Piyasalarımızın negatif ayrışma nedenleri
CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi sona erdi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk halkı tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. Ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu sonuç, anketlerin ortalamasına yaklaşık bir sonuç olduğu için piyasalar üzerinde önemli etkiler yaratmasını beklemiyordum. Sadece bir belirsizliğin ortadan kalkmış olmasının piyasalar açısından kısa vadede olumlu etki yapması muhtemeldi.
Zaten pazartesi sabahı, piyasalarımız kısa süreli olarak olumlu reaksiyon verdi. Fakat seçim sonuçlarının değerlendirilmeye başlanmasıyla birlikte piyasalardaki olumlu hava çok kısa soluklu oldu. Dolar 2.14 seviyesinin altına geriledikten sonra 2.16 TL’ye yaklaştı. Borsa ise güne yüzde l’den fazla bir yükselişle başladıktan sonra, öğleye kadar olan süreçte yüzde l’in üzerinde kayıpla kapandı. Olumlu havayı bozan açıklamalar Fitch isimli derecelendirme kuruluşundan geldi. Fitch siyasi risklerin bitmediğini, Merkez Bankası’mn kredibilitesinin önemli olduğunu ve eğer yeni bir faiz indirimi gelirse Türkiye’nin görünümünü veya notunu etkileyebileceğini belirtti. Bu haber piyasalardaki olumlu havanın olumsuza dönmesinin en önemli nedeniydi.
27 AĞUSTOS ÖNEMLİ
Gün içinde piyasaları etkileyen başka gelişmeler de oldu. Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Doğal olan şey partime dönmektir” sözü ile bir ara piyasalar olumluya dönüyor gibi olsa da, AK Parti Olağanüstü Genel Kurulu’nun 27 Ağustos’ta yapılacağı haberiyle piyasalar tekrar olumsuza döndü. Hafta boyunca yeni başbakanın kim olacağı tartışıldı. Bunu henüz bilmiyoruz fakat en geç 28 Ağustos sabahı öğrenmiş olacağız.
Geçen hafta pazartesi günü, doların ve faizin düşmesi ve borsanm yükselmesi için çok ideal bir gündü. Çünkü dış piyasalar ve özellikle Asya’daki gelişmekte olan ülkeler haftaya çok olumlu başlangıç yapmışlardı. Ardından Avrupa piyasaları açıldığında da bu hava devam etti. Fakat özellikle borsa çok net ve yüksek oranda negatif ayrışma gösterdi. Bunun tek sebebi var. Seçim sonrasında ekonomi yönetimine ilişkin belirsizlikler piyasaların artık birinci gündemi olup, derecelendirme kuruluşları da bu konuyu dikkatle takip edeceklerini açıkladılar. Öte yandan cuma günü Moody’s’ten de açıklamalar geldi. Moody’s’in Türkiye değerlendirme raporunda daha çok politik istikrara vurgu yapılırken büyümenin yavaşlayacağı öngörüldü. Ayrıca Merkez Bankası’nm bağımsızlığı da öne çıktı.
MOODY’S BEKLEMEDE
Özetlenecek olursa Moody’s şöyle diyor;
■ Yeni başbakanm atanması ve AK Parti’nin iç dinamiklerini belirleyecek parlamento seçimleri tamamlanmadan not üzerindeki etkiler tam anlamıyla netleşmeyecek.
■ Politik görünüm istikrar kazanana kadar yapısal reformlar aksayabilir, bu da Türkiye’yi uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar karşısında kırılganlaştırır.
■ Bu yıl büyümenin yüzde 3’te kalmasını bekliyoruz.
■ 2003’den bu yana sağlanan ivmenin devam ettirilmesi önümüzdeki dönemde zorlaşacak.
■ Merkez Bankası’nın faizlerde yaptığı indirimler Türkiye’de enflasyon riskini artırıyor.
■ Merkez Bankasının bağımsızlığı konusunda kuşkular arttı.
■ AK Parti içindeki dengeler ekonomi politikası ve yönetim yaklaşımını nasıl etkileyeceği konusunda bazı işaretler verecek.
Açıklamaların ardından 2.15 seviyelerine kadar gerilemiş olan dolar, 2.1640 TL’nin üstüne çıktı. BIST-100 endeksi ilk seansı 77.610 seviyesinden kapatmıştı. Ama ikinci seansa yaklaşık 300 puanlık düşüşle başladıktan sonra, 77.100 seviyelerine kadar geriledi.
Sonuç olarak, geçen hafta küresel borsalar ortalama yüzde 2’nin üzerinde getiri sağlarken, BIST-100 endeksi yüzde 2’nin üzerinde değer kaybı yaşadı. Dış alem genelde olumuyken piyasalarımız net bir negatif ayrışma yaşadı. Bunda Merkez Bankası’nın yeni dönemdeki konumuna ilişkin belirsizlikler var. Faiz indirme konusundaki tartışmalar şu an hem piyasalara hem de ekonomiye zarar veriyor.
Bu hafta perşembe günü Jackson Hall’de dünyanm önemli ülkelerinin merkez bankası başkanları toplanacak ve bu toplantıda ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen tüm dünyaya mesajlar verecek. Ayrıca 27 Ağustos Çarşamba günü AK Parti’nin yeni genel başkanı ve başbakan olacak kişiyi öğrenmiş olacağız. Fakat belirsizlik bir süre daha devam edebilir, çünkü yeni başbakan kabinesini açıklayacak ve cumhurbaşkanına sunacak. Taşların yerine oturması için yeni kabineyi görmek gerekiyor. Jackson Hall’dan gelecek olumlu bir haber geçici bir olumu hava yaratabilir.