Piyasalardaki stres arttı
Moody’s’in not indirimi piyasalardaki gerilimi artırdı. Dolar kuru yeniden 3.00 seviyesine dayandı. BIST-100 tarafında ise satışlar 75.500-75.000’e doğru derinleşebilir…
YURTİÇİ piyasalar Moody’s sonrası şokları atlatmaya çalışıyor. Moody’s, 24 Eylül’de Türkiye’nin kredi notunu “Baa3” seviyesinden “Bal” seviyesine düşürürken, not görünümünü “durağan” olarak belirledi. Bu not indiriminde iki sebep dikkatleri çekiyor. İlki Türkiye’nin yüksek hacimdeki dış finansman ihtiyacına bağlı risklerindeki artış, İkincisi büyüme ve kurumsal sağlamlıkta görülen zayıflık. Ayrıca Moody’s jeopolitik ve siyasi risklerin artması, yabancı fon akımının ani ve kalıcı olarak düşmesi, kamu mâliyesinde trendin somut biçimde değişmesi halinde, bu notun daha da indirilebileceğini ifade ediyor. Bunu da uzun süreden beri gelen yapısal sorunlar olarak ifade ediyor. Ancak Türkiye’nin 15 Temmuz sonrası yaşadığı şoku hızlıca atlattığını da ifade ediyor.
Bu sene Rusya ve Türkiye arasındaki sorunların ticari ve turistik bakımdan derin yaralarım gördük. Yurtiçinde jeopolitik ve siyasi riskler 2016 içinde arttı. Bu sıkıntılar içeride bazı verilerin bozulmasına ve büyümenin ivme kaybetmesine neden oldu. Diğer yandan 21 Temmuz’da başlayan üç aylık OHAL sürecinin, üç ay daha uzaması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrası kesinleşti. Fitch’in yatırım yapılabilir notunda bir değişiklik olacak mı stresi de Moody’s sonrası gündeme geldi. TL üzerinde beklenen kadar olmasa da bir baskı ortaya çıktığı görülüyor.
bir stres ve borçlanma maliyetlerinde artış görüleceğim söyleyebiliriz. Öte yandan ülke yatınm yapılabilirliğinin aşın sarsılacağını düşünmüyorum. Yabancı yatırımcı için en büyük takip edilecek olay “kar elde edebilir miyim” durumudur. Eğer bu devam ediyorlarsa, kredi notu çok önemli bir kıstas olmayacaktır.
Küresel fonlar, en az iki kredi derecelendirme kuruluşundan “y-atınm yapılabilir” notu alan ülkelere yatırım yapıyor. Moody’s karan sonrası artık büyük küresel fonlar Türkiye’ye yatırım yapamayacak, yatırımları olanlar da Türkiye’den çıkacak. Çıkış sadece borsa üzerinden değil, tahviller, Eurobondlar şeklinde de gerçekleşecek. Diğer yandan bu fonların birçoğu 15 Temmuz süreciyle birlikte çıkış gerçekleştirmişti. Yani Moody’s kararı sonrası belirtilen 10 milyar dolarlık para çıkışı beklentisi, karar sonrası topluca gerçekleşmeyecek. i il y m Moody’s’in açıklamalarında özellikle reform vurgusu ön planda. İfadelerde özellikle siyasi ve hukuksal alanda ciddi bir değişim gerçekleşmesine dair bir beklenti var. Ancak bu durumun yakın zaman içerisinde gerçekleşmeyeceğine dair ifadeler olduğu da görülüyor. Fitch konusunda piyasalann strese girmesinin sebebi, şu an tek yatınm yapılabilir notumuzun kaldığı kurum ve negatif izlemedeyiz. Gelebilecek bir not indirimi ile bankaların tuttukları kimi varlıkların risk değerlendirmesi değişecek. Bu da bankaların ek maliyetle karşılaşmasına neden olacak. Bankaların kredi verebilirliği konusunda zorlanması, banka karlarına, işten çıkarmalara ve büyüme konusuna dair iç talebin durgunluğuna dair beklentiler ortaya çıkarabilir.
DEUTSCHE BANK KRİZİ DERİNLEŞİYOR
Aktif büyüklüğü 1.8 trilyon euro olan dünyanın en büyük yatırım bankasının iflas edeceğine dair beklenti artıyor. IMF tarafından “sistemsel açıdan en riskli banka” ilan edilen bankanın sermaye konusunda yetersizliği büyük tartışmalar yaratıyor. Geçtiğimiz sene 6.8 milyar euro’luk zarar söz konusu olmuştu. Ayrıca ABD Adalet Bakanlığı ile olan pazarlık devam edeceğe benziyor. 2008 krizinde ABD şirketlerine usulsüz kredi kullandırıldığına dair açılan davanın düşmesi için Bakanlık 14 milyar dolar tazminat talep ediyor. Alman hükümetinin Banka’ya mali desteği söz konusu o-lacak mı? Bu konuya dair endişeler endekslerde sert satışları beraberinde getiriyor. Fiyatlamalara baktığımızda ise, TL tarafında stres devam ederken, dolar kurunda yeniden 3.00 seviyesine dayandık. 3.0250-3.0500 denemeleri söz konusu olabilir. BIST-100 tarafında ise satışların 75.500-75.000’e doğru derinleşmesi söz konusu olabilir.