceğini düşünüyoruz. Sonuçta, faizleri yukarı ve aşağı yönlü etkileyebilecek riskler dikkate alındığında faizlerin kısa vadede bir miktar daha geri çekilmesini, sonrasında ise yatay seyretmesini bekliyoruz.”
Odeabank’a göre, küresel risk algısının bozulmaması durumunda Merkez Bankası orta vadede 50 baz puan daha faiz indirimine gidecek. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) haziran ayında yapacağı toplantıda ek parasal genişleme önlemleri alması durumunda da faizlerdeki aşağı yönlü hareket bir iki ay daha devam edecek. En önemli risk ise ABD Merkez Bankası’nın sonbaharda varlık alım programını bitirmesi. Odeabank’a göre, bu durumda Türkiye’nin de etkileneceği ABD’nin faiz artırımının konuşulacağı bir döneme girilecek.