Piyasa üzerindeki baskılar sürecek
Geçen hafta dolarda 3.9420’deki kritik eşik aşıldı. Önümüzdeki haftalar için sırasıyla 4.00-4.0750-4.0950 bandı ve 4.27 dirençleri önemli. Kısa vadeli düşünen döviz yatırımcıları için 4.0750-4.0950 bandı TL’ye dönmek için uygun görünüyor…
Hocam dolarda satış için önce 3.94’ü önerdiniz, sonra daha yukarı çektiniz. Açar mısınız?
Evet, 3.50 bölgesinden alış, 3.94 bölgesinden de satış önermiştim. Geçen haftaki yazımda satış bölgesinde yukarı yönlü revizyona gittim. Önce biraz son gelişmelere bakalım. Soçi, Türkiye açısından büyük bir siyasi başarıdır. Ancak Amerika’nın Türkiye yönelik hamlelerinde el yükseltmesine neden olabilecektir. Bu, bizatihi kur üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturuyor. JP Morgan’m son çıkardığı raporda Türkiye açısından negatif temasını sürdürmesi de piyasaları bozmaya devam etti. Kurumun 5 Ocak 2018 tarihli kurda 4.10 hedefli pozisyonu da spekülatif basıncı artırdı.
Bu arada yerlilerin de eğilim değiştirmesi pek iyi olmadı. Yerliler yeniden döviz almaya başladı.
Yedi haftada 9 milyar dolar döviz boşaltan yerliler, son iki haftadır yeniden alıcı konuma geçti. Önce yabancı sattı, yerli aldı. Sonra yerli sattı, yabancı aldı.
Nihayet aynı trene bindiler, şimdi her ikisi de alıyor. Kuramlarımızın dövizdeki 200 milyar doları aşan açık pozisyonu da dövize borç servisi amaçlı talep gelmesine neden oluyor. Tüm bunlar 3.9420’deki kritik eşiğin geçen hafta aşılmasına neden oldu. Bunu tahmin ettiğim için geçen hafta sonundaki yazımda satış bölgesini ben de yukarı çekmiştim. Önümüzdeki haftalar için önemsediğim dirençler sırasıyla 4.00-4.0750-4.0950 bandı ve 4.27. Kısa vadeli düşünen döviz yatırımcıları için 4.0750-4.0950 bandı TL’ye dönmek için uygun görünüyor. Orta vadeyi ayrıca değerlendireceğim geniş kapsamlı bir yazı yazacağım. 2018 yılında global kriz beklediğimden dolayı orta vadeli kur tahminim daha üst seviyelerde bulunuyor.
Küresel piyasalar için beklentiniz nedir?
O günleri iyi biliriz (1998, 2001, 2008/2009). Kağıttan kule gibi devrilir her şey. Altında kalır ne varsa. Her taraf balon oldu, başat sorumlusu da Fed. Bitişikteki grafikte reel varlıkların finansal varlıklara oranı görülüyor. Bol ve ucuz para finansal varlıklarda balon yaratmaktan başka hiçbir işe yaramamış. Ne menem bir tehlikenin içinde eşindiğimizi görün. İbretlik. Para gene emekçiye değil egemene çalışmış. Ama tufan yaklaşıyor (bizi de derinden etkileyecektir).
Almanya’da erken seçim geliyor. Trump ve şürekası kabuk bağlamamış ne kadar yara varsa kaşıyor. İngiltere ile Avrupa Birliği arasındaki boşanma süreci tam gaz devam ediyor, yakında verileri bozmaya başlayacaktır. Bu hercümerç içinde dünya borsaları yılı makyajla kapama derdinde. Makyaj akıyor oysa ki. Zor günlerin eli kulağında. 2018 çok zor geçecek görünüyor. Literatür taramasını bitirdik, tahmin üretimine başladık. Kurumlarm kahir ekseriyeti 2018 için çok pozitif. Baştan yenik başlıyoruz o halde. 2018 yılı benim için global kriz yılıdır. Erken uyarı modelim (150’ye yakın göstergesiyle) global krize yüzde 80 üzeri ihtimal veriyor. Haliyle 2018 yılında korku endeksi VIX’in belirgin bir şekilde yükselmesi beklenebilir. Bunu da iç piyasalar üzerinde baskı yaratabilecek bir diğer unsur olarak kayda geçirmekte yarar var.
Merkez Bankası ne yapmalı?
Geçen hafta bir grafik paylaşmıştım. 2013 yılının Mayıs ayında pratikteki politika faizi yüzde 5’lerde döviz sepeti de 2.1’lerdeydi. Bugün aynı faiz yüzde 12.25, döviz sepetiyse 4.30’larda. Bunca faiz artırımı ne işe yaramış?
Hiç. Sonuçta hem yüksek faiz hem de yüksek kur ile baş başa kalmışız. Bugün de durum farksız. Merkez 3 puan faiz artırsa ne olur söyleyeyim. Kur, Merkez’in sabitleme yaptığı 3.70’e gelir. Üç beş hafta zil takıp oynanır. Sonra gelir dayanır gene 4.00’e. Dış gerilim azalmadan artırım sadece daha yüksek faiz ve yüksek kur getirir. O nedenle Merkez Bankası’nm “faiz artır” çağrılarına hatta baskılarına direnmesini doğru buluyorum.
ERKİN ŞAHİNÖZ