Piyasa yeni kabineyi bekliyor
Seçim geri kalmış olmasına rağmen, piyasa bir risk bitti fiyatlaması içine girmiş değil. Gelecek iki hafta kritik olmaya devam edecek. Bu dönemde volatilitenin yüksek seyretmeye devam edeceğini düşünüyoruz.
YURTİÇİNDE seçimlerin ardından piyasalar, yeni ekonomi yönetimini ve vereceği mesajları beklemeye başladı. Seçim sonrası haftaya büyük bir coşku ile başlanmış olsa da, yurtdışında rüzgarların tersine dönmesi ve yurtiçinde oluşacak yeni ekonomi yönetimine ve uygulanacak ekonomi politikalarına yönelik belirsizlikler TL varlıklardaki bu yükselişin ilk anda satış fırsatı olarak değerlendirilmesine neden oldu. Bu ilk etkinin ardından ise hafta boyunca TL varlıkların emsallerine kıyasla daha pozitif bir seyir izlediğini gördük.
SEÇİMLER GERİDE KALDI
TL varlıklarda, enflasyon tarafında yaşanan bozulan görünüm ve cari açık tarafındaki genişleme nedeniyle mart ayının ikinci yarısından itibaren satış baskısının etkili olduğunu izledik. Bununla birlikte seçim sürecinin yaratmış olduğu belirsizlik ortamı, para politikasının etkinliğine yönelik tartışmalar ve küresel piyasalardaki gelişmeler TL varlıklar üzerinde satış baskısının devanı etmesine yol açtı. Özellikle ticaret savaşlarına yönelik gelişmelerin ön plana çıktığı haziran ayında küresel risk iştahının önemli ölçüde baskılandığını izledik. Riskli varlıklardaki satış baskısının artış kaydettiği süreçte, ticaret savaşlarına ilişkin endişeler 2018 yılı içerisinde zorlu bir süreç geçiren gelişen ülke varlıklarını baskılamaya devam etti. Gelişen ülkelerden portföy çıkışlarının hız kazandığı izlenirken, gelişmekte olan ülke para birimlerini dolar ve gelişmiş ülke para birimleri karşısında değer kaybetti. Seçime yönelik belirsizliklerin Türkiye özelinde risk fiyatlamasım beraberinde getirdiği ve TL varlıkların negatif ayrıştığı izlendi. Geçtiğimiz son üç ayın özeti bu şekilde olurken, 24 Haziran’da seçimin sonuçlanması ile birlikte genel seçimlerin takvimden çıkması bir belirsizliğin ortadan kalkmasını sağladı.
KABİNE İÇİN TAKVİM İŞLEMEYE BAŞLADI
Kesin sonuçların açıklanmasının ardından 8 Temmuz’da milletvekillerinin 9 Temmuz’da da Cumhurbaşkanının yemin etmesi bekleniyor. 8 Temmuz’da Meclis Genel Kurulu 27’nci dönemin ilk toplantısı için bir araya gelecek ve 600 vekil yemin edccek. Ardından da 9 Temmuz’da Cumhurbaşkanı yenin ederek resmen görevi devralmış olacak ve kabinenin kurulması süreci başlayacak. Bu dönemde özellikle ekonomi kurmaylarının kim olacağına yönelik ortaya çıkacak spekülasyonların ve açıklamaların piyasalar üzerinde ani etkilerini görebiliriz. Yaygın piyasa görüşü, oluşacak yeni ekonomi yönetiminin enflasyonla ve cari açıkla mücadeleye öncclik vermesi gerektiği yönünde. Bu tür bir mücadelenin Türkiye’nin kırılganlıklarını azaltacağı ve bunun da piyasaya güven vereceğini değerlendiriliyor. Bu nedenle piyasaya bu yönde verilecek güçlü bir mesajın TL varlıklara ilgiyi artırabileceğini düşünüyoruz. Aksi durumda yani büyümenin öncelik olarak masada durması, özellikle yaz aylarında daha da yükselmesini beklediğimiz enflasyonla birlikte, faizlerde ve kurlarda yukarı, bunun paralelinde Borsa İstanbul’da aşağı yönlü mevcut trendin devam etmesine neden olabilir.
TL VARLIKLAR UCUZ AMA
TL varlıkların ucuz olduğunu düşünmemize rağmen, ucuzluğun tek başına bir katalizör olmadığını geçtiğimiz dönemde başta bankacılık endeksi ve TL’nin kendisi özelinde defalarca gördük. Bu nedenle TL varlıklardaki ucuzluğun getirdiği potansiyelin devreye girmesi için, makro verilerdeki hedeflemelerle, buna uygun para ve maliye politikası seçiminde azami özenin gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yerel seçimleri bir kenara bırakırsak önümüzdeki beş yıllık seçimsiz bir dönemin başında piyasa aktörlerine bu güvenin enjekte edilmesi, planlanan yapısal reformları hayata geçirme konusunda hükümetin elini de güçlendirecektir. İlerleyen günlerde Türkiye’ye yönelik yatırımcı algısının ne yönde seyrettiği konusunda CDS primlerini izlemeye devam edeceğiz. Seçim öncesinde en yüksek 325’i gören CDS primlerinde seçimin hemen öncesi ve sonrasında 300 civarındaki dalgalanma devam ediyor. Bu durum seçimle birlikte siyasi risk priminin azaldığı görüşünü çok fazla teyit etmiyor. Buradan çıkardığımız sonuç, yatırımcıların kabineye odaklandıkları vc buradan gelecck mesajları beklemeye geçtikleri yönünde. Bu nedenle seçim sonrası TL varlıklar her ne kadar emsallerinden pozitif ayrışmış olsa da, henüz tam anlamı ile bir siyasi risk geride kaldı fiyatlaması göremedik.
YURTDIŞI KORKUTUYOR
Küresel ölçüde hisse senetleri piyasalarında son dönemde satışların etkili olduğunu söylemek mümkün. ABD’den Asya ve Avrupa’ya kadar önemli borsaların büyük bir çoğunluğunda satıcılı bir seyir izledik. ABD Başkanı Trump öncülüğünde devam eden ticaret savaşları hisse senetleri piyasalarını sarsmaya devam ederken, Fcd’in faiz artışlarının hızlanacağına yönelik beklentiler de doların değerlenmesine neden oluyor. Tüm bu gelişmeler küresel hisse senetleri piyasalarını baskılarken, gelişmekte olan ülkeler bu süreçte başı çekiyor. Seçim sonrası kabine oluşana kadar Türkiye’ye yönelik beklentilerin büyük oranda dondurulmuş olması, kabine sonrası fiyatlama hareketlerinin sertleşmesine neden olabilir.
Borsa İstanbul konsolidasyon içinde
TL varlıklarda görülen pozitif ayrışmayı en net gördüğümüz yerlerden biri Borsa İstanbul oldu. Küresel ölçüde hisse senetleri piyasalarında görülen satışlara karşın Borsa İstanbul’un göreceli olarak güçlü kaldığını söylemek mümkün. Seçim gibi güçlü bir haber akışına bağlı kısa vadede görülen bu ayrışmanın orta ve uzun vade için önernli bir işaret olmadığını hatırlatmakta fayda var. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere piyasa henüz seçimin geri kalmış olmasına rağmen, bir risk bitti fiyatlaması içine girmiş değil. Bu nedenle gelecek iki haftanın kritik olmaya devam edeceğini, bu dönemde volatilitenin yüksek seyretmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Endekste önceki haftadan başlayarak toparlanma eğilimine giren göstergeler fiyat hareketleri tarafından da desteleniyor. Kısa vadede 95.700 ve hemen altında 94.800 oldukça güçlü destekler konumunda. Bu seviyelerin altına yeniden sarkılması teknik baskının artmasına neden olacaktır. Bu nedenle kabineye ve verilecek mesajlara yönelik pozitif beklenti içinde olarak pozisyon almış ya da alacak olanların bu seviyeleri kısa vadeli stop loss seviyeleri olarak takip etmeleri faydalı olabilir.
Yukarı yönlü hareketlerde ise haftanın kapanışının hemen üzerinde gerçekleştiği 22 ve 500 günlük ortalamanın bulunduğu 96.500 üzerinde 97.750 ve 101.000 seviyeleri hedef olacaktır. 101.000 seviyesinin üzerine geçilmesi endekste düşüş trendin sonlandığı algısını kuvvetlendirebileceği için oldukça kritik olacaktır. Bu seviyenin aşılması için oldukça kuvvetli bir katalizöre ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
Dolar/TL’de kabine ve enflasyon bekleniyor
Türkiye’de önceki hafta sonu gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçilirken AK Parti öncülüğündeki ittifak da mecliste çoğunluğu sağladı. Seçimlerin sona ermesi ile birlikte piyasalar üzerindeki seçim belirsizliğinin ortadan kalkmış olmasının etkisiyle TL varlıklardaki ilk fiyatlama pozitif oldu. Dolar/TL kurunda aşağı yönlü sert hareketler yaşanırken, 25 Haziran Pazartesi günü 4.5369 seviyesi test edildi. Ancak TL varlıklar özelinde yaşanan hızlı değer kazancının korunamadığı görüldü. Kazançların geri verilmesinde yeni kabineye ve uygulanacak olan ekonomi politikalarına ilişkin belirsizlik etkili oldu. Seçim sonrasında açıklanacak olan ekonomi politikalarına yönelik beklentilerin ön plana çıkması ve küresel piyasalarda gelişen ülke para birimlerindeki değer kayıplarının etkisiyle dolar/TL tekrar 4.72’li seviyeleri test etti. Haziran ayının son haftasındaki fıyatlamaîarda kurun 4.72’li seviyelerden yönünü tekrar aşağı çevirdiği ve 4.60’lı seviyelerin bir süre destek olarak çalıştığı izlendi. Haftanın ve haziran ayının son işlem günlerinde ise TL varlıklardaki toparlanma eğilimi göstererek pozitif ayrıştı. Yaşanan bu pozitif ayrışmada, seçim belirsizliğinin sona ermesinin yanında OHAL’in tekrar uzatılmayacağı beklentisinin yükselmesi ve ekonomi kurmaylarına dair iyimser beklentiler etkili oldu. Dolar/TL kuru haziran ayının son işlem günü 4,60 seviyesinin altından işlem gördü.
Dolar/TL kurunda aşağı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda kısa vadede 4.54 seviyesi destek olarak ön plana çıkmaktadır. Özellikle seçim sonuçlarının ardından gerçekleşen ilk fıyatlamaîarda kurun test ettiği en düşük seviye olması nedeniyle 4.54 seviyesi önemini korumaktadır. 4.54 desteğinin kırılması ve kururı 4.50’nin altına gerilemesi durumunda ise takip edilecek en önemli destek 4.45 seviyesinde bulunmaktır. Kur tarafında yukarı yönlü hareketlerde ise 4.65-4.72 aralığı direnç bölgesi olarak izlenebilir. Her ne kadar son günlerde TL varlıkların pozitif ayrıştığı İzlense de, ilerleyen süreçte dolar/TL kurundaki yön üzerinde küresel piyasalarda doların seyri ile 8 Temmuz’dan sonra açıklanması beklenen yeni kabine ve ekonomi yönetimi belirleyici olacaktır. Ekonomi yönetiminin netlik kazanmasının ardından ortaya konacak ekonomi politikaları ile makro hedefler piyasaların takibindeki önemli veri akışları arasında yer alacaktır. Ayrıca Temmuz ayının ilk haftasında 3 Temmuz Salı günü açıklanacak olan haziran ayına ait enflasyon verisi TL taraflı işlemler üzerinde etkili olacaktır.
ÜZEYİR DOĞAN